Mayın Mağduru Atlet Hayallerinin Peşinden Koşuyor

Diyarbakır'da, hayvan otlatırken bulduğu mayının patlaması sonucu 10 yaşındayken gözünü ve sol kolunu kaybeden Nesim Öner, lisede başladığı atletizmde engelleri bir bir aşarak kazandığı 30'a yakın madalyayla Türkiye'yi gururlandırdı Dicle Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunu bitirdikten sonra yerleştiği Kayseri'de kendisine yeni bir hayat kuran Öner, hayallerin peşinden koşmaya devam ediyor Nesim Öner: 'Mayın kolumu ve gözümü aldı ama hiçbir zaman hayallerimi alamadı. Hiçbir zaman hayallerimin peşinde koşmamı da engellemedi' '2018'de yapılacak Avrupa Şampiyonası'na hazırlanıyorum. Nihai hedefim 2020'de yapılacak Tokyo Olimpiyatları olacak. Orada da inşallah madalya alıp bayrağımı dalgalandıracağım'

RAMAZAN KAYA - Diyarbakır'da, 10 yaşındayken hayvan otlattığı sırada bulduğu mayının patlaması sonucu gözünü ve sol kolunu kaybeden Nesim Öner, lisede başladığı atletizm sporunda engelleri bir bir aşarak kazandığı 30'a yakın madalyaya yenilerini eklemek için çalışıyor.

Görme Engelliler Atletizm Milli Takımı sporcularından Öner (23), geçen yıl Dicle Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan mezun oldu. İklim koşullarının atletizm için daha uygun olmasından dolayı Kayseri'ye yerleşen Öner, önceki yıllarda geldiği ve Erciyes Dağı'nda antrenman yaptığı kentte çalışmalarını sürdürüyor.

Burada hocası eşliğinde, gelecek yıl Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılacak Avrupa Şampiyonası'na hazırlanan Öner, Galatasaray Kulübü ile Kayseri Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün destekleriyle antrenmanlarına devam ediyor.

Memleketi Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Uzunova köyünde 2004 yılında çobanlık yaparken bulduğu demir parçasını taşla ezmeye çalıştığını, mayın olduğunu sonradan öğrendiği cismin patlaması sonucu gözünü ve sol kolunu kaybettiğini belirten Öner, uzun bir tedavi sürecinin ardından hayata yeniden başladığını anlattı.

- 'Bir şeyler yapmak istedim'

Engelli olmasının ilk başta kendisine zor geldiğini dile getiren Nesim Öner, şunları söyledi:

'Çünkü daha önce engelli biriyle karşılaşmamıştım. Köydeydim, görmemiştim. Etrafımda da bu durumda kimse yoktu. Bu bana zor gelmeye başlamıştı. Çünkü birilerine bağlı işlerimi halledebiliyordum. Tek başıma yapamıyordum o zamanlar. Uzun bir zaman geçti. Daha sonra bunun benim için sadece bir engel olduğunu düşündüm. Bu engelin olmaması gerektiğini düşündüm ve bunun üzerine gittim. Bir şeyler yapmak istedim, eve kapanmadım. Ailem de bana destek verdi, 'Sen yapabilirsin, başarabilirsin her şeyi, istersen yaparsın.' diye. Daha sonra okula başladım. Babam, 'Okuluna devam et.' demişti. Ben de eğitimime devam etmek istedim.'

Öner, Diyarbakır'da lisede okuduğu dönemde halk koşusuna katıldığını, daha sonra beden eğitimi öğretmenin yönlendirmesiyle başladığı bu spordan bir daha kopamadığını aktardı.

- 'Ülkemi her yerde onurlandırdım'

'Mayın kolumu ve gözümü aldı ama hiçbir zaman hayallerimi alamadı. Hiçbir zaman hayallerimin peşinde koşmamı da engellemedi.' diyen Nesim Öner, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Tabi gözümü ve kolumu kaybetmem, hayallerimin peşimde koşmamam, hedeflerime ulaşmamam anlamına gelmedi benim için. Hedeflerimin peşinde koştum. Hedeflerimin peşinde koşarken birçok başarıya imza attım. Ülkemi her yerde onurlandırdım, bayrağımı dalgalandırdım, İstiklal Marşı'nı okutturdum. Şu anda da 2018'de yapılacak Avrupa Şampiyonası'na hazırlanıyorum. Nihai hedefim 2020'de yapılacak Tokyo Olimpiyatları olacak. Orada da inşallah madalya alıp bayrağımı dalgalandıracağım.'

Bugüne kadar aralarında Türkiye ve Avrupa şampiyonluklarının da bulunduğu çeşitli derecelerde 30'a yakın madalya aldığını hatırlatan Nesim Öner, 2012 Londra Olimpiyatları'nda altıncı olduğunu, 2016 Rio Olimpiyatları'na ise kotaya takıldığı için gidemediğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA