Dursun Özbek Açıklaması 'Kalan Son 7 Maçı Kazanma Hedefimiz Var'

Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, "Ortada 21 puan var. İkincilik için olasılık söz konusu. Galatasaray’ın kalan son 7 maçı kazanmak gibi bir hedefi var" dedi.

Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, katıldığı televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özbek, kalan maçları kazanmak istediklerini ifade ederek, "İkincilik ile ilgili arzumuz, isteğimiz, planımız var. Ortada 21 puan var. İkincilik için olasılık söz konusu. Galatasaray’ın kalan son 7 maçı kazanmak gibi bir durumu ve hedefi söz konusu. Şampiyonlar Ligi’ni kazanmanın kulübe getirileri var. Bu futbol; 7 maç oynayacağız. Hepsini kazanmak arzumuz. Futbolun kendi içindeki karakteri ve tahmin güçlülüğü peşinen neticeyi söylemeye fırsat vermiyor. Başakşehir ve Trabzonspor maçlarının skorlarına çok üzüldük. Bunlardan ders çıkarmanın uygun olduğunu düşünüyorum. Antrenörü hemen değiştirmenin kalan sürede ilaç olacağını düşünmüyorum. Öyle bir olasılığımız yok" şeklinde konuştu.

Galatasaray’ın UEFA’dan aldığı ceza hakkında da konuşan Özbek, "Galatasaray UEFA’dan cezayı neden aldı? Cevabı çok basit. UEFA; ekonominin büyümesi, ödemelerin büyük rakamlara ulaşması nedeniyle finansal deformasyonların çıktığını gördü ve bunu izledi. 2009’dan bu yana da Financial Fair Play kurallarını ortaya koydu. Galatasaray’ı UEFA kupalarında en çok görünen takım olması nedeniyle mercek altına alındı. 2014 yılında bir protokol yapıldı. Galatasaray, UEFA’ya verdiği sözü tutamadı. Öncelikle 2 senelik men etmek istediler. Müdahil olduk, kulübümüzü savunduk ve ceza bir yıla indi. Bir de ‘1 yıl turnuvalara gelme, önümüzdeki 2 yıl harcamalar 65 milyon Euro’yu geçmesin’ dediler. UEFA ilk kez böyle bir karar aldı. Sütten ağzımız yandı; dolayısıyla hiç vakit kaybetmeden UEFA’ya gittim. Galatasaray Kulübü ve camiası böyle bir travmadan zor çıktı. Bir daha böyle bir durumuma uğramamak için birlikte çalışmayı teklif ettim. Olumlu karşıladılar. Benim başkan olarak işin takipçisi olmam onları çok etkiledi. Finansal olarak ne yaptığımızı, kulübü nereye getirmek istediğimizi gösterdiğimizde bize brifing verdiler. Sık görüşmeyi teklif ettiler. Galatasaray’ın önemli bir marka olduğunu ve Galatasaray’ı UEFA kupalarında görmek istediklerini söylediler. Çünkü Galatasaray önemli bir marka ve ticari olarak onlar için çok önemli. Helsinki için randevulaştık. Bu seneki turnuvalar için Galatasaray’ın problemi olmadığı söylendi. Ama belli ki zarar seviyesi istenilen seviyeye gelmedi: ‘2016-17 rakamlarını girin; Eylül-Ekim’de bir araya gelip 3 veya 4 yıllık bir anlaşma yapalım’ dediler. UEFA ile yapılacak bu çalışma Galatasaray’ı disipline edecek. İkincisi; ne olursa olsun yapılan bu anlaşmalar yönetimleri de hizaya getiriyor. Ortada bir anlaşma varsa; bugün ben, yarın bir başkası buna uyum gösterebilir" şeklinde konuştu.



"Galatasaray’ın duruşu net"

Hakan Şükür’ün kulüpten ihracı hakkında da konuşan sarı-kırmızılı başkan, "O kadar net ki duruşumuz; Galatasaray gibi 500 yıllık bir kulüp Tarihinde hep devlete hizmet eden, önemli isimler yetiştiren, devletle birlikte hareket etmiş bir kulüp. 15 Temmuz’dan sonra; Ağustos 2016’da ayında FETÖ bağlantılı üyelerin, yasal olarak kovuşturmada olan ve kaçak olan kişilerin tespiti için harekete geçtik. Bu manada tespit edilen 7 kişiyle ilgili delil toplamaya başladık. Bu delillerle beraber dernek prosedürleri çerçevesinde disipline sevk ettik. Kanıtlar incelendi. O kadar konu net ki; deliller neticesinde çok net kararlar aldık. O kararı okumak istiyorum:

Konu ile ilgili olarak Hakan Şükür’ ün hakkındaki şikayeti içeren yazı Kulübümüzde kayıtlı adresine gönderilmiş, 7 gün içinde savunmasını vermesi veya sözlü savunma yapacağını yazılı olarak bildirmesi istenmiştir. Hakan Şükür 7 gün içinde savunmasını vermemiş, temsilcisi aracılığıyla savunma göndermemiş, sözlü savunma yapacağını da bildirmemiştir. Üye böylece savunma hakkından vazgeçmiş sayılmıştır. Hakan Şükür’ün, 25.08.2016 tarihli ve 29812 sayılı resmi gazetede detayları ile tanımı ve faaliyetleri açıklanmış olan FETÖ/PDY paralel yapı ve terör örgütü ile birlikte adı anılmaktadır. Mal varlığına el konulmuştur ve Hakan Şükür hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. Kulübümüze üye olan herkes ön koşulsuz tüzüğümüzde yer alan yükümlülükleri kabul etmiş demektir. Kulübümüzün kuruluş amaçları arasında vatansever, Atatürkçü gençler yetiştirmek de olan kulübümüzün her bir üyesi Cumhuriyet’in temel değerlerine bağlı kalmalıdır. Gerek kamuoyu nezdinde Hakan Şükür’ün adının FETÖ/PDY örgütü ile birlikte anılması, gerekse disiplin kuruluna arz edilen görüntülerin analizi ve genel olarak basın organlarında çıkan çeşitli haberler birlikte değerlendirilmiş ve kendisinin Cumhuriyetin temel değerlerine olan bağlılığı tartışmalı hale gelmiştir. Kaldı ki, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya ... bunlarla irtibatı belirlenen ve ekli listelerde yer almayan ... dernekler... kapatılır" hükmü, Tüzüğümüzün 20.1 maddesinde yazılı olan Türk Medeni kanunu ve dernekler kanunu hükümlerine göre üyelik koşullarının kaybedilmesi hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde; bir üyenin milli güvenliğe tehdit oluşturması vakıası gerçekleşmiş olmakla, kulübün varoluşunu tehlikeye sokan bir üyenin, üye olarak, olağan genel kurul kararına kadar üyelikten kaynaklanan haklarının korunması da düşünülemeyeceği için, Disiplin Kurulumuzun kanaatine göre, üyelik koşullarının ani şekilde kaybedilmesi müessesesinin koşulları da oluşmuştur. Bu nedenle; Yönetim kurulu kararı ile sicil kurulunca Hakan Şükür’ün sicil kaydının silinmesi için gereken şartlar oluştuğundan, takdir yönetim kuruluna ait olmakla beraber 15101 sicil numaralı üye Hakan Şükür hakkında tüzük madde.20.1 gereğince işlem yapılması düşünülebileceği gibi, ayrıca; 15101 sicil numaralı Hakan Şükür’ün yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilen eylem ve davranışlarının kendisi hakkında Tüzüğümüzün 108.2 ve 108.5 maddesi uyarınca hak mahrumiyeti yaptırımının gerektirdiği ve ayrıca bu eylem davranışların Tüzüğümüzün 4.1 maddesini ihlal edici nitelikle bulunduğu, Tüzüğümüzün 107.1 ve 107.2 maddeleri kapsamında Kulübümüzün onur ve saygınlığına zarar verdiği ve üyelik onuru ile bağdaşmadığı ve bu durumların, tüzüğümüzün 104.1 maddesine göre bir üst yaptırım gerektiren ağırlaştırıcı neden oluşturduğu kanısına varıldığından, 15101 sicil numaralı üye Hakan Şükür hakkında üyelikten çıkarma yaptırımının uygulanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

"Balotelli haberi, İbrahimoviç haberi gibi"

Balotelli transferinin gerçeği yansıtmadığını aktaran Dursun Özbek, "Bazen gazeteleri alınca şaşırıyorum. Balotelli haberi, İbrahimoviç haberi gibi. Balotelli için ‘Böyle bir görüşmemiz yok’ dedim. Bugün öğrendim ki ikisinin de menajeri aynıymış. İbrahimoviç ile hiç görüşmedik ama İbrahimoviç fırtınası çıktı. Orada bizim acemiliğimiz de oldu. İsmini zikretmedik. Bu sefer Balotelli ile ilgili tasarrufumuzun olmadığını peşinen söyleyeyim.

Sneijder ve Bruma Galatasaray’ın çok değerli iki oyuncusu. Önümüzdeki sezon da Galatasaray’da oynayacaklar. Bu iki futbolcuyu bırakmak gibi lüksümüz yok. Bu arada da herhangi bir kulübün bu iki futbolcu ile ilgili teklifi de yok. Zaten bu iki futbolcumuz katkı veren; biri gelecek vadeden diğeri yıldız futbolcumuz.

Podolski gitmek istiyordu. 2.5 milyon Euro’a aldığımızda pahalı bulundu. Şimdi de 2.6’ya vermemiz eleştiriliyor. Galatasaray’ın 1 lirası bile benim için çok kıymetli. Elbette en pahalısına satmak istiyorum. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Oyuncu Japonya’ya gitmek istedi. Japonya’da bütçe Çin gibi değil. O rakamlar seviyesinde alabileceğimiz en yüksek seviyede para aldık" şeklinde konuştu.



"Rekabeti yeşil sahada bırakmak gerekir"

Pazar günü oynanacak derbiye ilişkinde konuşan Özbek, "Galatasaray ve Fenerbahçe yüz yılı aşkın süredir Türk futboluna hizmet ediyor. Birçok müsabaka yapmışız. İki Türkiye’nin güzide kulübü bu heyecanı dünyaya kadar yaymış. Benim kimseye küslüğüm yok. Ön yargım da yok. Örnek teşkil etmemiz gerek, hareketlerimizle, tavrımızla. Tabii Aziz Bey ile sık görüşmemiz yok. Futbol Zirvesi’nde bir araya geldik. Sayın Cumhurbaşkanımız da bizim tokalaşmamız aklıma geldi. Neticede bu spor. Farklı düşünce, farklı kaygılar taşıdığınızda spordan uzaklaşıyorsunuz. Neden başkanlar birbiriyle kavgalı olsun. Bu bir spor ve sahada oynanıyor. Şenol hocanın güzel bir lafı var. Sonuçta ayakla oynanan bir spor. Rekabeti yeşil sahada bırakmak gerekir" dedi.

Kaynak: İHA