İki tık uğruna mesleği satmayın!

Sabah Gazetesi'nin tecrübeli yazarı Hıncal Uluç, spor sayfasında okuduğu bir başlığa fena kızdı.

Vatan'daki başlığı görünce Rıdvan'ı hem de nasıl ayıpladım.. "Yuh" dedim içimden.. "Sen de mi Brütüs?.."
Başlıkta tırnak içinde Rıdvan'ın sözleri var..
"Türkiye'nin gelmiş, geçmiş en büyük futbolcusu benim.."
Kim bilir, okuyan kaç bin kişi benim gibi "Yuh" demiştir, Rıdvan'a..
Ama vaktim vardı. Sayfayı çevirdim, röportajı da okudum..
Rıdvan'ın böyle bir lafı yok. Başlık sahte.. Başlık uydurma.. Başlık yalan.. Rıdvan "Profesyonel futbola başladığım andan itibaren Türkiye'nin en yetenekli futbolcusu olduğumu düşünüyorum" demiş..
"Büyük" değil.. "Yetenekli.."
"İddia" değil.. "Düşünüyorum.."
Daha da ileri gitmiş.. "Ama bunca yeteneğimle katkıda bulundum mu?.. Hayır.. En büyük katkısı olan futbolcu Hakan Şükür'dür" demiş, farkı anlatmak, sözlerinin istismarını önlemek için. Buna rağmen Vatan o çirkin ayıbı, sansasyon uğruna bile bile yapmış. Yazıyı herkes okur mu?. Başlığa bakıp, Rıdvan'a sövenler ne olacak şimdi?.
Bu nasıl gazetecilik..
"Başlık atma sanatı" diye dilimde tüy bitti. Pazartesi Sabah'ta akil adamımız Yavuz Baydar da başlık konusunda muhteşem bir yazı yazmış.. Ne olur tüm gazete editörleri okusun.. Sansasyon uğruna, iki fazla tık uğruna, mesleğimizi satmasınlar..

Hıncal Uluç - Sabah