Diyarbakıspor Teknik Direktörü Budakın'dan Çarpıcı Açıklamalar
Sezon başında Boluspor'la anlaşmasına rağmen Diyarbakırspor'da kaldığını belirten Teknik Direktör Mehmet Budakın, Ziya Doğan'ı övdü, Güvenç Kurtar'ı eleştirdi.
Diyarbakırspor Teknik Direktörü Mehmet Budakın, Boluspor ile anlaştığını fakat Diyarbakırspor sevgisinin daha ağır bastığını belirterek, "Sezon başında bir önceki sezon Diyarbakırspor'da beraber çalıştığım Coşkun Demirbakan, Boluspor'un başına geçince beni de istedi. Boluspor'la her konuda anlaştım, peşinatımı aldım ve kampa gidiyordum. Diyarbakırspor'da İsmet Yılmaz yönetimin teklifini kabul etmeyince Teknik Menajerlik için bana teklif yapıldı. Ben de Boluspor'la anlaştığımı ve böyle bir görevi kabul
etmemin etik olmayacağını belirterek teklifi kabul etmedim. Başkan Çetin Sümer ve İdari Menajer Cengiz Aman, Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı ve Coşkun hocayı arayarak benim için izin istediler. Coşkun hoca beni arayarak 'Diyarbakırspor'un sana ihtiyacı var. Görevi kabul et' dedi. Hayatım Diyarbakırspor'da geçti. Diyarbakırspor'la özdeşleşmem, gelen baskılar ve yapılan telkinlere dayanamayarak Diyarbakırspor'da sportif direktör olmayı kabul ettim. Boluspor'un verdiği peşinatı da geri verdim. Boluspor'un
teklifi daha cazip olmasına rağmen Diyarbakırspor sevgim ağır bastı. Daha önce hiç düşünmediğim ve aklımın ucundan geçmeyen sportif direktörlüğü kabul etmek zorunda kaldım" dedi.
"BU ŞARTLARDA DAHA İYİ TRANSFERİ NASIL YAPACAKTIK"
Sezon başında Teknik Direktör Ziya Doğan'ın maliyeti yüksek olan futbolcuları transfer etmediğini belirten Budakın, "Sezon öncesinde yaşanan sıkıntıları hatırlamazsak doğruyu bulamayız. Bunların çoğunu taraftarlarımız ve bu işi takip edenler biliyor ancak ben yine de bazı şeyleri anlatmakta fayda görüyorum. İç transferde 6 futbolcu ile anlaşıp kampa gittik. Kaleci Fevzi dışındaki futbolcular çeşitli bahaneler ve kendilerine gelen telefonların etkisinde kalarak anlaşmaktan vazgeçip kamptan ayrıldılar. Dış
transferde maddi olarak kulübün durumu çok iyi olmadığı için çok düşük maliyetli futbolculara yönelip bunların içinde en kalitelilerini bularak anlaşma zemini aradık. Brezilya'ya giderek 10'a yakın futbolcu beğendik. Bunların CD'lerini ve transfer ücretlerini teknik heyet ve transfer komitesine sunduk. Bunlar arasında teknik heyetin beğendiği 2 futbolcuda karar kıldık, yönetimden bunların alınmasını istedik. Yönetimden Suat Önen, Brezilya'ya gidip bu futbolcuları getirmeye çalıştı. Maliyetleri 100-200 bin
dolar olan bu futbolcuların maliyetleri aniden 5-6 katına çıkınca vazgeçtik. Ziya Doğan, ileride kulüpte daha büyük kriz olabileceğini düşünerek maliyeti yüksek futbolcular almamızın doğru olmayacağını söyledi. Kararları Ziya hoca ile birlikte aldık. Peşinatsız, kulübe ek maliyet çıkarmadan oynaması halinde para alacak futbolcuları tercih ettik. Büyük çoğunluğuyla maç başı anlaştık. Bu art niyetli kişiler tarafından başka yerlere çekildi. Oysa gerçeğin ne olduğunu onlar da biliyordu. Diyarbakırspor'u
yıpratmak, kulüp bulamayan futbolcuları transfer ettiğimiz şeklinde karalama kampanyası yürütenler oldu. Sezon başında futbolcusu olmayan, maddi sıkıntıları had safhada olan bir kulüp bunun dışında nasıl transfer yapacaktı" diye konuştu.
"ZİYA DOĞAN, HİKMET KARAMAN'IN GELMESİNİ İSTEDİ"
Geçen sene sezona çok iyi başladıklarını dile getiren Mehmet Budakın, "İlk 5 haftada 9 puan alınca bizi iş bilmezlikle suçlayanlar bu kadar iyi yabancıları nereden bulduğumuzu sordular. Aynı insanlar daha sonra işler kötü gidince bu defa da 'Bu kadar kötü takım nasıl oluşturuldu' diye eleştirmeye başladılar. Ziya Doğan bizim için şanstı. Bir kere insan olarak çok kişilikli, dürüst, namuslu, verdiği söze ve verilen söze çok itibar eden agresif yapılı, karakter ve yapı olarak bölgemize çok uyan bir teknik
adamdı. Kendisiyle çok iyi anlaştık. Her şeyini paylaşan, demokrat bir yapıya sahipti. Kulübün menfaatlerini kendi menfaatlerinden bile üstün tutar. Defalarca kadro dışı bıraktığı Adnan, Ayman, Mendoza ve Diallo gibi futbolculara takım olarak ihtiyacımız olduğunu söylediğimizde kompleks yapmayarak bunları kazanma yoluna gitti. Denizlispor maçında yenilince taraftarların tepkisinden dolayı bırakmak istedi. Kalması için çok ısrar ettik. Fakat artık kan değişikliğinin zorunlu olduğunu söyleyerek ayrılmakta
kararlı davrandı. Ziya Doğan takımdan giderken yerine Hikmet Karaman'ın gelmesini söyledi. Hatta Hikmet Karaman'ın gelmesi için kendisini ikna etmeye çalıştığını da biliyoruz. Biz de yönetime 'Hikmet Karaman gelsin. Bu takımı ancak öyle biri kurtarır. Gerekirse ben bile olmam' dedim. Hikmet Karaman değil de Güvenç Kurtar'la anlaşılıp takımın darmadağın edildiğini görünce Ziya hoca gittiğine çok pişman oldu. Onun için takımın küme düşmesinde teknik olarak Ziya hocanın değil Güvenç Kurtar'ın rolü vardır. Ziya
hoca bir Diyarbakırlıdan daha fazla bu duruma üzülmüştür. Konyaspor'u şampiyon yapmış, canlı yayında ilk sözü 'Diyarbakırspor'un düşürülmesini hazmedemiyorum' olmuştur. Bu kelime çok şeyi anlatıyor. Sivasspor, Mesut Bakkal'dan evvel Ziya hocaya teklif yaptı. Ancak '8 ay emek verdiğim Diyarbakırspor'a rakip olamam' deyip teklifi kabul etmedi" ifadelerini kullandı.
"GÜVENÇ KURTAR'LA ANLAŞILDIĞI GÜN 'EYVAH DÜŞTÜK' DEDİM"
Ziya Doğan'dan sonra takımın başına getirilen Güveç Kurtar'ın takımın düşmesinde etkin rol aldığını iddia eden Budakın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Başkan İstanbul'da hoca arayışlarına başladığında Güvenç Kurtar gündemde yoktu. Hikmet Karaman gelmeyince Güvenç Kurtar ile anlaşıyor, biz bu haberi takıma idman yaptırırken öğrendik. İdmanı kenarda izleyen yöneticiler Turan İlgin ve Suat Önen'in yanına gidip bu kararın yanlış olduğunu ifade ettim. Suat Önen'le tartışmamız oldu, 'Bugün itibariyle küme düştük' dedim. O da bana 'Nasıl böyle düşünürsün?' diye karşılık verdi. Karşılıklı tartışınca Turan İlgin beni oradan uzaklaştırdı. Başkanı arayıp
telefonu bana verdi. Başkan burada anlatamayacağım bazı şeyler söyleyip beni ikna etti. Güvenç Kurtar'ın göreve başladığı ilk 2 haftadaki maçlar yarıda kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçından sonra tartıştığı Gökhan'ı kadro dışı bıraktığını 2 gün sonra öğrendim. Gergin bir maçtan sonra böyle bir tartışmanın da alınan kararın da yanlış olduğunu, Gökhan'ın özür dileyerek para cezası ile işi tatlıya bağlamanın doğru olacağını söyledim. Kemal hoca ile birlikte bu kararın yanlış olduğunu, bu süreçte
takıma zarar vereceğini anlatmamıza rağmen Güvenç Kurtar yanlıştan dönmedi. Biz de bu şekilde kalıp yanlışlara ortak olmaktansa ayrılmayı tercih ettik. Bizden sonra Gökhan'ın dışında Ümit ve Erdinç'in de kadro dışı bırakılması, Ayman ve Bessam'ın gitmelerine göz yumulması ile takımın kimyası bozuldu. Güvenç Kurtar gelmeden önce düşme potasında değildik. Takımın en iyi oyuncuları çeşitli nedenlerle kaçırtıldı. Kadro dışı olaylarıyla takım dağıtıldı. Bunlar yetmezmiş gibi Güvenç Kurtar yanlış idman
metotları ile sakatlıkların artmasını sağladı. Bunların en iyi örneği Tazemeta, Musa, Martinoviç ve Metin'dir. Bu kadar olaydan sonra takımın küme düşmesi kaçınılmaz oldu. Güvenç Kurtar'ın enkazından sonra Mourinho'yu da getirsek takım kurtulamazdı."
"GÖREVDEN KAÇMADIK, TEKRAR KABUL ETTİK"
Güvenç Kurtar'ın istifasından sonra görevi kabul ettiğini anlatan Budakın, "Güvenç Kurtar'ın zarar verdiğini biliyorduk ama bu kadarını hayal bile edememiştik. Küme düşme sendromu yaşayan, beyin ve moral olarak bitmiş darmadağın olmuş bir takım. Elimizden gelen en iyisini yapmaya çalıştık ama başaramadık. Kimseye cevap verme gereği duymuyoruz ama bize çamur atmaya çalışan fakat özünde Diyarbakırspor'a zarar veren insanlara birkaç sözümüz var. Daha önce böyle dönemlerde Süper Lig'de 3 maça çıkıp 2'sinde
galip geldik. Bugün bizi eleştirenler o zaman nerdeydiler, merak ediyorum. Bizi eleştirdikleri kadar Güvenç Kurtar'ın gelmesinin yanlış olacağını söylemiş olsaydılar belki bu takım küme düşmezdi" şeklinde konuştu.
"BURSA MAÇLARINDAKİ OLAYLAR TAKIMIN İPİNİ ÇEKTİ"
Diyarbakırspor'un küme düşmesinin birçok nedenleri olduğunu söyleyen Mehmet Budakın, "İlk defa bir küme düşme olayında bu kadar fazla etken var. Sadece Türkiye'de değil dünyada bir sezonda 8 maç ceza alan 34 maçın 25'ini seyircisinden uzak oynayan takım var mı? Olayların sorumluluğunu tüm taraftarlarımıza mal edemeyiz. Takımını gerçekten seven insanların ne kadar üzüldüğünü biliyorum. Ne yazık ki bir yerler tarafından yönlendirildikleri ya da niyetleri iyi olmayan Diyarbakırspor düşmanları sayı olarak az
olmalarına rağmen geniş kitleleri provoke ederek ceza almamızı sağladılar. Bir de dış etkenler var. Bursa'da siyasi sloganlar atıldı, taraftarlarımız yaralandı, topu alıp saha kenarına giderek hakemden en azından anons yaptırmasdını istedim, Özgüç Türkalp beni tribüne yolladı. Bu maçtan sonra Bursaspor'a ceza verileceğine bana ve Ziya hocaya eşi benzeri görülmemiş cezalar verildi. Bursa'daki olaylar bizim için sonun başlangıcı oldu. Süreç lehimize işlemesi gerekirken aleyhimize işledi. Bursaspor'la
yaptığımız iki maçta çıkan olaylar küme düşmemizde çok önemli rol oynadı Ligin tamamına yakınında hakem hataları aleyhimize oldu. Federasyon, hakemler ve spor lobisi bize karşı kıyım yaptı. Yaşadıklarımızı anlatamadık, ya da bize yapılanları kimse görmek istemedi. Diyarbakırspor ilk defa bu kadar sahipsiz ve yalnız kaldı. Bursa maçından sonra Diyarbakır'da söz sahibi olan insanlar 'Ya bu rezalete son verilsin ya da Diyarbakırspor ligden çekilsin' diye dayanışma içerisinde olacağına 'Kimse bu
takımı ligden çekemez' diyerek Diyarbakırspor'u yok etmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdü. Diyarbakırspor tarihinde 28 Başkan geçmiş ve bunların 14'üyle çalıştım. Kimsenin adamı olmadım, olmam da. Ben sadece Diyarbakırsporluyum ve Diyarbakırspor'un adamıyım" diyerek sözlerini tamamladı.
(MG-BÇ-BÇ-S)
etmemin etik olmayacağını belirterek teklifi kabul etmedim. Başkan Çetin Sümer ve İdari Menajer Cengiz Aman, Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı ve Coşkun hocayı arayarak benim için izin istediler. Coşkun hoca beni arayarak 'Diyarbakırspor'un sana ihtiyacı var. Görevi kabul et' dedi. Hayatım Diyarbakırspor'da geçti. Diyarbakırspor'la özdeşleşmem, gelen baskılar ve yapılan telkinlere dayanamayarak Diyarbakırspor'da sportif direktör olmayı kabul ettim. Boluspor'un verdiği peşinatı da geri verdim. Boluspor'un
teklifi daha cazip olmasına rağmen Diyarbakırspor sevgim ağır bastı. Daha önce hiç düşünmediğim ve aklımın ucundan geçmeyen sportif direktörlüğü kabul etmek zorunda kaldım" dedi.
"BU ŞARTLARDA DAHA İYİ TRANSFERİ NASIL YAPACAKTIK"
Sezon başında Teknik Direktör Ziya Doğan'ın maliyeti yüksek olan futbolcuları transfer etmediğini belirten Budakın, "Sezon öncesinde yaşanan sıkıntıları hatırlamazsak doğruyu bulamayız. Bunların çoğunu taraftarlarımız ve bu işi takip edenler biliyor ancak ben yine de bazı şeyleri anlatmakta fayda görüyorum. İç transferde 6 futbolcu ile anlaşıp kampa gittik. Kaleci Fevzi dışındaki futbolcular çeşitli bahaneler ve kendilerine gelen telefonların etkisinde kalarak anlaşmaktan vazgeçip kamptan ayrıldılar. Dış
transferde maddi olarak kulübün durumu çok iyi olmadığı için çok düşük maliyetli futbolculara yönelip bunların içinde en kalitelilerini bularak anlaşma zemini aradık. Brezilya'ya giderek 10'a yakın futbolcu beğendik. Bunların CD'lerini ve transfer ücretlerini teknik heyet ve transfer komitesine sunduk. Bunlar arasında teknik heyetin beğendiği 2 futbolcuda karar kıldık, yönetimden bunların alınmasını istedik. Yönetimden Suat Önen, Brezilya'ya gidip bu futbolcuları getirmeye çalıştı. Maliyetleri 100-200 bin
dolar olan bu futbolcuların maliyetleri aniden 5-6 katına çıkınca vazgeçtik. Ziya Doğan, ileride kulüpte daha büyük kriz olabileceğini düşünerek maliyeti yüksek futbolcular almamızın doğru olmayacağını söyledi. Kararları Ziya hoca ile birlikte aldık. Peşinatsız, kulübe ek maliyet çıkarmadan oynaması halinde para alacak futbolcuları tercih ettik. Büyük çoğunluğuyla maç başı anlaştık. Bu art niyetli kişiler tarafından başka yerlere çekildi. Oysa gerçeğin ne olduğunu onlar da biliyordu. Diyarbakırspor'u
yıpratmak, kulüp bulamayan futbolcuları transfer ettiğimiz şeklinde karalama kampanyası yürütenler oldu. Sezon başında futbolcusu olmayan, maddi sıkıntıları had safhada olan bir kulüp bunun dışında nasıl transfer yapacaktı" diye konuştu.
"ZİYA DOĞAN, HİKMET KARAMAN'IN GELMESİNİ İSTEDİ"
Geçen sene sezona çok iyi başladıklarını dile getiren Mehmet Budakın, "İlk 5 haftada 9 puan alınca bizi iş bilmezlikle suçlayanlar bu kadar iyi yabancıları nereden bulduğumuzu sordular. Aynı insanlar daha sonra işler kötü gidince bu defa da 'Bu kadar kötü takım nasıl oluşturuldu' diye eleştirmeye başladılar. Ziya Doğan bizim için şanstı. Bir kere insan olarak çok kişilikli, dürüst, namuslu, verdiği söze ve verilen söze çok itibar eden agresif yapılı, karakter ve yapı olarak bölgemize çok uyan bir teknik
adamdı. Kendisiyle çok iyi anlaştık. Her şeyini paylaşan, demokrat bir yapıya sahipti. Kulübün menfaatlerini kendi menfaatlerinden bile üstün tutar. Defalarca kadro dışı bıraktığı Adnan, Ayman, Mendoza ve Diallo gibi futbolculara takım olarak ihtiyacımız olduğunu söylediğimizde kompleks yapmayarak bunları kazanma yoluna gitti. Denizlispor maçında yenilince taraftarların tepkisinden dolayı bırakmak istedi. Kalması için çok ısrar ettik. Fakat artık kan değişikliğinin zorunlu olduğunu söyleyerek ayrılmakta
kararlı davrandı. Ziya Doğan takımdan giderken yerine Hikmet Karaman'ın gelmesini söyledi. Hatta Hikmet Karaman'ın gelmesi için kendisini ikna etmeye çalıştığını da biliyoruz. Biz de yönetime 'Hikmet Karaman gelsin. Bu takımı ancak öyle biri kurtarır. Gerekirse ben bile olmam' dedim. Hikmet Karaman değil de Güvenç Kurtar'la anlaşılıp takımın darmadağın edildiğini görünce Ziya hoca gittiğine çok pişman oldu. Onun için takımın küme düşmesinde teknik olarak Ziya hocanın değil Güvenç Kurtar'ın rolü vardır. Ziya
hoca bir Diyarbakırlıdan daha fazla bu duruma üzülmüştür. Konyaspor'u şampiyon yapmış, canlı yayında ilk sözü 'Diyarbakırspor'un düşürülmesini hazmedemiyorum' olmuştur. Bu kelime çok şeyi anlatıyor. Sivasspor, Mesut Bakkal'dan evvel Ziya hocaya teklif yaptı. Ancak '8 ay emek verdiğim Diyarbakırspor'a rakip olamam' deyip teklifi kabul etmedi" ifadelerini kullandı.
"GÜVENÇ KURTAR'LA ANLAŞILDIĞI GÜN 'EYVAH DÜŞTÜK' DEDİM"
Ziya Doğan'dan sonra takımın başına getirilen Güveç Kurtar'ın takımın düşmesinde etkin rol aldığını iddia eden Budakın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Başkan İstanbul'da hoca arayışlarına başladığında Güvenç Kurtar gündemde yoktu. Hikmet Karaman gelmeyince Güvenç Kurtar ile anlaşıyor, biz bu haberi takıma idman yaptırırken öğrendik. İdmanı kenarda izleyen yöneticiler Turan İlgin ve Suat Önen'in yanına gidip bu kararın yanlış olduğunu ifade ettim. Suat Önen'le tartışmamız oldu, 'Bugün itibariyle küme düştük' dedim. O da bana 'Nasıl böyle düşünürsün?' diye karşılık verdi. Karşılıklı tartışınca Turan İlgin beni oradan uzaklaştırdı. Başkanı arayıp
telefonu bana verdi. Başkan burada anlatamayacağım bazı şeyler söyleyip beni ikna etti. Güvenç Kurtar'ın göreve başladığı ilk 2 haftadaki maçlar yarıda kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçından sonra tartıştığı Gökhan'ı kadro dışı bıraktığını 2 gün sonra öğrendim. Gergin bir maçtan sonra böyle bir tartışmanın da alınan kararın da yanlış olduğunu, Gökhan'ın özür dileyerek para cezası ile işi tatlıya bağlamanın doğru olacağını söyledim. Kemal hoca ile birlikte bu kararın yanlış olduğunu, bu süreçte
takıma zarar vereceğini anlatmamıza rağmen Güvenç Kurtar yanlıştan dönmedi. Biz de bu şekilde kalıp yanlışlara ortak olmaktansa ayrılmayı tercih ettik. Bizden sonra Gökhan'ın dışında Ümit ve Erdinç'in de kadro dışı bırakılması, Ayman ve Bessam'ın gitmelerine göz yumulması ile takımın kimyası bozuldu. Güvenç Kurtar gelmeden önce düşme potasında değildik. Takımın en iyi oyuncuları çeşitli nedenlerle kaçırtıldı. Kadro dışı olaylarıyla takım dağıtıldı. Bunlar yetmezmiş gibi Güvenç Kurtar yanlış idman
metotları ile sakatlıkların artmasını sağladı. Bunların en iyi örneği Tazemeta, Musa, Martinoviç ve Metin'dir. Bu kadar olaydan sonra takımın küme düşmesi kaçınılmaz oldu. Güvenç Kurtar'ın enkazından sonra Mourinho'yu da getirsek takım kurtulamazdı."
"GÖREVDEN KAÇMADIK, TEKRAR KABUL ETTİK"
Güvenç Kurtar'ın istifasından sonra görevi kabul ettiğini anlatan Budakın, "Güvenç Kurtar'ın zarar verdiğini biliyorduk ama bu kadarını hayal bile edememiştik. Küme düşme sendromu yaşayan, beyin ve moral olarak bitmiş darmadağın olmuş bir takım. Elimizden gelen en iyisini yapmaya çalıştık ama başaramadık. Kimseye cevap verme gereği duymuyoruz ama bize çamur atmaya çalışan fakat özünde Diyarbakırspor'a zarar veren insanlara birkaç sözümüz var. Daha önce böyle dönemlerde Süper Lig'de 3 maça çıkıp 2'sinde
galip geldik. Bugün bizi eleştirenler o zaman nerdeydiler, merak ediyorum. Bizi eleştirdikleri kadar Güvenç Kurtar'ın gelmesinin yanlış olacağını söylemiş olsaydılar belki bu takım küme düşmezdi" şeklinde konuştu.
"BURSA MAÇLARINDAKİ OLAYLAR TAKIMIN İPİNİ ÇEKTİ"
Diyarbakırspor'un küme düşmesinin birçok nedenleri olduğunu söyleyen Mehmet Budakın, "İlk defa bir küme düşme olayında bu kadar fazla etken var. Sadece Türkiye'de değil dünyada bir sezonda 8 maç ceza alan 34 maçın 25'ini seyircisinden uzak oynayan takım var mı? Olayların sorumluluğunu tüm taraftarlarımıza mal edemeyiz. Takımını gerçekten seven insanların ne kadar üzüldüğünü biliyorum. Ne yazık ki bir yerler tarafından yönlendirildikleri ya da niyetleri iyi olmayan Diyarbakırspor düşmanları sayı olarak az
olmalarına rağmen geniş kitleleri provoke ederek ceza almamızı sağladılar. Bir de dış etkenler var. Bursa'da siyasi sloganlar atıldı, taraftarlarımız yaralandı, topu alıp saha kenarına giderek hakemden en azından anons yaptırmasdını istedim, Özgüç Türkalp beni tribüne yolladı. Bu maçtan sonra Bursaspor'a ceza verileceğine bana ve Ziya hocaya eşi benzeri görülmemiş cezalar verildi. Bursa'daki olaylar bizim için sonun başlangıcı oldu. Süreç lehimize işlemesi gerekirken aleyhimize işledi. Bursaspor'la
yaptığımız iki maçta çıkan olaylar küme düşmemizde çok önemli rol oynadı Ligin tamamına yakınında hakem hataları aleyhimize oldu. Federasyon, hakemler ve spor lobisi bize karşı kıyım yaptı. Yaşadıklarımızı anlatamadık, ya da bize yapılanları kimse görmek istemedi. Diyarbakırspor ilk defa bu kadar sahipsiz ve yalnız kaldı. Bursa maçından sonra Diyarbakır'da söz sahibi olan insanlar 'Ya bu rezalete son verilsin ya da Diyarbakırspor ligden çekilsin' diye dayanışma içerisinde olacağına 'Kimse bu
takımı ligden çekemez' diyerek Diyarbakırspor'u yok etmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdü. Diyarbakırspor tarihinde 28 Başkan geçmiş ve bunların 14'üyle çalıştım. Kimsenin adamı olmadım, olmam da. Ben sadece Diyarbakırsporluyum ve Diyarbakırspor'un adamıyım" diyerek sözlerini tamamladı.
(MG-BÇ-BÇ-S)