Engelleri Yıkıp, Yolu Açan Adam

İşitme engelli Onur Kayıhan, sporcu olarak olimpiyat oyunlarına katılsa da eğitimci olarak Samsun’da görevini sürdürüyor. Eşine az rastlanan bir hikayeye sahip olan başarılı Kayıhan, bugüne kadar yaşadıklarını anlattı.



18-30 Temmuz tarihleri arasında Samsun’da düzenlenecek olan 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları öncesinde hazırlıklar hummalı şekilde devam ederken bir kişi insanların dikkatlerinden kaçmıyor. İşitme engelli Onur Kayıhan’ın elleri sadece konuşmaya yaramıyor. Adeta 10 parmağında 10 marifet bulunan Kayıhan, oyunlar için Samsun’da eğitimci olarak bulunurken sporcu olarak da bulunmayı son anda kaybetmiş. 28 yıldır spor yapan 35 yaşındaki eğitimci, aylar öncesinden Samsun’a gelerek çalışmalarına devam ediyor. Onun hikayesi henüz 3 aylıkken başlıyor. Duyan birisi olarak dünyaya gelen Kayıhan, 3 aylıkken tedavi için gittiği hastanede doktor hatası nedeniyle işitme kaybına uğruyor. 17 yaşına kadar konuşma dersleri alan başarılı eğitimcinin hayatı spor kulübüne girdikten sonra güzel bir değişime uğruyor.

"Ana dilim işaret dili"

17 yaşına kadar işitme engelli insanlarla karşılaşmadığını belirten Kayıhan, "Bu tip insanlar olduğunu bile bilmiyordum. Hiç işaret dili eğitimi almamıştım. Eskişehir Anadolu Üniversitesinde konuşma eğitimi alırken 17 yaşımda spor kulübüne seçildim. Ve gördüm ki benim gibi birçok kişi var. Daha sonra işaret dilini öğrendim. O zaman anladım ki işaret dili benim için çok önemliymiş ve işaret dili aslında benim ana dilimmiş. Ben Türkiye’de yaşıyorum, tabii ki yaşantımda Türkçe var ama benim ana dilim işaret dili. Ben bunu geç de olsa öğrendim" dedi.

Kayıhan’ın spor aşkı onu herkesten farklı bir insan yapıyor. Aynı zamanda milli düzeyde hentbol oynayan Kayıhan olimpiyat oyunları kadrosundan son anda antrenörünün kararıyla çıkarılmış. Ama o, Samsun’a sporcu olarak gelemese de eğitimci olarak görev yapmayı ihmal etmiyor. Çeşitli üniversitelerde işaret dili eğitimi veren Kayıhan, "Ayrıca 4-6 yaş arası öğrenci grubuna işaret dili eğitimini verdim. Çeşitli fabrikalara da işaret dili eğitimi veriyorum. 28 Mart’ta Samsun’a geldim. O tarihten beri 350 kadar gönüllü, 35-40 tane Coda olan (annesi ve babası işitme engelli) kişilere uluslararası işaret dili eğitimi verdim. Üniversitede ders vermem için teklifler geliyor ama Samsun’daki görevim nedeniyle üniversite eğitimlerimi durdurdum. Ama Eylül ayında tekrar teklifleri değerlendireceğim" diye konuştu

“İletişimin önünü açan dil”

İşaret dili eğitimine başlama sebeplerini anlatan Kayıhan, "İşitme engelliler ile duyma yetisine sahip insanların iletişim sorunları var. Günlük hayatta karşılaştığım zorluklar sonucu insanlar arasında bu dili ne kadar çok bilen olursa iletişim kurmamda da o kadar kolaylık sağlayacağını düşünerek eğitmen olma isteğim oluştu. Bu dil ne kadar gelişirse benim gibi olan kişiler de iletişim problemlerini daha kolay çözecek" cümleleriyle açıkladı.

Tüm engellere rağmen insanların birbirleriyle iletişim kurabilmesi için göreve soyunan Kayıhan, özellikle işitme engeli bulunmayan insanlara ders verdiğini söyledi.

Kayıhan, "Çünkü işitme engelliler zaten bir şekilde bu dili öğreniyorlar. Kendilerini ifade etmek için tek yolları bu. Ama duyan insanların işitme engelliler ile iletişim kurabilmesi için onların da bu dili bilmesi gerekiyor. İngilizce öğretmek için İngiltere’den bir eğitmen getirdiğiniz zaman o burada Türkçe konuşmak zorunda değil, İngilizce öğretmesi yeterli olur. Daha sonra öğrenciler İngiltere’ye gidiyor orada İngilizce konuşmak zorunda oldukları için bu dili öğreniyorlar. İşaret dili eğitimi verdiğim insanların da işitme engellilere ait derneklerde, lokallerde veya spor kulüplerine sık sık giderek bu dili daha yoğun olarak konuşmaları konusunda telkinlerde bulunuyorum” şeklinde konuştu.



“Toplum alışıyor”

Sosyal hayatındaki zorlukları da paylaşan Onur Kayıhan, "10-15 sene önce ben topluluk içerisinde arkadaşlarımla konuşurken diğer insanlar çok bakıyorlardı ve rahatsız olduğumuz zamanlar oluyordu. Bazıları kendi aralarında el kol hareketleri yaparak dalga geçiyordu. Ama şimdilerde toplum daha çok alıştı. Çok az bir kesim dışında rahatsız eden olmuyor. Artık benim için de önemli değil. Çünkü bu benim yaşantım, benim dilim. Başkalarının benim hakkımda düşündükleri çok da önemli değil" dedi.



Aynı zamanda sportmen

Yaptığı iş nedeniyle çok mutlu ve hevesli olduğunu belirten Kayıhan, "Ben eğitimci kimliğimin yanı sıra spor antrenörlüğü de yapacağım. Çünkü ben doğduğumdan beri sporun içindeyim. Şimdiye kadar 16 - 17 branşta spor yaptım. Bunlar arasında futbol, yüzme, basketbol, masa tenisi, judo gibi sporlar var ve başarılarım neticesinde madalyalar kazandım. Yaklaşık 45-50 tane madalyam var. Tabii ki işaret dilimi kullanarak antrenörlük yapmak istiyorum. Çünkü mevcut antrenörlerin çoğunluğu işitme engelli değil ve işaret dilini bilmiyor. İşaret dili bilen antrenörler olursa daha iyi organize olabiliriz" diye konuştu.



Denetleyiciler şaşırdı

23. İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları hakkında açıklamalarda bulunan Kayıhan, "Çok önemli bir organizasyon. Türkiye’de böyle bir organizasyonun düzenlenmesi ve ilk olması tabii ki çok daha önemli. 8 sene önce Olimpiyat Oyunları için Tayvan’da yarışlara katıldım. Dört sene önce de Bulgaristan’da yarıştım. Bulgaristan’ın organizasyonu biraz daha zayıftı.Ama Samsun’daki çalışmalara, gelişmelere ve organizasyona baktığımda Türkiye bu konuda çok başarılı bir iş çıkartıyor. Küresel olarak İşitme Engelliler Olimpiyatı’na baktığımızda da 3. büyük organizasyon. 3-4 sene önce tesislerimiz yetersizdi ama şimdi çok daha kaliteli tesisler var. ICSD yönetim kurulu geldiğinde toplantılarda ben de katıldım ve inanılmaz şaşkınlıklarını gözlemledim. Oyunlar için kısa sürede bu kadar başarılı bir kurulum yapılması onlarda bayağı bir şaşkınlık yarattı" dedi.

Kaynak: İHA