'Fenerbahçe'den korkmuyorlar'

Alınan kötü sonuçlar sonrası gündemdeki adam haline gelen F.Bahçe Sportif Direktörü Aykut Kocaman'ın, ligde 2-1 kaybedilen İstanbul BŞ. maçının ardından başkan Aziz Yıldırım ve yönetimle özel bir durum değerlendirmesi yaptığı ortaya çıktı.

Takımın kötü gidişi hakkında bilgi sahibi olmak isteyen başkan ve yönetime açık yüreklilikle düşüncelerini söyleyen Kocaman’ın o günkü görüşleri şöyle:

“RAKİPLER ceza sahamızda çok rahat hareket ediyor. Bize karşı atılan gollere defans kötüydü, kaleci işini yapmadı diyelim. Ama öyle bir intiba oluştu ki, medyada yazılanlar, küçük takımların bize gol atması, her takımın santrforuna cesaret verdi. F.Bahçe’ye gol atmak kolay olmamalı. İşte bunlardan ötürü rakiplerin bize karşı korkusu kalmadı. Öyle bir imaj yerleşti ki, her takım F.Bahçe’ye ’Rahat gol atarız’ diyor, korkmuyorlar. Artık rakiplerimizi caydıramıyoruz.

YEDİĞİMİZ golleri gözünüzün önüne getirin. 70’ten sonra birçok gol yedik. Bireysel hataların dışında takım halinde yedik esasında bu golleri. İstanbul BŞ maçında İskender’in deparı örneğin. Ben de santrfor oynadım. Bu tip uzun deparlardan sonra gözünüz kararır, karşınızdaki kaleci önünüzde devleşir. Golü atma şansınız %20’dir. İskender hem o depar hem de o vuruşla 10 yılda bir atacağı golü attı.

‘KADIKÖY’Ü İYİ BİLİRİM’

BEN yıllarca Kadıköy’de oynadım. Sahamızda oynadığımız maçlarda taraftarın tepkili olduğu günlerde maç içinde o gerginliği yaşardım. Çoğu golü de böyle kaçırdım. Güiza da Semih de Alex de bu gerginlik nedeniyle golleri atamıyor.

HER şey bir tarafa şanssızlık ve sakatlıklar ortada. İlk 8 maçı kazanırken, Daum’la el ele kol kolaydık. Herkes memnundu. Şimdi ise kaybedilen puanlar sonrası benimle Daum arasında problem varmış gibi gösteriliyor. Ancak ben ilk gün nasılsam inanın aynı şekilde davranıyorum. Zaten benim tavrımın değişmeyeceğini en iyi sizler bilirsiniz.

İLK yarı 8 galibiyet üst tüste aldık. Takımı bu havadan çıkartıp yeniden korku salarsak, ilk yarıdaki başlangıcı bitime doğru da başarabiliriz. Bu havayı dağıtmak için de her şey bitmiş gibi davranmamalıyız.”