Tbmm Spor Kulüplerinin Sorunları Ve Sporda Şiddet İle İlgili

TBMM'de spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda, eski milli takım futbolcuları Rıdvan Dilmen, Hasan Şaş ve Sergen Yalçın bilgi verdi

TBMM'de spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda, eski milli takım futbolcuları Rıdvan Dilmen, Hasan Şaş ve Sergen Yalçın bilgi verdi. Rıdvan Dilmen, maç başlamadan şiddetin başladığını, bunu
da medyanın tetiklediğini savunurken, Hasan Şaş tüm statların kamerayla gözetlenmesi gerektiğini söyledi. Sergen Yalçın ise futbolda önemli bir pastanın olduğunu ve kulüplerin bundan rant sağladığını ifade etti.
Komisyon AK Parti İstanbul Milletvekili Nazım Ekren başkanlığında toplandı. Komisyon üyesi MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, futbolcuların öncelikle mental altyapısının geliştirilmesi gerektiğini, bunun için altyapı çalışmalarının önemli olduğunu söyledi. Futbolcuların mental anlamda gelişmeden şöhreti yakalamalarının yaşamlarında büyük sorunlara neden olduğunu belirten Uzunırmak, bu nedenle o futbolcudan verim alınamadığını söyledi. Komisyonda söz alan Hasan Şaş ise Uzunırmak'ın sözlerine katıldığını
belirterek, bu durumun en güzel örneğinin Real Madrid'li Mesut Özil olduğunu söyledi. Şaş, ''Almanya'da aldığı mental kültür onu Real Madrid'e taşıdı. Özil burada olsa 'koşmuyor' diye eleştirirdik'' dedi.
Türkiye'de bir holiganizm gerçeği olduğuna işaret eden Şaş, ''Türkiye'de holiganizm var. Burada hepimizin suçu var. Yoksullukla uğraşan taraftarlar var. Bunlara yön veren yöneticiler var. Bedava bilet, en büyük sorunlardan biridir. Taraftarlar bu biletlerin
yarısını satarken, yarısıyla da maçlara giriyorlar'' diye konuştu. Medyaya önemli görevlerin düştüğünü belirten Şaş, ''Örneğin medyada, Galatasaray-Fenerbahçe maçı var. Rambo filmi varmış gibi medyada haberler çıkıyor. Sanki bir savaşa hazırlanıyorlar. Televizyonlarda eğitici programların olması lazım. Toplum kavgaya hazırlanıyor. Medya
ve bedava bilet konusu en önemli sorunlar arasında yer alıyor. İtalya'da sahalara bir şeyler atılıyor. Yine böyle bir maç sonrasında ligler bir hafta oynanmadı. Bundan sonra bakan ve federasyon başkanı oturup, süreci değerlendirdi. Statlara kamera yerleştirilmesi konusunda görüş birliğine varıldı. Tüm statlara kameralar yerleştirildi. İtalya'da olaylar azaldı. Statlarda kamera olursa olaylar olmaz. Caydırıcı olur. Tüm statlar kamerayla gözetlenmelidir'' dedi.
Kulüp başkanlarının, kulüpleri kendilerine borçlandırdığını kaydeden Şaş, ''Yabancı transferlerinde büyük hatalar yapılıyor. Del Bosque ve Tigana gibi teknik adamlar geliyor ve tazminat ödenerek gönderiliyor. Bankalar kulüplere çok kolay kredi veriyorlar. Kulüpler denetlenmelidir'' diye konuştu.

"MAÇ BAŞLAMADAN ŞİDDET BAŞLIYOR"
Eski milli futbolcu ve spor yorumcusu Rıdvan Dilmen ise tribünlerden seyircilerin kaçmaya başladığını söyledi. Ekonomi büyüdükçe futbol kulüplerinin de borçlarının arttığını kaydeden Dilmen, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) ligleri bölgesellikten
çıkararak önemli bir iş yaptığını söyledi. Maç başlamadan, şiddetin başladığını ifade eden Dilmen, ''Ligdeki Galatasaray-Beşiktaş maçında ilginç bir olay yaşandı. Bir pozisyon sonrasında Lucas Neill ile Mert Nobre arasında ilginç bir olay gelişti. Bu pozisyonun ardından hakem Nobre'ye sarı kart gösterdi ancak Neill, hakemi kartı göstermemesi konusunda uyarmak zorunda kaldı. Bu çok ciddi bir olaydı. Bunların ödüllendirilmesi gerekir. Ceza sistemi ağırlaştırılmalıdır'' diye konuştu.
Futbol kulüplerinin altyapılarına gereken önemi vermediğini dile getiren Dilmen, altyapıların şartlarının hızla iyileştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Altyapı antrenörlerinin mali durumlarının kötü olduğunu, bu antrenörlerin profesyonel mantıkla çalıştırılması
gerektiğini kaydeden Dilmen, altyapı antrenörlerinin eğitiminin de önemli bir sorun olarak güncelliğini koruduğunu söyledi. Dilmen, "Bu durum futbolcu eğitimine olumsuz yansıyor" dedi.
Futbol'da yaşanan şiddet olaylarına da değinen Dilmen, şiddet yaşanmasında suçu en az olan kesimin sporcular olduğunu kaydetti. Şiddeti medyanın tetiklediğini savunan Dilmen, bu yolla kavga ortamı oluşturulduğunu söyledi. Kulüplerin bütçeleri büyüdükçe borçlarının da arttığına dikkati çeken Dilmen, ''Tüm kulüpler borç batağında. Kulüpler çok rahat borçlanabiliyor. Türk futbolunda sadece '3 büyükler' yok. Tembellik var. Allah'tan Spor Toto Teşkilatı var'' dedi.
Eski milli futbolcu Sergen Yalçın ise futbolda yaşanan sorunların büyük olduğunu, bu nedenle çözümlerinin zaman alacağını söyledi.
Sorunların çözümü için öncelikle bir sistem oluşturulması gerektiğini belirten Yalçın, ''Altyapılarda sorunlar var. Özellikle beslenme sorunu. Biz A takıma çıkana kadar kaşar ekmekle büyüdük. Şimdiki kafamla 19 yaşında olmak için 100 milyon dolarım olsa onu bile feda ederdim. Eskiden boş mukavelelere imza atardık. Mutlaka tek tip mukavele imzalanması gerekiyor. Hala alamadığımız peşinatlarımız var. Neden? Çünkü mukavelede yazmıyor'' dedi.
Futbolda önemli bir pastanın olduğuna dikkat çeken Yalçın, ''Kulüpler de buradan rant sağlamaya çalışıyor. Kulüplerin araştırılması gerekiyor. 'Bu paralar nereden geliyor, nereye gidiyor' bunlara bakılması lazım'' dedi.
Kulüp başkanlarının futboldan çok fazla anlamadığını savunan Yalçın, ''Yanlış yapılan harcamalar paranın yurt dışına çıkmasını sağlıyor. Kulüpler borç batağı içinde'' dedi.