Torun Müjdesi Beklerken Başlayan Şampiyonluk Serüveni

Torununun doğumunu beklediği hastanede, gazetedeki koşu ilanını görerek atletizme ilgi duyan Mehmet Emin Karaboğa, 83 yaşında olmasına rağmen azmi ve elde ettiği derecelerle gençlere örnek oluyor Koşu parkurlarındaki 33 yıllık kariyerine ulusal ve uluslararası arenada 400'e yakın madalya ve 40 kupa sığdıran Karaboğa, antrenmanlarına hız kesmeden devam ediyor Karaboğa:'Eskiden yaptığım sürelere, derecelere bakıyorum, kendi kendime 'Hakikaten ben koşmuşum' diyorum. Burada bir dönem adım 'Uçan kuş' diye çıktı. 6570 yaşındayken 400 metreyi 1 dakika 10 saniyede koşuyordum. Allah vergisi bir şey'

KADİR YILDIZ - Hastanede torununun doğumunu beklerken gazete ilanından ilham alarak atletizme başlayan 83 yaşındaki veteran milli atlet Mehmet Emin Karaboğa, 33 yıllık kariyerine sayısız başarı sığdırdı.

Tersaneden emekli olmasının ardından 1984 yılında, torunun doğumunu beklerken gazete ilanını görerek atletizme başlamaya karar veren Karaboğa, Dedeler Koşusu'nda dereceye girerek İstanbul'da ferdi lisans çıkardı. O dönemden bu yana pistlerin vazgeçilmezi olan Karaboğa, 33 yıllık kariyerinde 400'e yakın madalya ile 40 kupa kazandı.

Türkiye'de masterler kategorisinde koşan en yaşlı 3. isim olan Karaboğa, yıl içinde kısa mesafe yarışların yanı sıra, yılda 4 uzun mesafeli koşuya katılıyor.

Mehmet Emin Karaboğa, yeni başarılar elde etmek için antrenmanlarına ara vermeden devam ediyor.

- '50 yaşında koşmaya başladım'

Karaboğa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken yaşta hayatına giren spora 17 yaşında futbol oynayarak başladığını anlattı.

O dönemde futbol müsabakasının ilk devresi bittiğinde, aradaki zamanda atletlerin sahada koştuğunu ifade eden Karaboğa, 'Soyunma odasından çıktım, atletleri gördüm. Topun üzerine bastım, 'Top varken atletizm mi yapılır.' diyerek kendi kendime konuştum. 'Büyük lokma ye büyük konuşma.' derler ya, ben de büyük konuşmuşum demek ki, 50 yaşında koşmaya başladım.' ifadelerini kullandı.

Hastanede torununun doğumunu beklerken vakit geçirmek için gazete aldığını dile getiren Karaboğa, gördüğü Dedeler Koşusu'na katılmaya karar verdiğini kaydetti.

Koşma stilini bilmediği için biraz zorlansa da yarışta dereceye girdiğini anlatan Karaboğa, 'İkinci sene daha profesyonelce hazırlandım. O koşuda 3. oldum, hoşuma gitti. Benim de şansım vardı. Ağabeyimin arkadaşı bir albay vardı, eski atletlerden. Beni görmüş, 'Sen de iş var.' dedi. O gün bugündür koşuyorum. Koşmayı seviyorum. Balkan şampiyonluklarım var. Dünyanın birçok yerinde yarışlara katıldım. Kategorimde gittiğim yarışların hemen hemen hepsinde dereceye girdim. Bazen kendime bakıyorum da gülüyorum.' diye konuştu.

- 'İyi sporcu, iyi istirahat eder'

Koşuyu bırakamadığını, elde ettiği derecelerin kendisine moral verdiğini aktaran veteran milli atlet, her gün ortalama 3 kilometre yürüyüş yaptığını belirterek, şöyle devam etti:

'Benim senede katıldığım en az 3 veya 4, 10 kilometre mesafeli koşum var. O yarışlardan 1 ay önce stadyumda antrenmanları yoğunlaştırıyorum. Diğer kısa mesafe koşularda da örneğin geçenlerde 800 metreyi 2 dakika 14 saniyede koşmuşum. Süre fena değil. 55 yaşındayken bin 500 metreyi 5 dakikada koşmuşum. 33 yıldır koşuyorum, yaşım 83. Yaklaşık 400 madalyam, 40 kupam var. Koşarken ilk günkü heyecanım var. Eskiden yaptığım sürelere, derecelere bakıyorum, kendi kendime 'Hakikaten ben koşmuşum.' diyorum. Burada bir dönem adım 'Uçan kuş' diye çıktı. 65-70 yaşındayken 400 metreyi 1 dakika 10 saniyede koşuyordum. Allah vergisi bir şey. Bir de kendime bakan adamım, sigara falan içmem. İyi istirahat ederim. İyi sporcu iyi istirahat eder. Türkiye'de benden büyük 90 yaşında Saffet ağabey var, 89 yaşında Erdoğan ağabey var, ondan sonra da 83 yaşında atlet ben varım.'

Sağlık durumunun iyi olduğunu anlatan Karaboğa, gençlere de kendilerine bakmaları ve kötü alışkanlıklardan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu.

Veteran milli atletin eşi Sabahat Karaboğa da yarışlar öncesi eşinin ilk günkü gibi heyecanlandığını belirterek, evin her yerinden madalya çıktığını söyledi.

Kaynak: AA