Ömer Erdoğan'dan Samimi Açıklamalar

Bursaspor'un takım kaptanı Türk Milli Takımı'nın ise çiçeği burnunda oyuncusu Ömer Erdoğan, milli takıma kadar uzanan futbol öyküsünü anlattı.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun Tamsaha dergisine konuşan Ömer Erdoğan, "Milli formayı giymemiş olmak içimde ukdeydi. Yaşım ilerlemiş olsa da Guus Hiddink'in bana 'Ne haber genç demesi' gurur vericiydi'" dedi. Glasgow Rangers karşısında iyi oynadıklarını, Manchester ve Valencia deplasmanında daha iyi olacaklarını anlatan Ömer Erdoğan, "Herkesin beklentisi çok yüksek. Tek korkum Şampiyonlar Ligi'nde kötü sonuçlar almak" diye konuştu.
"BURSA'DA ŞAMPİYONLUK GALATASARAY'DAKİNDEN KIYMETLİ"
Bursaspor'da şampiyonluğu yaşamanın Galatasaray'la şampiyon olmaktan daha kıymetli olduğunu belirten Ömer Erdoğan, "Galatasaray'da şampiyonluk görmüş olsaydım bile, Bursaspor'la elde ettiğim çok daha farklı olacaktı. Bursaspor kadrosunda Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'da forma giymiş ama şampiyonluğu tatmamış oyuncular bulunuyordu. Herkes hırsla işine sarıldı ve önümüze fırsat çıkınca da mutlu sona ulaşmak için tüm arkadaşlarımız daha da sıkı çalıştı. Son 25 yıldır, İstanbul'un dışına çıkmayan
şampiyonluk kupasının Bursa'ya gelmesi de önemli bir nokta" dedi.
"SAĞLAM TEKNİK KALİTEDEN ÇOK AHLAKİ KALİTEYE ÖNEM VERİYOR"
Adam gibi adam ifadesini kullanmak istediğini belirttiği Ertuğrul Sağlam'a elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını belirten tecrübeli kaptan, "Bir sıkıntı varsa birlikte çözüyoruz ya da talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Hocamız gerek futbol gerekse özel hayat konularında çok anlayışlı ve açık sözlüdür. Her türlü sıkıntımızı kendisiyle paylaşabiliyoruz ve o da bize tecrübelerini aktarıyor, yol gösteriyor. Ertuğrul Hoca futbolcunun karakterine çok önem veriyor. 30-35 kişilik bir grupta iki tane
uygunsuz karakterde oyuncu barındırırsanız, bunlar yanlarına 5-6 kişiyi daha çekip takım içindeki ahengi bozabilir. Böyle bir durumda da istediğiniz kadar kaliteli futbolculara sahip olun, asla başarıyı yakalayamazsınız. Hocamız transferlerde de oyuncunun teknik becerilerinden önce, karakteri ve özel yaşantısıyla ilgili bilgi topluyor. Daha sonra transferi için onay veriyor" diye konuştu.
"EĞER İYİYSEK OYNAYACAĞIMIZI HEPİMİZ BİLİYORUZ"
Ertuğrul Sağlam'ın kesinlikle oyuncunun yaşına, geçmiş kulüplerine bakmadan, kim formdaysa ona görev verdiğini anlatan Ömer Erdoğan, "Bu da takım içindeki rekabeti artırıyor ve hem gençlerin özgüvene ulaşmasını sağlıyor hem de tecrübeli arkadaşların rehavete kapılmasını engelliyor. Eğer iyiysek oynayacağımızı hepimiz biliyoruz. Bu da herkes için itici bir güç oluyor. Ayrıca, dikkat ederseniz Türk futbolunun adından en çok söz ettiren genç yetenekleri de bizim kulübümüzde bulunuyor. Geçen sezon en büyük
çıkışı onlar yakaladı. Bunda da hocalarımızın çok büyük katkısı var" diye konuştu.
"BÜYÜK TAKIM OLMAK İÇİN BİR KEZ ŞAMPİYONLUK YETMİYOR"
Sezon öncesinde şampiyonlukta büyük payı olan iskelet kadroyu koruyarak en büyük transferi gerçekleştirdiklerini anlatan Ömer Erdoğan, "Hiçbir yıldız adayımızı da satmadık. Yeni aramıza katılan oyuncular da kendi ülkelerinin önemli isimleri. Bundan sonra da aynı birlik-beraberlikle çalışırsak, şampiyonluk yarışının içinde oluruz. Yine şampiyon olur muyuz bilemem. Yeni sezonda da kendimize koyduğumuz hedef, yarışın içinde bulunmak. Ama şampiyonluğu son haftaya kadar kovalayacağız. Sezona da gayet iyi bir
başlangıç yaparak, geçtiğimiz sezon kazandığımız şampiyonluğun tesadüf olmadığını herkese gösterdik" şeklinde konuştu.
Büyük takım olmak için bir kez şampiyonluğun yetmediğini de kaydeden Ömer, "Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor defalarca bu başarıya ulaşmış. Biz de sürekli bu yarışın içerisinde bulunabilirsek ve rakiplerimize karşı iyi sonuçlar alırsak, o büyüklerin içine girebiliriz. Bana sorarsanız, hâlihazırda en büyük biziz, çünkü son şampiyon biziz. İstatistiklere bakıldığında rakiplerimiz bizden önde ve onlara ulaşabilmemiz için, bizim de girdiğimiz yolda ilerlememiz gerekiyor" şeklinde konuştu
"TEK KORKUM ŞAMPİYONLAR LİGİNDE KÖTÜ SONUÇLAR ALMAK"
İlk defa Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ettikleri için tecrübesiz sayıldıklarını vurgulayan Ömer Erdoğan, "Herkesin bizden beklentisi çok büyük. Açıkçası bizim de öyle, çünkü Bursa'yı ve Türkiye'yi temsil ediyoruz. Tek korkum bu turnuvada oynayacağımız maçlarda arzu etmediğimiz sonuçlar almak. Çünkü Ertuğrul Hoca'nın gelişinden beri iki maç üst üste yenilgi almamış bir takımız. İnşallah olası kötü sonuçların olumsuz bir yansıması olmaz. Ancak bu konuda arkadaşlarıma ve hocamıza sonsuz güvenim var, çünkü
bir maç kötü oynadıktan sonra bir sonraki maça kadar çabucak toparlanabiliyoruz. Hocamız gerekli tedbirleri alıyor, oyuncu ekibimiz de iyi oynadığımız maçlardan bile dersler çıkartacak kadar sorumluluk sahibi. Bursaspor olarak bugüne kadar hiçbir rakipten çekinmedik. Özel bir oyuncuya önlem almadık. Takım olarak ne zaman defans ve ofansı iyi yaptıysak neticeye gittik. Kimseden çekinmiyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde herkesle başa baş oynayabileceğimizi göstermek istiyoruz" şeklinde konuştu
"MANCHESTER'DA GÜZEL BİR ATMOSFER OLACAĞINA İNANIYORUM"
Çarşamba akşamı İskoçya'da müthiş bir taraftarın önünde oynadıklarını ifade eden Ömer Erdoğan, "Orası atmosfer olarak Şampiyonlar Ligi'nin en zor deplasmanlarından birisi. Valencia'daki taraftarın kendi takımını destekleyen ancak rakip takımı baskı altına almayacak türde olduğunu düşünüyorum. Ama Manchester'da da güzel bir atmosfer olacağını tahmin ediyorum. Valencia ve Manchester'la oynayacağımız deplasman maçlarını heyecanla bekliyorum. Bizim için çok güzel bir tecrübe oluyor. Birçok genç arkadaşımız
televizyondan izledikleri stadyumların çimlerine ayak basma olanağı bulacak. En iyisi de kendi gücümüzü test etme fırsatına kavuşacağderseniz Türk futbolunun adındanız" şeklinde konuştu.
"HİDDİNK, 'NE HABER GENÇ FUTBOLCU' DİYEREK BENİ GURURLANDIRDI"
Futbolculuk hayatın boyunca A Milli olma hayalini hep içimde taşıdığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli Takım'da oynamamak içimde bir yaraydı. Buraya gelip kendimi ispatlamak ve kalıcı olmak istiyordum. Ülkemi ve milli formayı o kadar çok seviyordum ki, 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü ve 2008 Avrupa Şampiyonası yarı finalistliği başarılarından sonra Almanya'da arabamla bayraklar içinde tur bile attım. Hiddink ve ekibi bana hiçbir zaman milli takıma ilk kez gelmiş duygusunu yaşatmadı. Özgüvenimi yükselttiler. Hiddink de tanıştığımız zaman "Ne haber genç futbolcu?" diyerek beni gururlandırdı. Ortam çok
güzel. Keşke daha öncelerde de gelebilmiş olsaydım. Ziyanı yok, inşallah bundan sonra kalıcı olurum."
(ERS-ERS-S)