'Türk Futbolu 30 Yıldır Aynı Sistemle Yönetiliyor'

Eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Albayrak: 'Futbolda rant, ekonomi çok öne çıktı. Futbol takımları ekonomik olarak yönetilemiyor. Bunun da sebebi binanın temelinin sağlam olmamasından kaynaklanıyor'

Eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Nuri Albayrak, Türk futbolunun 30 yıldır aynı sistemle yönetildiğini belirterek, "Futbolda rant, ekonomi çok öne çıktı. Futbol takımları ekonomik olarak yönetilemiyor. Bunun da sebebi binanın temelinin sağlam olmamasından kaynaklanıyor." dedi.

Türkiye Spor Yazarları Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Selçuk Kılıç ve yönetim kurulu, Albayrak'ı İstanbul'daki ofisinde ziyaret etti.

Ziyarette dernek yönetim kurulu üyelerine Trabzonspor ve Türk futbolundaki son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Albayrak, Türkiye'de tüm kulüplerin zor durumda olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu işin altından çıkamayacaklar. Bütün kulüpler avro veya dolar borçlanıyor ancak kulüplerin çoğunun gelirleri lira bazında. Makas gittikçe de açılıyor. Trabzonspor'da bunu yaşadık. Kulübü teslim aldığım zaman 17 milyon avro borcu vardı, ben 2005-2008 arası başkanlık yaptım, o süreçte kulübü 5 milyon avro borçlandırdım. Benden sonra gelen yöneticiler için 150, 170, 180, 200 milyon avrolar konuşuluyor şu an. Trabzonspor her sene yüksek miktarda borçlandırıldı. Bu da çok vahim bir durum. Görev yapan yöneticilerin genel manada pek suçları yok gibi görünüyor ama bu sistem bu yasalarla devam ettiği müddetçe, bana göre Türk futbolunun ekonomik olarak altından çıkılamayacak bir durum var."

Albayrak, Türk futboluyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Türk futbolu 30 yıldır aynı sistemle yönetiliyor. Futbolda rant, ekonomi çok öne çıktı. Futbol takımları ekonomik olarak yönetilemiyor. Bunun da sebebi binanın temelinin sağlam olmamasından kaynaklanıyor. Bugün siz Türkiye'de 300 milyon, 500 milyon liralık bir kulübü kalkıp da mevcut dernek yasaları ile yönetmeye kalkarsanız işin altından çıkamazsınız." şeklinde konuştu.

Trabzonspor'un içinde bulunduğu durumun zor olduğunu kaydeden Albayrak, "Ekonomik ve proje olarak Trabzonspor'un elinde bazı imkanlar var. Onlar ranta çevrilirse kulüp uzun vadede kurtulabilir. Bugün yönetime gelen arkadaşların Allah yardımcısı olsun. İşleri zor." ifadelerini kullandı.

Albayrak, Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında yaşananlarla başkanlığı dönemindeki Trabzonspor-Sivasspor karşılaşmasındaki olayları yeniden gündeme getirmesine ilişkin ise şunları söyledi:

"2007-2008 sezonundaki Trabzonspor-Sivasspor maçında yaşananlar provokasyondu ve bana göre de bu provokasyonun bir numaralı ayağı FETÖ'ydü. O dönemdeki Trabzon Emniyet Müdürü şu an FETÖ'den tutuklu. Bana göre 1 numaralı ayak buydu. Fakat tabii futbolun temeli sağlam olmayınca herkes bir yerlerinden bir şey götürmeye çalışıyor. O dönem yaşanan olaydan sonra zaten ben kararımı verdim. Yani Trabzonspor'da başkanlığa devam edip etmeme kararımı 2007 sezonunun başındaki o maçtan sonra verdim. Ne kadar başarılı olursanız olun geliyor bir provokatör, Trabzon şehrini provoke edip gidebiliyor."

Maçta yaşananları hatırlatan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maç bitmiş, takım 1-0 önde, yarım dakika var. Hakem maçı idare edemiyor. Bir seyirci sahaya iniyor ve Sivassporlu futbolcular sahaya inen seyirciyi dövüyor. Arkasından da Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz sahaya atlıyor, takımını toplayıp sahadan çekiyor. Yani bu maçın sonu iyi analiz edildiğinde yüzde 99 provokasyondu, ha bu provokasyonun içerisinde Trabzon'daki insanlar da vardı. O Mecnun Otyakmaz ile irtibatlı olan başka arkadaşlar da vardı. Şimdi onların isimlerini zikretmek istemiyorum. Sonuçta provoke edildik ve sezona ölü başladık. Trabzonspor, umduğunu bulamadı. Zaten 5 maç saha kapatma ve bir sürü cezalar da gelince ölü bir sonuç oldu.

O maçın hakemi İstanbul'da Galatasaray-Fenerbahçe maçını yönetmişti. O maçta 3 sefer maç durdu. Sahaya koltuklar atıldı. O maçı tatil edemedi. Trabzon maçını nasıl tatil etti? O maçtan sonra yaptığım açıklamalarda bu hakem bir daha Türkiye liglerinde hakemlik yapamaz demiştim. O da o olaydan sonra sadece 1-2 maç yönetti ve silindi gitti sahneden. Sonuçta bir bedel ödenecekse biz ödedik. O da fazlasıyla ödedi. Arkadan da o dönemde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve yönetimde bulunan İbrahim Usta da Trabzonlu olmalarına rağmen bu işin bir provokasyon olduğunu bilerek Trabzonspor'a ceza verdiler."

"Bugün gelinen noktada tabii böyle birer maçla değerlendirmek doğru değil ama Fenerbahçe-Beşiktaş maçında yaşanan olayların da provokasyon olduğu iddia ediliyor." ifadesini kullanan Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Doğrudur. Niye, vardır provokasyon? Bizim maçta da yarım dakika kalan bir maç, takımımız galip, bizim seyircimiz sahaya atlıyor. Böyle bir şey var mı? yok. Fenerbahçe Stadı'ndaki maçın durumu da bizim yaşadığımız duruma yakın. 10 kişi kalmış Beşiktaş. Sonuçta Fenerbahçe kendine göre bu maçtan en az beraberlik alsa bile tur atlıyor. Sonuç itibariyle provokasyondur ama bunun sonucunun tescili noktasında bilgi ve belgeler doğrultusunda olayı tamamen görmek lazım. Bizim maç hükmen rakibe verilmişti. Türkiye'de günlük yaşıyoruz. Bugün birisi böyle bir karar verdiyse yarın başkası geliyor ve başka bir karar veriyor. Temel sağlam olmadığı için herkes bulunduğu noktadan hükmediyor sonuç itibariyle. Temel sağlam olsa deriz ki kardeş bu işin kuralı budur, böyle yapılacak. Ama sağlam olmadığı için bir hakem geliyor düdüğü çalıyor işi bitiriyor. Yapacak bir şey yok."

TSYD Trabzon Şubesi Başkanı Selçuk Kılıç ve üyeler, daha sonra ziyaretin anısına Albayrak'a şilt verdi ve isminin yazılı olduğu Trabzonspor forması hediye etti.

Kaynak: AA