Daum : Bursaspor harika bir performans sergiliyor benim söylememe gerek yok
Süper Lig'i Samandıra tesislerinde basın karşısında değerlendiren Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum, 'Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki, Bursaspor harika bir performans, fantastik bir performans ortaya koydu. Bunu benim söylememe gerek yok'dedi.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, "Bir anda en öndeki aracın başına bir kaza gelir ve yarıştan çıkar, siz lider olursunuz. Liderin, nefesinizi ensesinde hissetmesi gerekir" dedi.
Alman teknik adam, Ziraat Türkiye Kupası'nda da finale çıkarak, 27 yıl sonra yeniden dönüm noktasına yaklaştıkları için mutlu olduklarını ifade etti.
İlk olarak Ziraat Türkiye Kupası'nda finale çıktıkları için mutlu olduklarını ifade eden Daum, "Uzun süreden beri kazanılamayan kupaya yeniden yaklaştık bu çok önemli. Öyle bir nokta gelecek ki, Fenerbahçe'yi kupayı kazanacak. Neden bu yıl olmasın. Kariyerimde 20 kez finalde Bayern Münih'e karşı oynadım. Sadece 2 kez berabere kaldım, 18'inde kaybettim. Köln ile son olarak gittiğimizde çok şanslı olmayan bir takımdık. Örneğin Denizlispor'un Fenerbahçe ile karşılaşması gibiydi. Kimse bir şey beklemiyordu bizden. Maçtan önce bir gün kazanacağız diyordum. İki takımın dengesine baktığınızda Münih'e gitmeye gerek yok, kayak yapsam daha iyi olurdu. Takımla gideyim ama kayak yapayım diye düşünüyordum. Sonuçta kazandık. En zayıf takımla 20 yıl sonra o gün kazandık. Bir dönüm noktası oluyor. Hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez. Dönüm noktası da bu maç olacak. 27 yıl sonra bu
dönüm noktasına yeniden yaklaştığımız için mutluyuz" ifadelerini kullandı.
"İYİ OYUNCULARI OLAN DEĞİL, İYİ TAKIM OLAN KAZANIR"
Finallerde her zaman daha iyi oyuncuları olanın değil, daha iyi takım olanın kazanacağına dikkat çeken tecrübeli teknik adam, konuşmasına şu şekilde devam etti;
"Kupa finalleri özel maçlar oluyor. Takım olarak performansını daha iyi yansıtan taraf kazanacak. Gazeteciler de yorumlarını sık sık dile getiriyor. Değerleri üzerinden takımlar değerlendiriliyor. Eğer böyle bu kadar basit olsaydı maçı oynamadan değerli olan takım kazanırdı. Borsada tahtaya çıkar rakamları en üstteki şampiyon olurdu. Hiçbir zaman bu olmaz. Futbolda en çok yatırım yapan Chelsea, ilk yılında başarısız oldu ve yavaş yavaş bir yerlere geldi. Hiç şampiyon olamadı. Inter, son 5 yılda
özellikle Avrupa'da en çok yatırım yapan kulüptü. Onlar da istedikleri gibi başarılı olamadılar. Benim için (Bu takım garanti kazanır) diyemeyeceğiz bir çok faktör var. Çünkü, futbol bu" Beşiktaş ile oynayacakları derbi maç hakkında da konuşan Daum, maçın çok farklı bir elektrikle başlayacağını ifade ederek, "Farklı bir enerji olur. Son 10 maçı kimin kazandığı benim için önemli değil. Maç o gün başlar derbilerde. Taktik olarak özellikle Galatasaray maç ı sezonun en iyi performansıydı. Beşiktaş maçı için de düşüncem, tüm heyecanını ve duygularını tek bir hedefe yönlendiren takım başarılı olur. (Savaşın) diyerek, aşırı motive ederek bir yere varamazsınız. Takım halinde motivasyonla hedefe varılabilir. Sadece taktikle de kazanamazsınız. Sadece başarıları hazırlayabilirsiniz, taktiği gösterebilirsiniz ama önemli olan sahaya çıkacak futbolcunun o günkü performansı, onlar taktiği uygularsa takım başarılı olabilir. Futbolcularıma da bunu toplantıda anlattım" diye konuştu.
"BEŞİKTAŞ MAÇINI OYUNCULAR KAZANACAK"
Beşiktaş maçını oyuncuların kazanacağına dikkat çeken Daum, "Her şeyden önemlisi bu. Birçok konuda onlara yardımcı olabiliriz. Toplantılar, kişisel toplantılar, ne yapacaklarını anlatabiliriz. Ama onlar robot değil. onları programlayamam, bilgisayar gibi programı yükleyemem. Hakem, bir karar veriyor bir anda kafalarındaki düşünce sistemi değişiyor. Baş başka şeyler ortaya çıkıyor. Beşiktaş'ın özellikle şampiyonluk için son şansı olduğunu en iyi bilen taraf kendileri. Galatasaray deplasmanına giderken aynı durum bizim için söz konusuydu. Biz, Galatasaray maçını kazandık böyle bir ortamda. Beşiktaş maçında bu avantajımızı korumak istiyoruz. Galatasaray maçında ilk yarı zor geçti ama ikinci yarı biz profesyonel oynadık. Belki kalp ilacı almamı gerektirecek kadar heyecanlandık. Kimse iki takımdan pozitif futbol beklemesin. Bu haftalarda sonuç önemli"
Fenerbahçe olarak üzerlerinde kazanmak için büyük baskı olduğunu kaydeden Daum, "Baskı var ama biz bu durumlar için hazırız. Bu stresi kaldırabiliriz. Biz maç ve maç bakıyoruz. Takıma bugün yaptığım toplantıda, (Sevinin ama bunu unutun) dedim. Saha içinde ve dışında yüzde yüz profesyonel olmaları gerektiğini söyledim. Mücadele ettik ve bir geri dönüş gerçekleştirdik. Tüm Fenerbahçe camiasının özlediği başarıyı yakalamaya çok yaklaştık. Ama şu an için bundan çok fazla konuşmamamız lazım oraya doğru gidiyoruz. Şu andan sonra her şey mümkün" diye konuştu.
Manisaspor maçında defansta iki oyuncu değiştirmek zorunda kaldıklarını anlatan Alman teknik adam, "Gol atacağımızı biliyordum. Sson dönemdeki gibi defansta iyi oynayamadık. Maçın gergin atmosferde geçmesini bekliyordum. Manisa için yılın maçıydı, sansasyon peşindeydiler. Maça çok fazla motive çıktılar bu maça. Bu motivasyonu 90 dakika sürdüremeyeceklerini de biliyordum. Birbirini takip eden 3 hata sonrasında 1-0 oldu golü yedik. Bu bizim için yüzde yüz uyanış oldu, takım kendine geldi. Soyunma odasında bütün bunları konuştuk, küçük değişiklikler yaptık. Golü attık ve berabere bitti. Rakip, ikinci golü atmış olsaydı bile mutlaka golü bulacaktık"dedi.
"BURSASPOR ÇOK İYİ DURUMDA"
Lider Bursaspor'dan da övgüyle bahseden Daum, şunları söyledi:
"Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki, Bursaspor harika bir performans, fantastik bir performans ortaya koydu. Bunu benim söylememe gerek yok. Bir takım, şampiyonluğa doğru gittiği zaman büyük baskı olur üzerinde. Sezon içinde kolaydır liderliği devam ettirirken, en iyi takımız dersiniz, her maçı kazanırız dersiniz, ancak öyle bir duruma gelirsiniz ki sonunda, tam şampiyon olacağız galiba dediğiniz anda onu kaybetme korkusu da başlar. Gerçek baskı işte orada başlar. Kaybetmek istemezsiniz. Liderliği ve şampiyon olma şansını kaybetmek istemezsiniz. Bu duruma alışmanız lazım. Çok iyi idare etmeniz lazım bu durumu. Tüm bunlara rağmen hala Bursaspor, çok iyi durumda. Bundan sonraki sonuçlara hep beraber bakacağız. Gençlerbirliği maçında iyi oynadılar fakat kazanamadılar. Sıkıntılı bir durumdur bu. Kafanda bir şeyler dönmeye başlar, kendi kendini sorgularsın. Şampiyonluk için kafanın rahat olması lazım. Hem çok isteyen motive bir durum olmalı, bir yandan da daha relaks bir durum olmalı. Ama daha önceki
tecrübelerimden söylüyorum ki, takımım stresli dönemden eni iyi şekilde çıkacaktır"
"FORMULA YARIŞI GİBİ LİDERİ KOVALAYAN GRUPTA OLMAK GEREK"
Ligin genel seyriyle ilgili de değerlendirmede bulunan Daum, "Çok karışık bir durum var. 27-28. haftadan sonra yeni bir sezon başladı gibi. Bu, bir anlamda formula bir yarışı gibidir. Son tura girdiğinizde o ilk grup içinde olmalısınız. Kovalayan lider grup içinde. Bir anda en öndeki Formula aracının başına, bir kaza veya arıza geldiği anda siz lider olursunuz. Ama ona yakın olmalısınız, lider olmak için. Çok yakın bir şekilde. Liderin, sizin nefesinizi ensesinde hissetmesi gerekir" ifadelerini
kullandı.
"BILICA'YI KIZARAK UYARMADIM, YAPTIKLARINI GÖSTERDİM"
Öte yandan, Bilica'yı kart konusunda uyarmadığını da belirten Daum, "Kendisiyle sadece konuştum ancak kızarak uyarmadım. Maçtaki sahneleri, görüntüleri gösterdim. Bilica'ya (Sen teknik direktör gözüyle bak, ne yaptın, sen analiz et bu pozisyonu) dedim. İlk başta (Belki yapmak zorundaydım bu hareketi) dedi. Sonr tekrar izledik ve (Evet daha farklı davranabilirdim) dedi. 5-6 kez daha izledikten sonra (Tamamen değiştirmem gerekir) dedi ve ikna ettim. Öncelikle neyi değiştirmesi gerektiğini anlamalı. Doğru davranışı kendisi bulmalı. Ben de ona yardımcı olurum. Birini uyarırsan kötü anlamda belki kısa dönemde işe yarayabilir. Hatayı yapmamak için korku haline girer, stres yaşar. Ama zor bir durumda daha konsantre durumda eski hatalı davranışına geri döner. Video analizleriyle ortaya çıkan tabloyla kötü davranışın yerine iyiyi koyarak ilerleme kaydedebilirsiniz" açıklamasını yaptı.
"TÜRKİYE 2016'YI FAZLASIYLA HAKEDİYOR"
2016 Avrupa Şampiyonası için UEFA heyetinin İstanbul'a yaptığı geziden bahseden Daum, şunları söyledi:
"Yat gezisine katıldı. Çok dostane bir atmosfer hazırlanmıştı. Yabancı konukları dinlediğimde, kendi kafalarında farklı bir Türkiye imajı var. Özellikle, ben Türkiye'ye kendi özgür hür irademle geldiğim için, bu yanlış resmin doğrusunu anlatacak önemli bir isimdim. Gerçeği göremeyenlere doğru bir şekilde anlatmak gerekiyor. Türkiye, hızlı gelişen bir ülke. Avrupa'daki bu imajı değiştirmek için, iyi şeylerimizi konuşmamız gerekiyor. Rus, Danimarkalı, Fransız futbol dergisiyle, Marca gazetesiyle, Daily Telegraph ve Bild dergisiyle röportajlar yaptım. Tüm bunlarda Türkiye hakkında iyi pozitif haberler çıkacak benim ağzımdan. Yaşadıklarımı anlattım. Almanya'nın imajı da böyleydi. 2006'da disiplinli, gülmeyen öyle bir imaj vardı. Tüm imajı değişti. Türkiye'nin sadece (herşey dahil) bir ülke olmadığını göstermemiz gerekiyor. Turistler havaalanlarına gelip otele gidip geri dönüyorlar. Bunun böyle olmadığını göstermemiz lazım. Türkiye'nin dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerden birisi olduğunu söyleyince çok şaşırıyorlar. O yüzden bu ülke 2016'yı fazlasıyla hak ediyor. Avrupa olarak elimizi uzatıyoruz, Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin de katılmasını istiyoruz. 2016'nIn artık Türkiye'de düzenlenmesi gerektiğini söylüyorum. Her zaman büyük bir soru işareti vardır. Türkiye'de güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda endişeler var. O yüzden bu konuda iyi bir program hazırlamamız gerekiyor ülke olarak. Güney Afrika'ya güveniyorsanız bu konuda Türkiye'ye yüz katı güvenmeniz lazım. Ben sorun göremiyorum. Röportajlarımda bunu söyledim"
Alman teknik adam, Ziraat Türkiye Kupası'nda da finale çıkarak, 27 yıl sonra yeniden dönüm noktasına yaklaştıkları için mutlu olduklarını ifade etti.
İlk olarak Ziraat Türkiye Kupası'nda finale çıktıkları için mutlu olduklarını ifade eden Daum, "Uzun süreden beri kazanılamayan kupaya yeniden yaklaştık bu çok önemli. Öyle bir nokta gelecek ki, Fenerbahçe'yi kupayı kazanacak. Neden bu yıl olmasın. Kariyerimde 20 kez finalde Bayern Münih'e karşı oynadım. Sadece 2 kez berabere kaldım, 18'inde kaybettim. Köln ile son olarak gittiğimizde çok şanslı olmayan bir takımdık. Örneğin Denizlispor'un Fenerbahçe ile karşılaşması gibiydi. Kimse bir şey beklemiyordu bizden. Maçtan önce bir gün kazanacağız diyordum. İki takımın dengesine baktığınızda Münih'e gitmeye gerek yok, kayak yapsam daha iyi olurdu. Takımla gideyim ama kayak yapayım diye düşünüyordum. Sonuçta kazandık. En zayıf takımla 20 yıl sonra o gün kazandık. Bir dönüm noktası oluyor. Hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez. Dönüm noktası da bu maç olacak. 27 yıl sonra bu
dönüm noktasına yeniden yaklaştığımız için mutluyuz" ifadelerini kullandı.
"İYİ OYUNCULARI OLAN DEĞİL, İYİ TAKIM OLAN KAZANIR"
Finallerde her zaman daha iyi oyuncuları olanın değil, daha iyi takım olanın kazanacağına dikkat çeken tecrübeli teknik adam, konuşmasına şu şekilde devam etti;
"Kupa finalleri özel maçlar oluyor. Takım olarak performansını daha iyi yansıtan taraf kazanacak. Gazeteciler de yorumlarını sık sık dile getiriyor. Değerleri üzerinden takımlar değerlendiriliyor. Eğer böyle bu kadar basit olsaydı maçı oynamadan değerli olan takım kazanırdı. Borsada tahtaya çıkar rakamları en üstteki şampiyon olurdu. Hiçbir zaman bu olmaz. Futbolda en çok yatırım yapan Chelsea, ilk yılında başarısız oldu ve yavaş yavaş bir yerlere geldi. Hiç şampiyon olamadı. Inter, son 5 yılda
özellikle Avrupa'da en çok yatırım yapan kulüptü. Onlar da istedikleri gibi başarılı olamadılar. Benim için (Bu takım garanti kazanır) diyemeyeceğiz bir çok faktör var. Çünkü, futbol bu" Beşiktaş ile oynayacakları derbi maç hakkında da konuşan Daum, maçın çok farklı bir elektrikle başlayacağını ifade ederek, "Farklı bir enerji olur. Son 10 maçı kimin kazandığı benim için önemli değil. Maç o gün başlar derbilerde. Taktik olarak özellikle Galatasaray maç ı sezonun en iyi performansıydı. Beşiktaş maçı için de düşüncem, tüm heyecanını ve duygularını tek bir hedefe yönlendiren takım başarılı olur. (Savaşın) diyerek, aşırı motive ederek bir yere varamazsınız. Takım halinde motivasyonla hedefe varılabilir. Sadece taktikle de kazanamazsınız. Sadece başarıları hazırlayabilirsiniz, taktiği gösterebilirsiniz ama önemli olan sahaya çıkacak futbolcunun o günkü performansı, onlar taktiği uygularsa takım başarılı olabilir. Futbolcularıma da bunu toplantıda anlattım" diye konuştu.
"BEŞİKTAŞ MAÇINI OYUNCULAR KAZANACAK"
Beşiktaş maçını oyuncuların kazanacağına dikkat çeken Daum, "Her şeyden önemlisi bu. Birçok konuda onlara yardımcı olabiliriz. Toplantılar, kişisel toplantılar, ne yapacaklarını anlatabiliriz. Ama onlar robot değil. onları programlayamam, bilgisayar gibi programı yükleyemem. Hakem, bir karar veriyor bir anda kafalarındaki düşünce sistemi değişiyor. Baş başka şeyler ortaya çıkıyor. Beşiktaş'ın özellikle şampiyonluk için son şansı olduğunu en iyi bilen taraf kendileri. Galatasaray deplasmanına giderken aynı durum bizim için söz konusuydu. Biz, Galatasaray maçını kazandık böyle bir ortamda. Beşiktaş maçında bu avantajımızı korumak istiyoruz. Galatasaray maçında ilk yarı zor geçti ama ikinci yarı biz profesyonel oynadık. Belki kalp ilacı almamı gerektirecek kadar heyecanlandık. Kimse iki takımdan pozitif futbol beklemesin. Bu haftalarda sonuç önemli"
Fenerbahçe olarak üzerlerinde kazanmak için büyük baskı olduğunu kaydeden Daum, "Baskı var ama biz bu durumlar için hazırız. Bu stresi kaldırabiliriz. Biz maç ve maç bakıyoruz. Takıma bugün yaptığım toplantıda, (Sevinin ama bunu unutun) dedim. Saha içinde ve dışında yüzde yüz profesyonel olmaları gerektiğini söyledim. Mücadele ettik ve bir geri dönüş gerçekleştirdik. Tüm Fenerbahçe camiasının özlediği başarıyı yakalamaya çok yaklaştık. Ama şu an için bundan çok fazla konuşmamamız lazım oraya doğru gidiyoruz. Şu andan sonra her şey mümkün" diye konuştu.
Manisaspor maçında defansta iki oyuncu değiştirmek zorunda kaldıklarını anlatan Alman teknik adam, "Gol atacağımızı biliyordum. Sson dönemdeki gibi defansta iyi oynayamadık. Maçın gergin atmosferde geçmesini bekliyordum. Manisa için yılın maçıydı, sansasyon peşindeydiler. Maça çok fazla motive çıktılar bu maça. Bu motivasyonu 90 dakika sürdüremeyeceklerini de biliyordum. Birbirini takip eden 3 hata sonrasında 1-0 oldu golü yedik. Bu bizim için yüzde yüz uyanış oldu, takım kendine geldi. Soyunma odasında bütün bunları konuştuk, küçük değişiklikler yaptık. Golü attık ve berabere bitti. Rakip, ikinci golü atmış olsaydı bile mutlaka golü bulacaktık"dedi.
"BURSASPOR ÇOK İYİ DURUMDA"
Lider Bursaspor'dan da övgüyle bahseden Daum, şunları söyledi:
"Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki, Bursaspor harika bir performans, fantastik bir performans ortaya koydu. Bunu benim söylememe gerek yok. Bir takım, şampiyonluğa doğru gittiği zaman büyük baskı olur üzerinde. Sezon içinde kolaydır liderliği devam ettirirken, en iyi takımız dersiniz, her maçı kazanırız dersiniz, ancak öyle bir duruma gelirsiniz ki sonunda, tam şampiyon olacağız galiba dediğiniz anda onu kaybetme korkusu da başlar. Gerçek baskı işte orada başlar. Kaybetmek istemezsiniz. Liderliği ve şampiyon olma şansını kaybetmek istemezsiniz. Bu duruma alışmanız lazım. Çok iyi idare etmeniz lazım bu durumu. Tüm bunlara rağmen hala Bursaspor, çok iyi durumda. Bundan sonraki sonuçlara hep beraber bakacağız. Gençlerbirliği maçında iyi oynadılar fakat kazanamadılar. Sıkıntılı bir durumdur bu. Kafanda bir şeyler dönmeye başlar, kendi kendini sorgularsın. Şampiyonluk için kafanın rahat olması lazım. Hem çok isteyen motive bir durum olmalı, bir yandan da daha relaks bir durum olmalı. Ama daha önceki
tecrübelerimden söylüyorum ki, takımım stresli dönemden eni iyi şekilde çıkacaktır"
"FORMULA YARIŞI GİBİ LİDERİ KOVALAYAN GRUPTA OLMAK GEREK"
Ligin genel seyriyle ilgili de değerlendirmede bulunan Daum, "Çok karışık bir durum var. 27-28. haftadan sonra yeni bir sezon başladı gibi. Bu, bir anlamda formula bir yarışı gibidir. Son tura girdiğinizde o ilk grup içinde olmalısınız. Kovalayan lider grup içinde. Bir anda en öndeki Formula aracının başına, bir kaza veya arıza geldiği anda siz lider olursunuz. Ama ona yakın olmalısınız, lider olmak için. Çok yakın bir şekilde. Liderin, sizin nefesinizi ensesinde hissetmesi gerekir" ifadelerini
kullandı.
"BILICA'YI KIZARAK UYARMADIM, YAPTIKLARINI GÖSTERDİM"
Öte yandan, Bilica'yı kart konusunda uyarmadığını da belirten Daum, "Kendisiyle sadece konuştum ancak kızarak uyarmadım. Maçtaki sahneleri, görüntüleri gösterdim. Bilica'ya (Sen teknik direktör gözüyle bak, ne yaptın, sen analiz et bu pozisyonu) dedim. İlk başta (Belki yapmak zorundaydım bu hareketi) dedi. Sonr tekrar izledik ve (Evet daha farklı davranabilirdim) dedi. 5-6 kez daha izledikten sonra (Tamamen değiştirmem gerekir) dedi ve ikna ettim. Öncelikle neyi değiştirmesi gerektiğini anlamalı. Doğru davranışı kendisi bulmalı. Ben de ona yardımcı olurum. Birini uyarırsan kötü anlamda belki kısa dönemde işe yarayabilir. Hatayı yapmamak için korku haline girer, stres yaşar. Ama zor bir durumda daha konsantre durumda eski hatalı davranışına geri döner. Video analizleriyle ortaya çıkan tabloyla kötü davranışın yerine iyiyi koyarak ilerleme kaydedebilirsiniz" açıklamasını yaptı.
"TÜRKİYE 2016'YI FAZLASIYLA HAKEDİYOR"
2016 Avrupa Şampiyonası için UEFA heyetinin İstanbul'a yaptığı geziden bahseden Daum, şunları söyledi:
"Yat gezisine katıldı. Çok dostane bir atmosfer hazırlanmıştı. Yabancı konukları dinlediğimde, kendi kafalarında farklı bir Türkiye imajı var. Özellikle, ben Türkiye'ye kendi özgür hür irademle geldiğim için, bu yanlış resmin doğrusunu anlatacak önemli bir isimdim. Gerçeği göremeyenlere doğru bir şekilde anlatmak gerekiyor. Türkiye, hızlı gelişen bir ülke. Avrupa'daki bu imajı değiştirmek için, iyi şeylerimizi konuşmamız gerekiyor. Rus, Danimarkalı, Fransız futbol dergisiyle, Marca gazetesiyle, Daily Telegraph ve Bild dergisiyle röportajlar yaptım. Tüm bunlarda Türkiye hakkında iyi pozitif haberler çıkacak benim ağzımdan. Yaşadıklarımı anlattım. Almanya'nın imajı da böyleydi. 2006'da disiplinli, gülmeyen öyle bir imaj vardı. Tüm imajı değişti. Türkiye'nin sadece (herşey dahil) bir ülke olmadığını göstermemiz gerekiyor. Turistler havaalanlarına gelip otele gidip geri dönüyorlar. Bunun böyle olmadığını göstermemiz lazım. Türkiye'nin dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerden birisi olduğunu söyleyince çok şaşırıyorlar. O yüzden bu ülke 2016'yı fazlasıyla hak ediyor. Avrupa olarak elimizi uzatıyoruz, Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin de katılmasını istiyoruz. 2016'nIn artık Türkiye'de düzenlenmesi gerektiğini söylüyorum. Her zaman büyük bir soru işareti vardır. Türkiye'de güvenliğin nasıl sağlanacağı konusunda endişeler var. O yüzden bu konuda iyi bir program hazırlamamız gerekiyor ülke olarak. Güney Afrika'ya güveniyorsanız bu konuda Türkiye'ye yüz katı güvenmeniz lazım. Ben sorun göremiyorum. Röportajlarımda bunu söyledim"