Ünal Aysal, çarpıcı açıklamalar yaptı!

Galatasaray'ın eski başkanlarından Ünal Aysal, TRT Spor'da katıldığı bir programda çarpıcı açıklamalar yaptı. Aysal, 13 Ocak'ta yeterli çoğunluğun sağlanamadığı takdirde 20 Ocak'ta gerçekleşecek Galatasaray başkanlık seçimi ve Fatih Terim'le ilgili konuştu.

Ünal Aysal, çarpıcı açıklamalar yaptı!
Fatih Terim'in Galatasaray'daki imza töreninde yaptığı "Nerede kalmıştık derseniz, antrenmanda kalmıştık. Haberi orada almıştım hatırlarsanız" ifadeleriyle ilgili olarak konuştu. Aysal'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bence seçimin doğru yolu, Mayıs 2018'de gerçeklere uygun olarak yapılması. Gönlümden geçen bu. Geleneklerimizin dışına çıkarsak değerlerimizi de kaybederiz. Seçilememek aklıma geliyor ancak ben bunu yakıştıramıyorum. Fatih Terim'in gelmesi de tak diye değil, hazırlanarak alınmış bir karardır."

"GERİYE BAKMA ALIŞKANLIĞIM YOK"


"Benim geriye dönük yaşama, geriye bakma alışkanlığım yok, daima ileriye bakarım. Galatasaray'ı çok seviyorum, zamanımın büyük bir kısmını alan bir kurum. Ancak bu kuruma başkan olmadan da hizmet edebilirsiniz, gençlerin önünde durmamak gerekiyor. Başkan olduğumda da başkan olmayı hiç düşünmüyordum ancak öyle bir görev gerekti, ve yaptım."

YÖNETİM VE MUSTAFA CENGİZ'İN ADAYLIKLARI


"Ben neticelere bakarım, en önemli kriterim de başarıdır. Bugünkü yönetimi değerlendirirken sadece neticelere bakıyorum. Sportif, kurumsal ve finansal... Şu an bu üç dalda da başarı göremiyorum. Bu yüzden daha fazla değerlendirme yapmak istemem. Bütün Galatasaraylılar gibi olaya bakış açım maalesef bu."

"Mustafa Cengiz benim tanıdığım kadarıyla en son düzenlenen mali kongrede aleyhime konuşmuş ama çok iyi bir Galatasaraylı. Çok bağımlı ve bir şey yapmak için uğraşıyor. Dürüst davrandığını düşünüyorum. Bugün gönlümüzden geçen; 5 ay sonra yeniden seçimin olması ve bunun düzgün gerçekleştirilmesi. Galatasaray, o zaman hak ettiği bir başkana sahip olur. Mustafa Cengiz'in adaylığını kutluyorum. Kim kime oy verir, orasını bilemem."

AYRILIK SEBEBİNİ AÇIKLADI


"Benim Galatasaray'dan ayrılma sebebim maddiyatla ilgili değil. Benden sonra Duygun Yarsuvat geldi ve hiç dokunmadan 3 kupa aldı, 4. yıldızı taktı. Ben kulübü 328 milyon dolarlık borçla aldım, 358 milyon dolar borçla devrettim. Dönemimde sadece 30 milyon dolar artış var. Beni eleştirmelerinde asıl kritik nokta, elde edilen ücretin sporcu harcamasında kullanılması."

"GALATASARAY'IN BORÇLARINI BEN YAPMADIM"


"Galatasaray'ın borçlarını ben yapmadım, aldığım borçları devrettim. Kulübü biri batırmışsa, benden öncekiler sorumludur. 'Batmak' deyimini de kabul etmiyorum. Göreve geldiğimizde kasada nakit yoktu, 0'dı. İsim hakları satılmıştı, elimizde ne varsa o anda hemen düşünmemiz gerekiyordu. Fikirlerimizi ürettik. Genel kurul bana yetki verdi fakat ben Galatasaray'ın mallarını satma taraftarı olmadım."

"Arkadaşlarımıza, 'Gayrimenkul yatırım ortağı bulalım' dedim, divan kurulundaki arkadaşlar bana karşı çıktı. Basketbol şubesinin şirketleşmesini önerdim, onu da kabul etmediler. Ben de ayrılma kararı aldım. Mantık olarak Galatasaray'ın gayrimenkullerinin ucuza gittiğini düşünüyorun ancak ben olayın içeriğini bilmiyorum. Yine de üzgünüm."

İLK YARI DEĞERLENDİRMESİ


"Galatasaray'ın geçirdiği ilk yarıdan memnun oldum. Herkes eleştirse de bence Galatasaray başarılı oldu. Tudor, Karabük'te güzel işler yaptı ancak geliş şekli uygun değildi. Fatih Terim, Galatasaray'a hayırlı olsun. Ortak dileğimiz, Galatasaray'ın başarılı olması. Bundan sonra daha çok medya desteği olacaktır, yeni hocanın medyanın üzerindeki gücü fazla. Bu da Galatasaraylılar için güzel olacaktır."

"BİR İNSAN YÜZDE YÜZ MÜKEMMEL OLAMAZ"

"Her avantajın bir dezavantajı vardır. Artıları söyledim ancak eksileri de var. Her ağacın kurdu kendi içerisindedir. Bir insan yüzde yüzüyle mükemmel olamaz, hataları olabilir."

"HOCAYLA ANLAŞAMADIĞIMIZ BİR ŞEY VAR DESEM GÜLECEKSİNİZ"


"Hocayla anlaşamadığımız bir şey var dersem güleceksiniz. Aramızda karşılıklı hiçbir şey yoktu. Galatasaray'da başkan o ailenin babasıdır, çok önemli konumdadır. Fatih Hoca ile sorunumuz olmadı, olamaz. Ağustos 2013'te Florya'ya uğradım. Niçin uğradım? Bana 'Hoca Milli Takım'a gidiyor' diye duyumlar geliyordu. Oturduk, hocama böyle bir şeyim olup olmadığını sordum, o da 'Milli görev, 4 maç oynanacak' dedi. Ben de 'Bu milli görev' dedim ve konuyu orada kapadım."

"Telefon açtım ve sayın Yıldırım Demirören'le görüştüm. '4 maç için sorununuzu çözün ancak Galatasaray ve Milli Takım'ı bir hocanın çalıştırması mümkün değil' dedim. Sonrasında Demirören 'Biz böyle konuşmadık' dedi. Demirören'e '4 maç ücret almayacak, bu işi temizledik' dedim. Ben Bodrum'a gittim, tesadüfen bir merasim çıktı, herkes güle oynaya sözleşme imzaladı. Bundan sonra sizin ne hissedeceğiniz değişmez mi?"

"Fatih Hoca ile aramızda yaşanan sorun buydu, başka bir şey olmadı. Bu olayın ardından hoca ile bir yerde hiç görüşmedik. O dönem 4 maçlık süreçte 1 galibiyet alırken 3 maçı kazanamadık. 'Ne oluyoruz?' demek için görüşmek istedim ancak hocayla görüşemedim. Antrenmanda bu haberi almış da işini kaybetmiş bir hoca yok. Önceden bilinen şeylerdi."

"Fatih Hoca'nın teknik direktörlüğüne bir şey diyemem. Bilinmesi gereken şu: Biz Fatih Terim'i göndermedik, hoca Milli Takım'ı seçti."

"HİÇBİR FUTBOLCUDAN TAVSİYE ALMADIM"

"Ben bir futbolcudan ne görüş ne de tavsiye aldım. Sneijder bana hoca tavsiye etmedi, odama sadece bir kez girmiştir. Son olayda hocaya çok üzüldüm, çok kırıldım. Ego olayı katiyetle yok. Öncelikle benim egom falan yok, sorumluluklarım var. Sorumlulukları olan insanın egosu olmaz. Benim de yanlışlarım olmuş olabilir. Hoca o saate kadar antrenmanda değil de yönetim kuruluna bir 'Merhaba' deseydi çok farklı olurdu"

"BAŞAKŞEHİR, ARDA TURAN İÇİN İYİ OLACAKTIR"

"Başakşehir, Arda için iyi olacaktır. Biz Arda'yı Atletico Madrid'e içimiz kan ağlayarak gönderdik. Yurt dışı seyahatlerimde sık sık karşılaştık. Emre Belözoğlu, Başakşehir'e nasıl faydalı olduysa, Arda da olacaktır. Şampiyonluk yolunda favorim Galatasaray. Maçlara gidemiyorum fakat locam duruyor. Torunlarım, çocuklarım gidiyor."