'Yürüyen Bilek Güreşi Ansiklopedisi' Yeni Şampiyonlar Yetiştirecek

10 dünya, 8 Avrupa bilek güreşi şampiyonluğu bulunan Engin Terzi, spor hayatına antrenör olarak devam edecek Terzi: 'Hırs yaptım ve bu sporda en iyi oldum' 'Farklı senelerde bilek güreşinde 5 farklı sıklette şampiyon olan tarihteki tek sporcuyum' 'Spordan kopmak kolay değil ama artık bırakma zamanı. Hırsımın gittiği yere bedenim gidemiyor'

BUĞRA ERSAVAŞ - Bilek güreşinde elde ettiği 10 dünya ve 8 Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra bilgi birikimi nedeniyle uluslararası arenada 'Yürüyen bilek güreşi ansiklopedisi' olarak adlandırılan milli sporcu Engin Terzi, sporculuk kariyerini noktalama kararının ardından antrenör olarak yoluna devam edecek.

Elde ettiği madalyalarla Türkiye'nin en kariyerli bilek güreşçisi durumunda bulunan Terzi, spora başlaması, başarıları, hedefleri ve gelecek planlarıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

15 yaşına kadar çok güçsüz bir çocuk olduğunu belirten Terzi, 'Sonrasında hırs yaptım ve bu sporda en iyi oldum.' dedi.

Terzi, bilek güreşiyle tanışmasının bir tesadüf sonucu gerçekleştiğini ifade ederek, 'Yalova'da çiçekçilik yaparken Yücel Öksüz adında bir ağabeyimiz dükkana geldi. Dükkanda arkadaşlarımla bilek güreşi yaparken yeniliyordum. Yücel ağabey de müsaade isteyerek değişik bir stille arkadaşımı yendi. Sonradan kendisinin Marmara bölge şampiyonu olduğunu öğrendim. O zamanlar bu sporla ilgili fazla bilgim olmadığı için, Marmara bölge şampiyonu benim için 'dev' gibiydi. Onun vesilesiyle bu spora başladım.' diye konuştu.

Resmi ilk organizasyonunda 1992 yılında Türkiye şampiyonluğunu elde ettiğini aktaran Terzi, 'Gerçekten çok şanslı bir kura çekmiştim. Finalde, dünya beşincisi Osman Memik ile karşılaştım. Finali kaybetmem 1 saniye sürdü. Osman Memik ile finalde değil de ilk turda karşılaşsaydım daha başında elenecektim. Allah 'Yürü ya kulum' dedi ve Türkiye ikincisi oldum.' ifadelerini kullandı.

- 'Annemin bileziklerini bozdurup şampiyonaya gittim'

Engin Terzi, elde ettiği bu başarı sonrasında hedeflerini de büyüttüğünü dile getirerek, bilek güreşinde dünyanın en iyisi olmak için çalışmalarına hız verdiğini söyledi.

Türkiye Şampiyonası'nda ikinci olduktan sonra Yalova'ya döndüğünü ve ilk işinin yendiği tüm rakiplerinin fotoğrafını yırtmak olduğunu anlatan Terzi, şöyle devam etti:

'Sadece finalde yenildiğim Osman Memik'in fotoğrafı kalmıştı. O fotoğrafın üzerine de 'Unutma ki azmin elinden sen bile kurtulamazsın. 1994 dünya şampiyonu Engin Terzi.' yazdım. 1993 yılında dünya ikincisi oldum. O dönem federasyonumuz yoktu, Türk Spor Ajansı'nın izniyle şampiyonalara katılıyorduk. Bana, Dünya Şampiyonası'na gidilmeyeceğini söylediler. Kendime '1994 dünya şampiyonu olacağım' diye verdiğim söz vardı. Annemin bileziklerini bozdurup, biraz da borç alarak İsveç'e gittim. O dönem İngilizcem de kötüydü. Dünya Federasyonunun Hintli genel sekreterini buldum. Kendisini kandırarak şampiyonada yarışma hakkı elde ettim. İlk gün sol kolda, ikinci gün de sağ kolda dünya şampiyonu oldum. Otelde kalacak param da yoktu, madalyamla birlikte banklarda yattım.'

Büyükler kategorisinde 35 kez kürsüde yer aldığını belirten Terzi, '10 dünya, 8 Avrupa şampiyonluğum, 12 dünya ve Avrupa ikinciliğim var. 5 kez de Avrupa ve dünya üçüncülüğüne sahibim. Bilek güreşinde 11 farklı sıklet vardır. Farklı senelerde 5 farklı sıklette şampiyon olan tarihteki tek sporcuyum. 2003 yılında tarihte bir kez verilen 'En iyi erkek bilek güreşçisi' ödülünü aldım.' şeklinde konuştu.

- 'Hırsımın gittiği yere artık bedenim gitmiyor'

Kazandığı 10. dünya şampiyonluğu sonrasında sporu bırakma kararı aldığını ifade eden Terzi, spordan kopmanın kolay olmadığını ifade etti.

Birçok sakatlık yaşadığını aktaran Terzi, 'Uzun zamandır bu sporun içindeyim. Çok sakatlık yaşadım, çok ameliyat oldum. Hırsımın gittiği yere artık bedenim gitmiyor. Sporculuğumda da genç arkadaşlara antrenörlük yapıyordum. Bundan sonra da antrenör olarak yoluma devam etme kararı aldım.' diye konuştu.

- Rakibini zorla masaya oturttu, altın madalyayı kaybetti

Engin Terzi, kariyerinde elde ettiği başarıların yanı sıra unutamayacağı hatıralar da biriktirdiğini söyledi.

Birinci olduğu ilk şampiyonayı hafızasından çıkaramadığını anlatan Terzi, unutamadığı bir maçı şöyle anlattı:

'2001 yılında Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazandım ama sakatlandım. Ameliyat olduktan 8 ay sonra tekrar Dünya Şampiyonası'na katıldım. Rakiplerim ameliyat olduğumu bilmiyordu, sol kolda şampiyonluğa ulaştım. Rus rakibim sağ kolda nasıl olsa yenilirim diye sol kolda finale çıkmadı. Yarışma statüsü gereği, yenildiğiniz zaman alttan gelen herkesi yenerseniz, finalde mücadele etme hakkı kazanıyorsunuz. Rus rakibim, finalde ilk seti aldı. Bizim maçın set arasında, bir üst sıkletin karşılaşması vardı. Maçta yaşanan bir olaydan dolayı Dünya Bilek Güreşi Federasyonu, Rus sporculara ceza verdi. Rus Federasyonu da cezayı ödemeyi kabul etmeyince, şampiyona dışında kalmakla yüz yüze geldi. Artık dünya altın madalyası benimdi ama bu durum içime sinmedi. Hem Dünya Federasyonu hem de Rusya Federasyonu yetkilileriyle görüşerek cezanın yarısının ödenmesi konusunda iki tarafı da ikna ettim. Sonrasında Rus sporcu çıktı ve beni yenerek şampiyon oldu. Kariyerimde 10 dünya şampiyonluğum var, hepsini de ayrı gururla anlatırım.'

- Gençlere yatırıma devam

Engin Terzi, sporculuk kariyerinin ardından tüm bilgi birikimini gençlere aktarmaya başladığını ve yeni şampiyonlar çıkarabilmek adına elinden geleni yapacağını ifade etti.

Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu Başkanı Niyazi Kurt'la federasyonun çok yol aldığını dile getiren Terzi, şunları kaydetti:

'Niyazi başkandan sonra hem vücut geliştirme hem de bilek güreşi şahlandı. Altyapıda çok iyi ve yetenekli gençlerimiz var. Alttan çok ciddi bir potansiyel geliyor. Örneğin 20 yaşındaki Oğuzhan Koçak, hem 21 yaş altında hem de büyüklerde dünya şampiyonu oldu. Bizim yapmamız gereken bu gençlerin teşvikini artırabilmek. 2018 Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası'nı Türkiye'de organize edeceğiz. Uluslararası alanda gerçekten güçlü bir lobimiz var. Devletimiz arkamızda olduğu sürece bu saygınlığımız devam edecek. Türkiye olarak bilek güreşinde Avrupa'da ilk 3, dünyada da ilk 6 sıra içindeyiz. Çok daha iyisini yapabiliriz, yeter ki herkes üzerine düşeni yapsın. Altyapıya yeni tohumlar atıldı. Tohumlar yeşerince başarılar gelecektir. Yetenekli olan ve başarıya ulaşacağına inandığınız sporcuların üzerine düşmek lazım.'

Kaynak: AA