Milli Pentatloncu Atletizm Dersinden Kaldı
Eğitim hayatına devam eden modern pentatloncu Buğra Ünal, milli takım kampında bulunduğu için sınava giremedi Milli sporcu Buğra: 'Bu ülke adına çalışıyoruz. Kimse burada bireysel çalışmıyor. Bize daha çok yardım edilmesi gerektiğini düşünüyorum' 'Üniversiteyi bitirmek istiyorum ama bu şartlarda zor gözüküyor' 'Değerli sporcuları hep kaybediyoruz. Çünkü eğitim ile spor arasında kalıyoruz. Tercih genelde ailelerin de baskısıyla eğitimden yana oluyor'
HALİL İBRAHİM AVŞAR - Milli takım kampında bulunduğu için üniversitedeki sınavına giremeyerek dersten kalan modern pentatloncu Buğra Ünal, eğitim ve spor hayatını birlikte yürütmenin getirdiği sorunları yaşadıklarını söyledi.
Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 2. sınıf öğrencisi modern pentatloncu Buğra Ünal, milli takım kampında bulunduğu için atletizm sınavına giremedi ve dersten kaldı.
Milli sporcu Buğra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zamanlarının büyük bir bölümünün kamplar ve yarışlarda geçtiğini belirterek, eğitim sisteminin kendilerine yardımcı olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savundu.
Modern pentatlonun atıcılık, eskrim, yüzme, binicilik ve atletizm olmak üzere 5 disiplinden oluştuğuna dikkati çeken Buğra, 'Bu branş diğer sporlara göre 5 kat daha zor. Bütün günümüzü ayırıyoruz.' dedi.
Buğra, milli takım kampında bulunduğu için atletizm sınavına giremediğini dile getirerek, 'Telafi sınavı yapılmadı ve kaldım. Bu ülke adına çalışıyoruz. Kimse burada bireysel çalışmıyor. Bize daha çok yardım edilmesi gerektiğini düşünüyorum.' diye konuştu.
Sporculara daha çok önem verilmesi gerektiğinin altını çizen 19 yaşındaki modern pentatloncu, şöyle devam etti:
'Üniversiteyi bitirmek istiyorum ama bu şartlarda zor gözüküyor. Sonuçta diğer insanlar gibi sadece okula gitmiyoruz. Eğitim sisteminin buna göre ayarlanması gerekiyor. Bize daha çok önem verilmesi lazım. Değerli sporcuları hep kaybediyoruz. Çünkü eğitim ile spor arasında kalıyoruz. Tercih genelde ailelerin de baskısıyla eğitimden yana oluyor.'
ABD'nin Los Angeles kentinde 23-27 Şubat tarihlerinde düzenlenecek Dünya Kupası'nda Türkiye'yi temsil edecek Buğra, hedeflerine ilişkin ise 'Kendi kategorimde son 4 dönemdir Türkiye şampiyonuyum. Her sporcu gibi ilk hedefim olimpiyatlara katılmak. Nasip olursa 2024 Olimpiyatları'nda da madalya almayı amaçlıyorum.' ifadelerini kullandı.
- 'Eğitimciler sporcuları desteklemeli'
Modern Pentatlon Milli Takım Antrenörü Yasemin Ünsal ise eğitmenlerin sporculara yardımcı olması gerektiğini vurguladı.
Aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni olduğuna işaret eden Ünsal, 'Eğitim sistemiyle sporcu yan yana olamıyor. Türkiye'de genelde eğitmenlerimiz buna çok hazır değiller.' değerlendirmesinde bulundu.
Ünsal, hem spor hem de eğitim hayatını başarıyla yürüten sporcuların sayısının az olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'Çok yetenekli çocuklar maalesef eğitim söz konusu olduğunda sporu bırakmak zorunda kalıyor ve sadece eğitime odaklanıyorlar. Eğitimcilerin sporculara yardımcı olmasını bir beden eğitimi öğretmeni olarak ayrıca istiyorum. Çocukların kamplara, yarışlara katılabilmesi bile bazen çok büyük sorunlara yol açabiliyor. Resim, sanat, müzik, spor olmadan, bir gelişimin olamayacağını zaten bütün dünya kabul etmiş durumda. Bu konuda sporcuları kesin desteklemeleri gerektiğini düşünüyorum. Böyle yaptıkları zaman hem Türkiye hem de dünya için bir kazanım olacak.'
- 'Sporcuların eğitim süresi uzuyor'
Bayan Hentbol Milli Takımı Başantrenörü ve Gazi Üniveristesi Beden Eğitimi Yüksekokulu öğretim üyesi Serdar Eler, sporcuların okula devam konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Eler, milli takım sporcularının 3289 sayılı kanun gereği izinli sayıldıklarını ancak derslerinden geri kaldığını vurguladı.
Milli sporcuların üniversiteye girme konusunda avantajlı olduklarına işaret eden Eler, 'Üniversiteye milli sporcu oldukları için daha düşük puanla giriyorlar. Milli sporcu olmanın böyle bir artısı var. Ancak sporcuların yüzde 60-70'nin eğitim süresi uzuyor. Çünkü eğitim hayatlarından geri kalıyorlar.' ifadelerini kullandı.
- 'Tercih yapmak zorunda bırakılıyorlar'
Gazeteci Atilla Türker ise gelişmiş ülkelerin bu konuda örnek alınması gerektiğini belirterek, 'ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerde bu sistem son derece iyi uygulanıyor. Orada sporcular, günün belli bölümlerinde derse girerken, belli bölümlerinde antrenmanlarını en iyi şekilde yapıyorlar. Genelde antrenman yaptıkları yerlerle, okulları arasında çok kısa mesafe bulunuyor.' diye konuştu.
Yurt dışında çocukların çok küçük yaşta yeteneklerinin ortaya çıkarıldığının altını çizen Türker, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu doğrultuda belli branşlara yönlendiriliyorlar. Elbette bu çizgide kendilerine spor yapmaları konusunda çok büyük kolaylıklar, ayrıcalıklar tanınıyor. Bizde ise maalesef sporcu dersten derse, kurstan kursa koşmak zorunda kalıyor. Haliyle belli bir noktaya geldiğinde yol ayrımına gitmek zorunda bırakılıyor. Özellikle 17-18 yaşına gelen genç, ya sporu ya da okulu tercih ediyor. Spor ve eğitimdeki çarpık sistem sonucu maalesef sporcularımız, belli bir noktaya gelmeden spor hayatına veda ediyor.'
Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 2. sınıf öğrencisi modern pentatloncu Buğra Ünal, milli takım kampında bulunduğu için atletizm sınavına giremedi ve dersten kaldı.
Milli sporcu Buğra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zamanlarının büyük bir bölümünün kamplar ve yarışlarda geçtiğini belirterek, eğitim sisteminin kendilerine yardımcı olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savundu.
Modern pentatlonun atıcılık, eskrim, yüzme, binicilik ve atletizm olmak üzere 5 disiplinden oluştuğuna dikkati çeken Buğra, 'Bu branş diğer sporlara göre 5 kat daha zor. Bütün günümüzü ayırıyoruz.' dedi.
Buğra, milli takım kampında bulunduğu için atletizm sınavına giremediğini dile getirerek, 'Telafi sınavı yapılmadı ve kaldım. Bu ülke adına çalışıyoruz. Kimse burada bireysel çalışmıyor. Bize daha çok yardım edilmesi gerektiğini düşünüyorum.' diye konuştu.
Sporculara daha çok önem verilmesi gerektiğinin altını çizen 19 yaşındaki modern pentatloncu, şöyle devam etti:
'Üniversiteyi bitirmek istiyorum ama bu şartlarda zor gözüküyor. Sonuçta diğer insanlar gibi sadece okula gitmiyoruz. Eğitim sisteminin buna göre ayarlanması gerekiyor. Bize daha çok önem verilmesi lazım. Değerli sporcuları hep kaybediyoruz. Çünkü eğitim ile spor arasında kalıyoruz. Tercih genelde ailelerin de baskısıyla eğitimden yana oluyor.'
ABD'nin Los Angeles kentinde 23-27 Şubat tarihlerinde düzenlenecek Dünya Kupası'nda Türkiye'yi temsil edecek Buğra, hedeflerine ilişkin ise 'Kendi kategorimde son 4 dönemdir Türkiye şampiyonuyum. Her sporcu gibi ilk hedefim olimpiyatlara katılmak. Nasip olursa 2024 Olimpiyatları'nda da madalya almayı amaçlıyorum.' ifadelerini kullandı.
- 'Eğitimciler sporcuları desteklemeli'
Modern Pentatlon Milli Takım Antrenörü Yasemin Ünsal ise eğitmenlerin sporculara yardımcı olması gerektiğini vurguladı.
Aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni olduğuna işaret eden Ünsal, 'Eğitim sistemiyle sporcu yan yana olamıyor. Türkiye'de genelde eğitmenlerimiz buna çok hazır değiller.' değerlendirmesinde bulundu.
Ünsal, hem spor hem de eğitim hayatını başarıyla yürüten sporcuların sayısının az olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'Çok yetenekli çocuklar maalesef eğitim söz konusu olduğunda sporu bırakmak zorunda kalıyor ve sadece eğitime odaklanıyorlar. Eğitimcilerin sporculara yardımcı olmasını bir beden eğitimi öğretmeni olarak ayrıca istiyorum. Çocukların kamplara, yarışlara katılabilmesi bile bazen çok büyük sorunlara yol açabiliyor. Resim, sanat, müzik, spor olmadan, bir gelişimin olamayacağını zaten bütün dünya kabul etmiş durumda. Bu konuda sporcuları kesin desteklemeleri gerektiğini düşünüyorum. Böyle yaptıkları zaman hem Türkiye hem de dünya için bir kazanım olacak.'
- 'Sporcuların eğitim süresi uzuyor'
Bayan Hentbol Milli Takımı Başantrenörü ve Gazi Üniveristesi Beden Eğitimi Yüksekokulu öğretim üyesi Serdar Eler, sporcuların okula devam konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Eler, milli takım sporcularının 3289 sayılı kanun gereği izinli sayıldıklarını ancak derslerinden geri kaldığını vurguladı.
Milli sporcuların üniversiteye girme konusunda avantajlı olduklarına işaret eden Eler, 'Üniversiteye milli sporcu oldukları için daha düşük puanla giriyorlar. Milli sporcu olmanın böyle bir artısı var. Ancak sporcuların yüzde 60-70'nin eğitim süresi uzuyor. Çünkü eğitim hayatlarından geri kalıyorlar.' ifadelerini kullandı.
- 'Tercih yapmak zorunda bırakılıyorlar'
Gazeteci Atilla Türker ise gelişmiş ülkelerin bu konuda örnek alınması gerektiğini belirterek, 'ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerde bu sistem son derece iyi uygulanıyor. Orada sporcular, günün belli bölümlerinde derse girerken, belli bölümlerinde antrenmanlarını en iyi şekilde yapıyorlar. Genelde antrenman yaptıkları yerlerle, okulları arasında çok kısa mesafe bulunuyor.' diye konuştu.
Yurt dışında çocukların çok küçük yaşta yeteneklerinin ortaya çıkarıldığının altını çizen Türker, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu doğrultuda belli branşlara yönlendiriliyorlar. Elbette bu çizgide kendilerine spor yapmaları konusunda çok büyük kolaylıklar, ayrıcalıklar tanınıyor. Bizde ise maalesef sporcu dersten derse, kurstan kursa koşmak zorunda kalıyor. Haliyle belli bir noktaya geldiğinde yol ayrımına gitmek zorunda bırakılıyor. Özellikle 17-18 yaşına gelen genç, ya sporu ya da okulu tercih ediyor. Spor ve eğitimdeki çarpık sistem sonucu maalesef sporcularımız, belli bir noktaya gelmeden spor hayatına veda ediyor.'
Kaynak: AA
