Gerginliğe İlişkin İlk Kez Konuştu

Galatasaraylı oyuncu Selçuk İnan, Yardımcı Antrenör Ayhan Akman’la yaşadığı tartışmaya dair ilk kez konuştu. Selçuk, "Yıllardır Kadıköy’de kazanamıyorduk, ben de oynamayı çok istiyordum, olmadı. ’Keşke beni oyuna alsaydınız’ dedim, duygusal bir reaksiyondu" dedi.

Spor Toto Süper Lig Turgay Şeren Sezonunun 12. haftasında Bursaspor ile 25 Kasım’da karşılaşacak Galatasaray’da Kaptan Selçuk İnan, Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Medya Merkezinde basın mensuplarının karşısına çıktı. Sözlerine geçen haftaki kazanmayı çok istediklerini fakat istediklerini sonucu alamadıklarını söyleyerek başlayan Selçuk İnan, “Önümüzde bir o kadar önemli Bursaspor karşılaşması var. Takım olarak iyi çalışıyoruz ve iyi hazırlandık. Umarım bu maçtan alınması gereken 3 puanı alacağız. Bunun için de gerekli tüm çalışmaları yaptık” diye konuştu.



TAKIM ARKADAŞLARI ARKASINDAN KONUŞUYOR MU ?

Selçuk, takım arkadaşlarının kendisinin arkasından konuştuğu iddialarına ilişkin, "Takım arkadaşlarımın arkamdan konuştuğu yönünde benim bir bilgim bilgi yok. Ben de konuşmam. Sorunuzda bir cevap var. Yıllardır iyi takım ve iyi arkadaşlıklardan kurulu bir takım olduk. Geldiğimden beri 5 yılda 10 kupa kazandık. Benim olduğum zamanda hiçbir arkadaşım diğer arkadaşını satmadı, satmayacak da" ifadelerini kullandı.

“BİRBİRİMİZE BÜYÜK BİR SAYGIMIZ VAR”

Başarılı oyuncu, Sneijder’le sorunu olmadığını belirterek, "4 yıldır Wesley Sneijder ile birlikte oynuyoruz. Birbirimize büyük bir saygımız var. Wesley’in beni kastederek bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. Kastettiği kişi belki de hakemdir. Bir takım arkadaşım bana bunu yapamaz ben de ona yapamam...Bütün takımlarda inişler ve çıkışlar olabilir. Biz de bunu yaşıyoruz. Son 4 maçta 3 mağlubiyet aldık. Yaşanan olaya gelince; Ben Galatasaray’ın kaptanıyım. Kimseye saygısızlık yapmadım.,. Yöneticilerime, hocalarıma, arkadaşlarıma... Bu benim duruşum. Belki birçok şey yazılıp çizildi ama yaşanılmış başarının arkasında kötü şeyler aranır. Dünya böyle dönüyor zaten. Fenerbahçe maçı bizim için çok önemliydi. Gerçekten çok oynamak istiyordum. Bunu gizleyemem. Takım arkadaşlarıma yardımcı oldum. Yanlarında oldum. Sonuna kadar ısındım. Oyuna girmeyi bekledim. Son oyuncu hakkında beni almak istemedi. Cavanda’yı aldı. Duygusal patlamayla yine saygısızlık yapmadım.,. Ayhan Hoca’ya serzenişte bulundum. Belki skoru değiştirebilirdim. Bu duygusal bir reaksiyondu. Benim eski takım arkadaşım. Bu kadar da nazımın geçtiğini düşündüm. Daha sonra yaşananlar; içeride bir olay yaşadık ama ikimiz arasında geçen kişisel bir olaydı. Takım arkadaşlarım ve hocamla bir ilgisi yoktu. Aramızda çözdük. Asıl olan Galatasaray’dır. Bunun farkındayız. Kaptan olarak nerede nasıl davranacağımı bilen biriyim. Takımın menfaatleri aksine bir şey yapmadım kimsenin yapmasına da izin vardım. Başkanlarımızdan, abilerimizden, takımdan, taraftarlarımızdan Galatasaray terbiyesi aldık. Böyle de davranmaya devam edeceğim" dedi.



GRUPLAŞMA İDDİALARI

Gruplaşma iddialarına dair ise Selçuk, "Önceden bir gruplaşma yazılıyordu ama keşke böyle bir gruplaşma olsa da biz yine şampiyon olsak. Öyle bir grup olduk ki 10 kupa kazandık. Tekrardan böyle bir grup yakalayabilsek de önümüzdeki 5 yılda 10 kupa daha kazansak. Böyle bir algı yaratılıyor. Sosyal medya nasıl yönetilir, algı nasıl yaratılır benim işim değil. Benim işim sahada... Hasta olduğumda da maça çıktım, sakatken de maça çıktım. Kötü olabilirim, eleştirilebilirim. Terimin son damlasına kadar hizmet ettim. Kaçmadım. Büyük başarılar kazandık. Duruma hak ederek geldim taraftarın eleştirmesi tepki göstermesi normal şeyler. Hiçbir kırgınlığım yok. Geriye dönük yaşamadım, önüme baktım. Futbol zaten benim hayatım. Sahada oldukça mutluyum. Fiziğim el verdikçe devam edeceğim, şerefli formaya hizmet etmeye devam ederim. Kırgınlıkları siler geçerim, önüme bakarım" dedi.



MİLLİ TAKIM

Selçuk İnan, milli takımla ilgili, "Beni kimse aramadı, kimseyle de konuşmadım. Milli takıma çağrıldığımda seve seve gittim, çağrılmadığımda da saygı duydum" diye konuştu.



“İŞİMİZ FUTBOL OYNAMAK”

Kimseyle sorunu olmadığını anlatan Selçuk, "Geçmişe dönük her şeyi silen kin tutmayan biriyim. Annem babam bana böyle öğretti. Kaptanları hocalar ve yöneticiler belirler. Ben gidip kapı çalmadım. İşimiz futbol oynamak arkadaşlarımıza yardımcı olmak. Yöneticilerim hocalarım beni bu göreve layık gördüyse görevimi yapmaya çalışıyorum. Galatasaraylı duruşumu herkese gösterdim. Şerefimle, oynadıklarımla, kazandıklarımla bu görevi layıkıyla yaptık. Bu nedenle de kimseyle sorun yaşamadım. Başta taraftarlarımız olmak üzere yöneticilerimize, hocalarıma arkadaşlarıma destek için teşekkür ederim. Yöneticilerim rapor istemişti. Bu rapor nedeniyle bana izin verildi ve beni dinlemek istediler. Başkanımız ve yöneticilerimiz ile görüştüm. Bu takımın kaptanı olduğumu ve bundan sonra da hizmet etmeye devam edeceğimi söylediler. Ve bugün yine takımla beraberim. Bu benim hayatım ve Galatasaray’ı çok seviyorum. Duygusal günler yaşadım. Yaşanacağı varmış... Beni sevenleri gördüm, Galatasaray’ı da ne kadar sevdiğimi anladım" ifadelerini kaydetti.



“BU DURUMA ALIŞKIN DEĞİLİM”

"Neden kadroda olmadığımı hoca daha iyi bilir" diyen Selçuk, şöyle devam etti:

"Bu duruma alışkın değilim. Duygusallık da bazen ön plana çıkabiliyor. Bu benim performansımı da düşürüyor. Biz futbolcuyuz, ne kadar süre verilirse yapmak zorundayız. Bununla yükümlüyüz. Fenerbahçe maçında oynamamayı beklemiyordum. En azından kaptan olduğum için orada olmam gerektiğini düşünmüştüm. Neticesinde benim yerime başka bir arkadaşım oynadı. Saygı duydum. Ne kadar büyük Galatasaraylı olduğumu hep anlattım. Bu takıma nasıl geldiğimi de duymuşsunuzdur. Bırakın Galatasaray formasını yere atmayı bir arkadaşımla kavga bile etmedim. İki şampiyonluk yaşamıştım 5 kupa kazanmıştım. O maçta Fenerbahçe’ye karşı 1-0 öndeydik. Azınlık bir gruptan orada tepki görmem birkaç kötü söz duymak beni üzdü. Kaptandım ve Galatasaray forması üzerimdeydi. O an duygusal bir yoğunluktan dolayı formayı yere atmadım Galatasaray’ın en önemli oyuncularından Turgay Hoca’ya verdim. Forma omuzumda soyunma odasına girdim. Ben insanım, robot değilim. Oyuncu sevinirken formayı sallayıp yere atıyor. Yaşadığınız duygusal bir yoğunluk. Yerimi bilirim. Hiçbir zaman böyle bir şey yapmam; Formayı da yere atmadım. Kötü gidişat oldu. Geçmişi ve olayları hatta kazanılmış başarıları bile konuşmak istemiyorum. Önümüzde hedeflerimiz var. Arkadaşlarımla birlikte terimizin son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Biz Galatasaray’dan bunu öğrendik. Bundan sonrası için maçları kazanmak istiyoruz. Kazanmaktan öte Galatasaray’a hizmet etmek için elimizden ne geliyorsa yapacağımıza söz veriyoruz."

“FUTBOLU BIRAKINCA TARAFTAR OLACAĞIM”

Futbolcuların gelip geçici olduğunu ifade eden başarılı orta saha, "Sadece Sabri ve Wesley ile değil herkesle el ele tutuşurum, selamlarım. Taraftarlar ne istediyse hep yapmaya çalıştık. Gelip geçiciyiz. Futbolu bırakınca ben de taraftar olacağım. Kulübün sahibi taraftardır, camiadır. Onlar benden bir şey isteyecek de yapmayacağım... Olur mu öyle şey... Birçok hoca ile çalıştım. Başkanlar, oyuncular, yöneticiler değişti. Biz işimize bakıyoruz. Hangi isim olursa olsun Galatasaray’ın hocasıdır. Saygı duymak zorundasınız. Hocamıza da saygımız var. Bursa maçını kazanıp yolumuz olumlu yönde seyredecek umarım... Yıllardır futbol oynuyorum. Kötü gidişatı sadece saha içinde çözebilirsiniz. İyi sonuçlar problemleri çözer. Galip gelirseniz, her şeyi çözebilirsiniz. Biz de böyle düşünüyoruz. İyi oynayıp maç kazanmak ve sorunların kaybolacağını biliyoruz. İlk geldiğim sene başka bir hoca ve başka bir sistemler oynuyorduk. Biraz fazla takım oyuncusuyum. Kendi hocalarımı çok dinliyorum. Hangi hoca geldiyse onu dinledim. Dışarıdaki insanlardan çok takım arkadaşlarımı tatmin etmek benim için daha önemli. 2011-12’de çok gol atmam beklenti yarattı. Ben 13 gol attığımda bu şekilde devam edileceği sanıldı. İkinci yıl 6 gol çok normaldi ama beklentilerin altındaydı. Devam eden sezonlarda oyun olarak değişkenlikler gösterdim ama bu hoca ve sistemle de alakalıydı. Futbol bazen iyi oyunla bazen de skorla seyrediliyor. Geçen sene en kötü sezonumuzda kariyer rekorumu kırıp 16 gol attım. Demek ki takımın ne kadar iyi olduğu ve hocaların sizden ne istediği önemli. Performansımı yukarı çıkarmak lazım ama tek kişilik değildir. Takımla ilişkilidir. 3 şampiyonlukta hiçbir hocam ve yönetim bir oyuncuyu diğerini üstüne koymadı. Eleştiriler doğru ama takım ve hoca ile alakalı..." dedi.

Kaynak: İHA