Benim gibi adam bir daha gelmez
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, usta gazeteci Uğur Dündar'a samimi açıklamalarda bulundu.
Aziz Yıldırım “Kendi kendime soruyorum. ‘Akıllı bir adam mıyım, yoksa akılsız bir adam mı?’ Karar veremiyorum. Normal bir insan olsaydım, bu yatırımları yapmazdım. 2-3 tane daha futbolcu alır, her sene takımı şampiyon yapmak için uğraşırdım. O zaman belki el üstünde tutulurdum. Ama gelecek kuşaklara bu yatırımları bırakamazdım. Benden sonrakilere büyük imkanlar sunuyorum. Bir daha Aziz Yıldırım gibi bir adam gelmeyecek. İsteyenle iddiaya girerim” dedi.
Yıldırım geçen hafta oynanan U17 derbi maçında yaşananlara da değindi ve "17 yaşında ve altındaki çocukların darp görmesi yüreğimde fırtınalar koparıyor, hazmedemiyorum. Oradaki organizasyonu görüp tedbir almalıydılar" diye konuştu.
İşte Uğur Dündar’ın Aziz Yıldırım ile yaptığı yılın röportajı:
- Fenerbahçe, futbolun beşiği İngiliz Aston Villa yöneticilerinin bile araştırma yaptığı büyük bir kulüp. Kriz döneminde herkes “Nereden kaynak buluruz” düşüncesindeyken, F.Bahçe gidip Ataşehir’de arazi satın aldı. Kulübün toplam mal varlığı nedir?
* 31 Aralık 2009 itibariyle 284 milyon TL’ydi. Bana göre bugün bu değer en azından 500 milyon dolar civarında. Bugün bu tesisleri parayla yapamazsınız. İlk olarak Migros’u yaptığımız zaman 1 liramız yoktu. Ama yaptık. Fenerbahçeli yöneticilerin makinelerini getirdik, kombineler sattık, sponsorlar bulduk. Sonra bankadan kredi çektik. Bu borcun belirli kısımları da onlardır. Ankara’daki tesisler 15 milyon Euro’ya mal oldu. Onu da kendi kaynaklarımızdan yaptık. Dereağzı tesislerine 2 çim sahayı kendi paramla yaptım. Fenerbahçe’ye tek kuruş para harcatmadım. Çünkü, söz vermiştim. Bazı derneklerin yardımıyla kapalı salonlar yaptık. Türkiye’de ilk kez bir kulübe ait atletizm pisti yaptık. Bolu Dağı’nda yapacağımız tesisleri herkes görecek. Bir ilk olacak. O tesislerin bitiminden sonra yurt dışına gitme olayı bitecek. Atletler, kürekçiler oraya gidecek. Bazen kendi kendime diyorum. “Ben akıllı bir adam mıyım. yoksa akılsız bir adam mı?” Buna karar veremiyorum. Eğer normal bir insan olsaydım, bu yatırımların hiç birini yapmazdım. 2-3 tane daha futbolcu alırdım. Her sene futbol takımını şampiyon yapmak için uğraşırdım. O zaman belki el üstünde tutulurdum ama gelecek kuşaklara bu yatırımları bırakamazdım. Benden sonra gelenlere büyük imkanlar bırakıyorum. Herkes bunu görsün. Bir daha Aziz Yıldırım gibi bunları yapacak bir adam gelmeyecek. Ben bu konuda isteyenle iddiaya girerim. Biz çok fedakarlık yaptık. Ama söylemiyoruz.
BENDEN SONRA GELECEKLERE NELER BIRAKTIĞIM ORTADA
Herkes sanıyor ki bankadan aldık paraları, geldik harcadık. Bir de kalkıp hesap soruyorlar. Neyin hesabını soruyorsunuz? Ben 16 milyon dolar bütçeyle bu kulübü aldım. Bugün 250 milyon dolara gelmiş bütçe. Asıl ben hesap sormalıyım, “Geçmişte neden bu kulübü büyütmediniz” diye. Bu kulübün 100 yıllık tarihi var. 10 yılda yapılanlar 90 yılda yapılanlardan kat be kat fazla. Bugün bir şirketimizin değeri, 1 milyar dolar değerinde.
Benim aldığım dönemde neyi vardı kulübün? Dereağzı’nda Metin Aşık Tesisleri vardı. Samandıra başlamıştı. 500 milyon dolarlık yatırımımız var. Fenerium var, TV var. Radyo var. Bakın neler bırakıyorum gelenlere.
- Neden “Bırakıyorum” diyorsunuz başkan?
* Herkes konuşuyor, ediyor. Biz konuşmuyoruz. Amatör şubelere çok harcamalar yaptığımızı söylüyorlar. Bugün Avrupa’da hangi ülkeye gitseniz “Fenerbahçe Voleybol Takımı” diyorlar, “Fenerbahçe Basketbol Takımı” diyorlar. Fenerbahçeli Nevin Yanıt, 110 metre engellide Avrupa Şampiyonu oldu. Nasıl yaptı? Yoldan gelip yapmadı. Ankara’da 2 ya da 3 bin kişilik güzel bir yüzme havuzu yapacağım. Hem yüzücüler buna layıklar, hem de lazım.
- Dünya Şampiyonu voleybolcu kızlara devlet bir ödül verecek mi?
* O ödülü devlet bize verecek. Mehmet Ali Aydınlar ile konuşuruz. Zaten oyuncular da ayrıca ödül alacak devletten.
NEŞTERİ HOCAYLA BİRLİKTE VURURUZ
- Aykut Kocaman bir TV kanalında takımın kondisyon eksikliği içinde olmadığını söyledi. Herkes görüyor ki Fenerbahçe maçların ilk yarısında saman alevi gibi parlıyor. İkinci devrede geriye çekiliyor. 65. dakikadan sonra adeta eriyen bir mum gibi tükeniyor. Bu dakikalarda yenilen golün telafisi de pek mümkün olmuyor. Çalıştığı kişileri güçlendirmek derken bir kondisyoner ihtiyacından mı bahsediyorsunuz?
* O anlamda değil. İletişimci, psikolog veya başka bir uzman. Daha geniş bir ekiple çalışmayı kastediyorum. İyi futbolculardan oluşan takımın kapasitesi var. Daha çok mücadele eden, son dakikaya kadar mücadeyi bırakmayan bir takım istiyorum. Kondisyoneri istiyorsa Aykut Kocaman getirir. Ben Aykut ile konuşmadım daha. Ayın 30’unda (bugün) konuşup değerlendireceğiz. Neyin eksik olduğunu Aykut Hoca’dan duymamız gerekir. Sizin gibi bizim de fikrimiz var. Neyin ne olduğunu görüyoruz. Gerekirse beraber neşteri vurmalıyız.
- Aykut Kocaman’ın kamuoyu önünde kendini eleştirmesini ve bazı kararlarının yanlışını söylemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Ben ne amaçla bunları söylediğini bilmiyorum. Bazı insanlar, “Söylesin”, bazıları da “Çok içine kapandı” diyor. Bunu dürüstçe kendi hatalarını görüyor gibi de yorumlayabiliriz. Bunları yapmak da bir erdemdir. Bazısı, “Hiç hata yapmıyorum” der. Ben de hata yaptığımızı söylüyorum. O hatasını biliyor. örneğin Kayseri’ye stoper götürmediğini de söylüyor. Başkası olsa bunları söylemez. Samimiyeti bir erdem olarak kabul etmek gerekir.
DAYAK OLAYINDA İÇİMDE FIRTINALAR KOPTU
17 yaşında ve altındaki çocukların darp görmesi yüreğimde fırtınalar koparıyor, hazmedemiyorum. Oradaki organizasyonu görüp tedbir almalıydılar.
- U17 Akademi Ligi’nde, Metin Oktay gibi Türk futboluna muhteşem kişiliği ve hem de centilmenliğiyle malolmuş bir ismin adının verildiği tesiste G.Saray ile yapılan maçta F.Bahçeli oyunculara yapılan saldırıyı nasıl karşılıyorsunuz?
* Olay çok üzücü. Üzücü kelimesi de biraz hafif kalıyor. Bizim taraftarımızdan ve camiamızdan, Fenerbahçe sessiz kalıyor gibi bir imaj görülebilir. Hukuk devletinin her alanını kapsıyan kanunlarının bulunmasına karşın, bugüne kadar benzer saldırganlıkları cezalandırılabilir bir sistem maalesef yoktu. Bugüne kadar cezalandırıcı bir uygulama olmadı. Son olayların faailleri tespit edildi. 17 yaşında ve daha altındaki çocukların orada darp görmesi benim yüreğimde fırtınalar kopuyor, hazmedemiyorum. Şiddeti önleme yasası çıkartılırken, biz de buna destek olmaya çalışırken birden bire heyecana kapılıp bir şeyler söyleyip sonra ondan üzüntü duymak istemiyorum. Çok ağır şeyler söyleyeceğim. Galatasaray yönetimi gidip orada tedbir alamaz. Başkan ve yönetim sorumlu ama oradaki insanlar organizasyonu görüp tedbir almalıydı.
BİRLİKTE UMRE'YE GİDİYORLAR
Bu olayları körükleyen taraftarlar birbirleri ile arkadaş. Küfür ettiren mihraklara sonradan bakıyorsunuz iç içeler. Beraber yemek yiyiyorlar, beraber Umre’lere gidiyorlar. Burada bir çelişki var. Şiddetten beslenenler var.
BİZİM TEPKİMİZ DAHA FARKLI OLURDU
- Galatasaray yönetiminin gösterdiği tepkiyi yeterli buldunuz mu?
* Bizde olsa tepkiyi daha farklı koyardık. Ama onlar koyamıyorlar. Bizim dışımızdaki takımlarda taraftarlar ve yönetimler geçmişteki alışkanlıkları nedeniyle etki altındalar. İç içeler. Bunların çözümü için şiddet yasasının acilen çıkması gerekir.
- Yeni çıkacak şiddet yasası bu olayları önleyecek yükümlülükler taşıyor mu?
* Futbol Federasyonu, Meclis ile olan ilişkilerde bizden daha öndeydi. Orada adalet komisyonu diğer bütün bakanlıkların kurmuş olduğu komisyonlar ve oradaki bireyler bu toplantıya katıldılar. Son çıkacak metinde yasayı gördüm. Eğer çıkarsa herkes kabul ediyor ki ‘eskiden etmiyorlardı’ mevcut mahkemeleri de burada olan suçlara bakacak hale dönüştürüyorlar. Neticede beklediğimiz çözüm olacak. Başka ülkelerin sistemini uygulamak yanlış olabilir. Bizim toplumun eğitim seviyesi yaşam biçimi biraz ayrı olduğu için bize uymayabilir. Burada bize özgü bir sistem getirmekte fayda var.
ALEX İÇİN SON SÖZÜ KOCAMAN SÖYLEYECEK
- Alex’in durumu ne olacak?
* Alex karakterli bir çocuk. Futbolu da hem bilen hem de yaşayan bir usta. Şimdi oynamak istiyor. Futbolu bırakmak istemiyor. Aykut Kocaman da gelecek, oturacağız ve konuşacağız. O konuşmanın ardından da kendisiyle konuşmalarımızı yapacağız. Gönlümüz, Alex’in kalmasından yana. Buna karar verecek olan Aykut Kocaman’dır.
Ben dayanırım ama Kocaman baskıyı kaldırabilir mi?
Bu kamuoyu baskısını kaldırmak gerek ki Kocaman da rahat çalışsın. Yapabileceklerini ortaya koysun. Yapamazsa zaten kendisi, “Ben bırakırım” diyor.
- Teknik direktör Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin bir değeri. Hoca olmasını isteyenlerin en başında gelenlerden biriyim. Onun yönetimindeki Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nden elendi. Ligde liderin 9 puan gerisine düştü. Son olarak da kupadaki iddiası çok azaldı. Bu açıdan bakıldığında Kocaman, Fenerbahçe tarihinin en pahalı teknik direktörlerinden biri olduğu görülüyor. Sportif direktör kurumunu yeniden hayata geçirmeyi düşünür müsünüz?
* Aykut Kocaman’la ilgili düşüncelerim şu. Kocaman, Fenerbahçe’nin çocuğu. Kazanmak gerek. Onu kazanmak, Fenerbahçe’nin geleceğini kazanmak anlamına gelir. Şimdi 6 ayda başarılı mı, başarısız mı? Şu andaki pozisyonumuz böyle devam eder mi? Anadolu kulüplerinde çalışmak kolaydır. Fenerbahçe’de çalışmak zordur. Fenerbahçe hep kazanmak ister. Böyle baktığınız zaman Ona biraz zaman vermek gerek. Aykut Hoca’yı diyelim ki sezon sonunda şampiyon yapamadı diye gönderdik. Kimi getireceksiniz? Dışarıdan bir hocayı! Onu denemedik mi. Sonuç ortada. Sportif direktör getirmekle de bunu aşamazsınız. Çünkü, onu da denedik. Biz Aykut Hoca’yı sportif direktör olarak getirdik. Aslında burada Aykut Hoca’nın yapması gereken ekibini daha kuvvetlendirip, kendisini o ekip içinde sportif direktör pozisyonuna taşıması olmalı.
SEÇİME KADAR AYKUT KOCAMAN'A DOKUNMAM
Aykut Kocaman’ı kazanalım mı, kaybedelim mi bunun kararını vermeliyiz. “Kazanalım” diyorsanız sonuna kadar destek olmalıyız. Bu güveni sağlamazsak Aykut Hoca’yı da kağıt gibi atacağız. Antrenörlük ve yöneticilik, liderlik isteyen şeylerdir. Biz Aykut Kocaman’da bu liderlik özelliği olduğuna inanıyoruz. Fenerbahçe kolay bir yer değil. Ben rahatım. Aykut konusunda kararım belli. 1.5 sene sonra seçim var. O seçime kadar Aykut’a dokunmam. Aykut bu kamuoyu baskısına karşın devam edebilir mi? Bu kamuoyu baskısını kaldırmak gerek ki Aykut Kocaman da rahat çalışsın. Yapabileceklerini ortaya koysun. Yapamazsa zaten kendisi, “Ben bırakırım” diyor. O yapıda biri. Bu baskıyla işi zor. Üzerinde çok baskı var.
TRANSFERLERE KARIŞMIYORUZ SADECE PAZARLIK YAPIYORUZ
- Transfer olacak mı?
* Aykut Kocaman ile 1.5 ay önce konuştum. “Yabancılarda bir çıkış noktası bulursak ve Santos’u kazanamazsak bir sol bek ve belki de bir orta saha alırız” diyordu. Mutlaka alalım isteği yoktu. “Kafamda böyle bir format var” dedi. Yetkisi, sportif direktörlük. Biz transferlerin hiç birine karışmıyoruz. İsimlerini o verdi. Para pazarlığını biz yapıyoruz. “Ben Niang’ı istiyorum” dedi. O transfer de çok zor. Öyle bir oyuncu istedi. Sonunda aldık. Aykut Kocaman’ın kafasında belki bir isim var ve gelip söyleyecek. Ama benim haberim yok. Bunu açıkça söyleyeyim.
HAKEM HATALARI GÜNDEME GELMELİ
- Hakemleri ve performanslarını nasıl buluyorsunuz?
* Trabzon’a değil bize de yapılan hakem hataları gündeme gelmeli. Hakemler hata yapıyorlar. Bu hataları yaparken, bir kulübe aynı hatalar lehte devam ederken, öteki kulübe aleyhte devam ediyorsa bunda bir sıkıntı var demektir. Biz bunu söylüyoruz. Sporda şiddet diyorsunuz. Kanun çıkıyor. Tribünleri dizginlemeye çalışıyorsunuz. Hakem hataları bu şekilde devam ederse, bu olaylar devam etmeyecek denilebilir mi?
F.BAHÇE'DEN ALACAĞIM YOK
Geldiğim zaman kulübe bir şeyler harcadım. Muhasebe kayıtlarında belli. Zamanla eridi gitti o para. Bitti, sıfırladım. F.Bahçe Kulübü’nden alacağım yok. F.Bahçe’nin benden alacağı olmasın.
- “Kendi imkanlarımla Dereağzı Tesisleri’ndeki sahaları yaptım” dediniz. Geçenlerde Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, kulüpten yaklaşık 98 milyon TL alacağı olduğunu belirtti. Sayın Demirören, “Bu çocuklarımın rızkı” diyor ve tahsil edeceğini söylüyor. Sizin de Fenerbahçe’den çocuklarınızın geleceği için alacağınız var mı?
* Benim yok. Geldiğim zaman kulübe bir şeyler harcadım. Muhasebe kayıtlarında belli. Zamanla eridi gitti o para. Bitti, sıfırladım. Fenerbahçe Kulübü’nden alacağım yok. Fenerbahçe’nin benden alacağı olmasın. Benim yok. (Gülüşmeler) Bütçeyi 16 milyondan, 250 milyon dolara getirmişim. Her gün insanlar hesap soruyor. Her şeyle bizi suçlayabilirler ama maddi olarak suçlayamazlar. Sertim doğru. Ama bu tarz suçlamalara üzülüyorum.
BEN BOŞUNA KONUŞMAM
- 2006’daki Denizli’de kaçan şampiyonluktan sonra uzun süre konuşmadınız. Bundan birkaç ay önce o maçı niçin dile getirdiniz?
* Herkes, Denizli’de o kaçan şampiyonluğu facia olarak niteledi. Ben de incelenmesini istedim. Elimde bir şey olmasa böyle çıkıp konuşur muyum? İnceleyecek merci neresi? Futbol Federasyonu. Onlar incelesin, ben gerekeni iletirim. O zaman neden konuştuğumu da onlara söylerim.
KALİTELİ FUTBOL OLURSA SEYİRCİ SAYISI DA ARTAR
- “Futboldaki Anadolu devrimi için ne diyorsunuz?
* Türk futbolunda üç büyükler ilerledi ya da gerilesin tartışmasını yeniden irdelemek gerekir. Kamuoyu diyor ki üç büyükler geriledi.. Şimdi Anadolu takımları takımları kazanınca, 3 büyükler neden geride diyorlar. Çelişki var. Birbirini yenen takımların mücadelesini istemeliyiz. Bir takım yenmek için oynayacak, diğer takım yenilmeyelim formatında olacak. Saha içinde kaliteli futbol olursa, seyirci sayısı da artar.
“TAKIM OLURSANIZ SİZİ KİMSE YENEMEZ” DEDİM
- Futbolcular devre arası kampı başlamadan erken start aldı. Bunun sebebi neydi?
* Aykut Kocaman programını yapıp bize gönderdi. Baktık, inceledik. Oyuncuların hepsi toplandı. Futbolculara tek tek cihazlar verildi. Her oyuncuya bir çalışma programı sunuldu. Ayın 4’üne gelene kadar kim ne yapmış, yapmamış ortaya çıkacak. Ben 1-2 oyuncu ile sohbet ettim. Onlara da anlattım. “Takım olursanız, sizi kimse yenemez” dedim. Şimdi bir ekip haline geldiklerini görüyoruz. Geçmiş yıllarda da vardı ama uygulamadan geliyorlardı. Ayın 4’ünden sonra da çift idman yapmaya başlayacaklar. Bu program Aykut Hoca’nın programı.
BANA GÖRE TAKVİYE GEREKSİZ
- Size göre takıma takviye gerekli mi?
* Bana göre gerekmez. Başarı için takım iyi çalışacak. Çocuklara da söyledim, mesaj verdim. Bizim takım iyi çalışacak, iyi koşacak, iyi mücadele edecek. Diğerleri zaten bizde var. Çalışıyorlar ama bunu sahaya da yansıtmak gerek. Bizim takımın çok iyi mücadele ettiği maçlar da oldu. Beşiktaş maçı 5-0 biterdi. Herkes kadar bizim şansımız var. Fenerbahçe ismi korkutur. Fenerbahçe bu bir aylık çalışma dönemini iyi geçirirse lige hazır girerse, deplasman fobisini de atarız üzerimizden. Hava yakalarız. Geçen sene de oldu. 8 maç çok iyi gittik. İyi futbol oynamadık. Sonra düşüş başladı. Kasımpaşa’ya yenildik. Devreyi 2. ya da 3. bitireceğiz derken Trabzon’u yenip lider tamamladık. O zaman da düşüş yaşadık. Eğer biz bu düşüşü önümüzdeki dönem saha içinde birbirleri için mücadele eden bir takım haline gelip çözersek ki çözecek oyuncularımız var. Mesela sol bek alacaksınız. Dünyanın en iyi solbeklerinden biri bizde. Ama onu kazanmak gerek. Bu çocukta bir problem varsa hep beraber bunu çözmek gerek. Oyuncuda da problem varsa onlar da çözecek.
TÜRK FUTBOLUNDA YENİ BİR SİSTEM OLUŞTURULMALI
- Fenerbahçe bir futbol kulübü değil spor kulübü. Amatör branşlarda büyük başarı sağlanıyor, voleybolda kadınlar dünya şampiyonu oluyor. Basketbol takımları çok iyi gidiyor. Atletizmde de öyle. Ancak, futbolda bu başarı neden sağlanamıyor?
* Sizin de yönetimde bulunduğunuz dönemden beri futbolun dışındaki branşlara çok önem verdik. Bütçenin yüksek bir kısmı bu branşlara gidiyor. Amatör branşlardaki başarılar arttıkça iyi sporcular getirdik. Futbolda ise başka bir şey var. Biz bugün gerçekleri konuşmuyoruz. Herkes başarıyı bekliyor. Başarıyı beklemek için yerli çocukları çoğaltmamız gerek. Bunun için Türk sporunun politikasının makro düzeyde yeniden planlanması ve radikal önlemlerin alınması zorunlu. Buna da alt yapı reformundan başlanmalı. 90’ların sonunda Almanya krize girdi ve yeni bir yapılanmaya gitti. Türkiye vakit geçirmeden bu reorganizasyonu yapmalı.
- Peki bu atılımı kim hayata geçirebilir?
* Devlet... Daha doğrusu Futbol Federasyonu geçirecek. Uygulamayı onlar yapacak. Zaten planlamayı yapıp başına da bir hoca getirmişler. Bunu anlatıp yaymak lazım. Barcelona, Real Madrid, Chelsea gibi takımların bütçeleri ile sizin bütçeniz yakın olmadığı için 10 senede bir başarı yakalanır. Diğer Avrupa takımları da öyle. Onlarda da başarı 10 yılda bir yaşanır, devamlılık olmaz .
Zico’dan neler çektik yazsam kitap olur
- Sportif başarıyı son olarak Zico gerçekleştirdi. Onun gönderilmesini yanlışlık olarak değerlendiriyor musunuz?
* Herkes sanıyor ki Zico döneminde her şey süt limandı. Kendi vatandaşları ondan şikayetçiydi. “İyi çalışmıyoruz, taktik çalışmıyoruz” diyorlardı. Bazı anlar vardır, çok kaliteli oyuncular bir araya gelir ve bir takım yakalarsınız. Zico ile parasal olarak anlaşamadık. Zico bizden sonra her takımda başarısız oldu. Aldığının iki katı ücret istemişti bizden. Demek ki biz iyi idare etmişiz de burada başarılı olmuş! Biz, Zico ile neler yaşadık kimse bahsetmiyor. Bunları kitap yapsam da herkes okusa diye düşündüğüm oluyor.
Yıldırım geçen hafta oynanan U17 derbi maçında yaşananlara da değindi ve "17 yaşında ve altındaki çocukların darp görmesi yüreğimde fırtınalar koparıyor, hazmedemiyorum. Oradaki organizasyonu görüp tedbir almalıydılar" diye konuştu.
İşte Uğur Dündar’ın Aziz Yıldırım ile yaptığı yılın röportajı:
- Fenerbahçe, futbolun beşiği İngiliz Aston Villa yöneticilerinin bile araştırma yaptığı büyük bir kulüp. Kriz döneminde herkes “Nereden kaynak buluruz” düşüncesindeyken, F.Bahçe gidip Ataşehir’de arazi satın aldı. Kulübün toplam mal varlığı nedir?
* 31 Aralık 2009 itibariyle 284 milyon TL’ydi. Bana göre bugün bu değer en azından 500 milyon dolar civarında. Bugün bu tesisleri parayla yapamazsınız. İlk olarak Migros’u yaptığımız zaman 1 liramız yoktu. Ama yaptık. Fenerbahçeli yöneticilerin makinelerini getirdik, kombineler sattık, sponsorlar bulduk. Sonra bankadan kredi çektik. Bu borcun belirli kısımları da onlardır. Ankara’daki tesisler 15 milyon Euro’ya mal oldu. Onu da kendi kaynaklarımızdan yaptık. Dereağzı tesislerine 2 çim sahayı kendi paramla yaptım. Fenerbahçe’ye tek kuruş para harcatmadım. Çünkü, söz vermiştim. Bazı derneklerin yardımıyla kapalı salonlar yaptık. Türkiye’de ilk kez bir kulübe ait atletizm pisti yaptık. Bolu Dağı’nda yapacağımız tesisleri herkes görecek. Bir ilk olacak. O tesislerin bitiminden sonra yurt dışına gitme olayı bitecek. Atletler, kürekçiler oraya gidecek. Bazen kendi kendime diyorum. “Ben akıllı bir adam mıyım. yoksa akılsız bir adam mı?” Buna karar veremiyorum. Eğer normal bir insan olsaydım, bu yatırımların hiç birini yapmazdım. 2-3 tane daha futbolcu alırdım. Her sene futbol takımını şampiyon yapmak için uğraşırdım. O zaman belki el üstünde tutulurdum ama gelecek kuşaklara bu yatırımları bırakamazdım. Benden sonra gelenlere büyük imkanlar bırakıyorum. Herkes bunu görsün. Bir daha Aziz Yıldırım gibi bunları yapacak bir adam gelmeyecek. Ben bu konuda isteyenle iddiaya girerim. Biz çok fedakarlık yaptık. Ama söylemiyoruz.
BENDEN SONRA GELECEKLERE NELER BIRAKTIĞIM ORTADA
Herkes sanıyor ki bankadan aldık paraları, geldik harcadık. Bir de kalkıp hesap soruyorlar. Neyin hesabını soruyorsunuz? Ben 16 milyon dolar bütçeyle bu kulübü aldım. Bugün 250 milyon dolara gelmiş bütçe. Asıl ben hesap sormalıyım, “Geçmişte neden bu kulübü büyütmediniz” diye. Bu kulübün 100 yıllık tarihi var. 10 yılda yapılanlar 90 yılda yapılanlardan kat be kat fazla. Bugün bir şirketimizin değeri, 1 milyar dolar değerinde.
Benim aldığım dönemde neyi vardı kulübün? Dereağzı’nda Metin Aşık Tesisleri vardı. Samandıra başlamıştı. 500 milyon dolarlık yatırımımız var. Fenerium var, TV var. Radyo var. Bakın neler bırakıyorum gelenlere.
- Neden “Bırakıyorum” diyorsunuz başkan?
* Herkes konuşuyor, ediyor. Biz konuşmuyoruz. Amatör şubelere çok harcamalar yaptığımızı söylüyorlar. Bugün Avrupa’da hangi ülkeye gitseniz “Fenerbahçe Voleybol Takımı” diyorlar, “Fenerbahçe Basketbol Takımı” diyorlar. Fenerbahçeli Nevin Yanıt, 110 metre engellide Avrupa Şampiyonu oldu. Nasıl yaptı? Yoldan gelip yapmadı. Ankara’da 2 ya da 3 bin kişilik güzel bir yüzme havuzu yapacağım. Hem yüzücüler buna layıklar, hem de lazım.
- Dünya Şampiyonu voleybolcu kızlara devlet bir ödül verecek mi?
* O ödülü devlet bize verecek. Mehmet Ali Aydınlar ile konuşuruz. Zaten oyuncular da ayrıca ödül alacak devletten.
NEŞTERİ HOCAYLA BİRLİKTE VURURUZ
- Aykut Kocaman bir TV kanalında takımın kondisyon eksikliği içinde olmadığını söyledi. Herkes görüyor ki Fenerbahçe maçların ilk yarısında saman alevi gibi parlıyor. İkinci devrede geriye çekiliyor. 65. dakikadan sonra adeta eriyen bir mum gibi tükeniyor. Bu dakikalarda yenilen golün telafisi de pek mümkün olmuyor. Çalıştığı kişileri güçlendirmek derken bir kondisyoner ihtiyacından mı bahsediyorsunuz?
* O anlamda değil. İletişimci, psikolog veya başka bir uzman. Daha geniş bir ekiple çalışmayı kastediyorum. İyi futbolculardan oluşan takımın kapasitesi var. Daha çok mücadele eden, son dakikaya kadar mücadeyi bırakmayan bir takım istiyorum. Kondisyoneri istiyorsa Aykut Kocaman getirir. Ben Aykut ile konuşmadım daha. Ayın 30’unda (bugün) konuşup değerlendireceğiz. Neyin eksik olduğunu Aykut Hoca’dan duymamız gerekir. Sizin gibi bizim de fikrimiz var. Neyin ne olduğunu görüyoruz. Gerekirse beraber neşteri vurmalıyız.
- Aykut Kocaman’ın kamuoyu önünde kendini eleştirmesini ve bazı kararlarının yanlışını söylemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Ben ne amaçla bunları söylediğini bilmiyorum. Bazı insanlar, “Söylesin”, bazıları da “Çok içine kapandı” diyor. Bunu dürüstçe kendi hatalarını görüyor gibi de yorumlayabiliriz. Bunları yapmak da bir erdemdir. Bazısı, “Hiç hata yapmıyorum” der. Ben de hata yaptığımızı söylüyorum. O hatasını biliyor. örneğin Kayseri’ye stoper götürmediğini de söylüyor. Başkası olsa bunları söylemez. Samimiyeti bir erdem olarak kabul etmek gerekir.
DAYAK OLAYINDA İÇİMDE FIRTINALAR KOPTU
17 yaşında ve altındaki çocukların darp görmesi yüreğimde fırtınalar koparıyor, hazmedemiyorum. Oradaki organizasyonu görüp tedbir almalıydılar.
- U17 Akademi Ligi’nde, Metin Oktay gibi Türk futboluna muhteşem kişiliği ve hem de centilmenliğiyle malolmuş bir ismin adının verildiği tesiste G.Saray ile yapılan maçta F.Bahçeli oyunculara yapılan saldırıyı nasıl karşılıyorsunuz?
* Olay çok üzücü. Üzücü kelimesi de biraz hafif kalıyor. Bizim taraftarımızdan ve camiamızdan, Fenerbahçe sessiz kalıyor gibi bir imaj görülebilir. Hukuk devletinin her alanını kapsıyan kanunlarının bulunmasına karşın, bugüne kadar benzer saldırganlıkları cezalandırılabilir bir sistem maalesef yoktu. Bugüne kadar cezalandırıcı bir uygulama olmadı. Son olayların faailleri tespit edildi. 17 yaşında ve daha altındaki çocukların orada darp görmesi benim yüreğimde fırtınalar kopuyor, hazmedemiyorum. Şiddeti önleme yasası çıkartılırken, biz de buna destek olmaya çalışırken birden bire heyecana kapılıp bir şeyler söyleyip sonra ondan üzüntü duymak istemiyorum. Çok ağır şeyler söyleyeceğim. Galatasaray yönetimi gidip orada tedbir alamaz. Başkan ve yönetim sorumlu ama oradaki insanlar organizasyonu görüp tedbir almalıydı.
BİRLİKTE UMRE'YE GİDİYORLAR
Bu olayları körükleyen taraftarlar birbirleri ile arkadaş. Küfür ettiren mihraklara sonradan bakıyorsunuz iç içeler. Beraber yemek yiyiyorlar, beraber Umre’lere gidiyorlar. Burada bir çelişki var. Şiddetten beslenenler var.
BİZİM TEPKİMİZ DAHA FARKLI OLURDU
- Galatasaray yönetiminin gösterdiği tepkiyi yeterli buldunuz mu?
* Bizde olsa tepkiyi daha farklı koyardık. Ama onlar koyamıyorlar. Bizim dışımızdaki takımlarda taraftarlar ve yönetimler geçmişteki alışkanlıkları nedeniyle etki altındalar. İç içeler. Bunların çözümü için şiddet yasasının acilen çıkması gerekir.
- Yeni çıkacak şiddet yasası bu olayları önleyecek yükümlülükler taşıyor mu?
* Futbol Federasyonu, Meclis ile olan ilişkilerde bizden daha öndeydi. Orada adalet komisyonu diğer bütün bakanlıkların kurmuş olduğu komisyonlar ve oradaki bireyler bu toplantıya katıldılar. Son çıkacak metinde yasayı gördüm. Eğer çıkarsa herkes kabul ediyor ki ‘eskiden etmiyorlardı’ mevcut mahkemeleri de burada olan suçlara bakacak hale dönüştürüyorlar. Neticede beklediğimiz çözüm olacak. Başka ülkelerin sistemini uygulamak yanlış olabilir. Bizim toplumun eğitim seviyesi yaşam biçimi biraz ayrı olduğu için bize uymayabilir. Burada bize özgü bir sistem getirmekte fayda var.
ALEX İÇİN SON SÖZÜ KOCAMAN SÖYLEYECEK
- Alex’in durumu ne olacak?
* Alex karakterli bir çocuk. Futbolu da hem bilen hem de yaşayan bir usta. Şimdi oynamak istiyor. Futbolu bırakmak istemiyor. Aykut Kocaman da gelecek, oturacağız ve konuşacağız. O konuşmanın ardından da kendisiyle konuşmalarımızı yapacağız. Gönlümüz, Alex’in kalmasından yana. Buna karar verecek olan Aykut Kocaman’dır.
Ben dayanırım ama Kocaman baskıyı kaldırabilir mi?
Bu kamuoyu baskısını kaldırmak gerek ki Kocaman da rahat çalışsın. Yapabileceklerini ortaya koysun. Yapamazsa zaten kendisi, “Ben bırakırım” diyor.
- Teknik direktör Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin bir değeri. Hoca olmasını isteyenlerin en başında gelenlerden biriyim. Onun yönetimindeki Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nden elendi. Ligde liderin 9 puan gerisine düştü. Son olarak da kupadaki iddiası çok azaldı. Bu açıdan bakıldığında Kocaman, Fenerbahçe tarihinin en pahalı teknik direktörlerinden biri olduğu görülüyor. Sportif direktör kurumunu yeniden hayata geçirmeyi düşünür müsünüz?
* Aykut Kocaman’la ilgili düşüncelerim şu. Kocaman, Fenerbahçe’nin çocuğu. Kazanmak gerek. Onu kazanmak, Fenerbahçe’nin geleceğini kazanmak anlamına gelir. Şimdi 6 ayda başarılı mı, başarısız mı? Şu andaki pozisyonumuz böyle devam eder mi? Anadolu kulüplerinde çalışmak kolaydır. Fenerbahçe’de çalışmak zordur. Fenerbahçe hep kazanmak ister. Böyle baktığınız zaman Ona biraz zaman vermek gerek. Aykut Hoca’yı diyelim ki sezon sonunda şampiyon yapamadı diye gönderdik. Kimi getireceksiniz? Dışarıdan bir hocayı! Onu denemedik mi. Sonuç ortada. Sportif direktör getirmekle de bunu aşamazsınız. Çünkü, onu da denedik. Biz Aykut Hoca’yı sportif direktör olarak getirdik. Aslında burada Aykut Hoca’nın yapması gereken ekibini daha kuvvetlendirip, kendisini o ekip içinde sportif direktör pozisyonuna taşıması olmalı.
SEÇİME KADAR AYKUT KOCAMAN'A DOKUNMAM
Aykut Kocaman’ı kazanalım mı, kaybedelim mi bunun kararını vermeliyiz. “Kazanalım” diyorsanız sonuna kadar destek olmalıyız. Bu güveni sağlamazsak Aykut Hoca’yı da kağıt gibi atacağız. Antrenörlük ve yöneticilik, liderlik isteyen şeylerdir. Biz Aykut Kocaman’da bu liderlik özelliği olduğuna inanıyoruz. Fenerbahçe kolay bir yer değil. Ben rahatım. Aykut konusunda kararım belli. 1.5 sene sonra seçim var. O seçime kadar Aykut’a dokunmam. Aykut bu kamuoyu baskısına karşın devam edebilir mi? Bu kamuoyu baskısını kaldırmak gerek ki Aykut Kocaman da rahat çalışsın. Yapabileceklerini ortaya koysun. Yapamazsa zaten kendisi, “Ben bırakırım” diyor. O yapıda biri. Bu baskıyla işi zor. Üzerinde çok baskı var.
TRANSFERLERE KARIŞMIYORUZ SADECE PAZARLIK YAPIYORUZ
- Transfer olacak mı?
* Aykut Kocaman ile 1.5 ay önce konuştum. “Yabancılarda bir çıkış noktası bulursak ve Santos’u kazanamazsak bir sol bek ve belki de bir orta saha alırız” diyordu. Mutlaka alalım isteği yoktu. “Kafamda böyle bir format var” dedi. Yetkisi, sportif direktörlük. Biz transferlerin hiç birine karışmıyoruz. İsimlerini o verdi. Para pazarlığını biz yapıyoruz. “Ben Niang’ı istiyorum” dedi. O transfer de çok zor. Öyle bir oyuncu istedi. Sonunda aldık. Aykut Kocaman’ın kafasında belki bir isim var ve gelip söyleyecek. Ama benim haberim yok. Bunu açıkça söyleyeyim.
HAKEM HATALARI GÜNDEME GELMELİ
- Hakemleri ve performanslarını nasıl buluyorsunuz?
* Trabzon’a değil bize de yapılan hakem hataları gündeme gelmeli. Hakemler hata yapıyorlar. Bu hataları yaparken, bir kulübe aynı hatalar lehte devam ederken, öteki kulübe aleyhte devam ediyorsa bunda bir sıkıntı var demektir. Biz bunu söylüyoruz. Sporda şiddet diyorsunuz. Kanun çıkıyor. Tribünleri dizginlemeye çalışıyorsunuz. Hakem hataları bu şekilde devam ederse, bu olaylar devam etmeyecek denilebilir mi?
F.BAHÇE'DEN ALACAĞIM YOK
Geldiğim zaman kulübe bir şeyler harcadım. Muhasebe kayıtlarında belli. Zamanla eridi gitti o para. Bitti, sıfırladım. F.Bahçe Kulübü’nden alacağım yok. F.Bahçe’nin benden alacağı olmasın.
- “Kendi imkanlarımla Dereağzı Tesisleri’ndeki sahaları yaptım” dediniz. Geçenlerde Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, kulüpten yaklaşık 98 milyon TL alacağı olduğunu belirtti. Sayın Demirören, “Bu çocuklarımın rızkı” diyor ve tahsil edeceğini söylüyor. Sizin de Fenerbahçe’den çocuklarınızın geleceği için alacağınız var mı?
* Benim yok. Geldiğim zaman kulübe bir şeyler harcadım. Muhasebe kayıtlarında belli. Zamanla eridi gitti o para. Bitti, sıfırladım. Fenerbahçe Kulübü’nden alacağım yok. Fenerbahçe’nin benden alacağı olmasın. Benim yok. (Gülüşmeler) Bütçeyi 16 milyondan, 250 milyon dolara getirmişim. Her gün insanlar hesap soruyor. Her şeyle bizi suçlayabilirler ama maddi olarak suçlayamazlar. Sertim doğru. Ama bu tarz suçlamalara üzülüyorum.
BEN BOŞUNA KONUŞMAM
- 2006’daki Denizli’de kaçan şampiyonluktan sonra uzun süre konuşmadınız. Bundan birkaç ay önce o maçı niçin dile getirdiniz?
* Herkes, Denizli’de o kaçan şampiyonluğu facia olarak niteledi. Ben de incelenmesini istedim. Elimde bir şey olmasa böyle çıkıp konuşur muyum? İnceleyecek merci neresi? Futbol Federasyonu. Onlar incelesin, ben gerekeni iletirim. O zaman neden konuştuğumu da onlara söylerim.
KALİTELİ FUTBOL OLURSA SEYİRCİ SAYISI DA ARTAR
- “Futboldaki Anadolu devrimi için ne diyorsunuz?
* Türk futbolunda üç büyükler ilerledi ya da gerilesin tartışmasını yeniden irdelemek gerekir. Kamuoyu diyor ki üç büyükler geriledi.. Şimdi Anadolu takımları takımları kazanınca, 3 büyükler neden geride diyorlar. Çelişki var. Birbirini yenen takımların mücadelesini istemeliyiz. Bir takım yenmek için oynayacak, diğer takım yenilmeyelim formatında olacak. Saha içinde kaliteli futbol olursa, seyirci sayısı da artar.
“TAKIM OLURSANIZ SİZİ KİMSE YENEMEZ” DEDİM
- Futbolcular devre arası kampı başlamadan erken start aldı. Bunun sebebi neydi?
* Aykut Kocaman programını yapıp bize gönderdi. Baktık, inceledik. Oyuncuların hepsi toplandı. Futbolculara tek tek cihazlar verildi. Her oyuncuya bir çalışma programı sunuldu. Ayın 4’üne gelene kadar kim ne yapmış, yapmamış ortaya çıkacak. Ben 1-2 oyuncu ile sohbet ettim. Onlara da anlattım. “Takım olursanız, sizi kimse yenemez” dedim. Şimdi bir ekip haline geldiklerini görüyoruz. Geçmiş yıllarda da vardı ama uygulamadan geliyorlardı. Ayın 4’ünden sonra da çift idman yapmaya başlayacaklar. Bu program Aykut Hoca’nın programı.
BANA GÖRE TAKVİYE GEREKSİZ
- Size göre takıma takviye gerekli mi?
* Bana göre gerekmez. Başarı için takım iyi çalışacak. Çocuklara da söyledim, mesaj verdim. Bizim takım iyi çalışacak, iyi koşacak, iyi mücadele edecek. Diğerleri zaten bizde var. Çalışıyorlar ama bunu sahaya da yansıtmak gerek. Bizim takımın çok iyi mücadele ettiği maçlar da oldu. Beşiktaş maçı 5-0 biterdi. Herkes kadar bizim şansımız var. Fenerbahçe ismi korkutur. Fenerbahçe bu bir aylık çalışma dönemini iyi geçirirse lige hazır girerse, deplasman fobisini de atarız üzerimizden. Hava yakalarız. Geçen sene de oldu. 8 maç çok iyi gittik. İyi futbol oynamadık. Sonra düşüş başladı. Kasımpaşa’ya yenildik. Devreyi 2. ya da 3. bitireceğiz derken Trabzon’u yenip lider tamamladık. O zaman da düşüş yaşadık. Eğer biz bu düşüşü önümüzdeki dönem saha içinde birbirleri için mücadele eden bir takım haline gelip çözersek ki çözecek oyuncularımız var. Mesela sol bek alacaksınız. Dünyanın en iyi solbeklerinden biri bizde. Ama onu kazanmak gerek. Bu çocukta bir problem varsa hep beraber bunu çözmek gerek. Oyuncuda da problem varsa onlar da çözecek.
TÜRK FUTBOLUNDA YENİ BİR SİSTEM OLUŞTURULMALI
- Fenerbahçe bir futbol kulübü değil spor kulübü. Amatör branşlarda büyük başarı sağlanıyor, voleybolda kadınlar dünya şampiyonu oluyor. Basketbol takımları çok iyi gidiyor. Atletizmde de öyle. Ancak, futbolda bu başarı neden sağlanamıyor?
* Sizin de yönetimde bulunduğunuz dönemden beri futbolun dışındaki branşlara çok önem verdik. Bütçenin yüksek bir kısmı bu branşlara gidiyor. Amatör branşlardaki başarılar arttıkça iyi sporcular getirdik. Futbolda ise başka bir şey var. Biz bugün gerçekleri konuşmuyoruz. Herkes başarıyı bekliyor. Başarıyı beklemek için yerli çocukları çoğaltmamız gerek. Bunun için Türk sporunun politikasının makro düzeyde yeniden planlanması ve radikal önlemlerin alınması zorunlu. Buna da alt yapı reformundan başlanmalı. 90’ların sonunda Almanya krize girdi ve yeni bir yapılanmaya gitti. Türkiye vakit geçirmeden bu reorganizasyonu yapmalı.
- Peki bu atılımı kim hayata geçirebilir?
* Devlet... Daha doğrusu Futbol Federasyonu geçirecek. Uygulamayı onlar yapacak. Zaten planlamayı yapıp başına da bir hoca getirmişler. Bunu anlatıp yaymak lazım. Barcelona, Real Madrid, Chelsea gibi takımların bütçeleri ile sizin bütçeniz yakın olmadığı için 10 senede bir başarı yakalanır. Diğer Avrupa takımları da öyle. Onlarda da başarı 10 yılda bir yaşanır, devamlılık olmaz .
Zico’dan neler çektik yazsam kitap olur
- Sportif başarıyı son olarak Zico gerçekleştirdi. Onun gönderilmesini yanlışlık olarak değerlendiriyor musunuz?
* Herkes sanıyor ki Zico döneminde her şey süt limandı. Kendi vatandaşları ondan şikayetçiydi. “İyi çalışmıyoruz, taktik çalışmıyoruz” diyorlardı. Bazı anlar vardır, çok kaliteli oyuncular bir araya gelir ve bir takım yakalarsınız. Zico ile parasal olarak anlaşamadık. Zico bizden sonra her takımda başarısız oldu. Aldığının iki katı ücret istemişti bizden. Demek ki biz iyi idare etmişiz de burada başarılı olmuş! Biz, Zico ile neler yaşadık kimse bahsetmiyor. Bunları kitap yapsam da herkes okusa diye düşündüğüm oluyor.