Tff Olağan Mali Genel Kurulu

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mahmut Özgener, 2009-2010 sezonunun hem TFF, hem de tüm futbol ailesi için ilginç ve çarpıcı gelişmelerin yaşandığını, yıllar sonra da hatırlanacak bir sezon olduğunu ifade etti

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mahmut Özgener, 2009-2010 sezonunun hem TFF, hem de tüm futbol ailesi için ilginç ve çarpıcı gelişmelerin yaşandığını, yıllar sonra da hatırlanacak bir sezon olduğunu ifade etti. Özgener, skorlara dayalı günlük başarılar için değil, meyveleri yıllar sonra alınabilecek uzun vadeli projeler için de aynı dikkati ve çabayı gösterdiklerini bildirdi.
Mahmut Özgener, Sheraton Otel'de yapılan TFF Olağan Mali Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye ve dünyaya bakıldığında son 20 yılda yaşanan süratli gelişim ışığında büyük bir hızla değişen ve her alanında yeniden yapılanan futbolun, Türkiye'de de sağlıklı bir şekilde büyümesi için TFF'nin aralıksız çalıştığını belirti. Özgener, "Bu çalışma ile hedeflenen kusursuz bir gelişim için birbirinden çok farklı görevleri aynı başarıyla yerine getirmemiz gerekiyor. Sadece skorlara dayalı günlük başarılar
için değil, meyveleri yıllar sonra alınabilecek uzun vadeli projeler için de aynı dikkati ve çabayı gösteriyoruz" diye konuştu.
Türkiye'de futbolun "bazı kötü alışkanlıklarının" olduğunu söyleyen Özgener, "Geçtiğimiz sezon sonu yaklaştıkça yine açıklamalar birbirini kovaladı, belirli maçlar etrafında gerilim fırtınaları yaratıldı. Türkiye Futbol Federasyonu olarak belirli anlarda müdahale etmek zorunda kaldık. Bu müdahaleler zaman zaman yanlış yorumlandı. Taraflı olmakla suçlanarak ağır ithamlarla karşı karşıya bırakıldık" dedi.
Sezon boyunca en çok konuşulan konunun yine hakemler olduğunu vurgulayan Özgener, Dünya Kupası'na da bakıldığında hakem hatalarının sadece Türkiye'de bir sorun olmadığını artık herkesin gördüğünü düşündüklerini söyledi.
Özgener, giderek hızlanan, daha çok atletik yetenek gerektiren ve küçük-büyük ayrımının yavaş yavaş ortadan kalktığı futbol ortamında hakemliğin de ciddi bir revizyon yaşamak zorunda olduğunu vurguladı.
Türk hakemliğinin gelişim çalışmalarını sadece uluslararası ilerlemelere bağlamadıklarını kaydeden Özgener, şöyle devam etti:
"Merkez Hakem Kurulu (MHK) ile ilgili her konuda çalışmalarımız tamamlanıyor. Talimatname, kurulların yapılanması, profesyonelleşme, eğitim gibi konularda önemli yenilikler getirdik. Geçtiğimiz yıl hakemlerimize uluslararası düzeyde eğitim veren Jaap Uilenberg'in yanına bu yıl sadece yardımcı hakemlerimize eğitim verecek çok önemli bir İngiliz eğitmen olan Philip Sharp ile anlaşmış bulunuyoruz. Tüm bu çalışmalar ışığında, hakemliğimizin yapılanmadan kaynaklanan sorunlarını çözmek için büyük bir çaba
gösteriyoruz. MHK ve Türk hakemliğinde yaptığımız tüm yenilikler hakemlerimizin kafasının rahat olması için gerçekleştiriliyor. MHK Talimatı'ndaki köklü değişikliklerle kurumsal yapıyı olabildiğince sade ve kafa karıştırmayacak şekilde düzenledik. Hakemlerimizi en çok rahatlatacak çalışma ise 'profesyonelleşme' olacak"
Özgener, Yeni MHK Talimatı'nın en önemli maddelerinden biri olan bu konu ile birlikte Türkiye'nin, İngiltere'den sonra profesyonel hakemliğe geçecek ikinci ülke olacağına dikkati çekerek, "Bu sayede hakemlerimiz sadece futbola ve mesleklerine konsantre olarak maçlara daha rahat çıkma şansı yakalayacaklar. Talimat ile birlikte sadece hakemlerimiz değil MHK de profesyonelleştirilmiş oldu. Tüm bu gelişmelerle MHK Talimatı, Avrupa ülkelerinin önünde bir düzenleme haline geldi" diye konuştu.
Geçen yıl gerçekleştirdikleri yayın ihalesiyle tüm kulüplere önemli bir maddi kaynak yaratıldığını anlatan Özgener, bu maddi kaynağın Türkiye'ye uluslararası düzeyde tanınmış oyuncuları getirmeye başladığını ve kalitenin giderek artacağının şimdiden görülmeye başlandığını ifade etti.
Türkiye'nin bir futbol ülkesi olduğunun her araştırmada ortaya çıkan önemli bir gerçek olduğunu vurgulayan Özgener, Türkiye genelinde 8 bölgede değişik gelir gruplarından 1500 kişi ile yaptırdıkları Türkiye'nin en kapsamlı futbol araştırmasında son rakamların da bunu doğruladığını bildirdi.
Futbolun gelişimi için ayrılan kaynaklarda kesintiye gitmek yerine gelirleri artırmanın yollarını aradıklarını bildiren Mahmut Özgener, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yıl bütçede 16.7 milyon liralık eksi bir değer dikkatinizi çekecektir. Böyle bir durumun ilk olmadığını ve yakın geçmişte de yaşandığını belirtmek isterim. Bütçemizde en fazla sapan kalemlerden biri, 10 milyon lira az gerçekleşme ile Spor Toto-İddaa gelirleridir. Bu önemli düşüşün nedenleri incelendiğinde Süper Lig'in bir önceki sezon ile aynı tutar olan 50 milyon lira İddaa isim hakkı almasına karşın, Bank Asya 1. Lig'de bir önceki sezon 36 milyon lira olan kulüp isim hakkı gelirinin yüzde 10
azalışla bu sezon 32 milyon liraya gerilediği, TFF 2. Lig'de bir önceki sezon 61 milyon lira olan gelirin yüzde 30 gelir azalmasıyla 42 milyon liraya gerilediği, TFF 3. Lig'de bir önceki sezon 33 milyon lira olan isim hakkı gelirinin de yüzde 50 dolayında azalışla 15 milyon liraya gerilediğini görmekteyiz. Bu tablo, 100'ü aşkın kulübün gelirinde önemli düşüş yaşandığını ortaya koymaktadır"
Genel Kurul, Yönetim Kurulu gelir-gider tablolarıyla faaliyet raporunun oy çokluğuyla kabul edilmesi sonrası tamamlandı.
(KT-EYB-EYB-S)