'Türkiye'nin Yıldızları' Açıklaması Metehan Başar

Ata sporu güreşte amcası Hakkı Başar'ın yolundan giden Metehan Başar, son 2 yıldaki dünya şampiyonluklarıyla dikkati çekiyor Son 2 yılın dünya şampiyonu milli güreşçi, artık olimpiyat oyunlarında madalya almayı hedefliyor Metehan Başar: 'Babam güreşmedi ama güreşi çok seviyor. Amcam Hakkı Başar'ı güreşe yönlendiren kişidir, amcamı da örnek aldım' 'Önümüzde örnekler vardı, şampiyonları görüyorduk. Onların hayatını biliyorduk. İlk hedefimi o zaman koydum. İşin içine girdikçe, şampiyon olmaya başladıkça sevdim ve bu şekilde devam ettim' 'Bundan sonraki hedefim olimpiyatlar olacak. 2020 Olimpiyat Oyunları ve ardından 2024'teki oyunlar sonrası güreşi noktalamayı düşünüyorum'

ERCAN DOĞAN - Güreşte son iki yılın dünya şampiyonu Metehan Başar, ata sporu olarak tanımlanan bu dalda amcası Hakkı Başar'ın izinden giderek başarı kovalıyor.

Babasının yönlendirmesiyle spora başlayan Metehan, yüzmenin ardından amcasının yolundan devam ederek güreşe başladı. 1991 doğumlu milli güreşçi, 13 yaşında başladığı güreşte Avrupa Şampiyonası'ndaki gümüş madalyanın ardından dünya şampiyonasında Türkiye'ye üst üste iki altın madalya kazandırdı.

Memleketi Sakarya'da güreşe başlayan 87 kilo güreşçisi, İstanbul Büyükşehir Belediyespor bünyesinde kariyerini sürdürüyor.

- Babasının güreşe katkıları fazla

Metehan Başar, 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları'nda gümüş madalya alan ayrıca dünya ve Avrupa şampiyonalarında başarılar elde eden amcası Hakkı Başar'ı izleyerek büyüdü. Başar ailesi, eski güreşçinin yanı sıra Zafer Başar, Metehan Başar, Yunus Emre Başar, Abdulsamet Başar gibi isimleri de bu spora kazandırdı.

Güreşe başlamasının kendisi için normal olduğunu belirten milli güreşçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Spor hayatıma güreşle başlamadım. Babam, ilk olarak yüzmeye götürmüştü. Yüzerek altyapımı aldım. Sonra güreşe başlamadım. Babam güreşmedi ama güreşi çok seviyor. Amcam Hakkı Başar'ı güreşe yönlendiren kişidir, amcamı da örnek aldım. Amcamın dışında Zafer ağabey de güreşti. O da bıraktı. Benim dışımda Yunus Emre Başar ve Abdulsamet Başar halen İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da aktif güreş hayatını sürdürüyor. Güreş bizim için tam ata sporu oldu." diye konuştu.

- "Amcamı seyrederek büyüdüm"

Güreşe başladığı dönemde fazla profesyonel düşünmediğini vurgulayan Metehan Başar, profesyonel hayata girdikçe işin ciddiyetini fark ettiğini söyledi.

Şampiyon güreşçi, ilk başlarda elde ettiği sonuçlara göre tepki verdiğini belirterek, "Bu kadar profesyonel düşünemiyorsunuz. Galip geldiniz mi sevinip, yenildiğinizde üzülme havasında geçiyor. Amcamı seyrederek büyüdüm." değerlendirmesinde bulundu.

Ailedeki üst düzey güreşçilerin olmasının avantajını iyi kullanan Metehan Başar, büyüklerin tecrübelerinden yararlanıp açıklarını kapatıyor.

Önündeki örneklere bakarak kendini geliştirdiğini anlatan Metehan, "Ufak yaşta örnek aldığım isim Hakkı Başar oldu. Kendisi şampiyon sporcu, bu yolda ilerlememde yardımı oldu. Ailenizde güreşi bilenlerin olması avantaj. Herkes neyin ne olduğunu bildiği için açıkları görüp telafi edebiliyorum." ifadelerini kullandı.

Milli takım kariyerine de 2006 yılında başlayan Metehan Başar, başarılar elde ettikçe güreşi daha çok sevdi.

Milli takımdaki heyecanı yaşamasının ardından güreşin değerini daha iyi anladığını kaydeden Metehan, "Önümüzde örnekler vardı, şampiyonları görüyorduk. Onların hayatını biliyorduk. İlk hedefimi o zaman koydum. İşin içine girdikçe, şampiyon olmaya başladıkça sevdim ve bu şekilde devam ettim. Milli formayla ilk turnuvam 2007 Yıldızlar Avrupa Şampiyonası oldu. Avrupa üçüncüsü olarak ilk uluslararası madalyamı aldım." değerlendirmesinde bulundu.

Milli takımda büyükler kategorisinde 2014 yılından itibaren yer almaya başlayan Metehan Başar, kısa süre içinde önemli başarılara imza attı.

Büyüklerdeki ilk mücadelesinde madalya alamayan milli sporcu, 2015 Dünya Şampiyonası'nda bronz madalya alarak ilk büyük sevincini yaşadı. Metehan Başar, 2017 ve 2018'de olmak üzere peş peşe dünya şampiyonluğuyla başarılarını perçinledi.

Başarılar için uzun çalışma dönemleri geçiren Metehan Başar, "Yılın 10 ayını kampta geçiriyoruz. Milli takım dışında kulüpte aktif devam ediyoruz. Yaptığınız sporda çok ara veremiyorsunuz, arayı kapatmak zor oluyor. Güreş, bireysel spor, bütün yük üzerinizde oluyor. Çok yüklenme olmasa bile hafif antrenmanlara devam etmek zorundasınız." diye konuştu.

Kamp döneminde tamamen hazırlıklara yoğunlaştığını anlatan Metehan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tamamen antrenmana odaklanıyorum. Sosyalliği de kaybetmiyoruz ama buna fazla kaptırmıyoruz. Antrenman programı zaten ağır. Antrenman günlerinde yapacak fazla bir şey olmuyor. Akşam saat 7-8 gibi antrenman bitiyor, yemek derken saat 9'a geliyor. Çalışmanıza göre dinlenmezseniz gelişim kaydedemiyorsunuz. Dinlenmeye de önem verdiğim için sosyalliğimi antrenman günleri dışında tercih ediyorum."

Milli güreşçi, kariyerine başladığı ilk günden itibaren tuttuğu notların faydasını da görüyor. Amcasının telkiniyle antrenman notlarını da tutan Metehan, buna göre gelişimini değerlendirebiliyor.

Antrenörler eşliğinde çalıştıklarını ancak güreşin bireysel spor olduğuna dikkati çeken Metehan Başar, şunları söyledi:

"Bireysel spor olduğu için herkesin antrenörü kendisi oluyor. Antrenörlerimle de çalışıyorum ama çoğu zaman kendim çalışıyorum. Amcam bana not alışkanlığı kazandırdı. Yaptığım antrenmanları yazdırıyordu. Sonrasında bu notları okuyunca nasıl yol kat ettiğimi görüyordum. Ertesi antrenmana daha hazır geliyorum."

- Artık hedef olimpiyat

Son 2 yılın dünya şampiyonu Metehan Başar, artık olimpiyat oyunlarında madalya istediğini dile getirdi.

Avrupa'daki başarısının ardından dünya şampiyonluğuna ulaştığını hatırlatan milli güreşçi, "Bundan sonraki hedefim olimpiyatlar olacak. 2020 Olimpiyat Oyunları ve ardından 2024'teki oyunlar sonrası güreşi noktalamayı düşünüyorum." şeklinde konuştu.

- Azmiyle güreşi sürdürdü

Kariyerinde boyun ve bel fıtığı olmak üzere iki önemli sakatlık yaşayan Metehan, bırakma noktasına geldiği güreşi azmiyle sürdürmeyi başardı.

Boyun fıtığının ardından 2006 yılında bel fıtığı geçiren Metehan Başar, "Ciddi sakatlığım oldu, güreşi de bırakabilirdim. Hatta 6-7 ay bıraktım. Sinirlere baskı olduğundan kas erimesi yapıyormuş. Bu sakatlıklar 'dönüm noktam' diyebilirim. Tedavimi yaptırdım ve bu noktalara geldim. Antrenmanlarımız zor geçiyor, sakatlanma riski var. Bu antrenmanda da boyun yaralanması oldu. Bu şiddette geçen antrenmanlarda böyle şeyler yaşanabiliyor. Her an risk taşıyabiliyorsunuz. Karşınızda insan var, ne yapacağını kestiremiyorsunuz. Yorgunluk varsa sakatlık oluyor. Kendinizi korumayı bilmeniz lazım. Ters pozisyonlar çıkabiliyor. Sakatlığa her an açık spor." değerlendirmesinde bulundu.

Güreş hayatında en çok duygulandığı zamanın geçen yılki dünya şampiyonası olduğunu anlatan Metehan, "Dünya şampiyonasındaki altın madalyam büyüklerdeki ilk şampiyonluğumdu. Onu unutmayacağım." diye konuştu.

Elde ettiği başarılarını her zaman ailesiyle yaşadığını kaydeden Metehan Başar, "Onlar da şampiyonluk bekliyor. Bunu yapamasak da yanımızda olacaklar ama şampiyonluk haberi vermek mutluluk katıyor. Annemle konuştuğumda başka bir şey düşünmüyorsunuz. Mutlu olduklarını bilmek yetiyor. Onun mutlu olduğunu kalpten bildiğiniz için değerli durum. Şampiyonluk haberini iki yıldır verdiğim için çok mutluyum. İnşallah devamı gelir." ifadelerini kullandı.

- Amca Hakkı Başar da mutlu

İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da Metehan'ın antrenörü olarak güreşe katkı vermeye devam eden amca Hakkı Başar da Türkiye'ye aile olarak başarı getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Metehan'ın çok başarılı bir sporcu olduğunu belirten Başar, "İkinci kez dünya şampiyonu oldu. Tabii bu şampiyonluk sadece ailemizin değil ülkemizin, kulübümüzün, federasyonumuzun, milletimizin de şampiyonluğudur. Metehan, başarılarıyla ailemizi şereflendirdi. Bizim şampiyonluklarımızı da pekiştirdi ve hatırlattı. Bu yılın tek şampiyonudur, dolayısıyla ülkemizin gururudur. Temennimiz 2020 Olimpiyat Oyunları'nda da şampiyon olmasıdır." diye konuştu.

Türkiye'de güreşin farklı sevildiğine dikkati çeken Başar, "Devlet ve halk nezdinde sevilen ve gurur duyulan bir spor, geçmişte de şimdi de böyle." değerlendirmesinde bulundu.

Kendisinin de Metehan Başar'a örnek olduğunu anlatan Başar, "Hedef belirlemede yardımcı olmuşuzdur ama bunlar yüzde 1 veya 5'lik etkenler. Gerçek etken çalışmak. Metehan 14-15 yıl üst düzey çalışmayla bugünlere geldi. 10 senenin üstünde 180 nabızda çalıştı. Dünya şampiyonu böyle olunuyor."

Metehan'ın babası Kemal Başar'ın ufku geniş bir insan olduğunu anlatan tecrübeli antrenör, şunları söyledi:

"Kemal ağabeyimin hedefleri ve motivasyonu şampiyonluk yönündeydi. Hayal edemiyorsan zor. Önce hayal edeceksin sonra çalışacaksın. Ağabeyim o şekilde arkamızda durdu. Şampiyonluk istedi, ikincilik istemedi. 'İkinci olursanız havaalanına gelmem' dedi."

Metehan'ın amcası olarak kenarda farklı duygular yaşadığını vurgulayan Başar, "Heyecanlanıyoruz, elde değil ancak zamanla teknik boyuta iniyor. İlk zamanlarda heyecanlanıyorduk, yerimizde duramıyorduk. Yıllar geçtikçe neler yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. Artık onları düşünerek maçları izliyoruz. Orada heyecanlansak dünya şampiyonu olamazsın, onu aşman gerekiyor. Futbolda heyecan olur. Ferdi sporlarda heyecan bizim için sakıncalı, soğukkanlı olman gerekiyor. Anlatan da yapan da öyle olmalı."

Kaynak: AA