Kuşadası'nda Yapılan 10. Basketbol Antröner Gelişim Semineri Tamamlandı

Kuşadası’nda düzenlenen 10.Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri, üçüncü gün eğitimlerinin ardından tamamlandı.

Kuşadası Uğur İnan Spor Salonu’nda gerçekleştirilen eğitimleri TBF Asbaşkanı Efe Aydan ve TBF Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Kurulu Başkanı Yrd.Doç.Dr Seyfi Savaş da takip etti.

Seminerin kapanış konuşmasını yapan Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanı Efe Aydan, “Bu hafta sonu yapılan seminer çok verimli geçti. Katkılarından dolayı tüm antrenörlere ve eğitimcilere, sizlere bilgi ve birikimlerini aktardığı için çok teşekkür ederim. Değerli ve çok verimli bir seminerin geçtiğini düşünüyorum. Benzerlerinin de yapıldığı; hatta en kaliteli seminere şahit olduğunuzu düşünüyorum. Özellikle Dusko Savanovic’in eğitimini çok beğendim. Katılımcıların ufkunu açacağını düşünüyorum. Çünkü bir çok antrenörümüz, ellerinde taktik tahtasıyla bir çok set çiziyor. Fakat Savanovic’in verdiği bilgiler, sizin sporcularınızı nasıl eğiteceği yönünde önemli ayrıntılar. Altyapıdaki antrenörler, teknik dışında bu eğitimleri de oyunculara uygulatmalı. Tüm katılımcılara çok teşekkür ederim” dedi.

- Seyfi Savaş: “Geri Dönüşlerden Çok Olumlu Tepkiler Aldık”

Seminerin ardından değerlendirmede bulunan TBF Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Kurulu BaşkanıYrd.Doç.Dr Seyfi Savaş, “Üç gün süren seminerimiz bugün Kuşadası’nda yaklaşık 1.300 antrenörün katılımcısıyla tamamlandı. Üst düzey eğitimlerin yapıldığı bu seminerde değişik kategorilerde eğitimler verildi.

Geri dönüşlerden çok olumlu tepkiler aldık. Eğitimlerimizin kalitesinin daha da artması için anket çalışmalarımız bundan sonra da devam edecektir. Özellikle seminerin işleyişi sırasında bizlere destek olan TBF Medya ekibi TBF Web TV’ye teşekkür ederim. Ayrıca, buraya teşriflerinden dolayı Türkiye Basketbol Federasyonu 2.Başkan Vekili Av.Akın Süel, TBF Asbaşkanı Efe Aydan, TBF Yönetim Kurulu Üyeleri Yusuf İzzettin Güven, Ali Türkmen, Tamer Dişbudak, TBF Genel Sekreteri Celal Arısan ve TBF Disiplin Kurulu Başkanı Av.Feridun Öztop’a çok teşekkür ederim. Ayrıca seminerin işleyişi esnasında yoğun görev yapan Eğitim Kurulu Üyelerimize ve Antrenör Eğitim Bölümü Ankara Ofisi’ndeki çalışanlarımıza çok teşekkür ederim. Ev sahipliğinden dolayı Kuşadası Belediyesine de teşekkürlerimi sunarım. Eğitim genellikle üst düzey seminerlerde talebe göre şekillenir ve biz de Eğitim Kurulu olarak alınmak istemem eğitimi kategori konu ve konuşmacı bazında geliştirme yapıyoruz... Anketlerden gelen geri dönüşlere göre de çalışmalarımızı şekillendiriyoruz” dedi.

10.Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri’nde üçüncü günün ilk eğitiminde Fenerbahçe Kadın Takım Başantrenörü George Dikeoulakos, ‘Takım Savunması Oluşumu’ üzerine bir çalışma yaptı. Tecrübeli antrenörün eğitimde yaptığı konuşmada, “Amacım iyi hücum oyuncularını kadroma katıp bu oyunculara savunma yaptırmak. Tecrübeli tecrübesiz, ne kadar para aldığı önemsiz… Ben o oyunculara mutlaka bir şekilde savunma yaptırırım. Bu savunmanın organize bir şekilde yapılması gerekiyor. Ayrıca oyuncuların kendisini savunmaya adaması gerekiyor. Hatta o kadar adanmış ki kendilerini ‘Karanlık Oda’da hissetmeleri gerekiyor. Tüm takımı 5-6 kişi karanlık odaya koyun ve düğmeyi bulmasını sağlayın. O kadar organize davranırlar ki o zaman düğmeyi bulabilirler. Maçlarda da insanların korkuları olur ve takım halinde kalırsanız asla cesaretinizi kaybetmezsiniz. Ben ne kadar iyi anlatırsam anlatayım, eğer aralarında iletişim yoksa her şey bir ’tık’ geride kalacaktır ki bu da bir işe yaramayacaktır. Ben asla savunma yapmayan oyuncuyu kabul etmem. Basketbol öyle bir spor ki bir birey takımla ilgili her şeyi etkileyebilir. Hücumda bir oyuncu size maç kazandırırken, savunmada da bir oyuncu maç kaybettirebilir. Olay 1’e 1‘den başlayarak 5’e 5’e gidiyor. ” dedi.

Seminerin son eğitiminde Andrea Trinchieri, ‘Alan Savunmasına Karşı Hücum ve Savunmada Uyum’ konusunun devamında tecrübelerini aktardı. Trinchieri eğitiminden şu konulara değindi:

“Her antrenörün kendisine ait bir savunma sistemi olmalıdır. Peki bu sistem nedir? Kısaca açıklarsak; ‘Oyuncuların her pozisyonda ne yapacağını bilmesi’ anlamıdır. Oyuncuların özel durumda ne yapacağını bilmesi de önemlidir... Burada dikkat edeceğimiz nokta, bir sistem diğerinden daha iyidir diye bir şey yoktur. Ortayı açarak da baseline’ı açarak da takımınıza iyi savunma yaptırabilirsiniz. Benim kastettiğim; oyuncuların kafalarında tertemiz bu sistemi uygulanmasıdır. Her maç savunma sistemi değiştirilmez. Zaten iyi sisteminiz varsa bu size %80 tüm maçlarda yeterlidir. Bazı oyuncular göreceksiniz, bu oyuncular sizin sisteminizde tehlike yaratacaktır. Bu oyunculara rağmen sisteminizi koruyabilirsiniz. Benim felsefemde ‘akıllı ve güçlü’ her zaman vardır. Bu nedenle de takımımın akıllı ve güçlü oynamasını tercih ederim. Bahsettiği tehlikeli bir durumla karşılaştığımda ‘Benim akıllı sistemim bunu durdurabilir mi?’ bunu düşünürüm. Çoğunlukla da ‘evet’ diye yanıt veririm. Geçen sene bazı oyuncularla karşılaştığımda bu isimler beni çok yaraladı. Peki ne yapacağız... ‘İnşallah kaçırır’ diye dua mı edeceğiz… Ya da ‘Rakip antrenör bu seti daha az oynasın’ diye bekleyecek miyiz... Peki sistemimizi bu oyuncu için değiştirecek miyiz? Biz buna uyum sağlayacağız ve sistemimizi değiştireceğiz... Rakip takımı analiz ederken oyunculara adapte oluruz, antrenör sistemine değil. İlk odaklandığımız şey, rakip takımın bireysel becerileridir. Bobby Knight’ın bir sözü vardı; ‘10 günüm olsa kiminle oynarsam oynayayım, hazırlanmak için asla o maçı kaybetmem’ diye... Ama benim 10 günüm yok! En iyi ihtimal 2 antrenmanım var. Böyle sıkıştırılmış bir takvimde tabii ki hazırlanmak için çok az zamanım var. Bu nedenle de öyle bir sisteminiz var ki %80 size yardımcı olsun. İşte bu bahsettiğim durumda bir-iki değişiklik uyum için gerekli. Belki rakip takımda öyle bir oluşuyor ki bu bizim kimyamızı bozuyor. Buna adapte olmak lazım. Bir yıldız oyuncu düşünün; 4-5 kez üzerine set yapılsa bu oyunu en az 20 defa bu sette oynayacak. Ve bu adam bizim savunmamıza en az 20 defa bize saldıracak. Dolayısıyla bir şey yapıp saldırıyı durdurmak istiyorum. Şunu da düşünmek lazım; 20 defa oynayacak oyuncu benim oyuncularımı da faul problemine sokacaktır. Ben bu durumun olmasını da istemiyorum. Burada bazı çok basit örneklerim de var... Sağ tarafa çok iyi giden oyuncunun o tarafını iyi kapatmak mesela kolay bir çözümdür. Printezis hücumda Avrupa’nın en iyi dört numaralı oyuncusu. Oyuna çok hakim, bir çok hücum özelliği olan bir oyuncu. Olympiacos’un Printezis için 5 seti var. Eğer ben oturup da Printezis için kaderime razı olursam o bana çok büyük sıkıntılar çıkartacaktır.”

Bu arada, Andrea Trinchieri’nin eğitiminin ardından katılımcılara sertifikaları dağıtıldı.

Kaynak: İHA