'Talisca Ve Volkan Babacan Kararları Beni Memnun Etmedi'

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören,Tahkim ve disiplin kurulları ile ilgili Demirören, “Talisca, Volkan Babacan, Yalçın ve bunlar gibi bazı kararlar, vicdanen beni ve Yönetim Kurulu arkadaşlarımı da memnun etmemiştir" dedi.

TFF Olağan Genel Kurulu Ankara’da başladı.

Genel Kurula; TFF Başkanı Demirören’in yanı sıra UEFA Yönetim Kurulu Üyesi John Delaney, UEFA Üye Federasyonlar Yöneticisi Eva Pasguier ile çok sayıda davetli katıldı.

Olağan Genel Kurul Toplantısı, Başbakan Binali Yıldırım’ın mesajının okunmasıyla başladı.

Başbakan Yıldırım, “Aranızda olamadığım için üzüntülerimi ifade ediyor, nazik davetinize içtenlikle teşekkür ediyorum. Olağan Genel Kurulun birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleşmesi temenni ediyorum. Alınan kararların Türk futbolu için hayırlı olmasını diliyorum” mesajını iletti.

Ardından divan başkan oylaması yapıldı. Tek aday olarak Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan divan başkanı seçildi. TFF Mali Genel Kurulu saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Olağan Genel Kurulu gündem maddelerine geçildi.

"Türk futboluna istikrarı getirdik"

Ankara JW Marriott Otel’de başlayan Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Demirören, futbol ailesinin paydaşları olarak 2016-2017 sezonunun başarıyla tamamlandığını belirterek tüm kulüpleri kutladı. Türk futbolunun önünü açtıklarını ve önemli adımlar attıklarına dikkat çeken Yıldırım, “Futbol federasyonun tarihinde görülmemiş tasarruflar yaptık. Tüm kulüplerimize önemli miktarda kaynak sağladık. Kulüpler Birliği ile ortak çalışma yapıp, naklen yayından aldığımız payı yüzde 12’den yüzde 4’e düşürdük. Kimsenin yapamayacağı büyük bir fedakarlığa imza attık. Böylece kulüp başına milyonlarca dolar katkı sağladık. Profesyonel hakemliği getirdik ve sistem her geçen gün rayına oturuyor. Görülmeyen işlerimiz ise saymakla bitmez. Özetle, 5 yılda gelirimizi 240 milyondan 669 milyona çıkardık ve finansal açıdan federasyon tarihinin en parlak dönemini yaşadık. Çıkan krizleri çözmüş, hain oyunları bozmuş, Türk futboluna istikrarı getirmiş bir federasyonuz. Haliyle tüm bunları yapıp, zor günleri geride bırakınca federasyona talipler çoğalıyor. Ancak görüyorum ki; son günlerde yine aynı oyunlar sergileniyor” diye konuştu.



"Hocamız, kaptanımız ve futbolcularımız karşı karşıya getiriliyor"

Türk Milli Takımı ile federasyonu karıştırmaya çalıştıklarını kaydeden Demirören, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir yıl önce bu zamanlar prim konusu çok tartışıldı. Bir bardak suda fırtınalar kopartıldı. Hatalar elbette oldu ama kimse ‘Söz konusu Ay-Yıldızsa gerisi teferruat’ demedi. Türk futbolunu karıştırmak isteyenlere fırsat verildi.

Yazılı ve görsel basının ilk maçtan hemen sonra hocamızın ve oyuncuların üzerine gitmesi, çocukları yıpratması yanlıştı. İspanya ile oynadığımız kader maçı şiddetli bir saldırı altında oynandı. Ben ve hocamız dahil herkese hakaretin bini bir paraydı. Bir yıl geçti, yine aynı kaotik durumla karşı karşıyayız. Yine hocamız yine kaptanımız ve futbolcularımız karşı karşıya getiriliyor.”

“Arda kaptanımız bir yanlış yapmıştır”

Fatih Terim gibi bir değere sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Demirören, “Eleştiri olabilir, olmalı da kabul ediyorum ama hakareti asla. Bir futbolcunun da bu tür olaylara göstereceği tepkinin fiziki ve hakaret dolu olmaması gerekir. Arda kaptanımız bir yanlış yapmıştır. Yanlış yaptığını da Arda’ya medeni yollarla göstermemiz gerekir. Hakaret ederek, üzerine giderek, ona yüklenerek değil. Çünkü Arda bir dünya markası, Türk futbolunun bir değeri ve böyle yetenekler kolay yetişmez. Ayrıca Arda’nın da referandum sürecinde benim gibi verdiği destekten dolayı kasten eleştirildiğini çok iyi biliyorum. Fakat nedense bu olayların gene kritik bir milli maç öncesi ve çok önemli bir dönemde yapıldığını, gündeme taşındığını görüyorum. Oysa tam da ‘Milli mesele’ deyip, A Milli Takımımıza, sahip çıkılma zamanı. Kenetlenme, birlik ve beraberlik olma zamanı. 2018 Dünya Kupası’na gitme zamanı. Euro 2024’ü alma zamanı. Naklen yayın gelirlerini 500 milyon dolardan 800 milyonlara çıkarma zamanı. Hatanın kimde olduğunu aramayıp, milli menfaatlerimizi en önde tutma zamanı. Daha önemlisi herkesin kendine çeki düzen verme zamanı” dedi.



"KİMSE TÜRK HAKEMLERİNİN ADALETSİZ OLDUĞUNU SÖYLEYEMEZ"

15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin tek başına bırakıldığını belirten Demirören, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi ‘Başka vatanımız yok.’ Gelin, Türk futbol ailesi olarak 15 Temmuz’daki duruşumuz gibi örnek olalım. Bir olalım, diri olalım. Rahmetli Özhan Canaydın gibi kaybedince kazananın elini sıkan, merhum Süleyman Seba gibi ezeli rakibin başkanına edilen küfürleri bir işaretiyle susturan, örnek başkanlar gibi olalım. Bir kulübü, bir rengi sevebilirsiniz, bir takıma mensup da olabilirsiniz. Ancak Türkiye Futbol Federasyonu üyesi olmak ayrı, bir kulüp üyesi olmak ayrıdır. Futbol Federasyonu şov yapma yeri değil icraat yapma makamıdır. Özellikle bu sezon kurullarımız çok fazla eleştiri aldı. Biz bu arkadaşların hepsini 15 Temmuz’dan sonra seçtik. İşlerinin ehli ve uzmanı olmalarının dışında, güvenilir olmaları çok önemliydi. O günlerde hem FETÖ temizliği yaptık hem de bu kurulları oluşturduk. Peki soruyorum, hangi başkan o günlerde kurullara bir tane isim önerebildi? Ama benim kurullarım, o günün kaotik ortamında işlerini en iyi şekilde yapma mücadelesi verdi. Evet, kabul ediyorum hakemlerimiz hata yapmıştır. Ama kimse Türk hakemlerinin adaletsiz olduğunu söyleyemez. Hata hep oldu, olmaya da devam edecek" diye konuştu.



"VERECEĞİNİZ KARARLARDA TOPLUM VİCDANINI DA DÜŞÜNEREK HAREKET EDİN"

Tahkim ve disiplin kurulları ile ilgili Demirören, “Evet, Talisca, Volkan Babacan, Yalçın ve bunlar gibi bazı kararlar, vicdanen beni ve Yönetim Kurulu arkadaşlarımı da memnun etmemiştir. Şimdi buradan onlara veya yeni adaylara sesleniyorum. Vereceğiniz kararlarda bundan sonra hukukun yanı sıra toplum vicdanını da düşünerek hareket edin” açıklamasını yaptı.

(İlker Turak - Cem Geçim - Mustafa Apaydın / İHA)

Kaynak: İHA