Galatasaray Divan Kurulu Toplantısı'nda gerginlik
Galatasaray Lisesi'nde düzenlenen Galatasaray Divan Kurulu Toplantısı'nda Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar'la, Adnan Polat döneminin yöneticilerinden Taner Aşkın arasında gergin anlar yaşandı. Taner Aşkın, İrfan Aktar'ı Divan Kurulu Başkanı olarak tarafsızlığını yitirmekle suçladı.
Basketbol Cumhurbaşkanlığı Kupası'ndaki Galatasaray-Fenerbahçe Ülker maçını izlemek için Kayseri'ye giden kulüp başkanı Ünal Aysal'ın katılmadığı Divan Kurulu toplantısında yönetim adına Adnan Öztürk, Refik Arkan, Celal Gürcan, Semih Haznedaroğlu ve Ali Gürsoy yer aldılar.
Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, kulüp tüzüğünün Divan Kurulu'na bir çok denetleme görevi verdiğinin altını çizerken, bir önceki toplantıda sadece okunarak geçilen mali raporun yeterince anlaşılamadığına dikkat çekerek kendisi bir sunum yaptı.
Özhan Canaydın'ın başkanlığı dönemindeki 2007 yılı mali raporu ile 31 Mayıs 2011 mali raporunu karşılaştıran ve projeksiyon yardımıyla üyelere aktaran İrfan Aktar, rakamlardaki artışlara dikkat çekti.
''Artık şirketler değil devletler iflas ediyor. Borcun şakası yok. Kulübümüzün borç durumunu hepimizin iyi hatırlamasında yarar var'' diyen Aktar, şöyle devam etti:
''2007 yılında vadesi geçmiş borç yokken, 2011'de 95 milyon TL olmuş. Uzun vadeli borç 88 milyon TL'den 281 milyon TL'ye, toplam borç 224 milyon TL'den 632 milyon TL'ye, borç alacak farkı 184 milyon TL'den 513 milyon TL'ye çıkmış. Dolar olarak 322 milyon dolara yükselmiş borç alacak farkı. Kısa vadeli banka borcu 16 milyon lirayken, 103 milyon lira, uzun vadeli banka borcu 50 milyon liradan 136 milyon lira olmuş. Toplam banka borçları 66 milyon liradan 239 milyona gelmiş. Artık mevcut yönetim için bu rakamları baz alarak değerlendirme yapacağız.''
Galatasaray'da 2011 rakamlarına göre zararın 107 milyon lira olduğunun altını çizen Aktar, toplam 147,8 milyon dolarlık banka borcuna karşılık yaklaşık 3 katına denk gelen 926 milyon 439 bin lira teminat gösterilmesinin teamüllere aykırı olduğunu anlattı.
İrfan Aktar, Adnan Polat yönetiminin Türk Telekom Arena'daki kombine satışlarından yaklaşık 100 milyon dolar gelir elde ettiğini ve bu rakamın da harcandığını aktardı.
Aktar, Divan Kurulu olarak yeni tüzükte gözüken aksaklıklarla ilgili değişiklik için çalışma başlatacaklarını aktarırken, ''Kısa Tüzük'' olarak adlandırılan ve yönetimlerin çıkaracakları kararlarla kulübü yönetecekleri sistemle ilgili yapılan önerilere de tepki göstererek, ''Bu, kulübe konulacak bir bombadır. Kulüplerin yönetimlere tamamen teslimidir. Hükümetlerde olduğu gibi kanun çıkarmak yerine kanun hükmünde kararnamelerle yönetim sistemi fayda sağlamaz. Yöneticilerin kendi şirketlerinde yapamayacakları savurganlıkları kulüplerde yapabildiklerini görebiliyoruz. Bir diğer sorun da medyatik olma çabası içindeki yöneticiler olabilir. Yönetimlerimize güvenmek zorundayız ama kontrol gereklidir. Galatasaray, ayni ve nakdi varlığıyla 1 milyar dolarlık bir kulüptür. Gelinen noktada da duygusallığa yer yoktur'' ifadelerini kullandı.
Ayrıca, kulübe üye alımıyla ilgili evraklar üzerinden değil mülakatla gerçekleşen bir sistem gerektiğini savunan Aktar, ''Bakıyorsunuz adam kağıt üzerinde sorunsuz ama üye olduktan sonra akli dengesi bozuk çıkıyor. Galatasaray'la da hiçbir ilgisi yok. Sonra biz uğraşıyoruz'' dedi.
-Taner Aşkın'dan tepki-
İrfan Aktar'ın Adnan Polat yönetiminin mali raporunu baz alarak aktardığı eleştirel sunum, Polat döneminin yöneticilerinden Taner Aşkın'ın tepkisine neden oldu.
Divan Kurulu'na geniş yetkiler veren tüzüğü tüm sıkıntılara rağmen Adnan Polat yönetiminin yenilediğinin altını çizen Taner Aşkın, İrfan Aktar'ı Divan Kurulu Başkanı olarak tarafsızlığını yitirmekle suçlarken, ''Divan başkanı tarafsız değil. Bu mali tabloyu biz teslim ettik. Divan Kurulu bir danışma organıdır, fikir üretme merkezidir. Kulüp yönetiminin üstünde bir yönetim erkine sahip değildir. Bu sunumu siz yapmamalıydınız. Bu sunumu denetçiler yapabilir. Ben 57 seneyi Galatasaray'da geçirdim. Mektepli değilim ama çok çok iyi bir Galatasaraylıyım'' diye konuştu.
Yeni tüzüğün oluşturulmasında Adnan Polat yönetiminin ciddi gayreti olduğunu aktararak, ''Taner Aşkın haklı'' ifadesini kullanan Aktar, ''Orada haklılar. Ama divan başkanının tarafsızlığına gelince, ben tarafım. Galatasaray'ın tarafıyım. Adnan Polat'ın, Ünal Aysal'ın veya bir başkasından taraf olmam mümkün değil. Benim getirdiğim rakamlar, denetçilerin hazırladığı raporlardan çıkan rakamlardır. Kendim hazırlamadım. Bu rapor bir başlangıç noktasıdır ve yeni yönetimleri bu raporu baz alarak takip edeceğiz. Paylaşmak durumundayım'' şeklinde konuştu.
-Taner Aşkın, Aysal yönetimini sert bir dille eleştirdi-
Ünal Aysal yönetiminin göreve geldiğinden itibaren kendi yönetimlerini eleştirel açıklamalarda bulunup, bir yangın yeri devralındığı edebiyatı yaptığını söyleyen Taner Aşkın, ''Geçmişi kötüleyerek bir yere varamazsınız. Hiçbir şey mi yapmadık?'' dedi.
Adnan Polat yönetiminin hayata geçirdiği tüm projelerin yok sayıldığını kaydeden Aşkın, ''Riva arazisi bugünkü haline kendiliğinden mi geldi. Şirket birleşmesini gerçekleştirerek kötü mü yaptık. Türk Telekom Arena resmen ölmüş morgda yatan mevtaydı. Yönetim kurulu arkadaşlarımın çalışmalarıyla bugünkü hale gelindi. Bunu yapan da her türlü siyasal ve yasal riske rağmen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Seversiniz, sevmezsiniz veya oy verirsiniz ya da vermezsiniz. Özhan Canaydın'ın, Adnan Polat'ın, Işın Çelebi'nin gayretlerini yok sayamazsınız. Bunlar tarihe geçti'' şeklinde konuştu.
Ünal Aysal'ın basında birlik beraberlik çağrısı yapan açıklamasını okuduğunu söyleyen Aşkın, ''Birlik, beraberlik çağrıları yapıyorlar ama yapacakları en iyi şey ellerini uzatmaktır. Bizi yok sayarak olmaz. Hiçbir şey yapmadık ama çok şey yaptık. Bizi beğenmediniz ve gönderdiniz. Diyeceğim yok. Ama siz talip olarak geldiniz. İyiyi yapmak ve bizden daha iyisini yapmak zorundasınız'' ifadelerini kullandı.
Galatasaray'da liseli-lisesiz tartışmalarının önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizen Aşkın, şöyle konuştu:
''Galatasaray'da aleni söyleniyor artık liseli-lisesiz olayı. Bizim için fark etmiyor ama bu kafa yapısıyla böyle devam edilirse, korkarım Galatasaray'ınn mazisindeki Ateş-Güneş olayından ders almadığımız ortaya çıkar. Bu vitrini bozarsanız, değerini düşürürsünüz. Duyduğumu söylüyorum, (105 sene içinde 13 bin mezun veren Galatasaray Lisesi'nin 50 bin kişilik stadı doldurmasını bekleyin) deniyor. Bir bu kadar yıl daha beklerseniz, stadın yarısı anca dolar. Dünyaya mal olmuş, bu kadar büyük bir kurumu bu noktaya getirmek için gayret sarf etmeyin. Bu işi yapacak insanları omuzlarımızda taşıyalım, yeter ki bu birliği bozmayalım. Bunları tamamen ortadan kaldırmanın zamanı gelmiştir. Adnan Polat evet istenmedi ve gitti ama bu camiaya yönetici arkadaşlarıyla bir çok şey yaptılar. Şirket birleşmesinde Mehmet Helvacı'nın, statta Işın Çelebi'nin, Ali Haşhaş'ın, diğer arkadaşların yaptıklarını kimse yok sayamaz. Arkadaşlar, bırakın şimdi stadın yollarını, stat verilmiyordu neredeyse Galatasaray'a. Ali Sami Yen'in kiraları ödenmemişti. Elimizden gitmişti. Ama bunu yapan arkadaşlar şimdi bu yönetimdeler. Ben olsam kulübün kapısından geçemem. Doğrular hiçbir zaman şaşmaz. Şu anda dosya yargıtayda ve aleyhimize karar çıkacağı da kesin.''
Taner Aşkın, sözlerini, ''Yüzde ısrar etmeyin 90 da olur. İnsan dediğin noksan da olur. Bir ben varım demeyin, yoksan da olur. Hatasız dost olmaz. Hatasız dost arayan, sonunda dosttan da olur'' dizelerini okuyarak tamamladı.
-Mükerrem Taşçıoğlu'ndan uyarı-
Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi olan eski siyasetçilerden Mükerrem Taşçıoğlu, Türk Telekom Arena'da yaşanan sorunlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan protestoların etkisi olduğuna inandığını söyledi.
''Bu stadı bize kazandıran Başbakanı yuhalayarak büyük bir hata yaptık. (Bunu Galatasaraylılar yapmamıştır) demek de kafamızı kuma gömmektir'' diyen Taşçıoğlu, şunları söyledi:
''Bunun sıkıntılarını da çekeceğiz. Şimdi stadın Spor Genel Müdürlüğü'ne ait olduğuna dair bir tabela asılacak. Adam Fenerbahçeliliğini unutmuş, o stadın yapılmasına büyük katkı sağlamış. Bunu tamamladıktan sonra bir teşekkür beklerken, protesto edilmiş düşünebiliyor musunuz? Ben oralardan gelmiş biriyim. 10 sene iktidarda bulundum ve bunları bir kenara yazarlar. (Unuttuk, özrünüzü kabul ediyoruz) derler ama hesabını bir gün sorarlar. Aradan bir müddet geçti, seçim öncesi bizim en tecrübeli ağabeylerimizden biri (İnan Kıraç) çıktı, (Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerde birinci gelebilir) dedi. Bana göre hayatının tek ve en büyük yanlışını yaptı ama bu da Galatasaray'a yansır. İnan Kıraç'a büyük saygım olmasına karşın, yanlış yaptığını söylemek de benim görevim. Çünkü o da hanemize yazıldı.''
Mükerrem Taşçıoğlu, basına İnan Kıraç'ın kulüpten ihraç edilmesi gerektiği yönünde sözler söylediği iddiasıyla yansıyan, Işın Çelebi'nin kulüpten ihraç edilmesi talebi yapılmasına da tepki gösterdi.
Işın Çelebi'nin iddia edilen sözleri kayıtlara girmemesi şartıyla ''Off the record'', yansıtıldığından farklı bir şekilde söylediğini anlatan Taşçıoğlu, bu tavırı da çok yanlış bulduğunu sözlerine ekledi.
Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, kulüp tüzüğünün Divan Kurulu'na bir çok denetleme görevi verdiğinin altını çizerken, bir önceki toplantıda sadece okunarak geçilen mali raporun yeterince anlaşılamadığına dikkat çekerek kendisi bir sunum yaptı.
Özhan Canaydın'ın başkanlığı dönemindeki 2007 yılı mali raporu ile 31 Mayıs 2011 mali raporunu karşılaştıran ve projeksiyon yardımıyla üyelere aktaran İrfan Aktar, rakamlardaki artışlara dikkat çekti.
''Artık şirketler değil devletler iflas ediyor. Borcun şakası yok. Kulübümüzün borç durumunu hepimizin iyi hatırlamasında yarar var'' diyen Aktar, şöyle devam etti:
''2007 yılında vadesi geçmiş borç yokken, 2011'de 95 milyon TL olmuş. Uzun vadeli borç 88 milyon TL'den 281 milyon TL'ye, toplam borç 224 milyon TL'den 632 milyon TL'ye, borç alacak farkı 184 milyon TL'den 513 milyon TL'ye çıkmış. Dolar olarak 322 milyon dolara yükselmiş borç alacak farkı. Kısa vadeli banka borcu 16 milyon lirayken, 103 milyon lira, uzun vadeli banka borcu 50 milyon liradan 136 milyon lira olmuş. Toplam banka borçları 66 milyon liradan 239 milyona gelmiş. Artık mevcut yönetim için bu rakamları baz alarak değerlendirme yapacağız.''
Galatasaray'da 2011 rakamlarına göre zararın 107 milyon lira olduğunun altını çizen Aktar, toplam 147,8 milyon dolarlık banka borcuna karşılık yaklaşık 3 katına denk gelen 926 milyon 439 bin lira teminat gösterilmesinin teamüllere aykırı olduğunu anlattı.
İrfan Aktar, Adnan Polat yönetiminin Türk Telekom Arena'daki kombine satışlarından yaklaşık 100 milyon dolar gelir elde ettiğini ve bu rakamın da harcandığını aktardı.
Aktar, Divan Kurulu olarak yeni tüzükte gözüken aksaklıklarla ilgili değişiklik için çalışma başlatacaklarını aktarırken, ''Kısa Tüzük'' olarak adlandırılan ve yönetimlerin çıkaracakları kararlarla kulübü yönetecekleri sistemle ilgili yapılan önerilere de tepki göstererek, ''Bu, kulübe konulacak bir bombadır. Kulüplerin yönetimlere tamamen teslimidir. Hükümetlerde olduğu gibi kanun çıkarmak yerine kanun hükmünde kararnamelerle yönetim sistemi fayda sağlamaz. Yöneticilerin kendi şirketlerinde yapamayacakları savurganlıkları kulüplerde yapabildiklerini görebiliyoruz. Bir diğer sorun da medyatik olma çabası içindeki yöneticiler olabilir. Yönetimlerimize güvenmek zorundayız ama kontrol gereklidir. Galatasaray, ayni ve nakdi varlığıyla 1 milyar dolarlık bir kulüptür. Gelinen noktada da duygusallığa yer yoktur'' ifadelerini kullandı.
Ayrıca, kulübe üye alımıyla ilgili evraklar üzerinden değil mülakatla gerçekleşen bir sistem gerektiğini savunan Aktar, ''Bakıyorsunuz adam kağıt üzerinde sorunsuz ama üye olduktan sonra akli dengesi bozuk çıkıyor. Galatasaray'la da hiçbir ilgisi yok. Sonra biz uğraşıyoruz'' dedi.
-Taner Aşkın'dan tepki-
İrfan Aktar'ın Adnan Polat yönetiminin mali raporunu baz alarak aktardığı eleştirel sunum, Polat döneminin yöneticilerinden Taner Aşkın'ın tepkisine neden oldu.
Divan Kurulu'na geniş yetkiler veren tüzüğü tüm sıkıntılara rağmen Adnan Polat yönetiminin yenilediğinin altını çizen Taner Aşkın, İrfan Aktar'ı Divan Kurulu Başkanı olarak tarafsızlığını yitirmekle suçlarken, ''Divan başkanı tarafsız değil. Bu mali tabloyu biz teslim ettik. Divan Kurulu bir danışma organıdır, fikir üretme merkezidir. Kulüp yönetiminin üstünde bir yönetim erkine sahip değildir. Bu sunumu siz yapmamalıydınız. Bu sunumu denetçiler yapabilir. Ben 57 seneyi Galatasaray'da geçirdim. Mektepli değilim ama çok çok iyi bir Galatasaraylıyım'' diye konuştu.
Yeni tüzüğün oluşturulmasında Adnan Polat yönetiminin ciddi gayreti olduğunu aktararak, ''Taner Aşkın haklı'' ifadesini kullanan Aktar, ''Orada haklılar. Ama divan başkanının tarafsızlığına gelince, ben tarafım. Galatasaray'ın tarafıyım. Adnan Polat'ın, Ünal Aysal'ın veya bir başkasından taraf olmam mümkün değil. Benim getirdiğim rakamlar, denetçilerin hazırladığı raporlardan çıkan rakamlardır. Kendim hazırlamadım. Bu rapor bir başlangıç noktasıdır ve yeni yönetimleri bu raporu baz alarak takip edeceğiz. Paylaşmak durumundayım'' şeklinde konuştu.
-Taner Aşkın, Aysal yönetimini sert bir dille eleştirdi-
Ünal Aysal yönetiminin göreve geldiğinden itibaren kendi yönetimlerini eleştirel açıklamalarda bulunup, bir yangın yeri devralındığı edebiyatı yaptığını söyleyen Taner Aşkın, ''Geçmişi kötüleyerek bir yere varamazsınız. Hiçbir şey mi yapmadık?'' dedi.
Adnan Polat yönetiminin hayata geçirdiği tüm projelerin yok sayıldığını kaydeden Aşkın, ''Riva arazisi bugünkü haline kendiliğinden mi geldi. Şirket birleşmesini gerçekleştirerek kötü mü yaptık. Türk Telekom Arena resmen ölmüş morgda yatan mevtaydı. Yönetim kurulu arkadaşlarımın çalışmalarıyla bugünkü hale gelindi. Bunu yapan da her türlü siyasal ve yasal riske rağmen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Seversiniz, sevmezsiniz veya oy verirsiniz ya da vermezsiniz. Özhan Canaydın'ın, Adnan Polat'ın, Işın Çelebi'nin gayretlerini yok sayamazsınız. Bunlar tarihe geçti'' şeklinde konuştu.
Ünal Aysal'ın basında birlik beraberlik çağrısı yapan açıklamasını okuduğunu söyleyen Aşkın, ''Birlik, beraberlik çağrıları yapıyorlar ama yapacakları en iyi şey ellerini uzatmaktır. Bizi yok sayarak olmaz. Hiçbir şey yapmadık ama çok şey yaptık. Bizi beğenmediniz ve gönderdiniz. Diyeceğim yok. Ama siz talip olarak geldiniz. İyiyi yapmak ve bizden daha iyisini yapmak zorundasınız'' ifadelerini kullandı.
Galatasaray'da liseli-lisesiz tartışmalarının önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizen Aşkın, şöyle konuştu:
''Galatasaray'da aleni söyleniyor artık liseli-lisesiz olayı. Bizim için fark etmiyor ama bu kafa yapısıyla böyle devam edilirse, korkarım Galatasaray'ınn mazisindeki Ateş-Güneş olayından ders almadığımız ortaya çıkar. Bu vitrini bozarsanız, değerini düşürürsünüz. Duyduğumu söylüyorum, (105 sene içinde 13 bin mezun veren Galatasaray Lisesi'nin 50 bin kişilik stadı doldurmasını bekleyin) deniyor. Bir bu kadar yıl daha beklerseniz, stadın yarısı anca dolar. Dünyaya mal olmuş, bu kadar büyük bir kurumu bu noktaya getirmek için gayret sarf etmeyin. Bu işi yapacak insanları omuzlarımızda taşıyalım, yeter ki bu birliği bozmayalım. Bunları tamamen ortadan kaldırmanın zamanı gelmiştir. Adnan Polat evet istenmedi ve gitti ama bu camiaya yönetici arkadaşlarıyla bir çok şey yaptılar. Şirket birleşmesinde Mehmet Helvacı'nın, statta Işın Çelebi'nin, Ali Haşhaş'ın, diğer arkadaşların yaptıklarını kimse yok sayamaz. Arkadaşlar, bırakın şimdi stadın yollarını, stat verilmiyordu neredeyse Galatasaray'a. Ali Sami Yen'in kiraları ödenmemişti. Elimizden gitmişti. Ama bunu yapan arkadaşlar şimdi bu yönetimdeler. Ben olsam kulübün kapısından geçemem. Doğrular hiçbir zaman şaşmaz. Şu anda dosya yargıtayda ve aleyhimize karar çıkacağı da kesin.''
Taner Aşkın, sözlerini, ''Yüzde ısrar etmeyin 90 da olur. İnsan dediğin noksan da olur. Bir ben varım demeyin, yoksan da olur. Hatasız dost olmaz. Hatasız dost arayan, sonunda dosttan da olur'' dizelerini okuyarak tamamladı.
-Mükerrem Taşçıoğlu'ndan uyarı-
Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi olan eski siyasetçilerden Mükerrem Taşçıoğlu, Türk Telekom Arena'da yaşanan sorunlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan protestoların etkisi olduğuna inandığını söyledi.
''Bu stadı bize kazandıran Başbakanı yuhalayarak büyük bir hata yaptık. (Bunu Galatasaraylılar yapmamıştır) demek de kafamızı kuma gömmektir'' diyen Taşçıoğlu, şunları söyledi:
''Bunun sıkıntılarını da çekeceğiz. Şimdi stadın Spor Genel Müdürlüğü'ne ait olduğuna dair bir tabela asılacak. Adam Fenerbahçeliliğini unutmuş, o stadın yapılmasına büyük katkı sağlamış. Bunu tamamladıktan sonra bir teşekkür beklerken, protesto edilmiş düşünebiliyor musunuz? Ben oralardan gelmiş biriyim. 10 sene iktidarda bulundum ve bunları bir kenara yazarlar. (Unuttuk, özrünüzü kabul ediyoruz) derler ama hesabını bir gün sorarlar. Aradan bir müddet geçti, seçim öncesi bizim en tecrübeli ağabeylerimizden biri (İnan Kıraç) çıktı, (Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerde birinci gelebilir) dedi. Bana göre hayatının tek ve en büyük yanlışını yaptı ama bu da Galatasaray'a yansır. İnan Kıraç'a büyük saygım olmasına karşın, yanlış yaptığını söylemek de benim görevim. Çünkü o da hanemize yazıldı.''
Mükerrem Taşçıoğlu, basına İnan Kıraç'ın kulüpten ihraç edilmesi gerektiği yönünde sözler söylediği iddiasıyla yansıyan, Işın Çelebi'nin kulüpten ihraç edilmesi talebi yapılmasına da tepki gösterdi.
Işın Çelebi'nin iddia edilen sözleri kayıtlara girmemesi şartıyla ''Off the record'', yansıtıldığından farklı bir şekilde söylediğini anlatan Taşçıoğlu, bu tavırı da çok yanlış bulduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA