Hakem hataları art niyetli değil

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Turkcell Süper Lig'in ilk yarısında yaşanan hakem hatalarını değerlendirdi.

TFF Başkanı Özgener, Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde Futbol Federasyonu eski başkanlarından Mazhar Zorlu anısına düzenlenen 5. Mazhar Zorlu Halı Saha Futbol Turnuvası'nın ödül töreninde konuştu. Hakem hatalarının gündemin birinci maddesi haline getirildiğini vurgulayan Özgener, "UEFA ve FIFA'nın yeni uygulamaları görmezden gelindi. Liglerimizde hakem hataları var. Bunlar art niyetle yapılmadı. Sporun doğasında yer alan hatalar. Federasyon olarak bu hataların minimuma indirilmesi için çalışıyoruz. Hakemlerimizin her zaman arkasındayız. Onların daha iyi olması, eğitimleri ve gelişmeleri için çalışıyoruz" diye konuştu.

UEFA ve FIFA kriterlerinin uzun soluklu olduğunu kaydeden Özgener, gündemlerini hakemler üzerine oluşturup psikolojik baskı oluşturarak kendi kulübünün gününü kurtarmaya çalışanların olduğuna dikkat çekti. Özgener, Türk hakemliğinin günlük hatalarla anılmasından rahatsızlık duyduklarını, uzun soluklu planlama içinde olduklarını aktardı. Özgener, sorunları aile içinde konuşarak çözmekten yana olduklarını söyledi.

Birlikte konuşarak çözülemeyecek sorunun olmadığına dikkat çeken Özgener, Futbol Federasyonu ile kulüpler arasında farklılıklar olduğunu hatırlattı. Kulüplerin kendilerini, Federasyonun da tüm kulüpleri düşündüğünün altını çizen Özgener, kulüplerin rakiplerine bakarak hareket ettiğini belirtti. Özgener, Federasyonun önümüzdeki günlerde önemli adımlar atacağı müjdesini vererek, özellikle şiddet yasasında sona yaklaştıklarını kaydetti.

ELEŞTİRİLER ADAYLIĞA DARBE VURUYOR


Fenerbahçe'nin, UEFA Finali'nin oynandığı Şükrü Saracoğlu Stadı'nın EURO 2016'ya aday statlar arasında gösterilmemesine tepki göstermesine de değinen Özgener, bu tür eleştirilerin Türkiye'nin adaylığına darbe vurduğuna dikkat çekti. Konaklama, ulaşım, şehirlerarası, havalimanına uzaklık gibi evrensel kriterlerin söz konusu olduğuna değinen Özgener, şunları söyledi: "Bunları görmezden gelip tepki göstermek, adaylığımıza ülke içinden darbe vurmaktır. Açıkçası adaylığımıza bir taraftar seviniyor, diğer taraftan üzülüyorum. Şehirlerimizin, sporcularımızın, yöneticilerimizin, oyuncularımızın talepleri sevindirici. Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmiş şehirlerimiz, kulüplerimiz UEFA kriterlerinin maalesef dışında kalıyor."

Ödül töreninde konuşan Altay Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Eren Gevgili, Mazhar Zorlu'yu 6 yıl önce kaybettiklerini hatırlattı. Beş yıldır bu turnuvaları düzenlediklerini söyleyen Gevgili, "Şimdiye kadar turnuvaya 400 takım, 4 bin sporcu müsabakalara girdi. Bu turnuvaları devam ettirip Mazhar Zorlu'yu yaşatmaya devam edeceğiz" dedi.
Mazhar Zorlu'nun oğlu, Altay'ın eski başkanlarından Nafiz Zorlu, babası Mazhar Zorlu'nun iki anısını anlattı. Orhan Şefik Apak'ın Futbol Federasyonu başkanı olduğu 1966 yılında Trabzon'nun iki takımının birleşmesini sağladıklarını belirten Nafiz Zorlu, "Federasyon, Türkiye ikinci ligini kuruyordu. Planlama yapıyorlardı. Trabzon'un iki tane köklü kulübü vardı. Şehir ekonomisinin iki kulübü kaldırmasının mümkün olmayacağını düşündüler. İki kulübe 'birleşmezseniz sizi lige almayız' dediler. Son anda Trabzonspor adı altında birleşmek zorunda kaldılar" diye konuştu.
Yine aynı dönemde ligi kurmanın siyasi şova dönüştüğünü kaydeden Nafiz Zorlu, federasyon başkanın gittiği her yerde 'sizi lige alacağız' diye sözler vermeye başladığını aktardı. Nafiz Zorlu, federasyon yönetiminde olan babasının ve arkadaşlarının ültimatom verdiğini vurguladı.

Mazhar Zorlu'nun büyük oğlu Kemal Zorlu'da babasının federasyon başkanı olduğu dönemde amatör lige düşen Karşıyaka'nın tekrar profesyonel lige dönmesinde 'hatır işi' yapmadığına dikkat çekti. Kemal Zorlu, babası Mazhar Zorlu'nun Altay'da başkanlık yaptığı dönemde futbolcuları eve çağırıp dövdüğüne de şahit olduğunu anlattı. Zorlu, babasının Türkiye'de ilk kez antrenörlük kursunu açan isim olduğunu ifade etti. Futbol Federasyonu'na sahip çıkan Kemal Zorlu, "Türk futboluna kişilikli, dürüst, farklı standartlar uygulamayan bir grubun çalışması var. Kim daha çok bağırırsa haklı duruma geliyordu. Geriye dönük konuştuğumuzda bir takım esiklerin yaşandığını biliyoruz. Mahmut kardeşimizin Allah yardımcısı olsun" şeklinde konuştu.