Kar Üzerinde Hedefe Ulaşmaya Çalışıyor

Dünya şampiyonu Alperen Alkan, başarılarına yenilerini ekleyebilmek için karlı sahada antrenman yaparak at üstünde ok atıyor Dünya atlı okçuluk şampiyonu Alperen: 'Bu ağırlığın altında ezilmemek için çalışmalarıma ara vermeden devam ediyorum' 'Bizim tarihimiz at üzerinde kurulmuş bir tarih, medeniyetimiz at üzerinde kurulmuş bir medeniyet. Bundan dolayı atın yeri çok farklı'

BUĞRA ERSAVAŞ - Dünya Atlı Okçuluk Şampiyonu Alperen Alkan, yeni başarılara imza atabilmek için olumsuz hava koşullarına rağmen karla kaplı alanda at üstünde ok atıyor.

Güney Kore'nin ev sahipliğinde düzenlenen 12. Dünya Şampiyonası'nda ilk sırada yer alarak ilk kez katıldığı şampiyonada önemli bir başarıya imza atan Alkan, yeni sezon hazırlıklarını ve hedeflerini AA muhabirine anlattı.

Atlı okçuluk sezonunun mayıs ayında başlayıp, ekim ayında bittiğini belirten Alperen, 'Sonrasında çok az bir çalışma süremiz oluyor, o da kış mevsimine denk geliyor. Kış şartlarının zorluğu nedeniyle haftanın 4-5 günü yerde, 3 günü de at üstünde çalışıyorum.' ifadelerini kullandı.

Kış şartlarında at üzerinde ciddi zorluklar yaşadıklarına değinen Alperen, parkuru küçülterek atın kaymasını engellemeye çalıştıklarını söyledi.

'Okçuluk devamlılık demektir.' diyen Alperen Alkan, şöyle konuştu:

'Her şartta çalışmaya devam etmemiz gerekiyor çünkü okçuluk devamlılık demektir. Sürekli ok attığınız zaman eliniz alışıyor. İçimizden gelerek atmamız gerekiyor. Yer çalışmalarıma düzenli olarak devam edecek, atla da imkan buldukça çok çalışacağım.'

- 'Medeniyetimiz, at üstünde kurulmuş bir medeniyet'

Alperen Alkan, atlı okçuluğun kendisini tarihi anlamda da heyecanlandırdığını vurgulayarak, 'Türk'ün kültüründe at çok önemli. Bizim tarihimiz at üzerinde kurulmuş bir tarih, medeniyetimiz at üzerinde kurulmuş bir medeniyet. Bundan dolayı atın yeri çok farklı.' diye konuştu.

Atın üzerinde yarışırken, dervişlerin, Alperenler'in de orada bulunduğu inancını taşıdığını vurgulayan Alperen, şöyle devam etti:

'Onları yad ederek bu işleri yapmaya çalışıyoruz. Bunu her Türk gencinin yapması lazım. Atlı okçulukta ülke olarak en üst seviyeye gelmemiz gerekiyor. Aslında bu bir mecburiyet çünkü bu işi dünyaya biz yaydık, göçebe kültürü yaydı. Atlı okçuluğun diğer sporlardan farkı, tarihin yanı sıra atla birliktelik çok önemli. Türk'ün atla birlikte olması lazım, bu bizim doğamızda var. Basketbol, futbol gibi sporlar küresel branşlar, bunlar da kesinlikle yapılmalı, hatta en üst seviyede olmalıyız. Ancak kendi kültürümüze ait atlı okçuluk, geleneksel okçuluk, kılıç, güreş gibi geleneksel sporları daha ön plana çıkarmalıyız.'

- Hedef en üstte kalmak

Katıldığı ilk dünya şampiyonasında Türkiye'ye bu branştaki ilk altın madalyasını kazandıran Alperen, en üst noktada kalabilmek için elinden gelenin fazlasını yapacağını dile getirdi.

Üzerinde manevi olarak yoğun bir baskı hissettiğini belirten milli sporcu, 'Şampiyonluğum sonrasında geçirdiğim birçok kaza oldu. Bunlar beni yıldıramaz. Yapmak istediğim, başarmak istediğim şeyler var. Hedeflerim yüksek.' ifadelerini kullandı.

Alperen, kendisinin birinci veya ikinci olmasının önemli olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Dünya sıralamasında Türkiye'nin iyi yerlerde olması gerekli. Bundan dolayı da 'rakiplerim iyi ki varlar' diyorum. Atlı okçuluk, uzun bir aranın ardından Türkiye'de 2000'li yılların başında tekrar başladı. Sıfırdan başlamış bir seviyeye göre aslında iyi noktalara gelmeye başladık. Bunu geliştirmek adına arkadaşlarımızla ve federasyonumuzla yoğun görüşmeler yapıyoruz. Ne yönde çalışır, nasıl taktik kurarsak dünyada daha ileri gidebilirizin peşindeyiz. İlerleyen yıllarda, atlı okçuluğun hak eden tarafta, Türkler'in elinde olacağına eminim.'

Kaynak: AA