Devre arası kahramanları
Turkcell Süper Lig'in ilk yarısının sona ermesi ile birlikte, takımların transfer çalışmaları hız kazandı.
Devre arasında takım kadrosuna bir oyuncuyu katmak birçok açıdan bazı riskler taşısa da geçmişte bu dönemlerde yapılan çok önemli hamlelerin olduğu da söyleyebilir. Takviye tabirini gerçek anlamda karşılayan olumlu birçok devre arası transferleri gördük işte bunlardan son 10 yılda karşımıza çıkan en önemlileri şöyle:
Fabian Ernst – Yusuf Şimşek (Beşiktaş – 2009)
9 Ekim 2008'de Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ın başına geçmesi ile birlikte siyah-beyazlılarda farklı bir dönem başlamıştı. İşte devre arasının gelmesi ile birlikte de Mustafa Denizli'nin talepleri doğrultusunda bir transfer politikası izlendi. Bu doğrultuda Schalke 04'ten Fabian Ernst ve Denizlispor'dan Yusuf Şimşek Ocak 2009'da Beşiktaş kadrosuna katıldı. Bu iki hamle, ilk yarıyı altıncı sırada bitiren Beşiktaş'ın sezon sonundaki çifte şampiyonluğunda büyük pay sahibi oldu.
Almanya'da Hannover, Hamburg, Werder Bremen, Schalke gibi önemli takımların formalarını giyen ve 24 kez Alman Milli Takımı'nda oynamış olan Fabian Ernst, Ocak ayında geldiği Beşiktaş'ta takım havasını tamamen değiştirmişti. Hırslı, hafif sert futbolu takımın genel yapısına da etki etmişti. Ön libero olarak görevini fazlasıyla yerine getiren Ernst, Ocak ayından itibaren sezon sonuna kadar kupa da dahil olmak üzere oynadığı 20 karşılaşmada 2 de gol atmayı başardı.
Sahip olduğu yetenekler göz önün alındığında Yusuf Şimşek şu an Türk futbolunun en önemli, farklı isimlerinden biri. Bu yeteneği onun daha önceleri Fenerbahçe kadrosunda da önemli görevler almasını sağlamıştı. Yusuf Şimşek Denizlispor forması ile sergilediği müthiş performans ile 32 yaşında milli takıma dahi çağrılmayı başarmış bir isimdi. Ve Yusuf, 2009'un Ocak ayında Mustafa Denizli'nin isteğiyle Bursaspor'dan Beşiktaş'a transfer oldu. Transferi her ne kadar sorunlu olsa da sergilediği performans bu çabaların karşılığını boşa çıkarmayacak cinstendi. Beşiktaş'a geldikten sonra ligde oynadığı 17 maçta 3 gol atan ve 4 asist yapan Yusuf kupada da çıktığı 4 maçta 2 gol atarak çifte şampiyonluğa büyük katkı sağladı.
Marcio Nobre (Fenerbahçe – 2004)
Türk vatandaşı olduktan sonraki ismiyle Mert Nobre ülkemizde ilk olarak Fenerbahçe forması ile mücadele etmiş bir isim. Cruzeiro alt yapısında yetişen Nobre Türkiye'ye transfer olmadan önce ise Paysandu, XV de Piracicaba, Sport, Paraná Clube, Kashiwa Reysol, Cruzeiro formalarını giydi.
2004 ara transfer döneminde Fenerbahçe tarafından Cruzeiro'dan iki buçuk seneliğine kiralanan Nobre, ligin ikinci devresinde Fenerbahçe forması ile harikalar yarattı. Toplamda oynadığı 18 karşılaşmada 12 gol atan Nobre takımının şampiyonluğunda önemli rol oynadı. Üstelik ligin ilk yarısını Beşiktaş'ın 8 puan gerisinde bitiren Fenerbahçe'nin sezon sonunda ikinci ile 4, üçüncü ile ise 14 puanlık fark yaratarak şampiyon olduğu düşünülürse yapılan transferin ne derece önem taşıdığı ortaya çıkmakta.
2006 Ağustos'unda Türk vatandaşlığına kabul edilen ve adını Mert Nobre olarak değiştiren Brezilyalı 2006-2007 sezonu başında 3 milyon avro karşılığında kulübünden bonservisinin alınmasıyla Beşiktaş kadrosuna dahil olmuştu. Mert Nobre şu anda da halen Beşiktaş forması giymekte, ama eski günlerini mumla aramakta.
Franck Ribery (Galatasaray – 2005)
2004-2005 sezonunda Galatasaray ligin ilk devresini Fenerbahçe'nin 4 puan gerisinde ikinci sırada bitirdi. Fakat Özhan Canaydın yönetiminin yine eleştirildiği bu dönemde Galatasaray kulübü Metz'de kendini göstermeyi başaran genç Fransız Franck Ribery'i 3 buçuk senelik bir sözleşme ile kadrosuna katmıştı.
Galatasaray'a transferini resmileştiren imza töreninde Franck Ribery tekrar tekrar burada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken çok kısa zamanda ve olaylı bir şekilde Galatasaray'dan ayrılmıştı. Ribery burada olduğu dönemde ise hem oynadığı futbol ile hem kişisel özellikleri ile büyük beğeni kazanmıştı. Kendisi ile ilgili bir detay da vermek gerekirse İslamiyet'i benimseyen bir ülkeye Müslüman bir Fransız olarak gelmişti. Galatasaray o sezon ligi üçüncü sırada tamamlasa da Ribery'nin ortaya koyduğu performans umut vericiydi ve önemli bir yıldız olabileceği düşünülüyordu. Galatasaray forması ile ligin ikinci yarısında toplamda forma giydiği 17 maçta 1 gol atmayı başarabilen Ribery özellikle de Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe karşısında unutulmaz bir performans sergileyerek, 5-1'lik skorla kazanılan maçta 1 gol atıp, 1 golün de asistini yapmıştı.
Parasını alamadığını öne sürerek Galatasaray'dan kısa sürede ayrılan Ribery, daha sonra 2005 yazında Marsilya ile bonservis bedelsiz olarak anlaştı. Burada artık kendini iyice kanıtlayan Ribery daha sonra 26 milyon avro bonservis bedeli karşılığında Alman devi Bayern Münih'e transfer oldu. Galatasaray'dan Marsilya'ya transfer süreci ile ilgili neredeyse bugün bile konuşulan bu döneme ilişkin açılan davalar Galatasaray adına hiçbir sonuç vermedi. Franck Ribery şu an dünyanın en önemli futbolcuları arasında gösterilirken bonservis bedeli Galatasaray'a geldiği zamanlarda tahmin edilemeyecek boyutlara ulaştı. Kim bilir belki de kendisini gelecek sezon Los Galacticos'ta yani Real Madrid'de izleyeceğiz.
Miroslaw Szymkowiak (Trabzonspor – 2005)
2004-2005 sezonunun ilk yarısı tamamlandığında Trabzonspor liderin 6 puan gerisinde üçüncü sırada yer almaktaydı. Devre arası transfer çalışmalarını başlatan bordo mavili ekibin ısrarla istediği iki isim vardı. Wisla Krakow ile Polonya liginde büyük işler yapan Zurawski ve Szmykowiak.
Trabzonspor bir dönem yoğun çaba sarf ettiği ve hatta Antalya'da sözleşme imzaladığı Zurawski'yi kulübüyle anlaşılamamasından dolayı o zamanlar bir türlü kadroya katmayı başaramamıştı. 2005'in Ocak ayındaki transfer döneminde kadroya dahil edilen Szymkowiak ise transfer konusunda tam anlamıyla nokta atışıydı. Henüz Trabzonspor formasıyla çıktığı 4 maçta 3 gol atmayı başarmıştı. Orta sahada görev yapan Polonyalı geldiği sezon ligin ikinci yarısında 15 maçta 9 gol atarken, takımının da son ana kadar şampiyonluk yarışının içinde kalmasını sağlamıştı. Trabzonspor ligi liderin 3 puan gerisinde ikinci sırada bitirmiş ve şampiyon Fenerbahçe ile birlikte Şampiyonlar Ligi'ne gitme hakkını kazanmıştı.
Miroslaw Szymkowiak ilginç bir şekilde 2006-2007 sezonunun devre arasında sakatlıklardan da şikayet ederek futbolu bıraktığını açıkladı ve sözleşmesini tek taraflı feshetti. Trabzonspor ile toplamda 41 maça çıkan Szymkowiak 14 gol atmayı başarmıştı. Bugüne kadar 31 kez Polonya milli takım forması giyerken 3 de gol atmıştır. Polonyalı oyuncunun milli takımının başında zaman zaman kaptan olarak da mücadele etti. Kendisi en son Fransız televizyonu Canal+'da Polonya ligi muhabirliği yapmaktaydı. Trabzonspor ise onun yokluğunu uzunca bir süre hissetti.
Necati Ateş (Galatasaray – 2004)
Galatasaray oldukça başarısız geçirdiği 2003-2004 sezonunun ilk yarısının sonunda transfer konusunda biraz daha önündeki sezonlara yönelik hamleleri tercih etmişti. Karşıyaka'dan Emrah'ın yanında Adanaspor'un formda golcüsü Necati kadroya dahil edilmişti. Aynı dönemde Fatih Sonkaya için gösterilen çabalar sonuç vermemişti.
Necati Ateş futbol dünyasında adını Altay ile duyurmaya başladı. Daha sonra transfer olduğu Adanaspor'da 2001-2002 ve 2002-2003 sezonlarını oldukça iyi geçirdi. İki sezonda oynadığı 65 maçta attığı 36 gol onun milli takıma kadar yükselmesini sağladı. 2003'te Konfederasyon Kupası'nda üçüncü olan milli takımımızın da kadrosunda yer alan Necati 2003-2004 sezonuna da çok iyi bir giriş yaparak ligin ilk yarısında oynadığı 16 lig maçında 5 gol atmayı başardı. Devre arası Galatasaray'a transfer olan oyuncu sezonun ikinci yarısında Galatasaray formasıyla çıktığı 14 lig maçında 9 gol atarak yükselişini devam ettirdi.
Necati Ateş, 2007 yazında Feldkamp tarafından kadro dışı bırakılmıştı. Daha sonra Ankaraspor, İstanbul BB ve Real Sociedad'ta kiralık olarak oynayan oyuncun şimdi Antalyaspor forması giymekte. Galatasaray'da oynadığı dönemde birçok Avrupa takımının gündeminde olduğu da konuşulmaktaydı.
Filip Holosko (Beşiktaş- 2008)
Holosko'nun Türkiye'ye ilk gelişi de bir ara transfer döneminde gerçekleşmişti. 2006'nın Ocak ayında Slovak oyuncu Slovan Liberec'ten, Manisaspor'a transfer oldu. Manisaspor forması altında geçirdiği başarılı iki yıldan sonra ise büyük bir karla 2008 Ocak'ta Beşiktaş'a satıldı.
2007-2008 sezonunun ilk yarısında Slovak oyuncu Manisaspor ile çıktığı 16 maçta 8 gol atmayı başardı ve gol krallığının iddialı isimlerinden biri haline geldi. Daha sonra ara transferde devreye giren Beşiktaş 5 milyon avro ücretin yanında Koray Avcı ve Burak Yılmaz'ı da bonservisleri ile birlikte Manisaspor'a vererek Holosko'yu transfer etti. Slovak oyuncu performansını Beşiktaş forması altında da sürdürdü ve ikinci yarıda ligde oynadığı 16 maçta 7 gol atmayı başardı.
Avrupa futbolunun dikkat çeken ekiplerinden Slovakya milli takımının da formasını giyen Holosko halen Beşiktaş kadrosunda yer almakta. Beşiktaş ile bugüne kadar sahaya çıktığı 60 maçta 23 gol atmayı başardı.
Ve diğerleri
Bobo: İlk olarak 2005-2006 sezonunun devre arasında kiralık olarak Beşiktaş kadrosuna katılan Bobo, devre arasından sonra kupada dahil olmak üzere çıktığı 21 maçta 9 gol atarak beğenilmiş ve bonservisi Corinthians'tan alınmıştı.
Yannick Kamanan: Geçtiğimiz sezonun devre arasında Maccabi Tel Aviv'den Sivasspor'a transfer edilen Kamanan, ligin ikinci yarısını 17 maçta 4 gol atarak ve 3 asist yaparak kapatmıştı.
Hasan Kabze: 2004-2005 sezonunun devre arasında transfer olduğu Galatasaray'da çıktığı 14 maçta 8 gol atan Hasan Kabze takımının ikinci yarı itibariyle en golcü ismi olmayı da başarmıştı.
Emre Güngör: 2007-2008 sezonunun devre arasında Galatasaray kadrosuna katılan, ligin ikinci yarısında 16 karşılaşmada forma giyerek takımının şampiyonluğunda büyük rol oynayan ve milli takıma kadar yükselen oyuncu da devre arasında kadroya katılıp önemli katkı yapan isimlerden biri.
Milan Stepanov: 2006 yılında Sırbistan'ın Vojvodina takımından Trabzonspor'a transfer olmuştur. 1 buçuk sene formasını giydiği Trabzonspor ile 36 maçta oynamış ve dikkatleri çekmiştir. 2007 yazında da 3 milyon avro bonservis ücreti karşılığında Porto'ya transfer oldu. Şu an İspanya Ligi'nde kiralık olarak Malaga formasını giymekte.
Alanzinho: Brezilyalı oyuncu geride bıraktığımız sezonun devre arasında Norveç'in Stabæk takımından ciddi bir ücret karşılığında transfer edilmiştir. Geçen sezonun ikinci yarısında mücadele ettiği 17 maçta 4 gol atmayı başarmıştır.
Tolga Seyhan: Malatyaspor forması ile yükselen performansı onun Ocak 2004'te Ziya Doğan'ın isteğiyle Trabzonspor kadrosuna katılmasını sağlamıştır. Milli takıma kadar yükselen Tolga daha sonra 2005 yazında Shakhtar Donetsk'e transfer olmuştur.
Radu Niculescu: Niculescu, 2001-2002 sezonu devre arasında Lucescu tarafından Galatasaray'a getirilmiştir. Galatasaray'ın Anfield Road'taki Liverpool maçında galibiyeti getiren tek golü atmış, sezonun ikinci yarısında da 9 maçta 3 gol atmayı başarmıştır.
Fabian Ernst – Yusuf Şimşek (Beşiktaş – 2009)
9 Ekim 2008'de Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ın başına geçmesi ile birlikte siyah-beyazlılarda farklı bir dönem başlamıştı. İşte devre arasının gelmesi ile birlikte de Mustafa Denizli'nin talepleri doğrultusunda bir transfer politikası izlendi. Bu doğrultuda Schalke 04'ten Fabian Ernst ve Denizlispor'dan Yusuf Şimşek Ocak 2009'da Beşiktaş kadrosuna katıldı. Bu iki hamle, ilk yarıyı altıncı sırada bitiren Beşiktaş'ın sezon sonundaki çifte şampiyonluğunda büyük pay sahibi oldu.
Almanya'da Hannover, Hamburg, Werder Bremen, Schalke gibi önemli takımların formalarını giyen ve 24 kez Alman Milli Takımı'nda oynamış olan Fabian Ernst, Ocak ayında geldiği Beşiktaş'ta takım havasını tamamen değiştirmişti. Hırslı, hafif sert futbolu takımın genel yapısına da etki etmişti. Ön libero olarak görevini fazlasıyla yerine getiren Ernst, Ocak ayından itibaren sezon sonuna kadar kupa da dahil olmak üzere oynadığı 20 karşılaşmada 2 de gol atmayı başardı.
Sahip olduğu yetenekler göz önün alındığında Yusuf Şimşek şu an Türk futbolunun en önemli, farklı isimlerinden biri. Bu yeteneği onun daha önceleri Fenerbahçe kadrosunda da önemli görevler almasını sağlamıştı. Yusuf Şimşek Denizlispor forması ile sergilediği müthiş performans ile 32 yaşında milli takıma dahi çağrılmayı başarmış bir isimdi. Ve Yusuf, 2009'un Ocak ayında Mustafa Denizli'nin isteğiyle Bursaspor'dan Beşiktaş'a transfer oldu. Transferi her ne kadar sorunlu olsa da sergilediği performans bu çabaların karşılığını boşa çıkarmayacak cinstendi. Beşiktaş'a geldikten sonra ligde oynadığı 17 maçta 3 gol atan ve 4 asist yapan Yusuf kupada da çıktığı 4 maçta 2 gol atarak çifte şampiyonluğa büyük katkı sağladı.
Marcio Nobre (Fenerbahçe – 2004)
Türk vatandaşı olduktan sonraki ismiyle Mert Nobre ülkemizde ilk olarak Fenerbahçe forması ile mücadele etmiş bir isim. Cruzeiro alt yapısında yetişen Nobre Türkiye'ye transfer olmadan önce ise Paysandu, XV de Piracicaba, Sport, Paraná Clube, Kashiwa Reysol, Cruzeiro formalarını giydi.
2004 ara transfer döneminde Fenerbahçe tarafından Cruzeiro'dan iki buçuk seneliğine kiralanan Nobre, ligin ikinci devresinde Fenerbahçe forması ile harikalar yarattı. Toplamda oynadığı 18 karşılaşmada 12 gol atan Nobre takımının şampiyonluğunda önemli rol oynadı. Üstelik ligin ilk yarısını Beşiktaş'ın 8 puan gerisinde bitiren Fenerbahçe'nin sezon sonunda ikinci ile 4, üçüncü ile ise 14 puanlık fark yaratarak şampiyon olduğu düşünülürse yapılan transferin ne derece önem taşıdığı ortaya çıkmakta.
2006 Ağustos'unda Türk vatandaşlığına kabul edilen ve adını Mert Nobre olarak değiştiren Brezilyalı 2006-2007 sezonu başında 3 milyon avro karşılığında kulübünden bonservisinin alınmasıyla Beşiktaş kadrosuna dahil olmuştu. Mert Nobre şu anda da halen Beşiktaş forması giymekte, ama eski günlerini mumla aramakta.
Franck Ribery (Galatasaray – 2005)
2004-2005 sezonunda Galatasaray ligin ilk devresini Fenerbahçe'nin 4 puan gerisinde ikinci sırada bitirdi. Fakat Özhan Canaydın yönetiminin yine eleştirildiği bu dönemde Galatasaray kulübü Metz'de kendini göstermeyi başaran genç Fransız Franck Ribery'i 3 buçuk senelik bir sözleşme ile kadrosuna katmıştı.
Galatasaray'a transferini resmileştiren imza töreninde Franck Ribery tekrar tekrar burada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken çok kısa zamanda ve olaylı bir şekilde Galatasaray'dan ayrılmıştı. Ribery burada olduğu dönemde ise hem oynadığı futbol ile hem kişisel özellikleri ile büyük beğeni kazanmıştı. Kendisi ile ilgili bir detay da vermek gerekirse İslamiyet'i benimseyen bir ülkeye Müslüman bir Fransız olarak gelmişti. Galatasaray o sezon ligi üçüncü sırada tamamlasa da Ribery'nin ortaya koyduğu performans umut vericiydi ve önemli bir yıldız olabileceği düşünülüyordu. Galatasaray forması ile ligin ikinci yarısında toplamda forma giydiği 17 maçta 1 gol atmayı başarabilen Ribery özellikle de Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe karşısında unutulmaz bir performans sergileyerek, 5-1'lik skorla kazanılan maçta 1 gol atıp, 1 golün de asistini yapmıştı.
Parasını alamadığını öne sürerek Galatasaray'dan kısa sürede ayrılan Ribery, daha sonra 2005 yazında Marsilya ile bonservis bedelsiz olarak anlaştı. Burada artık kendini iyice kanıtlayan Ribery daha sonra 26 milyon avro bonservis bedeli karşılığında Alman devi Bayern Münih'e transfer oldu. Galatasaray'dan Marsilya'ya transfer süreci ile ilgili neredeyse bugün bile konuşulan bu döneme ilişkin açılan davalar Galatasaray adına hiçbir sonuç vermedi. Franck Ribery şu an dünyanın en önemli futbolcuları arasında gösterilirken bonservis bedeli Galatasaray'a geldiği zamanlarda tahmin edilemeyecek boyutlara ulaştı. Kim bilir belki de kendisini gelecek sezon Los Galacticos'ta yani Real Madrid'de izleyeceğiz.
Miroslaw Szymkowiak (Trabzonspor – 2005)
2004-2005 sezonunun ilk yarısı tamamlandığında Trabzonspor liderin 6 puan gerisinde üçüncü sırada yer almaktaydı. Devre arası transfer çalışmalarını başlatan bordo mavili ekibin ısrarla istediği iki isim vardı. Wisla Krakow ile Polonya liginde büyük işler yapan Zurawski ve Szmykowiak.
Trabzonspor bir dönem yoğun çaba sarf ettiği ve hatta Antalya'da sözleşme imzaladığı Zurawski'yi kulübüyle anlaşılamamasından dolayı o zamanlar bir türlü kadroya katmayı başaramamıştı. 2005'in Ocak ayındaki transfer döneminde kadroya dahil edilen Szymkowiak ise transfer konusunda tam anlamıyla nokta atışıydı. Henüz Trabzonspor formasıyla çıktığı 4 maçta 3 gol atmayı başarmıştı. Orta sahada görev yapan Polonyalı geldiği sezon ligin ikinci yarısında 15 maçta 9 gol atarken, takımının da son ana kadar şampiyonluk yarışının içinde kalmasını sağlamıştı. Trabzonspor ligi liderin 3 puan gerisinde ikinci sırada bitirmiş ve şampiyon Fenerbahçe ile birlikte Şampiyonlar Ligi'ne gitme hakkını kazanmıştı.
Miroslaw Szymkowiak ilginç bir şekilde 2006-2007 sezonunun devre arasında sakatlıklardan da şikayet ederek futbolu bıraktığını açıkladı ve sözleşmesini tek taraflı feshetti. Trabzonspor ile toplamda 41 maça çıkan Szymkowiak 14 gol atmayı başarmıştı. Bugüne kadar 31 kez Polonya milli takım forması giyerken 3 de gol atmıştır. Polonyalı oyuncunun milli takımının başında zaman zaman kaptan olarak da mücadele etti. Kendisi en son Fransız televizyonu Canal+'da Polonya ligi muhabirliği yapmaktaydı. Trabzonspor ise onun yokluğunu uzunca bir süre hissetti.
Necati Ateş (Galatasaray – 2004)
Galatasaray oldukça başarısız geçirdiği 2003-2004 sezonunun ilk yarısının sonunda transfer konusunda biraz daha önündeki sezonlara yönelik hamleleri tercih etmişti. Karşıyaka'dan Emrah'ın yanında Adanaspor'un formda golcüsü Necati kadroya dahil edilmişti. Aynı dönemde Fatih Sonkaya için gösterilen çabalar sonuç vermemişti.
Necati Ateş futbol dünyasında adını Altay ile duyurmaya başladı. Daha sonra transfer olduğu Adanaspor'da 2001-2002 ve 2002-2003 sezonlarını oldukça iyi geçirdi. İki sezonda oynadığı 65 maçta attığı 36 gol onun milli takıma kadar yükselmesini sağladı. 2003'te Konfederasyon Kupası'nda üçüncü olan milli takımımızın da kadrosunda yer alan Necati 2003-2004 sezonuna da çok iyi bir giriş yaparak ligin ilk yarısında oynadığı 16 lig maçında 5 gol atmayı başardı. Devre arası Galatasaray'a transfer olan oyuncu sezonun ikinci yarısında Galatasaray formasıyla çıktığı 14 lig maçında 9 gol atarak yükselişini devam ettirdi.
Necati Ateş, 2007 yazında Feldkamp tarafından kadro dışı bırakılmıştı. Daha sonra Ankaraspor, İstanbul BB ve Real Sociedad'ta kiralık olarak oynayan oyuncun şimdi Antalyaspor forması giymekte. Galatasaray'da oynadığı dönemde birçok Avrupa takımının gündeminde olduğu da konuşulmaktaydı.
Filip Holosko (Beşiktaş- 2008)
Holosko'nun Türkiye'ye ilk gelişi de bir ara transfer döneminde gerçekleşmişti. 2006'nın Ocak ayında Slovak oyuncu Slovan Liberec'ten, Manisaspor'a transfer oldu. Manisaspor forması altında geçirdiği başarılı iki yıldan sonra ise büyük bir karla 2008 Ocak'ta Beşiktaş'a satıldı.
2007-2008 sezonunun ilk yarısında Slovak oyuncu Manisaspor ile çıktığı 16 maçta 8 gol atmayı başardı ve gol krallığının iddialı isimlerinden biri haline geldi. Daha sonra ara transferde devreye giren Beşiktaş 5 milyon avro ücretin yanında Koray Avcı ve Burak Yılmaz'ı da bonservisleri ile birlikte Manisaspor'a vererek Holosko'yu transfer etti. Slovak oyuncu performansını Beşiktaş forması altında da sürdürdü ve ikinci yarıda ligde oynadığı 16 maçta 7 gol atmayı başardı.
Avrupa futbolunun dikkat çeken ekiplerinden Slovakya milli takımının da formasını giyen Holosko halen Beşiktaş kadrosunda yer almakta. Beşiktaş ile bugüne kadar sahaya çıktığı 60 maçta 23 gol atmayı başardı.
Ve diğerleri
Bobo: İlk olarak 2005-2006 sezonunun devre arasında kiralık olarak Beşiktaş kadrosuna katılan Bobo, devre arasından sonra kupada dahil olmak üzere çıktığı 21 maçta 9 gol atarak beğenilmiş ve bonservisi Corinthians'tan alınmıştı.
Yannick Kamanan: Geçtiğimiz sezonun devre arasında Maccabi Tel Aviv'den Sivasspor'a transfer edilen Kamanan, ligin ikinci yarısını 17 maçta 4 gol atarak ve 3 asist yaparak kapatmıştı.
Hasan Kabze: 2004-2005 sezonunun devre arasında transfer olduğu Galatasaray'da çıktığı 14 maçta 8 gol atan Hasan Kabze takımının ikinci yarı itibariyle en golcü ismi olmayı da başarmıştı.
Emre Güngör: 2007-2008 sezonunun devre arasında Galatasaray kadrosuna katılan, ligin ikinci yarısında 16 karşılaşmada forma giyerek takımının şampiyonluğunda büyük rol oynayan ve milli takıma kadar yükselen oyuncu da devre arasında kadroya katılıp önemli katkı yapan isimlerden biri.
Milan Stepanov: 2006 yılında Sırbistan'ın Vojvodina takımından Trabzonspor'a transfer olmuştur. 1 buçuk sene formasını giydiği Trabzonspor ile 36 maçta oynamış ve dikkatleri çekmiştir. 2007 yazında da 3 milyon avro bonservis ücreti karşılığında Porto'ya transfer oldu. Şu an İspanya Ligi'nde kiralık olarak Malaga formasını giymekte.
Alanzinho: Brezilyalı oyuncu geride bıraktığımız sezonun devre arasında Norveç'in Stabæk takımından ciddi bir ücret karşılığında transfer edilmiştir. Geçen sezonun ikinci yarısında mücadele ettiği 17 maçta 4 gol atmayı başarmıştır.
Tolga Seyhan: Malatyaspor forması ile yükselen performansı onun Ocak 2004'te Ziya Doğan'ın isteğiyle Trabzonspor kadrosuna katılmasını sağlamıştır. Milli takıma kadar yükselen Tolga daha sonra 2005 yazında Shakhtar Donetsk'e transfer olmuştur.
Radu Niculescu: Niculescu, 2001-2002 sezonu devre arasında Lucescu tarafından Galatasaray'a getirilmiştir. Galatasaray'ın Anfield Road'taki Liverpool maçında galibiyeti getiren tek golü atmış, sezonun ikinci yarısında da 9 maçta 3 gol atmayı başarmıştır.