Zekeriya Alp Açıklaması 'Adaletin Mekanı Olmaz'

Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Kurulu Başkanı Zekeriya Alp, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile yapılan görüşmede gözlemci not sistemi, penaltı tekrarları dahil tüm konuların hepsini anlattığını belirterek, "Ali Koç, ‘İkna oldum, teşekkür ederim’ dedi. Her kulüp başkanı ile Başkanımız Nihat Özdemir’in olduğu ortamda, her zaman görüşmeye hazırım. Orada yaptığımız tüm işlerde adil ve tarafsız olduğumuzu, herkese eşit yaklaştığımızı ifade ettim. Toplantının yeri konusundaki eleştirilere saygı duyarım ama adaletin mekanı olmaz" dedi.

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp, 2019-2020 sezonunun ilk yarısının tamamlanmasının ardından bir basın toplantısı düzenledi.

TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Orhan Saka Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya Merkez Hakem Kurulu üyeleri ve basın temsilcileri katıldı.

Toplantıda MHK Başkanı Zekeriya Alp, ilk yarı ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken, MHK Başkan Vekili Oğuz Sarvan da bir sunum gerçekleştirdi.

Zekeriya Alp: “6 ay sürede; Türk hakemliğinin geleceğini belirleyen ve görünmeyen birçok işe imza attık”

Sezon başından beri birçok konuda tartışmalar yaşandığını söyleyen Zekeriya Alp, “Biz de herhangi bir açıklama yapıp bu tartışmaların bir parçası olmak istemedik. Bu nedenle prensip olarak göreve geldiğimiz günden beri herhangi bir basın toplantısı veya açıklama yapmamaya özen gösterdik. Bizim bu kararımızdan dolayı, bazı kesimlerce farklı algılar oluşturuldu. Her sene devre arasında rutin olarak yaptığımız basın toplantısını, bu tür tartışmalara açıklık getirmek için bir fırsat olarak değerlendirdik ve bugün bir arada olmanın faydalı olacağını düşündük. Nihat Özdemir başkanlığında oluşan Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 4 Temmuz 2019 tarihinde Merkez Hakem Kurulu olarak bu göreve atandık. Hakem camiasına önderlik etmiş, birbirinden değerli, tecrübeli ve Türk hakemliğine önemli hizmetlerde bulunmuş kurul arkadaşlarımla birlikte derhal çalışmalara başladık. 6 ay gibi kısa sürede; Türk hakemliğinin geleceğini belirleyen ve görünmeyen birçok işe imza attık. Çok kısa sürede bir önceki sezondan gelen mevcut verilerle yeni klasmanları belirledik” diye konuştu.



“Hakemlerimiz için ’koçluk geliştirme grubu’ oluşturduk”

Göreve geldiklerinden sonra MHK Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg ile yeniden sözleşme imzaladıklarını belirten Alp, “Yardımcı Hakem Eğitimcisi olarak Giovanni Stevanato’yu, Hakem Gelişim Danışmanı olarak da Burçin Keskin’i göreve getirdik. UEFA gözlemcisi Jorn West Larsen ve FIFA Hakemi Danny Makkalie gibi isimlerle eğitim kadromuzu güçlendirdik. Eğitim kadromuzdaki bu arkadaşlarımızla birlikte hakemlerimiz için ’koçluk geliştirme grubu’ oluşturduk, bireysel koçlar atadık. Hakem gelişim kampları, Jaap Uilenberg ve UEFA Gözlemcisi Jorn West Larsen’in yaptığı uygulamalı maç izleme çalışmaları hakemlerimize ciddi katkılar sağladı. Ayrıca, eski FIFA hakemlerimizden oluşturduğumuz bir Scouting Ekibi ile MHK tarafından belirlenen genç hakemlerin takibini sağladık” şeklinde konuştu.



“Her hafta hakem ve gözlemcilere 5 sorudan oluşan ‘Oyun kuralları testi’ gönderiyoruz”

VAR sisteminin ikinci yılında VAR sayımızı artırmak için çok önemli bir proje hayata geçirdiklerini vurgulayan Başkan Alp, “2. Lig’de görev yapan klasman hakemlerinin tamamını taradık. Teorik eğitimler, video testler, simülatör çalışmaları, saha uygulamaları ve canlı maç organizasyonları sonrasında 10 VAR ve 3 AVAR hakemi daha ligin ikinci yarısında görev yapabilecek duruma getirdik. Bilimsel çalışmalarımız kapsamında haftalık ’Birlikte Çalışalım Projesi’ni başlattık. Oyun kuralları konusunda güncel kalmaları için her hafta hakem ve gözlemcilere 5 sorudan oluşan ‘Oyun kuralları testi’ gönderiyoruz ve Türkiye genelindeki 5 binin üzerindeki hakem ve gözlemciden online olarak cevaplarını alıyoruz. Bu verileri, hem katılanlara hem de İl Hakem Kurulları’mıza ileterek eksikleri gideriyoruz. Talimatlarda yapılan değişikliklerle, kadın hakemlerin erkek liglerinde maç yönetmesinin önü açıldı. Kadın hakemlerimiz 2. Lig ve 3. Lig maçlarında görev almaya başladılar. Sırada ise "Kadın Hakem Gelişim Kampı-Kadın CORE" projesi var. Ligin ikinci yarısında bu projeyi de hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

“1 Temmuz’dan yana UEFA’dan hakemlerimize gelen maç sayısı 35, gözlemcilerimiz ise 38”

Kadrolarında Türk hakemliğine önemli hizmette bulunan hakemlerin yanına genç hakemlere de şans verdiklerini söyleyen Zekeriya Alp, “MHK olarak yeni bir jenerasyonu hazırlamak zorundayız ve bunun adımlarını sezon başından itibaren atmış bulunuyoruz. Az görev alan hakemlerimizi kazanma yolunda adımlar attık. Bu çabalarımızla her maçın altından kalkacak daha geniş bir hakem havuzunu oluşturmayı hedefledik. Biraz sabır edilebilirse, bunun meyvelerini de yakın zamanda toplayacağımıza inanıyoruz. Bir hakem için Uluslararası temsil çok önemlidir. FIFA kokartlı hakemlerimizin bu sezon daha çok maç yönetmesi bizleri gelecek adına daha da umutlandırdı. 1 Temmuz’dan bu yana şu ana kadar UEFA’dan hakemlerimize gelen maç sayısı 35, gözlemcilerimiz ise 38 maç aldı. Elit kategorideki hakemimiz Cüneyt Çakır ile birlikte 1. kategoriye yükselen Ali Palabıyık kardeşimiz bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde görev aldı. İnşallah o da Cüneyt gibi uzun yıllar bu ligde ülkemizi temsil edecek” değerlendirmesinde bulundu.

“VAR henüz yeni bir sistem, tam olarak yerleşmedi”

Hakemlerimizin maç yönetirken kişiliklerini rencide edici her türlü harekete karşı olduklarını vurgulayan Alp, “Bu manada asla taviz vermeyeceğiz. İlk yarıda çoğunlukla bunun müspet sonuçlarını gördük. Tüm bu çalışmalarımız, tüm çabalarımız en az hatayla maçların yönetilmesi, VAR’ın uluslararası standartlarda Türk futboluna katkı sağlayacak şekilde uygulanmasıydı. VAR Sistemi adaleti sağlamak için getirildi ve VAR’ın futbola katkısı inkar edilemez bir gerçek. 2 yılda geldiğimiz noktayı özellikle Avrupa’yla karşılaştırdığımızda çok olumlu buluyorum. Bugün Avrupa’nın birçok ülkesinde VAR kaosu yaşanıyor. Gerek teknik direktörler gerekse yöneticilerden sürekli şikayet ediyor. VAR henüz yeni bir sistem, tam olarak yerleşmedi. Bu da tartışmalara yol açıyor” diye konuştu.



“VAR ilk yarıda 738 pozisyon kontrol etti”

Süper Lig’in ilk yarısında VAR’dan 738 pozisyon kontrol edildiğini açıklayan Başkan Alp, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu rakam geçen yıl 881’di ve 143 azalma dikkat çekiyor ki, bu da hakemlerimizin daha az pozisyonda şüphe duyması anlamını taşıyor. En önemli gelişimi inceleme sayısında görüyoruz. 2018-2019 sezonunun ilk devresinde 70 olan kontrol sayısı, 43’e indi. Yani VAR’a başvurma konusunda UEFA standartlarına doğru ilerlediğimizi görüyoruz. Sahada yapılan inceleme sonucunda geçen yıl 23 karar değişirken bu sayı bu sezon 4 olarak gerçekleşti. Hakemlerimiz böylece 1 yılda gereksiz VAR incelemesinden vazgeçerken sistemi daha verimli kullanma yolunda önemli bir adım attı. VAR, yani saha kenarı incelemesi sonucu düzeltilen karar ise 23’ten 26’ya yükseldi. Yine 93 olan toplam müdahale sayısı da 69’a düştü. Geçen yılki 23 gereksiz incelemeyi çıktığınız zaman sayı 73’e 69 oluyor ki bu da ‘Bu sene VAR hiçbir şeye karışmıyor’ algısının yanlış olduğunu gösteriyor. Yani hakemlerimizin bir yılda doğruyu bulma konusunda büyük bir gelişim gösterdiğini görüyoruz. VAR ortalamalarına bakarsak hafta başına müdahale ortalamasının 5.47’den 4.05’e gerilediğini, 1.64 olan maç başına müdahale ortalamasının 2.22’ye yükseldiğini görüyoruz. Bu sene saha incelemesi ortalamasının 127.27 saniyeden 131.84, VAR incelemesinin de 93.09 saniyeden 101.15’e çıktığını gözlemliyoruz. Bunun temel nedeni ise özellikle sezon başında yaşanan spesifik pozisyonlar ve yeni VAR hakemlerimizin tecrübe kazanma sürecinde olması. Bu sayılar her geçen hafta daha da düzeliyor. Yine 54.52 olan topun oyunda kalma süresinin 54.18’e indiğini görüyoruz. Bunun da inceleme süresinin artmasının etkisiyle gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Özetle doğru kullanım konusunda mesafe kat ettik ancak oyunun soğuması problemini tam anlamıyla çözemedik. Bu konu Premier Lig başta tüm liglerde yaşanan bir sorun. Bu sorunu da zamanla gidereceğiz.”

“Gri her pozisyon, kurgulanmış senaryoya dönüştü?"

Türkiye’de hakemlik yapmanın zor olduğunu belirten Zekeriya Alp, “Futbolun tüm paydaşları olarak daha zorlaştırdık ve zorlaştırıyoruz. İlk yarısı geride kalan ligimizde, belki de; hakem hataları hiç bu kadar tartışılmamış, bir taç, bir korner, bir penaltı, bir faul için hiç bu kadar açıklamalar, bildiriler yayınlanmamış, sosyal medyada özellikle senaryolar üretilmemişti. Ne acıdır ki, futbol ailesi olarak hatayı en aza düşürmesi için getirdiğimiz teknolojiyle hakemlerimizi daha tartışılır hale getirdik. Dünya Kupası standardında, aynı firmaya bağlı ekip tarafından çizilen çizgide bile kusur aradık. Tribün baskısı, sosyal medya baskısı, kamuoyu baskısı, kuralların ve aklın önüne geçti. Protokolü sabit, çerçevesi belli uygulamalar, uluslararası platformda kabul görmüş her karar, ölçüsüz, orantısız ve kural tanımaz boyutta irdelendi. Gri her pozisyon, kurgulanmış senaryoya dönüştü. Ne üzücüdür ki, bize iletişime açık olun diyenler, futbolun içindeki paydaşları temsil eden kişilerle yapılan bir görüşmeyi farklı üsluplarla yorumlayanlar, arkasında akıl almaz şeyler arayanlar, oysaki bu görüşme ile yanlış bilgilerin düzeltildiğini hiç düşünmedi, aklına getirmedi. Maalesef, öyle anlar oldu ki; sorumluluğumuz altındaki hakemlerimizle bir araya geldiğimiz için neredeyse suçlu ilan edildik. Ortalığı yangın yerine çevirenler, suyu bulandırmak isteyenler sadece ve sadece hakemliğe değil Türk futboluna zarar veriyor. Soruyorum sizlere; bizlerin hakemlere adil maç yönetin söyleminin dışında ne söylemi olabilir, bir hakemimizin dürüstçe maç yönetmekten başka ne amacı olabilir? İlla herkesi mutlu edecek bir kural icat etmek mi gerekiyor. Eleştiriye tabi ki açığız. Yeter ki, eleştiri saygı çerçevesinde olsun, hakaret içermesin. Şunu unutmayın ki, hakemlerin başarısı, futbolun tüm paydaşlarının desteği ile mümkün. Başkanlarımız, yöneticilerimiz, teknik direktörlerimiz, futbolcularımız ve medyamız hep birlikte hareket edersek çözümün anahtarını da bulmuş oluruz. Diliyorum böyle bir tablo oluşur ve ligin ikinci yarısı daha huzurlu bir ortamda oynanır” açıklamasında bulundu.

“Toplantının yeri konusundaki eleştirilere saygı duyarım ama adaletin mekanı olmaz”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ile birlikte Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile yapılan toplantıya açıklık getiren Başkan Alp, “Tüm detayları ile gerek Zorlu’da gerçekleşen toplantıyı gerek Fenerbahçe-Beşiktaş maçının hakemleri ile yaptığım görüşmeyi anlatmak istiyorum. Federasyon Başkanımızın daveti ile Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Semih Özsoy ile gerçekleşen görüşmede MHK Başkanı olarak benim bulunmamın ana sebepleri, yazılı ve görsel basında; kural hatası, IFAB raporu, atamalarda hakemlere sonraki hafta görev verilip verilmemesi ve penaltıların tekrar edilip edilmemesi gibi konuların gündem haline getirilmesi ve özellikle bunların herkes için rahatsız edici boyutlara ulaşmasıydı. Alanya-Fenerbahçe maçıyla ilgili. O maçta 2 defa kural hatası yapıldığı iddiasıyla Fenerbahçe’nin başvurusu olmuştu. Önce Ali Koç, konularla ilgili tüm çekincelerini bu görüşmede anlattı. Maçın ertesi günü Oğuz Sarvan ve Ünsal Çimen ile oturup pozisyonlara baktık. Bu konuyla ilgili kural hatası olmadığında hem fikir olduk. Saat 11.00 gibi de gazeteci arkadaş aradı, kural hatası konusunu sordu. O esnada Fenerbahçe’nin atmış olduğu konuyla ilgili herhangi bir başvurusu yoktu, ben de iyi niyetli bir şekilde kural hatası olmadığını söyledim. Bizde rutin olarak teknik arkadaşlar bu tür ekstra durumlarda IFAB’a bilgi amaçlı sorarlar, böyle bir mail söz konusu. Yeni kural olduğu için de özellikle soruldu. Bu yeni kurallarda ve gelişen ekstra durumlarda rutin bir işlemdir. Yıllar önce bir Kasımpaşa maçında da söz konusu olmuştu. Ben elimde Türkçe ve İngilizce olan bu maili Türkçe olarak anlattım. Kuralı yazan David Ellarey’den gelen görüşü okudum. Yazıda açık şekilde kural hatası olmadığı ifade ediliyordu. Semih Özsoy, taçla ilgili IFAB görüşünü sordu. Kural hatası kapsamında olmadığı için o pozisyonun sorulmaya bile gerek duyulmadığını anlattım. Fenerbahçe’nin maçlarını yöneten hakemlerin sonraki hafta atamaları ile ilgili iddialar konusunda ise atama sistemimizi anlattım. Orada hakemlerin sonraki hafta VAR’da görev almasını dikkate almamışlar. Her hakeme her hafta görev vermemiz mümkün değil. Vermediğimiz hakemlere de VAR görevi veriyoruz. Bunun tabi ceza boyutu da var. Gerek VAR gerek sahada siyah beyaz hata varsa hakemler cezaya giriyorlar. Bu bizde yanlış algılandı. Ödül ceza sistemi bize has bir durum değil, Avrupa’da her yerde var. Yurt dışında bir uygulama varsa, VAR’a gidip karar düzeltiliyorsa ve hakem ceza alıyorsa, biz bunu niye uygulamayalım. O günkü toplantıda gözlemci not sistemi, penaltı tekrarları dahil tüm konuların hepsini anlattım. Ali Koç kendisi, ‘İkna oldum, teşekkür ederim’ dedi.

Ben Zekeriya Alp olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her kulüp başkanı ile Başkanımız Nihat Özdemir’in olduğu ortamda her zaman görüşmeye hazırım. Orada yaptığımız tüm işlerde adil ve tarafsız olduğumuzu, herkese eşit yaklaştığımızı ifade ettim. Toplantının yeri konusundaki eleştirilere tabi ki saygı duyarım, ama adaletin mekanı olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

“Hakemlerimle her mekanda görüşürüm, bunun için kimseden izin ve talimat almam”

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi sonrası maçın 5 hakemiyle görüştüklerini söyleyen Alp, “Sadece Tarık Ongun’u çağırmadık. Zira bizim üzerinde durduğumuz pozisyonuna çok uzaktaydı. Otorite zaafına karşı o kadar uyarmamıza rağmen orada gerekli müdahale hakemlerimiz tarafından yapılmadı. Maçın diğer pozisyonlarını da rutin olarak değerlendirdik. Zaten biz hakemlerimizle pozisyonları her zaman tartışırız, konuşuruz, değerlendiririz. Özellikle standart kararları sağlamak için bunu yaparız. Bu görüşmeler de son derece doğal. Bizi üzen bu rutin görüşmenin sorgulama, baskı, cezalandırma olarak yansıtılması. Ben hakemlerimle tabi ki görüşürüm, her mekanda görüşürüm. Bunun için kimseden izin de almam, talimat da almam" dedi.



Fenerbahçe galip geliyor diye bir hakeme ceza vermemiz söz konusu değil”

Fenerbahçe galip geliyor diye bir hakeme ceza vermemiz söz konusu olmadığını söyleyen Alp, “Aldığı puanlara ve gözlemcilerimizin raporları maç vermememizde önemli unsurlar. Fenerbahçe - Beşiktaş derbisini Halil Umut Meler yönetecekti ama kararımızı değiştirdik. Fakat iki takımın da bir önceki hafta kaybetmesi nedeniyle zorluk derecesi yükseldi. Bu nedenle Cüneyt Çakır ve ekibini bu maça verelim diye düşündük. Görev verdiğimiz hakemler ile telefonda konuşmayız. Maçtan önce ya da maçtan sonra böyle bir şey yapmamız söz konusu değil” şeklinde konuştu.

Zekeriya Alp’e sahibi olduğu şirketin Koç Holding ile çalıştığının sorulması üzerine, "Bu konu çok tartışıldı. Koç Holding ile yaptığım çalışmada 30 yılı doldurdum. Bununla da gurur duyuyorum. Yurt dışında bana farklı kapılar açtı. Böyle bir çalışmamı sezon başında bu görev bana tebliğ edildiğinde Nihat Özdemir başkana söyledim. ’Böyle bir durumum var biliyor musunuz?’ dedim. Kendisi ’Sorun yok. Bizim en büyük sponsorumuz Arçelik’ dedi.

Ben öyle görevi kabul ettim. Ali Koç ile hiçbir zaman karşı karşıya gelmedim. O toplantıda ilk defa bir araya geldik ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Bu, neden bu kadar toplumu ilgilendiriyor? Benim firmam 3 gün önce kurulmadı. 41 yıldır ticaret yapıyorum. Bunun 30 yılında Koç Holding ile iş yapıyorum. Kaldı ki şirketimin ticaret hacminin yüzde 35-40’ı Koç Holding’le. Sadece orayla iş yapmıyorum" diye cevap verdi.

“Keşke bu toplantıyı orada yapmasaydık”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile yapılan görüşmede söz konusu mekanın insan yoğunluğunun fazla olduğunu ve gizli bir buluşma olmadığını belirten Başkan Alp, “Bir çok görevlinin olduğu, kameraların olduğu bir yerde buluştuk. Gizli saklı bir şey değil. İçimizdeki bazı arkadaşların düşündüğü şekilde bir anlayış olsaydı, farklı şeyler konuşsaydık zaten oraya gitmezdik. Zorlu herkesin hareket halinde olduğu bir yerdi. Bunu bir yanlış olarak değerlendirmek lazım. Keşke bu toplantıyı orada yapmasaydık. Başkanımız belki de zaman bulamadı. Onu Nihat başkanımıza sormamız lazım” ifadelerini kullandı.

"Fırat ve Bülent’in kokartlarını ben almasam FIFA alacaktı"

Geçen sene Fırat Aydınus ile Bülent Yıldırım’ın FIFA kokartlarının alınmasına çok üzüldüğünü ancak yapmak zorunda kaldığını bildiren Alp, “Ben almasam FIFA alacaktı. FIFA alsaydı kokartlı hakem sayımızın düşme ihtimali vardı. Ben de üzülerek FIFA kokartlarını almak zorunda kaldım. Halis Özkahya da 2 ay önce koşamadı ama ondan 2 hafta sonra tekrar çağrıldı ve koşuyu tamamladı. FIFA’da görev almaya devam ediyor. Arkadaşlarımızı ancak eğitimle güzel yerlere getirebiliriz. Sıkıntımız çok büyük. En önemli konulardan biri alt liglerden hakem bulma şansını yapmamız lazım. Bu mücadeleyi büyük ölçüde veriyoruz. Üzerinde durduğumuz, izlediğimiz, beğendiğimiz 9 hakemi Antalya’da yapılacak seminere davet ettik. Umarım bu arkadaşlar zaman içinde başarılı olur ve üst liglerde görev alırlar” diye konuştu.



Oğuz Sarvan: “Son iki sene VAR olmasaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum”

VAR’ın ilk kez 2018 yılında Rusya’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası’nda uygulandığını hatırlatan MHK Başkan Vekili Oğuz Sarvan ise, "VAR’ın tek başarılı uygulaması, 2018’deki Dünya Kupası. Onun dışındaki hiçbir uygulama tam olarak oturmadı. Hala tartışmalar var. Pek çok gelişme yaşanacak. Ben de olumsuz bakarken Dünya Kupası’ndan sonra olumlu düşünmeye başladım. Şu anda son iki sene olmasaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bu kadar çok hakem tartışılmazdı” dedi.



“UEFA, bütün hakemlere ’Çok ucuz penaltılar olmasın’ diyor”

Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinde Domagoj Vida ile Serdar Aziz arasında penaltı beklenen ancak devam eden pozisyon hakkında da konuşan Sarvan, “UEFA, bütün hakemlere ’Çok ucuz penaltılar olmasın’ diyor. Penaltı ciddi bir karar ve herkesin kabul etmesi lazım. İtme konularının şiddeti bir yerde yazmıyor. Bu konuda geniş bir aralık var. İtme konularında hakemler tüm dünyada toleranslı davranıyor. UEFA da savunma oyuncularına tolerans gösteriyor ama bunun üzerinde durmamız gerekiyor. VAR hakemi ile aralarında standart bir konuşma olmuş. Kararın ne olması gerektiği konusunda hakemlerle aynı fikirde değiliz ama söyledikleri prosedüre uygun. Ortada bir art niyet söz konusu değil” açıklamasında bulundu.

Toplantıda sezonun ilk yarısının en yüksek puan alan hakeminin Ali Palabıyık olduğu açıklandı. Ayrıca deneyimli hakem Fırat Aydınus’un 1.5 yıl sonra hakemliği bırakılacağı bildirildi.

Kaynak: İHA