'Sinirlerine hakim olan bir adım öne geçer'
Şampiyonluk yarışında, haftalar ilerledikçe stresin artacağını belirten Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, sinirlerine hakim olan takımın bir adım öne geçeceğini söyledi.
Daum, Fenerbahçe TV'de ''Teknik Analiz'' programına katılarak çeşitli konularda görüşlerini açıkladı.
Turkcell Süper Lig'deki şampiyonluk mücadelesine değinen Daum, haftalar geçtikçe, mücadelenin daha stresli bir hal alacağını belirterek, ''Stres 28. haftadan sonra daha da artacak. Sona yaklaştıkça bazı şeyler daha önemli olacak. Hata yapma şansımız kalmayacak. Hangi takımın cezalısı daha az olursa, hangi takım sinirlerine daha hakim olursa, o takım bir adım daha önde olacaktır'' dedi.
Yaşanan sakatlıkların kendilerini olumsuz etkilediğini, ancak çok iyi çalışan bir sağlık ekipleri olduğunu dile getiren Daum, sakat oyuncuların bir an önce iyileşmesi temennisinde bulundu.
Daum, şöyle devam etti:
''Böylesi sakatlıklarda tedaviye ne kadar erken başlanılırsa, sakatlığın süresi o kadar azalır. Normalde Lugano'nun sakatlığı 4 hafta sürer. Doktorumuz Ertuğrul Karanlık ve ekibi iyi çalışıyor. Umuyorum 2-3 hafta sonra Lugano takıma döner. Cristian Baroni'nin topuğunda sakatlığı var. Çok önemli bir sorun değil, zaman zaman ağrıları oluyor. Biraz dinlenmesi lazım. Bu dinlendirmeyi ikinci yarı hangi dönemde yapabiliriz, onu şu an için bilemiyorum, ama antrenmanlara çıkıyor, görevini en iyi şekilde yapıyor. Sezon başındaki ameliyatından dolayı ayağında bulunan platin Özer'i bazen yoruyor, olumsuz hava ve saha şartlarında da ayağındaki metal ağrı yapıyor. Özer'in dinlenmesi lazım, ama bu yoğun maç trafiğinde ne zaman dinlendireceğimizi şu an için belirlemek zor.''
Sakat, cezalı ve yorgun oyuncular nedeniyle bazı maçlarda takımda değişiklikler olacağını, bu şekilde futbolcuların performansını en üst düzeyde tutmayı planladıklarını ifade eden Christoph Daum, Mehmet Topuz'un, Diyarbakırspor maçında kırmızı kart görmesiyle ilgili, ''Kırmızı kart görmemiz beni üzen bir durum. Mehmet Topuz'un hareketi çok gereksizdi. Kontrolünü kaybetmiş durumdaydı. Maçın son anlarıydı, çok yorulmuştu ve kaybetmek istemiyordu, ama yine de daha profesyonelce ve sakin davranması gerekiyordu. Futbolcularımın, bu tür durumlarda rakiplerin tuzağına düşerek kendilerini kaybetmelerini istemiyorum. Her zaman profesyonelce hareket etmelerini bekliyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
''POZİSYONLARI DEĞERLENDİREMEDİK''
Daum, 1-1 sonuçlanan ligdeki Diyarbakırspor maçında, rakip takım üzerinde baskı kurduklarını, ancak yakaladıkları pozisyonları değerlendiremediklerini söyledi.
Alman teknik adam, ''Diyarbakırspor maçında rakip karşısında baskı kurduk ve golü bulabilmek için tüm alternatifleri denemeye çalıştık, ancak yakaladığımız pozisyonları istediğimiz gibi değerlendiremedik. Diyarbakırspor çok iyi savunma yapan, çok iyi alan daraltan ve savunma organizasyonlarını büyük bir başarıyla sahaya yansıtabilen bir takım. Bu gerçekler de göz ardı edilmemeli'' dedi.
Ziraat Türkiye Kupası'nda Bursaspor ile yapacakları çeyrek final rövanş maçında, kadroda bazı değişiklikler yapmayı planlandığını da anlatan Daum, ''Sakat ve cezalı oyuncularımız var. İster istemez, son maçta sahaya çıkan ilk 11'e göre bazı değişiklikler olacak. Yoğun maç trafiği içindeyiz. Bazı oyuncularımız oynayamayacak ve bazı oyuncuları dinlendirmek durumundayız. Tabii ki birkaç değişiklik olacaktır'' açıklamasını yaptı.
Bursaspor ile yapılan ilk maçta, sol bacağında ön çapraz bağları kopan Uğur Boral için çok üzüldüğünü anlatan Daum, bu oyuncunun, operasyon sonrası bir rehabilitasyon dönemi geçireceğini, bu sürede kendisine çeşitli çalışma olanakları sunulacağını, ancak Uğur'dan sezon sonuna kadar yararlanamayacaklarını dile getirdi.
AVRUPA ŞAMPİYONASI ELEMELERİ
Christoph Daum, 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Almanya ile Türkiye'nin aynı grupta yer almasının, kendisi için zor bir durum olduğunu söyledi.
''Benim için gerçekten de kolay bir durum değil'' diyen Daum, görüşlerini şöyle açıkladı:
''Türkiye benim ikinci vatanım. Almanya, doğduğum yer ve benim ülkem. İki ülkenin takımlarını da çok seviyorum. Sonuçta Türkiye'deyim, Türk Milli Takımı'na desteğim her zaman olacak ve Türkiye'nin kazanmasını her zaman isteyeceğim, ama Almanya benim ülkem ve Almanya'nın da kazanmasını istiyorum. Benim düşüncem, bu iki takım da gruptan çıkarak kupaya beraber giderler. Umarım iki ülke de sevinir. Hem Türkiye, hem de Almanya için iyi bir grup olduğu düşüncesindeyim. Önemli olan gruplara iyi başlamak. İki takımın da Avrupa Şampiyonası'na gideceğine inanıyorum.''
Turkcell Süper Lig'deki şampiyonluk mücadelesine değinen Daum, haftalar geçtikçe, mücadelenin daha stresli bir hal alacağını belirterek, ''Stres 28. haftadan sonra daha da artacak. Sona yaklaştıkça bazı şeyler daha önemli olacak. Hata yapma şansımız kalmayacak. Hangi takımın cezalısı daha az olursa, hangi takım sinirlerine daha hakim olursa, o takım bir adım daha önde olacaktır'' dedi.
Yaşanan sakatlıkların kendilerini olumsuz etkilediğini, ancak çok iyi çalışan bir sağlık ekipleri olduğunu dile getiren Daum, sakat oyuncuların bir an önce iyileşmesi temennisinde bulundu.
Daum, şöyle devam etti:
''Böylesi sakatlıklarda tedaviye ne kadar erken başlanılırsa, sakatlığın süresi o kadar azalır. Normalde Lugano'nun sakatlığı 4 hafta sürer. Doktorumuz Ertuğrul Karanlık ve ekibi iyi çalışıyor. Umuyorum 2-3 hafta sonra Lugano takıma döner. Cristian Baroni'nin topuğunda sakatlığı var. Çok önemli bir sorun değil, zaman zaman ağrıları oluyor. Biraz dinlenmesi lazım. Bu dinlendirmeyi ikinci yarı hangi dönemde yapabiliriz, onu şu an için bilemiyorum, ama antrenmanlara çıkıyor, görevini en iyi şekilde yapıyor. Sezon başındaki ameliyatından dolayı ayağında bulunan platin Özer'i bazen yoruyor, olumsuz hava ve saha şartlarında da ayağındaki metal ağrı yapıyor. Özer'in dinlenmesi lazım, ama bu yoğun maç trafiğinde ne zaman dinlendireceğimizi şu an için belirlemek zor.''
Sakat, cezalı ve yorgun oyuncular nedeniyle bazı maçlarda takımda değişiklikler olacağını, bu şekilde futbolcuların performansını en üst düzeyde tutmayı planladıklarını ifade eden Christoph Daum, Mehmet Topuz'un, Diyarbakırspor maçında kırmızı kart görmesiyle ilgili, ''Kırmızı kart görmemiz beni üzen bir durum. Mehmet Topuz'un hareketi çok gereksizdi. Kontrolünü kaybetmiş durumdaydı. Maçın son anlarıydı, çok yorulmuştu ve kaybetmek istemiyordu, ama yine de daha profesyonelce ve sakin davranması gerekiyordu. Futbolcularımın, bu tür durumlarda rakiplerin tuzağına düşerek kendilerini kaybetmelerini istemiyorum. Her zaman profesyonelce hareket etmelerini bekliyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
''POZİSYONLARI DEĞERLENDİREMEDİK''
Daum, 1-1 sonuçlanan ligdeki Diyarbakırspor maçında, rakip takım üzerinde baskı kurduklarını, ancak yakaladıkları pozisyonları değerlendiremediklerini söyledi.
Alman teknik adam, ''Diyarbakırspor maçında rakip karşısında baskı kurduk ve golü bulabilmek için tüm alternatifleri denemeye çalıştık, ancak yakaladığımız pozisyonları istediğimiz gibi değerlendiremedik. Diyarbakırspor çok iyi savunma yapan, çok iyi alan daraltan ve savunma organizasyonlarını büyük bir başarıyla sahaya yansıtabilen bir takım. Bu gerçekler de göz ardı edilmemeli'' dedi.
Ziraat Türkiye Kupası'nda Bursaspor ile yapacakları çeyrek final rövanş maçında, kadroda bazı değişiklikler yapmayı planlandığını da anlatan Daum, ''Sakat ve cezalı oyuncularımız var. İster istemez, son maçta sahaya çıkan ilk 11'e göre bazı değişiklikler olacak. Yoğun maç trafiği içindeyiz. Bazı oyuncularımız oynayamayacak ve bazı oyuncuları dinlendirmek durumundayız. Tabii ki birkaç değişiklik olacaktır'' açıklamasını yaptı.
Bursaspor ile yapılan ilk maçta, sol bacağında ön çapraz bağları kopan Uğur Boral için çok üzüldüğünü anlatan Daum, bu oyuncunun, operasyon sonrası bir rehabilitasyon dönemi geçireceğini, bu sürede kendisine çeşitli çalışma olanakları sunulacağını, ancak Uğur'dan sezon sonuna kadar yararlanamayacaklarını dile getirdi.
AVRUPA ŞAMPİYONASI ELEMELERİ
Christoph Daum, 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Almanya ile Türkiye'nin aynı grupta yer almasının, kendisi için zor bir durum olduğunu söyledi.
''Benim için gerçekten de kolay bir durum değil'' diyen Daum, görüşlerini şöyle açıkladı:
''Türkiye benim ikinci vatanım. Almanya, doğduğum yer ve benim ülkem. İki ülkenin takımlarını da çok seviyorum. Sonuçta Türkiye'deyim, Türk Milli Takımı'na desteğim her zaman olacak ve Türkiye'nin kazanmasını her zaman isteyeceğim, ama Almanya benim ülkem ve Almanya'nın da kazanmasını istiyorum. Benim düşüncem, bu iki takım da gruptan çıkarak kupaya beraber giderler. Umarım iki ülke de sevinir. Hem Türkiye, hem de Almanya için iyi bir grup olduğu düşüncesindeyim. Önemli olan gruplara iyi başlamak. İki takımın da Avrupa Şampiyonası'na gideceğine inanıyorum.''