Pınar Karşıyaka'ya karşı çirkin saldırı
Basketbolda, FIBA Erkekler EuroChallenge Kupası G Grubu'nda Kıbrıs Rum Kesimi'nde oynanan Apoel-Pınar Karşıyaka maçının ardından olaylar çıktı.
Pınar Karşıyaka Genel Menajeri Nihat Mala, Nicosia Spor Salonu'nda oynanan maçın bitimiyle taraftarların saldırısına uğradıklarını, soyunma odası koridorlarında da devam eden olaylar sırasında gaz bombası atıldığını, taş ve sopalarla saldırıldığını söyledi.
Maçı 82-80 kaybeden Pınar Karşıyaka, soyunma odasında bekleyişin ardından polisin güvenliği sağlamasıyla salondan çıkarıldı ve Allekga GSP Spor Kompleksi’ne götürüldü. Kompleksin içinde ve dışında Rum polisi tedbir almış durumda. Kafilenin yarın sabah Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.
Apoel - Pınar Karşıyaka maçında çıkan olaylarla ilgili, yetkililer NTV Spor'a açıklamalarda bulundular.
"HAYATIMIZA KASTEDİLDİ"
Takımın Antrenörü Hakan Demir ve oyunculardan Birkan Batuk, soyunma odasında esaretin devam ettiği dakikalarda anlattı:
Hakan Demir:
"Maç sonunda soyunma odasına gitmeye çalışırken, 1000 kadar seyirci sahaya girdi. Soyunma odası koridorlarına da girdikleri için arada sıkıştık, polis de yeterli değildi. Gaz bombaları ile hayatımıza kastedildi. Biz protesto olmasını bekliyorduk ama bu kadarını...
Bu kadar ciddi bir olayı yaşadıktan sonra bu gece burada kalıp kalmamaya karar vereceğiz. Kulüp yetkilileri Kıbrıs Büyükelçiliği ve dışişleriyle görüşüyor. Tehlikeli bir olay yaşadık."
Birkan Batuk:
"Patlayıcı madde ve ses bombası atıldı. Güvenlik son derece yetersizdi. Taşlarla, sopalarla, coplarla soyunma odasının önüne kadar gelindi. Ucuz kurtulduk.
2 binin üzerinde taraftara rağmen çok az polis vardı. Can güvenliğimiz yoktu ve şu an dışarıda 2 polisi görüyorum."
KAFİLE SPOR KOMPLEKSİNDE
NTV Lefkoşa Temsilcisi Selim Sayarı, Pınar Karşıyaka'nın şu an Allekga GSP Spor Kompleksi’nin içindeki otelde konakladığını, otel içinde ve dışında polis kordonu olduğunu, yetkililerin BM Barış Gücü ile görüştüğünü söyledi.
Apoel’in fanatik bir taraftar grubuna sahip olduğunun bilindiğini ve hemen hemen her maçında olaylar yaşandığını belirten Sayarı, olaylarda 6 polisin yaralandığını belirtti.
MALA: YALNIZ DEĞİLİZ
Sayarı’nın yanında bulunan Pınar Karşıyaka Genel Menajeri Nihat Mala da, NTV Spor yayınına katıldı. Kafilede herhangi bir yaralının bulunmadığını belirten Mala, kaldıkları kompleksin içinde ve dışında büyük bir güvenlik önlemi olduğunu söyledi.
Şu an herhangi bir sıkıntı yaşamadıklaırnı belirten Mala, "Mümkün olursa biz yarın Türkiye’ye döneceğiz... Türk devleti bizim yalnız olmadığımızı hissettirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştüm ve kendileri güvenlik için tüm girişimleri yaptıklarını söyledi. Devletimize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"RUM POLİSİ KAFİLEYİ BIRAKMIYOR"
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün de, NTV Spor’a şu açıklamaları yaptı:
"Olayları, çıktığı andan itibaren takip ettik ve BM Barış Gücü aracılığıyla da girişimde bulunduk. Rum Kesimi’ne, önemli sorumlulukları olduğunun iletilmesini istedik ve bu yapıldı.
Kafilenin kuzeye geçmesiyle ilgili talebimizi, Rum polisi güvenliği sağladıklaırnı belirterek reddetti ancak güvenlikle ilgili BM Barış Gücü’nden bir doğrulama alamadık.
"KUZEYE 10 DAKİKA MESAFEDE AMA..."
Kafilenin kaldığı yer, VİP geçiş kapısına yakın mesafede ve kısa süre içinde onları alabileceğimizi söyedik. Ama Rum polisi, sabah 08.30’da Atina üzerinden göndermekte ısrar ediyor. Genel Menajer Nihat bey de rahat ettiklerini söyledi. Sabaha kadar herhangi bir olay çıkma tehlikesine karşı Rum yönetimini uyardık. Hükümet sözcüsüne ulaştık ve güvenliğin sağlandığını iddia ettiler. Ama biz takip halindeyiz.
GEÇİŞ YOLUNDA GÜVENLİK!
Rum polisinin kafilenin kuzeye geçmesine izin vermeme yetkisi yok. Fakat, geçiş için katedilmesi geren 10 dakikalık mesafede, ‘güvenliğe karışmayız’ diyorlar; ‘isterlerse gitsinler’ ifadesini kullandılar. Kaiflenin kızeye geçişinde problem yok ama o yol boyunca güvenlik sorunu...
Biz güvenik için ısrar ettik, Barış Gücü’nden de bunu istedik ama onlar da Rum polisinden çekiniyorlar. Şu an Rum polisinin almış olduğu önlemleri takip ediyoruz, otel çevresinde yetkilierimiz var ve en uyfak bir şey olursa müdahale edeceğiz.
DAHA ÖNCE DE OLDU
Rum polisi büyük ve yanlış bir sorumluluk aldı. Çünkü Apoel takımının fanatik grupları olduğunu, maçlarda olaylar çıktığını, Türk takımları gittiğinde örgütlendiklerini biliyoruz.
Yanılmıyorsam 2003 yılında Tuborg Pilsener yine burada ciddi olaylara maruz kalmıştı, o zaman da uyarmıştık ama tedbir alınmamıştı. Açıkçası Rum polisi bunlara yetemiyor. 20 gün önce Türk müzik grubu da saldıra uğradı; polisin üstünde güçler var. Yetemiyorlar..."
APOEL VE ELAM
Rumların en eski takımlarından olan Apoel'in taraftarları, fanatik milliyetçiliğiyle tanınıyor.
Rum tarafında fanatik milliyetçiler, 5 Kasımda da Larnaka'da ırkçılık karşıtı bir festivali basarak, aralarında Kıbrıslı Türklerin de bulunduğu gruba saldırmıştı.
Özellikle gençler arasında artan ırkçı faaliyetler, Rum polisini ve akademik çevreleri endişelendiriyor.
Rum tarafındaki siyasi yelpazenin bütünü tarafından ırkçı, yabancı düşmanı ve aşırı sağ eğilimli olmakla suçlanan Ulusal Halk Cephesi (ELAM), milliyetçi siyasi söylemin taşıyıcısı olmak ve seçimlerde Rum halkından destek istemek için partileşme talebinde bulundu.
Rum tarafındaki son dönemlerde meydana gelen ve ırkçı olarak nitelenen birçok olayın arkasında Elam olduğu biliniyor.
Rum basınına göre 2008'de kurulan Elam, milliyetçi ideoloji güdüyor. Üyelerinin çoğu siyah kıyafetlerle dolaşan üniversite ve ortaokul-lise öğrencilerinden oluşan Elam'ın siyasi bürolarını, Yunanistan ve Bizans bayraklarıyla Eoka örgütü lideri Grivas'ın ve diğer Eoka örgütü liderlerinin fotoğrafları süslüyor.
Elam, Kıbrıs sorununun çözümünde, federal çözümü reddediyor, KKTC ile olan bütün sınır kapılarının derhal kapatılmasını istiyor. Kendilerini 'yeniden yakınlaşmacıların ve Türketapanların dikeni'; olarak gören Elam, bütün kaçak muhacirlerin derhal sınır dışı edilmesini istiyor.
Elam'ın üyeleri, yabancı uyruklulara veya muhalif Kıbrıslı Rumlara yönelik pek çok darp olayına karışmakla suçlanıyor.
Maçı 82-80 kaybeden Pınar Karşıyaka, soyunma odasında bekleyişin ardından polisin güvenliği sağlamasıyla salondan çıkarıldı ve Allekga GSP Spor Kompleksi’ne götürüldü. Kompleksin içinde ve dışında Rum polisi tedbir almış durumda. Kafilenin yarın sabah Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.
Apoel - Pınar Karşıyaka maçında çıkan olaylarla ilgili, yetkililer NTV Spor'a açıklamalarda bulundular.
"HAYATIMIZA KASTEDİLDİ"
Takımın Antrenörü Hakan Demir ve oyunculardan Birkan Batuk, soyunma odasında esaretin devam ettiği dakikalarda anlattı:
Hakan Demir:
"Maç sonunda soyunma odasına gitmeye çalışırken, 1000 kadar seyirci sahaya girdi. Soyunma odası koridorlarına da girdikleri için arada sıkıştık, polis de yeterli değildi. Gaz bombaları ile hayatımıza kastedildi. Biz protesto olmasını bekliyorduk ama bu kadarını...
Bu kadar ciddi bir olayı yaşadıktan sonra bu gece burada kalıp kalmamaya karar vereceğiz. Kulüp yetkilileri Kıbrıs Büyükelçiliği ve dışişleriyle görüşüyor. Tehlikeli bir olay yaşadık."
Birkan Batuk:
"Patlayıcı madde ve ses bombası atıldı. Güvenlik son derece yetersizdi. Taşlarla, sopalarla, coplarla soyunma odasının önüne kadar gelindi. Ucuz kurtulduk.
2 binin üzerinde taraftara rağmen çok az polis vardı. Can güvenliğimiz yoktu ve şu an dışarıda 2 polisi görüyorum."
KAFİLE SPOR KOMPLEKSİNDE
NTV Lefkoşa Temsilcisi Selim Sayarı, Pınar Karşıyaka'nın şu an Allekga GSP Spor Kompleksi’nin içindeki otelde konakladığını, otel içinde ve dışında polis kordonu olduğunu, yetkililerin BM Barış Gücü ile görüştüğünü söyledi.
Apoel’in fanatik bir taraftar grubuna sahip olduğunun bilindiğini ve hemen hemen her maçında olaylar yaşandığını belirten Sayarı, olaylarda 6 polisin yaralandığını belirtti.
MALA: YALNIZ DEĞİLİZ
Sayarı’nın yanında bulunan Pınar Karşıyaka Genel Menajeri Nihat Mala da, NTV Spor yayınına katıldı. Kafilede herhangi bir yaralının bulunmadığını belirten Mala, kaldıkları kompleksin içinde ve dışında büyük bir güvenlik önlemi olduğunu söyledi.
Şu an herhangi bir sıkıntı yaşamadıklaırnı belirten Mala, "Mümkün olursa biz yarın Türkiye’ye döneceğiz... Türk devleti bizim yalnız olmadığımızı hissettirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştüm ve kendileri güvenlik için tüm girişimleri yaptıklarını söyledi. Devletimize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"RUM POLİSİ KAFİLEYİ BIRAKMIYOR"
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün de, NTV Spor’a şu açıklamaları yaptı:
"Olayları, çıktığı andan itibaren takip ettik ve BM Barış Gücü aracılığıyla da girişimde bulunduk. Rum Kesimi’ne, önemli sorumlulukları olduğunun iletilmesini istedik ve bu yapıldı.
Kafilenin kuzeye geçmesiyle ilgili talebimizi, Rum polisi güvenliği sağladıklaırnı belirterek reddetti ancak güvenlikle ilgili BM Barış Gücü’nden bir doğrulama alamadık.
"KUZEYE 10 DAKİKA MESAFEDE AMA..."
Kafilenin kaldığı yer, VİP geçiş kapısına yakın mesafede ve kısa süre içinde onları alabileceğimizi söyedik. Ama Rum polisi, sabah 08.30’da Atina üzerinden göndermekte ısrar ediyor. Genel Menajer Nihat bey de rahat ettiklerini söyledi. Sabaha kadar herhangi bir olay çıkma tehlikesine karşı Rum yönetimini uyardık. Hükümet sözcüsüne ulaştık ve güvenliğin sağlandığını iddia ettiler. Ama biz takip halindeyiz.
GEÇİŞ YOLUNDA GÜVENLİK!
Rum polisinin kafilenin kuzeye geçmesine izin vermeme yetkisi yok. Fakat, geçiş için katedilmesi geren 10 dakikalık mesafede, ‘güvenliğe karışmayız’ diyorlar; ‘isterlerse gitsinler’ ifadesini kullandılar. Kaiflenin kızeye geçişinde problem yok ama o yol boyunca güvenlik sorunu...
Biz güvenik için ısrar ettik, Barış Gücü’nden de bunu istedik ama onlar da Rum polisinden çekiniyorlar. Şu an Rum polisinin almış olduğu önlemleri takip ediyoruz, otel çevresinde yetkilierimiz var ve en uyfak bir şey olursa müdahale edeceğiz.
DAHA ÖNCE DE OLDU
Rum polisi büyük ve yanlış bir sorumluluk aldı. Çünkü Apoel takımının fanatik grupları olduğunu, maçlarda olaylar çıktığını, Türk takımları gittiğinde örgütlendiklerini biliyoruz.
Yanılmıyorsam 2003 yılında Tuborg Pilsener yine burada ciddi olaylara maruz kalmıştı, o zaman da uyarmıştık ama tedbir alınmamıştı. Açıkçası Rum polisi bunlara yetemiyor. 20 gün önce Türk müzik grubu da saldıra uğradı; polisin üstünde güçler var. Yetemiyorlar..."
APOEL VE ELAM
Rumların en eski takımlarından olan Apoel'in taraftarları, fanatik milliyetçiliğiyle tanınıyor.
Rum tarafında fanatik milliyetçiler, 5 Kasımda da Larnaka'da ırkçılık karşıtı bir festivali basarak, aralarında Kıbrıslı Türklerin de bulunduğu gruba saldırmıştı.
Özellikle gençler arasında artan ırkçı faaliyetler, Rum polisini ve akademik çevreleri endişelendiriyor.
Rum tarafındaki siyasi yelpazenin bütünü tarafından ırkçı, yabancı düşmanı ve aşırı sağ eğilimli olmakla suçlanan Ulusal Halk Cephesi (ELAM), milliyetçi siyasi söylemin taşıyıcısı olmak ve seçimlerde Rum halkından destek istemek için partileşme talebinde bulundu.
Rum tarafındaki son dönemlerde meydana gelen ve ırkçı olarak nitelenen birçok olayın arkasında Elam olduğu biliniyor.
Rum basınına göre 2008'de kurulan Elam, milliyetçi ideoloji güdüyor. Üyelerinin çoğu siyah kıyafetlerle dolaşan üniversite ve ortaokul-lise öğrencilerinden oluşan Elam'ın siyasi bürolarını, Yunanistan ve Bizans bayraklarıyla Eoka örgütü lideri Grivas'ın ve diğer Eoka örgütü liderlerinin fotoğrafları süslüyor.
Elam, Kıbrıs sorununun çözümünde, federal çözümü reddediyor, KKTC ile olan bütün sınır kapılarının derhal kapatılmasını istiyor. Kendilerini 'yeniden yakınlaşmacıların ve Türketapanların dikeni'; olarak gören Elam, bütün kaçak muhacirlerin derhal sınır dışı edilmesini istiyor.
Elam'ın üyeleri, yabancı uyruklulara veya muhalif Kıbrıslı Rumlara yönelik pek çok darp olayına karışmakla suçlanıyor.
