Geleceğin Şampiyon Güreşçilerini Yetiştiriyorlar
Yıldızlar Erkek Grekoromen Güreş Milli Takımı'nın antrenörleri, yetiştirdikleri sporcuların kazandığı madalyalarla mutlu oluyor Milli takım antrenörü Güngör: 'Yetiştirdiğin sporcuların şampiyon almaları güzel bir duygu. İnsan çok gururlanıyor' Milli takım antrenörü Turgut: 'Yapamadığım dereceleri öğrencilerim yapınca kendim Avrupa ve dünya Şampiyonu olmuş gibi heyecan duyuyorum''
MUHSİN ARSLAN - Ulusal ve uluslararası müsabakalarda derecelere giren ve bugün spor yaşamlarını antrenör olarak sürdüren Yıldızlar Erkek Grekoromen Güreş Milli Takımı antrenörleri, geleceğin şampiyon güreşçilerini yetiştiriyor.
Bilecik'in Söğüt ilçesinde kamp yapan Yıldızlar Erkek Grekoromen Güreş Milli Takımı, Bosna Hersek'te 24-30 Temmuz'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'na, hazırlanıyor.
Milli takım antrenörü Süleyman Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile boyu güreşçi olduklarını ve ilkokuldayken kendisinin de tesadüfen Devlet Güreş Eğitim Merkezi seçmelerine katıldığını anlattı.
Güngör, yaklaşık 20 yıl güreştiğini ve daha sonra antrenör olarak Manisa Gençlik Spor Kulübünde spor hayatına devam ettiğini belirtti.
Akhisar Belediyesinde 10 yıldır antrenörlük yaptığını belirten Güngör, 'Yetiştirdiğim sporculardan Avrupa ve dünya şampiyonuyla olimpiyat ikincisi olanlar var. Şu an milli takımda da sporcularım var. Yetiştirdiğin sporcuların şampiyon olmaları güzel bir duygu. İnsan çok gururlanıyor. Bu farklı bir şey ama milli takım da farklı bir duygu.'' diye konuştu.
- Antrenör Karakoyun: ''Altyapıyı biz yetiştiriyoruz''
Milli takım antrenörü Serhat Karakoyun ise güreş hayatına 10 yaşında Ankara MTA Spor Kulübünde başladığını ve aynı kulüpte antrenörlüğe devam ettiğini söyledi.
Sayısız güreşçi yetiştirdiğini, dünya ve Avrupa şampiyonu çıkardığını anlatan Karakoyun, ''MTA bütçesi düşük bir kulüp ama ASKİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bir kulüp olmaya çalışıyor. Yetiştirdiğim ve şampiyon sporcuları ASKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi spor kulüplerine transfer ettik. Gençler ve yıldızlar altyapıyı biz yetiştiriyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Karakoyun, aile içinde örf ve gelenekler gereği küçükleri güreştirdiklerini, kendisinin de herkesi yendiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
''Dedemin arkadaşı MTA Spor Kulübünde güreş antrenörüydü. ''Seni güreşe yazdıracağım'' dedi ve güreş hayatım başladı. MTA Spor Kulübünde Türkiye şampiyonu, dünya üçüncüsü ve beşincisi oldum. Büyüklerde, gençlerde ve yıldızlarda milli takıma girdim. Dedem beni götürmese, 10 yaşında hiçbirini göremeyecektim. Antrenör olarak güreşe hizmet etmek istiyorum. Yetiştirdiğimiz sporcuların şampiyon olmaları biz antrenörleri mutlu ediyor. En büyük mutluluğumuz sporcularımızın şampiyon olması.''
- Antrenör Turgut: ''Ailemin izinden gidiyorum''
Mehmet Turgut da ailesinin güreşçi olmasından dolayı 10 yaşında güreşe başladığını ve şu an Kayseri Şeker Spor Kulübünde antrenörlük yaptığını belirtti.
Yıldız milli takımda da antrenörlük yaptığını anımsatan Turgut, ''Ailemde güreşçi çoktu, onları da örnek aldım. Demek ki içimde güreşçi ruhu varmış, ben de güreşçi oldum. Öğrencilerim güreşirken ben de kendimi güreşmiş gibi hissediyorum. Avrupa'da yapamadığım dereceleri öğrencilerim yapınca kendim Avrupa ve dünya şampiyonu olmuş gibi heyecan duyuyorum.'' ifadelerini kullandı.
- Antrenör Yılmaz: ''Aynı sevinçleri tekrarlayacağız'
Milli takım antrenörü Ebubekir Yılmaz ise 1992 yılında güreş hayatına Sapanca'da başladığını ve 1995 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübüne geçtiğini anlattı.
Yılmaz, yetiştirdiği iki sporcunun geçen yıl İsveç'te yapılan Avrupa şampiyonasında altın madalya kazandığını belirterek, 'Çok güzel bir duygu, tarif edilemez. Yetiştirdiğin sporcunun şampiyon alması ayrı bir duygu. Şu an milli takımımızın kadrosunda güzel sporcularımız var. Allah şampiyonluk nasip ederse yine aynı sevinçleri tekrarlayacağız.'' diye konuştu.
- Antrenör Eldemir: ''Nice şampiyonlar yetiştirmek için hırslıyız'
Konya Gençlik Hizmetleri Spor Bilim Kulübünde güreş antrenörü olarak görev yapan Mustafa Eldemir ise halter ve güreşi çocukluğunda takip ettiğini, 1999'da Ankara'da izlediği dünya şampiyonasının güreşe başlamasında etkili olduğunu söyledi.
Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan kendi isteğiyle güreşe başladığını dile getiren Eldemir, şunları kaydetti:
''Sporculuk dönemimde nasip olmayan başarıları sporcularımın üzerinde görmek nasip oldu. Vatanımız ve bayrağımız için geleceğin gençlerini yetiştirmek için ter döküyoruz. Bugüne kadar elimizin dediği, emeğimizin olduğu birçok sporcumuz şampiyon oldu. Milli takımlarımızın almış olduğu başarılar bizim için daha büyüktür. Nice şampiyonlar yetiştirmek için hırslıyız. Sporcularımıza karakter ve kimlik vermeye çalışıyoruz. Her şey bayrak için. Sonuçta dünya menfaatleri bir anda elde edilir, bir anda kaybedilir. Para, pul, ödül, değer bunlar gelip geçici şeyler ama dua edilesi sporcular yetiştirmek istiyoruz.''
- Antrenör Tırmak: ''Bizim hayatımız güreş''
Milli takım antrenörü Murat Tırmak da Ordu'nun Çatalpınar ilçesine bağlı İskenli köyünde ilkokul öğretmenlerinin sayesinde 1997'de güreşe başladığını belirtti.
Kasımpaşa Spor Kulübünde antrenörlük yaptığını ifade eden Tırmak, şöyle konuştu:
''Dünya, Avrupa ve Balkan şampiyonu sporcularım var. Kendi sporcunun şampiyon olması paha biçilemez duygu. Sporcunun orada minderde galip gelip, o kürsüde yerini alması hele ki şampiyon olmuşsa, Türk bayrağını göndere çektirdiyse ayrı bir sevinç, mutluluk bizim için. Bizim hayatımız, geçmişimiz tamamen güreşin içinde.'
Bilecik'in Söğüt ilçesinde kamp yapan Yıldızlar Erkek Grekoromen Güreş Milli Takımı, Bosna Hersek'te 24-30 Temmuz'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'na, hazırlanıyor.
Milli takım antrenörü Süleyman Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile boyu güreşçi olduklarını ve ilkokuldayken kendisinin de tesadüfen Devlet Güreş Eğitim Merkezi seçmelerine katıldığını anlattı.
Güngör, yaklaşık 20 yıl güreştiğini ve daha sonra antrenör olarak Manisa Gençlik Spor Kulübünde spor hayatına devam ettiğini belirtti.
Akhisar Belediyesinde 10 yıldır antrenörlük yaptığını belirten Güngör, 'Yetiştirdiğim sporculardan Avrupa ve dünya şampiyonuyla olimpiyat ikincisi olanlar var. Şu an milli takımda da sporcularım var. Yetiştirdiğin sporcuların şampiyon olmaları güzel bir duygu. İnsan çok gururlanıyor. Bu farklı bir şey ama milli takım da farklı bir duygu.'' diye konuştu.
- Antrenör Karakoyun: ''Altyapıyı biz yetiştiriyoruz''
Milli takım antrenörü Serhat Karakoyun ise güreş hayatına 10 yaşında Ankara MTA Spor Kulübünde başladığını ve aynı kulüpte antrenörlüğe devam ettiğini söyledi.
Sayısız güreşçi yetiştirdiğini, dünya ve Avrupa şampiyonu çıkardığını anlatan Karakoyun, ''MTA bütçesi düşük bir kulüp ama ASKİ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bir kulüp olmaya çalışıyor. Yetiştirdiğim ve şampiyon sporcuları ASKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi spor kulüplerine transfer ettik. Gençler ve yıldızlar altyapıyı biz yetiştiriyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Karakoyun, aile içinde örf ve gelenekler gereği küçükleri güreştirdiklerini, kendisinin de herkesi yendiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
''Dedemin arkadaşı MTA Spor Kulübünde güreş antrenörüydü. ''Seni güreşe yazdıracağım'' dedi ve güreş hayatım başladı. MTA Spor Kulübünde Türkiye şampiyonu, dünya üçüncüsü ve beşincisi oldum. Büyüklerde, gençlerde ve yıldızlarda milli takıma girdim. Dedem beni götürmese, 10 yaşında hiçbirini göremeyecektim. Antrenör olarak güreşe hizmet etmek istiyorum. Yetiştirdiğimiz sporcuların şampiyon olmaları biz antrenörleri mutlu ediyor. En büyük mutluluğumuz sporcularımızın şampiyon olması.''
- Antrenör Turgut: ''Ailemin izinden gidiyorum''
Mehmet Turgut da ailesinin güreşçi olmasından dolayı 10 yaşında güreşe başladığını ve şu an Kayseri Şeker Spor Kulübünde antrenörlük yaptığını belirtti.
Yıldız milli takımda da antrenörlük yaptığını anımsatan Turgut, ''Ailemde güreşçi çoktu, onları da örnek aldım. Demek ki içimde güreşçi ruhu varmış, ben de güreşçi oldum. Öğrencilerim güreşirken ben de kendimi güreşmiş gibi hissediyorum. Avrupa'da yapamadığım dereceleri öğrencilerim yapınca kendim Avrupa ve dünya şampiyonu olmuş gibi heyecan duyuyorum.'' ifadelerini kullandı.
- Antrenör Yılmaz: ''Aynı sevinçleri tekrarlayacağız'
Milli takım antrenörü Ebubekir Yılmaz ise 1992 yılında güreş hayatına Sapanca'da başladığını ve 1995 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübüne geçtiğini anlattı.
Yılmaz, yetiştirdiği iki sporcunun geçen yıl İsveç'te yapılan Avrupa şampiyonasında altın madalya kazandığını belirterek, 'Çok güzel bir duygu, tarif edilemez. Yetiştirdiğin sporcunun şampiyon alması ayrı bir duygu. Şu an milli takımımızın kadrosunda güzel sporcularımız var. Allah şampiyonluk nasip ederse yine aynı sevinçleri tekrarlayacağız.'' diye konuştu.
- Antrenör Eldemir: ''Nice şampiyonlar yetiştirmek için hırslıyız'
Konya Gençlik Hizmetleri Spor Bilim Kulübünde güreş antrenörü olarak görev yapan Mustafa Eldemir ise halter ve güreşi çocukluğunda takip ettiğini, 1999'da Ankara'da izlediği dünya şampiyonasının güreşe başlamasında etkili olduğunu söyledi.
Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan kendi isteğiyle güreşe başladığını dile getiren Eldemir, şunları kaydetti:
''Sporculuk dönemimde nasip olmayan başarıları sporcularımın üzerinde görmek nasip oldu. Vatanımız ve bayrağımız için geleceğin gençlerini yetiştirmek için ter döküyoruz. Bugüne kadar elimizin dediği, emeğimizin olduğu birçok sporcumuz şampiyon oldu. Milli takımlarımızın almış olduğu başarılar bizim için daha büyüktür. Nice şampiyonlar yetiştirmek için hırslıyız. Sporcularımıza karakter ve kimlik vermeye çalışıyoruz. Her şey bayrak için. Sonuçta dünya menfaatleri bir anda elde edilir, bir anda kaybedilir. Para, pul, ödül, değer bunlar gelip geçici şeyler ama dua edilesi sporcular yetiştirmek istiyoruz.''
- Antrenör Tırmak: ''Bizim hayatımız güreş''
Milli takım antrenörü Murat Tırmak da Ordu'nun Çatalpınar ilçesine bağlı İskenli köyünde ilkokul öğretmenlerinin sayesinde 1997'de güreşe başladığını belirtti.
Kasımpaşa Spor Kulübünde antrenörlük yaptığını ifade eden Tırmak, şöyle konuştu:
''Dünya, Avrupa ve Balkan şampiyonu sporcularım var. Kendi sporcunun şampiyon olması paha biçilemez duygu. Sporcunun orada minderde galip gelip, o kürsüde yerini alması hele ki şampiyon olmuşsa, Türk bayrağını göndere çektirdiyse ayrı bir sevinç, mutluluk bizim için. Bizim hayatımız, geçmişimiz tamamen güreşin içinde.'
Kaynak: AA
