Galatasaray Divan Toplantısı Gergin Geçti
Galatasaray Kulübü Divan Kurulu'nun Mayıs ayı olağan toplantısı yapıldı. Toplantıda üyelerden Vakur Dağdeviren ve Ayhan Yeğinsu ile İbrahim Çağlar arasında sözlü atışmalar yaşandı.
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda, İrfan Aktar başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, kulüp başkanı Adnan Polat, ikinci başkan Mehmet Helvacı ve yönetim kurulundan bazı üyeler de katıldı.
Kulüp başkanı Adnan Polat, başkan olarak bir dönemi doldurması nedeniyle tüzük gereği Divan Kurulu üyeliğini elde etti. Polat, toplantıda İrfan Aktar'ın elinden Divan Kurulu üyelik belgesini aldı.
Üyelerden Mehmet Bilen, bir yöneticinin sporcuları dövdüğünü ve aileleri tehdit ettiğini iddia ederek, bunun 20 yıldır Kalamış Tesisleri'nde devam ettiğini ve mesul olan kişinin şu andaki yönetim kurulunun içinde olduğunu söyledi.
57 yıldır kulüpte yüzme antrenörü olarak görev yapan Yılmaz Özüak'ın, yaşı nedeniyle görevden alınmasını eleştiren Bilen, "Feldkamp bu kulüpte görev yaparken yaşlı olmuyor, Yılmaz Özüak yaşlı oluyor" dedi.
Galatasaray Kulübü'nün su sporlarından sorumlu yöneticisi İbrahim Çağlar, Mehmet Bilen'in kendisini suçladığını ileri sürerek, "Bunun kanıtları varsa Disiplin Kurulu'na getirin" ifadesini kullandı.
Çağlar, Yılmaz Özüak'ın 1953 yılında Fenerbahçe'den Galatasaray'a gelen bir sporcu olduğunu dile getirerek, "Çocuklarımız 13-14 yaşında, antrenörümüz 74 yaşında. Beş kuşak fark var. Ciddi problemlerimiz var. Geçtiğimiz sezon Galatasaray olarak altyapılarda takım olarak birincilik alamadık" diye konuştu.
Konuşmalardan sonra kürsüye gelen Başkan Adnan Polat yaptığı konuşmada eleştirilere cevap verdi.
Galatasaray Kulübü'nün sadece profesyonel futboldan ibaret olmadığını vurgulayarak, "Bizim değerlendirmemizi sadece profesyonel futbolla yapıyorsanız, o zaman suçlu aramayın, tek suçlu benim. Benim yönetim kurulu üyelerimin hepsi benimle görüşerek karar alır" dedi.
Futbol şubesindeki üyelerden Haldun Üstünel ve Murat Yalçındağ ile Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin'in attıkları her adımda kendisiyle istişare ettiğini anlatan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz sanıyor musunuz biz yoldan geçen futbolcuyu alıyoruz. Bu oyuncuların kasetleri izleniyor, teknik heyet izliyor, aylar süren görüşmelerden sonra alınıyor. Bu kadar basit bir olay değil."
Başkan Polat, Türkiye'de bütün değer ölçüsünün futbol topunun çizgiyi geçmesine endeksli olduğunu savunarak, "Halbuki profesyonel futbol buz dağının görünen kısmıdır. Aşağıda görünmeyen çok şey var. Artık bitme durumuna gelmiş bir stat vardır. Burada ciddi çalışmalar, mücadeleler vardır. Tüzük çalışmaları var" ifadelerini kullandı.
"SIKI BÜTÇE POLİTİKASI YAPIYORUZ"
Sıkı bir bütçe politikası yaptıklarını anlatan Polat, "Bu sıkıntıyı 3 sene yaşayacağız. Futbol takımımızın Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne girememesi, bizi nakit akışında ciddi bir sıkıntıya sokacak. Bazen futbolda arzu etmediğiniz şeyler olabiliyor. Başarısızlığın bir nedeni olmuyor, birçok olumsuzluk oluyor ve başarısızlık ortaya çıkıyor. Galatasaray şampiyon değilse başarılı gösterilemez. Sezon başını hatırlayalım. Dünyanın elit antrenörler listesinde ilk 10'a girmiş teknik direktörünü getirdik. Türkiye
buna inanamadı. Dünya Kupası'na giden 4 oyuncumuz var. Türkiye kupaya gitseydi, belki de Dünya Kupası'nda 16 oyuncumuz olacaktı. Dünyanın en iyi futbolcularını ve en iyi teknik direktörünü getirerek en iyi takımı kuramıyorsunuz. Kimya tutmayabiliyor, aksilikler arka arkaya gelebiliyor" şeklinde konuştu.
"HER ŞEYİ KÖTÜ GÖSTERİP MORAL BOZMANIN ANLAMI YOK"
Başkan Polat, Divan Kurulu üyelerine seslenerek, Galatasaray'da her şeyi kötü göstererek, herkesin moralini bozmanın anlamının olmadığını söyleyerek, "Zaten futboldan dolayı insanların üzüldüğünü biliyorum. Burada en çok üzülenler yönetim kurulu, kulüp üyeleri, oynayan sporcular ve teknik heyettir. Yönetim kurulundakiler dışarıdakilerden 10 misli fazla üzülür. Futbol kötü gitti diye karalar bağlayıp, dünyaya küsmenin anlamı yok. Biz Galatasaraylıyız, karalar bağlamanın anlamı yok. Futbol nedeniyle
ağlayarak, kendimizi pasifize edemeyiz. Çok fazla işimiz var. Bu çalışmaların neticeleri zaman içinde çıkacak, kötü günler bitecek. Kıştan sonra bahar gelmiştir. Galatasaray'da da gelecektir. Biz kenetlenip bir yumruk şeklini almalıyız" diye konuştu.
"GUTI İLE ALAKAMIZ YOK"
Divan Kurulu üyelerinden medyada yazılan her şeye itibar göstermemelerini isteyen Polat, "Guti ile alakamız yok. Bana bir dönem Alman ve İtalyan milli takımını aldırttılar. Bunları biliyor ve burada tartışma konusunu yapıyorsunuz" şeklinde görüş belirtti.
Yılmaz Özüak'ın görevine son verilmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Polat, "Şunu herkesin bilmesi gerekir ki, gelişim ve değişim dünyanın kaçınılmaz kaderi. Bu, Galatasaray için de geçerli bir şey. Hiçbir kurum ve kuruluş verim aldığı kişiyi bünyesinin dışına çıkarmaz" diye konuştu.
Başkan Polat, farklı fikirlerin olabileceğini vurgulayarak, "Galatasaray Divanı'nın tartışma ve eleştiri üslubu beni burada üzdü. Galatasaray Kulübü'nde 30 senedir varım, bunlar bana bu şekilde öğretilmedi. Biz buradaki eleştirilerden gocunmuyoruz ama hiçbir kulüpte olmayan bu standardı lütfen koruyalım" diyerek sözlerini tamamladı.
Kulüp başkanı Adnan Polat, başkan olarak bir dönemi doldurması nedeniyle tüzük gereği Divan Kurulu üyeliğini elde etti. Polat, toplantıda İrfan Aktar'ın elinden Divan Kurulu üyelik belgesini aldı.
Üyelerden Mehmet Bilen, bir yöneticinin sporcuları dövdüğünü ve aileleri tehdit ettiğini iddia ederek, bunun 20 yıldır Kalamış Tesisleri'nde devam ettiğini ve mesul olan kişinin şu andaki yönetim kurulunun içinde olduğunu söyledi.
57 yıldır kulüpte yüzme antrenörü olarak görev yapan Yılmaz Özüak'ın, yaşı nedeniyle görevden alınmasını eleştiren Bilen, "Feldkamp bu kulüpte görev yaparken yaşlı olmuyor, Yılmaz Özüak yaşlı oluyor" dedi.
Galatasaray Kulübü'nün su sporlarından sorumlu yöneticisi İbrahim Çağlar, Mehmet Bilen'in kendisini suçladığını ileri sürerek, "Bunun kanıtları varsa Disiplin Kurulu'na getirin" ifadesini kullandı.
Çağlar, Yılmaz Özüak'ın 1953 yılında Fenerbahçe'den Galatasaray'a gelen bir sporcu olduğunu dile getirerek, "Çocuklarımız 13-14 yaşında, antrenörümüz 74 yaşında. Beş kuşak fark var. Ciddi problemlerimiz var. Geçtiğimiz sezon Galatasaray olarak altyapılarda takım olarak birincilik alamadık" diye konuştu.
Konuşmalardan sonra kürsüye gelen Başkan Adnan Polat yaptığı konuşmada eleştirilere cevap verdi.
Galatasaray Kulübü'nün sadece profesyonel futboldan ibaret olmadığını vurgulayarak, "Bizim değerlendirmemizi sadece profesyonel futbolla yapıyorsanız, o zaman suçlu aramayın, tek suçlu benim. Benim yönetim kurulu üyelerimin hepsi benimle görüşerek karar alır" dedi.
Futbol şubesindeki üyelerden Haldun Üstünel ve Murat Yalçındağ ile Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin'in attıkları her adımda kendisiyle istişare ettiğini anlatan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz sanıyor musunuz biz yoldan geçen futbolcuyu alıyoruz. Bu oyuncuların kasetleri izleniyor, teknik heyet izliyor, aylar süren görüşmelerden sonra alınıyor. Bu kadar basit bir olay değil."
Başkan Polat, Türkiye'de bütün değer ölçüsünün futbol topunun çizgiyi geçmesine endeksli olduğunu savunarak, "Halbuki profesyonel futbol buz dağının görünen kısmıdır. Aşağıda görünmeyen çok şey var. Artık bitme durumuna gelmiş bir stat vardır. Burada ciddi çalışmalar, mücadeleler vardır. Tüzük çalışmaları var" ifadelerini kullandı.
"SIKI BÜTÇE POLİTİKASI YAPIYORUZ"
Sıkı bir bütçe politikası yaptıklarını anlatan Polat, "Bu sıkıntıyı 3 sene yaşayacağız. Futbol takımımızın Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne girememesi, bizi nakit akışında ciddi bir sıkıntıya sokacak. Bazen futbolda arzu etmediğiniz şeyler olabiliyor. Başarısızlığın bir nedeni olmuyor, birçok olumsuzluk oluyor ve başarısızlık ortaya çıkıyor. Galatasaray şampiyon değilse başarılı gösterilemez. Sezon başını hatırlayalım. Dünyanın elit antrenörler listesinde ilk 10'a girmiş teknik direktörünü getirdik. Türkiye
buna inanamadı. Dünya Kupası'na giden 4 oyuncumuz var. Türkiye kupaya gitseydi, belki de Dünya Kupası'nda 16 oyuncumuz olacaktı. Dünyanın en iyi futbolcularını ve en iyi teknik direktörünü getirerek en iyi takımı kuramıyorsunuz. Kimya tutmayabiliyor, aksilikler arka arkaya gelebiliyor" şeklinde konuştu.
"HER ŞEYİ KÖTÜ GÖSTERİP MORAL BOZMANIN ANLAMI YOK"
Başkan Polat, Divan Kurulu üyelerine seslenerek, Galatasaray'da her şeyi kötü göstererek, herkesin moralini bozmanın anlamının olmadığını söyleyerek, "Zaten futboldan dolayı insanların üzüldüğünü biliyorum. Burada en çok üzülenler yönetim kurulu, kulüp üyeleri, oynayan sporcular ve teknik heyettir. Yönetim kurulundakiler dışarıdakilerden 10 misli fazla üzülür. Futbol kötü gitti diye karalar bağlayıp, dünyaya küsmenin anlamı yok. Biz Galatasaraylıyız, karalar bağlamanın anlamı yok. Futbol nedeniyle
ağlayarak, kendimizi pasifize edemeyiz. Çok fazla işimiz var. Bu çalışmaların neticeleri zaman içinde çıkacak, kötü günler bitecek. Kıştan sonra bahar gelmiştir. Galatasaray'da da gelecektir. Biz kenetlenip bir yumruk şeklini almalıyız" diye konuştu.
"GUTI İLE ALAKAMIZ YOK"
Divan Kurulu üyelerinden medyada yazılan her şeye itibar göstermemelerini isteyen Polat, "Guti ile alakamız yok. Bana bir dönem Alman ve İtalyan milli takımını aldırttılar. Bunları biliyor ve burada tartışma konusunu yapıyorsunuz" şeklinde görüş belirtti.
Yılmaz Özüak'ın görevine son verilmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Polat, "Şunu herkesin bilmesi gerekir ki, gelişim ve değişim dünyanın kaçınılmaz kaderi. Bu, Galatasaray için de geçerli bir şey. Hiçbir kurum ve kuruluş verim aldığı kişiyi bünyesinin dışına çıkarmaz" diye konuştu.
Başkan Polat, farklı fikirlerin olabileceğini vurgulayarak, "Galatasaray Divanı'nın tartışma ve eleştiri üslubu beni burada üzdü. Galatasaray Kulübü'nde 30 senedir varım, bunlar bana bu şekilde öğretilmedi. Biz buradaki eleştirilerden gocunmuyoruz ama hiçbir kulüpte olmayan bu standardı lütfen koruyalım" diyerek sözlerini tamamladı.