Rizespor'un kuruluş hikayesi Karadeniz fıkrası gibi

Rizespor, 1953 yılında şehrin önde gelen tüccar ve eski futbolcuları ile birlikte Bir limon fidanı parasıyla lokalde kurulur…

Takım kafilesi maça giderken ineğe çarpıp kaza yapınca bir yıllık emek zayi olur. İşte size FB, GS ve BJK taraftarların Karadeniz usulü rekabetinin doğurduğu gerçek bir hikaye

1953 yılında şehrin önde gelen tüccar ve eski futbolcuları bir lokalde toplanmıştı. Katılımcıların amacı Rize’nin adını taşıyacak bir kulüp kurmaktı. Toplantı sırasında Atıf Taviloğlu dışarıya çıkıp bir süre sonra kendi bahçesinden söktüğü bir limon fidanı ile geri geldi. Taviloğlu, geliri kulübün kuruluş masraflarına harcanmak üzere limon fidanının sembolik olarak açık artırmaya çıkarılmasını önermişti. Kabul gördü ve açık artırma sonucunda 30 lira toplandı. 19 Mayıs 1953 olarak seçilen tarihte de Rizespor, Yakup Temizel, Atıf Taviloğlu, İsmet Bilsel ve Muharrem Kürkçü gibi dört manifaturacı ve bir de Defterdar Yaşar Dömlekçioğlu’nun işi resmiyete dökmesiyle kuruldu.

Rize’de futbolun o tarihlerde böyle bir noktaya gelmesi, pek çok şehirde olduğu gibi İdman Yurdu diye bilinen kulüple mümkün olmuştu. Çünkü nerede ise bütün futbol takımlarının kuruluşu böyle bir temele oturuyordu. Rize’de ilk futbol takımının teşekkülü de I. Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde gerçekleşmişti.

O savaşta 9 Mart 1916’da Rusların işgal ettiği Rize, neredeyse iki yıl esarette kalıp 2 Mart 1918’de bağımsızlığını kazanmıştı. Dünyada hızla yayılan futbol tutkusu, bağımsızlığın üzerinden bir yıl geçmeden Rizeli gençlerin yüreğinde yeşerince de Rize İdman Yurdu ortaya çıktı. Dağlık bir bölge olan Rize’de top oynayacak saha bulmak ne mümkün. Rusların Rize’yi işgali sırasında denizi doldurarak elde ettikleri ve bugün Tevfik İleri Endüstri Meslek Lisesi’nin bulunduğu Buhti’nin Düzü takımın ilk idman yeri olmuştu. Rizespor’un da temellerini oluşturan süreç böyle gelişmişti.

Rizespor’un teşekkülüne giden yolda kurulan tek takım İdman Yurdu değildi. Rize’deki Fenerbahçe sempatizanlarının 1936’da kurduğu sarı-lacivert renklere sahip Fener Gençlik takımı hem bu yolda döşenmiş önemli bir kilometre taşıydı hem de bugün Rizelilerin çoğunun Fenerbahçe taraftarı olmasının da evveliyatını oluşturuyordu.

Rize’deki Fenerbahçeliler Fener Gençlik’i kurar da Galatasaraylılar geri kalır mı? Onlar da 1948’de sarı-kırmızı renklerden müteşekkil Güneşspor’u kurdu. Ya Beşiktaşlılar? Onlar ise 1950 seçimlerinde Demokrat Parti iktidara gelmeden tam iki ay önce Rize Beşiktaş Gençlik Kulübü’nü kurmuştu.

İşte 1953 yılında, böylesine rekabetçi bir temel üzerine oturtularak kurulan Rizespor’un ilk renkleri tabiatın yeşili, o limon fidanının da sarısından oluşuyordu. Sonradan denizin mavisi tabiatın yeşili olarak renkleri değişen kulübün ilk başkanlığını uzun yıllar Rizespor’a hizmet vermiş, fiziki benzerliğinden dolayı yerli Johann Cruyff olarak da adlandırılan Hüsnü’nün babası Muharrem Kürkçü yapmıştı.

1968 yılında profesyonelliğe geçen Rizespor, Fener Gençlik, Güneşspor ve Rizegücü’nün dâhil olmasıyla yoluna devam etmişti.

1968-69 sezonunda 3. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Rizespor, yolun, paranın olmadığı, imkânsızlıkların hüküm sürdüğü o yıllarda Elazığ deplasmanına doğru yola çıkar. Ligin bitimine üç hafta vardır. Rizespor da ligde iddialı durumdadır. Kafile otobüsle yol alırken Gümüşhane’yi geçince bir ineğe çarpar ve karakolluk olur. Ve bir gün gecikmeyle varılır Elazığ’a. Sinirler de gerilmiştir. Elazığ maçında kavga çıkar, hakemin başarısız yönetimi ile de Rizespor hükmen maçı kaybeder; o da yetmez iki puanı da silinir. Böylece Türkiye liglerinde ilk puan silinmesi olayı Rizespor’un başına gelir. Ve takımın 2. Lig hayali suya düşer. Rizespor, 2. Lig’e ancak 1974-75 sezonunda çıkabilir. 1978-79 sezonunda, kulübün ilk yabancı transferi olan ve daha sonra Türk vatandaşlığına geçen İllia Datcu’nun çalıştırdığı Rizespor, 2. Lig Beyaz Grup birincisi olarak 1. Lig’e yükselir. Rizespor, Trabzonspor’un şampiyon olduğu 1. Lig’deki ilk sezonunda, kendi evinde Beşiktaş ve Galatasaray’ı 1-0, deplasmanda da Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı 2-1’lik skorlarla yenerek ligi beşinci tamamlar. 1991 yılında Çaykur’un yönetimine geçerek Çaykur Rizespor adını alan ve 41 yılda 30 başkan değiştiren kulüp, birkaç kez 1. Lig’e çıkıp düşer.

Karadeniz ve Rize tarihi üzerine çalışmaları ile tanıdığımız şair, yazar ve fotoğraf sanatçısı Fatih Sultan Kar’ın 15 yıldan fazla zamanını ayırarak ortaya çıkardığı Rizespor Tarihi kitabından öğrendiğimize göre spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın da bir dönem forma giydiği Rizespor’da, ayrıca Şenol Birol’dan Puşkaş Ergün Öztuna’ya, Beşiktaş’ta da oynayan Yaşar Elmas’tan Fenerbahçe’de de top koşturan Hakan Tecimer’e, Hazan Vezir’e, efsane golcü Oktay Çevik’e pek çok futbolcu ter döker.

(Aksiyon)