Emre: Türkiye Kupası çok da hedefimizin olmadığı bir kulvardı
Fenerbahçe‘nin orta saha oyuncusu Emre Belözoğlu Ligtv‘ye çarpıcı açıklamalar yaptı. Sarı - lacivertli takımın Antalya‘da sürdürdüğü hazırlık kampında konuşan Emre, Türkiye Kupası‘ndan elenmelerinden Süper Lig‘deki durumlarına, Alex‘ten Galatasaray‘a tran
Fenerbahçe‘nin orta saha oyuncusu Emre Belözoğlu Ligtv‘ye çarpıcı açıklamalar yaptı. Sarı - lacivertli takımın Antalya‘da sürdürdüğü hazırlık kampında konuşan Emre, Türkiye Kupası‘ndan elenmelerinden Süper Lig‘deki durumlarına, Alex‘ten Galatasaray‘a transfer olan Colin Kazım‘a kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Emre‘nin röportajından bazı bölümler: "Çok güzel bir ortamdayız; kampın keyfini çıkarıyoruz. Yeni Malatya maçının ardından buraya gelmek bize çok iyi geldi. Gerçekten yüklü ağır antrenmanlar yapıyoruz, şu an için her şey çok güzel. Medical Park Antalya maçıyla da bunu taçlandırırız inşallah. Samimi olmak gerekirse Sivas maçının ardından yakalanan atmosfer korunsaydı gerek medyada gerekse bizim ortamımızda pozitif elektrik olacaktı. Şu an için çok karamsar bir tablo ortaya çıkmış oldu. Türkiye Kupası çok da hedefimizin olmadığı bir kulvardı ama tabii ki bahaneye gerek yok. Camiamıza bir özür borcumuz var. Andre Santos açıklamayı yaptı ve özür diledi. Alex kendini takımına adamış bir isim, sadece kamuoyuna kanıtlaması gereken bazı şeyler olabilir ama o takımımızın kaptanı ve en büyük silahımız. Ona ihtiyacımız var. Artık konuşmanın olmadığı, icraatın olması gereken bir döneme girdik. İnşallah Medical Park Antalya maçında bunu göstereceğiz. ANTRENMANLARDA KEMİK SESLERİ ÇIKMAYA BAŞLADI Bizim en büyük eksiğimiz özellikle deplasman maçlarında çok fazla hücum yapma isteğimiz. Bu dağınık bir takım gibi görünmemizi sağladı. Artık maçlarda sabırlı olmamız gerekiyor. Skora katkı yapabilecek oyuncularımız varken biz sanki her atağı gole çevirecek gibi hep birlikte hücuma çıktık. Aslında blok halinde çıkmamız gerekiyor; sahada agresifliği yeterince gösteremedik. Artık bunu göstereceğimizi düşünüyorum. Antrenmanlarda kemik sesleri çıkmaya başladı; siz de görüyorsunuz. Fenerbahçe, Türkiye‘nin en büyük camialarından bir tanesi. Biz futbolcular olarak zaten kötü gidişattan dolayı oldukça üzgünüz. Camia çok büyük beklentiler içinde, bunun da farkındayız. Bu beklentileri karşılayabilecek güçteyiz ama talihsiz maçlar yaşadık. Ama şunu öğrendik ki biz rakip takım kadar mücadele etmezsek her takım bizi bozabilir. Kazansak da kaybetsek de rakibimiz kadar mücadele edeceğiz; en azından yenildiğimizde ‘‘Artık bu çocuklar mücadele etti.‘‘ diyecekler. Şampiyonluğu kaybettiğimiz Trabzonspor maçında kimsenin bize ‘‘Mücadele etmedi.‘‘ diyebileceğini düşünmüyorum. O talihsiz anons hadisesi olmasa tribünde ve sahada ağlayanlar olacak ve hep beraber gidecektik. Durum bu kadar büyütülmeyecekti. Ama anons sıkıntısı tabii ki farklı yere çekildi. Umarım Yeni Malatya maçı bizim için milat olup değişim başlar. Taraftarın da beklediği profil Tuncay tipli bir oyuncu. Mesela Özer sakatlığı olmasaydı o rolü üstlenebilirdi. Gökhan Gönül de o tarz bir isim ama o da bazı sakatlıklar yaşadı. Ama ikinci yarıda onlardan çok şey bekliyorum. TRABZONSPOR‘UN BÜYÜK BİR AVANTAJI VAR Tabii 9 puan önümüzde olan Trabzonspor önemli bir avantaja sahip. Biz de o konumda olmak isterdik. Büyük bir avantajları olduğu bir gerçek ama biz de Trabzonspor ve Medical Park Antalyaspor maçlarıyla ne kadar iddialı bir takım olduğumuzu ispat edeceğiz. Bizim en çok yapmamız gereken şey kırılgan yapımızı ortadan kaldırmak. Evet, her sene şampiyonluğa oynayan bir ekibiz. Ama yine de başarı sağlanamadığı zaman kırılmamalıyız; deforme olmamalıyız. Altından kolay kalkıp yola devam etmeliyiz. Diğer takımların transferi hakkında bilgim yok, tabii yorum yapamam ama tabii ki alternatifli kadrolar gerekli. Alternatifli bir kadronun olması tabii ki önemli. TT ARENA‘NIN AÇILIŞINI TV‘DEN TAKİP ETTİM Türk Telekom Stadı‘nın açılışını televizyondan izledim, takip ettim. Kazım yetenekli bir oyuncu, burada başarılı olamadı ama orada başarılı olması isterim. Ama benim düşüncem gençlerin büyük kulüplerde ciddiyeti sağlayabilmeleri. Umarım bir meslektaşım olarak başarılı olur. Yapılan antrenmanlar birbirine yakın, eskiye nazaran sadece biraz daha yoğun ve yorucu geçiyor. Sadece hocamız topu aldığımızda rakibe topu vermeyen bir Fenerbahçe istiyor. Eskiye nazaran tabii ki kendimi daha çok kontrol ediyorum, 30 yaşına geldim artık, kameralar da ağzımızın içinde. Tek bir kötü hareket sizi tamamen farklı algılatabiliyor, negatif anlamda bundan rahatsızlık duyuyorum ama benim karakterim bu. Ben tavla oynarken bile kaybetmeye tahammül edemiyorum. Bazen takımın kötü gidişinden dolayı ben de geriliyorum; umarım bu kötü gidişat biter ve ben de daha rahat olurum. Evet, doğum olacak, eşim bunun sıkıntısını yaşıyor. En çok sıkıntıyı da onlar yaşıyor zaten. O yüzden eşime baktıkça annelerin değerini daha iyi anlıyorum; kendi annemin de. İsmi Ömer olacak ama o ve eşim sağlıklı olsun, yeter. Bazen yeni doğacak çocuğumun olacağını unutuyorum. Dediğim gibi kötü gidişatta da en çok üzülen biziz. Bizden başka kimse daha çok üzülemez, futbolcular kaybettiklerinde normal hayatlarına devam ediyorlar deniyor ama öyle bir şey yok. Eve kapanıp, dışarı çıkmıyoruz; gamsız değiliz yani. Mağlup olduğumuzda eşim bile benden köşe bucak kaçıyor."