'İlk 10-15 İçindeki Ülkeyi Analiz Etmeliyiz'
IOC Asbaşkanı ve TMOK Başkanı Prof. Dr. Erdener:'Rio, yakın geçmişteki olimpiyatlar içinde en iyilerden birisi miydi, hayır değildi ama tüm olumsuz koşullara rağmen, başarılı şekilde yapılmış bir organizasyon olarak nitelenebilir' 'Madalya tek başına bir başarı göstergesi değil ama bizim, madalya sıralamasında ilk 1015 içindeki ülkeyi iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum' 'Taha, bir sporcunun, hedefi koyması, geliştirmesi ve güçlü bir kişilikle bu hedefi desteklemesi bağlamında çok örnek bir sporcu'
İLKNUR ÇETİNBAŞ - Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Asbaşkanı ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, 2016 Rio Olimpiyatları başlamadan önce tartışmaya açık çok fazla konunun bulunduğunu ancak tüm sıkıntılara rağmen oyunların başarılı bir şekilde tamamlandığını söyledi.
Erdener, AA muhabirine, 5-21 Ağustos tarihleri arasında Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 2016 Rio Olimpiyatları'nı değerlendirdi. Tesislerin yetişmesiyle ilgili sıkıntılar, Zika virüsü spekülasyonları, çevre, özellikle de kürek ve kano branşlarının yapıldığı deniz ve lagündeki kirliliğin çok tartışıldığını dile getiren Uğur Erdener, 'Rio, yakın geçmişteki olimpiyatlar içinde en iyilerden birisi miydi, hayır değildi ama tüm olumsuz koşullara rağmen, başarılı şekilde yapılmış bir organizasyon olarak nitelenebilir.' dedi.
Ülkedeki ekonomik ve politik sorunlardan dolayı organizasyon komitesinin, beklediği finansal desteğin hemen hemen tamamına yakın bölümünü alamadığını vurgulayan Erdener, 'Organizasyonun başarıyla yapılmasındaki en önemli faktör bence Rio de Janeiro Belediye Başkanı Eduardo Paes'in desteğiydi. O olmasa tesisler ve kentteki düzenlemelerin yapılması ve olimpiyatın başarılı bir şekilde sonlanması mümkün olmayabilirdi.' diye konuştu.
Genele bakıldığında oyunların özellikle ilk haftası olmak üzere, olimpiyat köyünde temizlikle ilgili çok fazla sıkıntı yaşandığını belirten Erdener, şöyle konuştu:
'Gerek ordu, gerek federal ve yerel, gerekse özel olmak üzere güvenlik desteği üst düzey olmasına rağmen güvenlikle ilgili sıkıntılar oldu. Hırsızlık sorunları yaşandı ama önceki olimpiyatlarla kıyaslandığında bunların benzerlerinin oralarda da yaşanmış olduğunu kabul etmeliyiz. Bu sıkıntılar, sporcuların performansını bir miktar etkilemiş olabilir ama madalya sıralamasına bakıldığında geçmiş 3-4 olimpiyatla benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Çok da değişen bir durum yok.'
- Erdener'den Taha'ya övgü
'Madalya tek başına bir başarı göstergesi değil ama bizim, madalya sıralamasında ilk 10-15 içindeki ülkeyi iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum.' diyen Erdener, Türkiye'nin oyunlardaki performansını şöyle değerlendirdi:
'Genel beklentimiz güreştendi ve bu konuda özellikle Taha Akgül'ün başarısını vurgulamak istiyorum. Taha, bir sporcunun, hedefi koyması, geliştirmesi ve güçlü bir kişilikle bu hedefi desteklemesi bağlamında çok örnek bir sporcu. Oyunlardan 3-4 ay önce, Taha'yı destekleyen ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi olarak bizim de ortak proje yönettiğimiz bir kuruluşun toplantısında bir araya geldik. Taha orada, tek bir hedefi bulunduğunu, bunun da altın madalya olduğunu, gümüş ve bronz madalyanın onun hedefi olamayacağını açıkça beyan etti ki bu çok güçlü bir iradenin göstergesiydi. Taha'ya altın madalyayı takma şerefi de bana nail oldu. Bu da benim için Rio ile ilgili çok güzel bir anıdır. Taha'nın kişiliğinden, sporcularımıza farklı farklı mesajları vermemiz gerektiğini düşünüyorum.'
Türkiye'nin 103 kişilik kafileyle 21 dalda mücadele verdiğini hatırlatan Erdener, 'Genç sporcularımız ve ilk kez katıldığımız branşlar vardı. Genç sporcularımız madalya alamadılar ama varlıklarıyla kendilerini belli ettiler. Cimnastik, okçuluk, kürek, badminton, modern pentatlon gibi bizim alıştığımız klasik dalların dışında branşların bulunması, olimpiyat kafilemizin zenginliğiydi.' ifadelerini kullandı.
- 'Yarı finale yükselsek madalya garantiydi'
Çeyrek finalde İspanya'ya son saniye basketiyle yenilerek elenen A Milli Kadın Basketbol Takımı'nın büyük bir talihsizlik yaşadığını anlatan Erdener, şunları söyledi:
'Yarı finale yükselseydi madalyası garantiydi. Bunları da göz ardı etmemek lazım, salt madalya sayısı başarının göstergesi olmamalı ama öte yandan bizim, spora gerçekten çok ciddi kaynak ayıran, destek veren bir hükümetimiz var. Bu ülkenin üst yönetimi sporun arkasında ama sportif başarıyı sorguladığımızda maalesef orantılı bir başarıya sahip değiliz. Eğer nüfusu bizden çok az olan ülkelerin sportif başarısı yüksekse, demek ki bir şeyler farklı yapılıyor. Olimpiyatlardaki ilk 10-15 ülkenin spor modellerini iyi analiz edersek, kullandığımız ciddi büyüklükteki kamu kaynağının, çok daha etkin biçimde sonuca dönüşeceğine inanıyorum.'
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile görüşerek, olimpiyatların genel bir değerlendirmesini yaptıklarını dile getiren Erdener, daha sonra detaylı bir analiz toplantısının yapılacağını belirtti.
Rio de Janeiro'da 3 Ağustos'ta yapılan 129. IOC Genel Kurulu'nda asbaşkanlığa getirilen Erdener, bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
'IOC Asbaşkanlığı, bir sor adamının ulaşabileceği en üst pozisyon. Başkanlık çok farklı bir yapı, onun dinamiği, zamanlaması, o kulvarda mücadele etmek daha farklı bir stratejiyi gerektiriyor. Şu anki başkan Thomas Bach ile çok yakın dostluğum var. Bu bir ekip çalışması. Onu ayrı tuttuğumda IOC Asbaşkanlığı dünya sporunda ulaşılabilecek en üst, önemli pozisyon. Yıllarını spora hizmet ederek geçirmiş bir insan olarak benim için çok mutluluk verici ve ülke açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Türk bir spor adamının buralara geliyor olması çok güzel. Sorumluluğum tabii ki arttı, temel amaç yine dünya sporuna hizmet etmek ve temiz spor.'
- 'Rio'da doping kullanım oranları oldukça düşük çıktı'
Erdener, IOC'nin, Rio öncesi, yarışma dışı numune alımıyla ilgili bütçeyi artırdığına dikkati çekerek, 'Rio'da doping kullanım oranları oldukça düşük çıktı.' dedi.
Ayrıca 2008 Pekin ve 2012 Londra Olimpiyatları'nda alınan numunelerin yeniden analiz edilerek yeni cezalar verildiğini anımsatan Erdener, 'Dolayısıyla doping yapmaktan caydıracak bir alay yeni uygulama var. Rio'da saptanmış pozitif sonuç sayısının 10'un altında olduğunu söyleyebilirim.' şeklinde görüş belirtti.
Türkiye'de olimpiyatların yayınıyla ilgili sorunun son anda çözülmesini eleştiren Erdener, sözlerini şöyle tamamladı:
'Son anda çözüldüğü için de çok sağlıklı bir yayın yapılamadığını düşünüyorum. Öte yandan Rio'ya Türkiye'den o kadar az basın mensubu akredite oldu ki bu, bir sonraki olimpiyatlarda bize verilecek akredite sayısının azalmasına neden olacak. Komite akreditasyonları, her olimpiyatta hangi ülkeden kaç basın mensubunun geldiğine bakarak, ilgiye orantılı olarak dağıtıyor.'
Erdener, AA muhabirine, 5-21 Ağustos tarihleri arasında Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 2016 Rio Olimpiyatları'nı değerlendirdi. Tesislerin yetişmesiyle ilgili sıkıntılar, Zika virüsü spekülasyonları, çevre, özellikle de kürek ve kano branşlarının yapıldığı deniz ve lagündeki kirliliğin çok tartışıldığını dile getiren Uğur Erdener, 'Rio, yakın geçmişteki olimpiyatlar içinde en iyilerden birisi miydi, hayır değildi ama tüm olumsuz koşullara rağmen, başarılı şekilde yapılmış bir organizasyon olarak nitelenebilir.' dedi.
Ülkedeki ekonomik ve politik sorunlardan dolayı organizasyon komitesinin, beklediği finansal desteğin hemen hemen tamamına yakın bölümünü alamadığını vurgulayan Erdener, 'Organizasyonun başarıyla yapılmasındaki en önemli faktör bence Rio de Janeiro Belediye Başkanı Eduardo Paes'in desteğiydi. O olmasa tesisler ve kentteki düzenlemelerin yapılması ve olimpiyatın başarılı bir şekilde sonlanması mümkün olmayabilirdi.' diye konuştu.
Genele bakıldığında oyunların özellikle ilk haftası olmak üzere, olimpiyat köyünde temizlikle ilgili çok fazla sıkıntı yaşandığını belirten Erdener, şöyle konuştu:
'Gerek ordu, gerek federal ve yerel, gerekse özel olmak üzere güvenlik desteği üst düzey olmasına rağmen güvenlikle ilgili sıkıntılar oldu. Hırsızlık sorunları yaşandı ama önceki olimpiyatlarla kıyaslandığında bunların benzerlerinin oralarda da yaşanmış olduğunu kabul etmeliyiz. Bu sıkıntılar, sporcuların performansını bir miktar etkilemiş olabilir ama madalya sıralamasına bakıldığında geçmiş 3-4 olimpiyatla benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Çok da değişen bir durum yok.'
- Erdener'den Taha'ya övgü
'Madalya tek başına bir başarı göstergesi değil ama bizim, madalya sıralamasında ilk 10-15 içindeki ülkeyi iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum.' diyen Erdener, Türkiye'nin oyunlardaki performansını şöyle değerlendirdi:
'Genel beklentimiz güreştendi ve bu konuda özellikle Taha Akgül'ün başarısını vurgulamak istiyorum. Taha, bir sporcunun, hedefi koyması, geliştirmesi ve güçlü bir kişilikle bu hedefi desteklemesi bağlamında çok örnek bir sporcu. Oyunlardan 3-4 ay önce, Taha'yı destekleyen ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi olarak bizim de ortak proje yönettiğimiz bir kuruluşun toplantısında bir araya geldik. Taha orada, tek bir hedefi bulunduğunu, bunun da altın madalya olduğunu, gümüş ve bronz madalyanın onun hedefi olamayacağını açıkça beyan etti ki bu çok güçlü bir iradenin göstergesiydi. Taha'ya altın madalyayı takma şerefi de bana nail oldu. Bu da benim için Rio ile ilgili çok güzel bir anıdır. Taha'nın kişiliğinden, sporcularımıza farklı farklı mesajları vermemiz gerektiğini düşünüyorum.'
Türkiye'nin 103 kişilik kafileyle 21 dalda mücadele verdiğini hatırlatan Erdener, 'Genç sporcularımız ve ilk kez katıldığımız branşlar vardı. Genç sporcularımız madalya alamadılar ama varlıklarıyla kendilerini belli ettiler. Cimnastik, okçuluk, kürek, badminton, modern pentatlon gibi bizim alıştığımız klasik dalların dışında branşların bulunması, olimpiyat kafilemizin zenginliğiydi.' ifadelerini kullandı.
- 'Yarı finale yükselsek madalya garantiydi'
Çeyrek finalde İspanya'ya son saniye basketiyle yenilerek elenen A Milli Kadın Basketbol Takımı'nın büyük bir talihsizlik yaşadığını anlatan Erdener, şunları söyledi:
'Yarı finale yükselseydi madalyası garantiydi. Bunları da göz ardı etmemek lazım, salt madalya sayısı başarının göstergesi olmamalı ama öte yandan bizim, spora gerçekten çok ciddi kaynak ayıran, destek veren bir hükümetimiz var. Bu ülkenin üst yönetimi sporun arkasında ama sportif başarıyı sorguladığımızda maalesef orantılı bir başarıya sahip değiliz. Eğer nüfusu bizden çok az olan ülkelerin sportif başarısı yüksekse, demek ki bir şeyler farklı yapılıyor. Olimpiyatlardaki ilk 10-15 ülkenin spor modellerini iyi analiz edersek, kullandığımız ciddi büyüklükteki kamu kaynağının, çok daha etkin biçimde sonuca dönüşeceğine inanıyorum.'
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile görüşerek, olimpiyatların genel bir değerlendirmesini yaptıklarını dile getiren Erdener, daha sonra detaylı bir analiz toplantısının yapılacağını belirtti.
Rio de Janeiro'da 3 Ağustos'ta yapılan 129. IOC Genel Kurulu'nda asbaşkanlığa getirilen Erdener, bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
'IOC Asbaşkanlığı, bir sor adamının ulaşabileceği en üst pozisyon. Başkanlık çok farklı bir yapı, onun dinamiği, zamanlaması, o kulvarda mücadele etmek daha farklı bir stratejiyi gerektiriyor. Şu anki başkan Thomas Bach ile çok yakın dostluğum var. Bu bir ekip çalışması. Onu ayrı tuttuğumda IOC Asbaşkanlığı dünya sporunda ulaşılabilecek en üst, önemli pozisyon. Yıllarını spora hizmet ederek geçirmiş bir insan olarak benim için çok mutluluk verici ve ülke açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Türk bir spor adamının buralara geliyor olması çok güzel. Sorumluluğum tabii ki arttı, temel amaç yine dünya sporuna hizmet etmek ve temiz spor.'
- 'Rio'da doping kullanım oranları oldukça düşük çıktı'
Erdener, IOC'nin, Rio öncesi, yarışma dışı numune alımıyla ilgili bütçeyi artırdığına dikkati çekerek, 'Rio'da doping kullanım oranları oldukça düşük çıktı.' dedi.
Ayrıca 2008 Pekin ve 2012 Londra Olimpiyatları'nda alınan numunelerin yeniden analiz edilerek yeni cezalar verildiğini anımsatan Erdener, 'Dolayısıyla doping yapmaktan caydıracak bir alay yeni uygulama var. Rio'da saptanmış pozitif sonuç sayısının 10'un altında olduğunu söyleyebilirim.' şeklinde görüş belirtti.
Türkiye'de olimpiyatların yayınıyla ilgili sorunun son anda çözülmesini eleştiren Erdener, sözlerini şöyle tamamladı:
'Son anda çözüldüğü için de çok sağlıklı bir yayın yapılamadığını düşünüyorum. Öte yandan Rio'ya Türkiye'den o kadar az basın mensubu akredite oldu ki bu, bir sonraki olimpiyatlarda bize verilecek akredite sayısının azalmasına neden olacak. Komite akreditasyonları, her olimpiyatta hangi ülkeden kaç basın mensubunun geldiğine bakarak, ilgiye orantılı olarak dağıtıyor.'
Kaynak: AA
