Ayşe Egemen BEYAZ FUTBOL'da Galatasaray'ın Yolsuzluğunu Anlattı

Beyaz Futbol bombayı patlattı! Ayşegül Egemen isimli bir avukatın, Galatasaray'ı 500 bin lira dolandırdığı iddia edilmişti. O avukat Galatasaray'daki yolsuzluk ile ilgili ilk defa Beyaz Futbol'a konuştu.

Ertem Şener'in hazırlayıp sunduğu 'BEYAZ FUTBOL'da yer yerinden oynadı! Geçtiğimiz Şubat ayından beri konuşulan basının fotoğrafını dahi bulamadığı Ayşegül Egemen'i BEYAZ FUTBOL ekibi buldu ve röportaj yaptı.

İzmir
Aliağa Lisesi ve Marmara Üniversitesi Hukuk fakültesi mezunu olan avukat Ayşegül Egemen,Galatsaray'da kurumsal şirketin hukuk işleri bölümünün yönetici olarak 8 Kasm 2012'de işe başlamış ve  büyük bir suçlamayla Galatasaray spor kulubündeki işinden uzaklaştırılmıştı. İddiaya göre sarı-kırmızıılı kulüpte görevlli avukat Ayşegül Egemen'in sahte dosya, sahte evrak ve sahte fatura düzenleyerek sarı kırmızılı kulübü dolandırdığı ifade edildi. Avukat Ayşegül Egemen Galatasaray'ın 500 bin lirasını zimmetine geçirmekle suçlandı ve hemen kulüple bağları kopartılıdı. Galatasaray resmi sitesinden bu yaşanan skandal ile ilgili yapılan açıklamada 'Yapılan usulsüzlük, kurumsal iç denetim birimince tespit edilmiş olup, dosya tekamül ettirilmiş olup savcılığa teslim edilecektir.'  şeklindeki bir yazı hazırlanara kamuoyu ile paylaşmıştı. 

Galatasaray'da göreve başlamasında yaşanan olaylardan tutun da Galatsaray liseli olup olmadığına kadar bir çok belirsizlik Ayşegül Egemen hakkında soru işaretlerini beraberinde getirdi. Peki Ayşegül Egemen gerçekten de Galatasary'ı dolandırmış mıydı?

Basının fotoğrafını dahi bulamadığı Ayşegül Egemen'i  Beyaz Futbol buldu ve tüm merak edilenleri kendisine sordu.

Uzun süredir sessiz kaldınız. Neden sessiz kaldınız?

Ayşegül Egemen: Esasen sessiz kalmamın sebebi camiaya bir zarar vermemek idi. Birde tabiki yönetimle yaptığımız müzakereler ve mütabakat ve anlaşma idi. Ama karşılığında kulüb olarak gereken sözler tutulmadığı için bu konuda bir günah keçisi olduğumu düşünüyorum. Çünkü öyle oldum da zaten.Dolayısıyla bir açıklama yapmam gerekliliği hasıl oldu. Çünkü burada ben sustukça bu suçlamaları kabul ediyormuşum gibi pozisyona düştüm. Uzun zaman beklememin sebebi Galatasaray'ın fair bir şekilde davranmasını bekledim. Bazen sukunet iyi birşey değil. Bazen de zımmı kabul anlamına geliyor diye düşündüm ve size ulaştım.

Galatsaray'ın 500 bin lirasını dolandırıp zimmetinize geçirdiniz mi?

Ayşegül Egemen: Esasen bu çok komik bir soru. Çünkü Galatasaray Spor Kulübü 500 bin tl dolandırılabilecek bir kulün değil. Ben şirketin hukuk işleri bölüm yönetici olarak 8 Kasım 2012'de göreve başlatıldım. Ben Galatasaray'a da herhangi bir başvuruda bulunmadım. Galatasaray bana kendisi ulaştı ve çalışmak istedi. Uzun bri müzakere süreci geçirdik. Müzakerenin sonucunda da bana verilen sözler buranın kurumsallaştırılmasının istendiği yönündeydi sayın başkanın. Bize verilen söz Galatasaray'ın artık tamamen o köhneleşmiş yapısının ortadan kaldırılması, Galatsaray'ın iyi bir yerlere getirilmesi ve içeride olan Galatsaray'a yakışmayacak bütün icraatların ortaya dökülmesi idi. Bu söze istinaden de bütün yetkilerinizi kullanın ve bunları dosyalayın tespit edin önümüze koyun ve bizde gerekli işlemleri yapacağız dendi. Bizde buna ilişkin bütün yolsuzlukları usulsüzlükleri herşeyi ile dosyaları ile tespit ettik ve önlerine koyduk. Galatsaray spor kulubu yolsuzlukları görmek istiyorsa eğer bence Türk Telekom Arena'ya girişi yapılan futbolcuların maç esnasında giydiği formaları neden Türk Telekom Arena'da tespit edilemediğini ve formaların neden kayıp olduğunu ve o formaların kayıp olması esnasında Türk Telekom Arena'ya nasıl girişinin sağlandığı hangi yöneticinin/yöneticilerin imzasının olduğu bu işin hangi yöneticilere dokunduğunu da bence araştırsın. Ben şirketin hukuk işleri bölümü yöneticisindeydim. Tabiki bütün işlemleri benim nezdimde yapılırdı. Bu paralar tabiki peyder peyi benim hesabıma geçti. Çünkü bir iş ve işlem yapacaksanız iş avansı kullanacaksanız hangi bölüm yönetici bunu kullanacaksa hesabına para geçer. Bugüne kadar hep elden para verilirken biz Galatasaray spor kulübüne bu iş artık elden olmayacak. İş avansı yöntemleriyle insanların hesaplarına para geçirerek insanalarda bunu belgelerek bu işler yapılacaktır diyen biziz. Bunların hepsinde Lütfü Arıboğan'ın imzası var. Bu paraların nerelere gittiğini kendisi çok iyi biliyor. Arzu ederse kendisi açıklayabilir. Ben camiaya zarar vermemek için .. gerekirse açıklayacağım ancak camia çok daha zor durumda kalacak. Çünkü Galatasaray spor kulubunda bir çay bardağı dahi alınabilmesi için yönetim kurulu kararı gerekir.

Bu gayri resmi olarak kullanılan bir para mı?

Ayşegül Egemen: Şimdi benim böyle bir ifade kullanmam bir hukuklçu olarak ne kadar doğru olur. Benim mesleğim gereği korumam gereken bir müvekkil gizliliğim var. Benim aslında bugüne kadar susmamım nedeni buydu. Kendi mesleğime duyduğum saygıdan ve bu kurallardan dolayı. Tüm bunların altında Mali İşler Direktörü Kadri Bey'in ve Lütfü Bey'in imzası var.

Siz 500 bin liralık senet imzaladınız mı?

Ayşegül Egemen: Evet . Biz bu konuda hukuki bir süreç başlattık. Bu senedi bana zorla imzalattılar. Bu senedi bana zorla imzalatanlar Lütfİ Arıboğan, Sedat Doğan, Ural Aküzüm, Ebru Gün, Mahinur Dengiz imzalattı. Bu Türk Telekom Arena'da yönetim kurulu toplantısında güvenlik eşliğinde zorla oldu. Özel kişisel dosyalarıma da özel bilgisayarıma da el koydular. Bunu imzalatmalarının sebebi de zaten mali kurul öncesi kendi açıklarının kapatabilmek amacıyla kar-zarar alacak-borç dengesini sağlamak amacıyla bunu yaparlar. Bu işler hukukçular arasında olduğu için hukukçular arasında yapılır. Beni bu şekilde baskı altına aldılar. 'Biz bunu dengelemek istiyoruz' dediler. 'İbralanabilir olsun istiyoruz yönetimin düşmesini istemiyoruz. Yoksa yönetim düşücek' dendi. Öyle bir risk vardı. Bu risk onu yüzde 200'lere kadar katlayacaktı. Galatsaray camiası büyük bir camia ve bunu işleme koymayacaklarını söylediler. Ben telefon açıp 'Neden bana verdiğiniz sözü tutmadınız' dediğimde cevabı ne olacak herkes tarafından bilniyor.

Siz Galatasary lisesi mezunu musunuz?

Ayşegül Egemen: Yok hayır.. Benim hiçbir zaman böyle bir iddiam olmadı. Siz şuna inanabiliyor musunuz ben bugüne kadar birçok kurumsal yerde çalıştım. Siz bir yere işe alırken bir sürü belge istersiniz Galatasaray Spor Kulübü soramamış mı ki ... İnsan kaynakları departmanına gidin belgelerim/bilgilerim noter tastikli olması gerektiği gibi aynen o şekilde duruyor.

Şükrü Ergün'ün eşi size işe mi aldırdı?

Ayşegül Egemen: Kendisi şahsen bir aracılık yapmadı ama kendisinin bir danışmanlık şirketi bana ulaştı. Zaten Galatasaray yolsuzlukları, rantları ortaya koymak istiyorsa bence bir yönetim kurulunun eşinin bir şekilde iş bağlantıları kurarak buradan bir gelir elde ediyor olması ne kadar etiktir ne kadar doğrudur bence essa bunların cevapları verilmelidir.

Siz işe girince Şükrü Ergün'ün eşi para kazandı mı?

Ayşegül Egemen: Tabiki. Bu kamu camiasında rant elde etmek olabilir. Bu zaten hep böyle. Bence Galatasary sorgulamak istiyorsa bunları da sorgulamalı. Neden herkes eşine dostuna bir iş amacı sağlayarak buralarda gelir elde etmeye çalışıyor. Geçmişteki hukuk bölümünde ve diğer bölümlerde de bu vardır. Neden bu şekilde ranst sağlanıyor.  Bu komik parayı ben ne yapacağım ki? Ben böyle bir karıiyemi mahvedecek bir iş ve işleme neden girişeyim zaten? 

Kaybolan formalarda hangi yöneticilerin imzası var?

Ayşegül Egemen:
Bence bunu Galatasaray açıklasa çok daha iyi olur. Kendileri bunu zaten çok iyi biliyorlar. Türk Telekom Arena'da birsürü yolsuzluk var. Özellikle mağazacılıkda parekendecilikte... Ben bunları gerekirse söylerim ama hukuki platformda avukatım aracılığı ile bunları söylememiz gerekiyorsa söyleriz. Madem biz yolsuzluk çıkartıyoruz ortaya bunun içinde hukuki işlem yapıyoruz diyorsanız siz bir spor kulübü olarak o zaman bunlarıda ortaya çıkarmanız lazım.

Toplamda yolsuzluk miktarı ne kadar?

Ayşegül Egemen: 1.5 milyon eurodan fazla. Bundan Ünal Aysal'ında haberi var. Bunların hepsi belgeli. Kargo şirketi aracılığı ile nasıl girdiği belli girdikten sonra nasıl ulaşılamadığı da belli . Bu zaten Galatasaray camiasında bilinen birşey.

İmzayı atan yönetici şuan görevde mi?

Ayşegül Egemen: Hayır şuan değil . Ayrılıp ayrılmadığını Galatasary Spor Kulübü'ne sormanız lazım. Bu kadar haksız, mesnetsiz açıklamaları yapmak yerine bence bunları yapmalı.

Transferlerde yolsuzluk yapılıyor mu?

Ayşegül Egemen: Bunu Galatasary Spor Kulübü çok çok iyi biliyor. Neden bugüne kadar Galatasary Spor Kulübü'nün transfer süreci müzakerelerinde gizli ve tek başlı bir müzakere sürecinin yönetildiğini Galatasary Spor Kulübü çok iyi biliyor. Siz bunlara yolsuzluk dersiniz, komisyon dersiniz  alt yapısını hazırlarsınız. Bu benim direk dahil olarak söyleyeceğim bir konu değil. Ben bunu etik olarak doğru da bulmuyorum. Fakat bunlar söylenmesi gerekiyorsa mahkeme sürecinde söylenir. Galatasaray camiasında yer alan iç çekişmelerden dolayı eğer ben zan altına gireceksem bende hukuki haklarımı savunacağım.

Florya'da yolsuzluk mu var?

Ayşegül Egemen: Bence bunu Galatasary açıklasın. Bütün Galatasaraylıların bunları bilmeye hakkı var. Ben avukatım ve hukukçuyum bunların yeri geldiğinde mahkeme sürecinde konuşulacak.

Sedat Doğan neden sürekli başkanın yanında?

Ayşegül Egemen: Bence bunu Ünal başkana sormanız gerekiyor.  Ünal Başkan bunun cevabını verir.

Herhangi bir yönetici ile ilişkiniz var mı?

Ayşegül Egemen: Hayır asla hiçbir zaman olmadı. Bu çok asparagaz haberdi. Bu eğer doğru olsaydı buna Galatasaray'ın yaptığı haber de bu Galatasaray camiasında yaptıran kişinin kim olduğunu çok çok iyi biliyorum. Ama Galatasaray'da bu ısmarlama iş yapılıyor.

Yolsuzluk nerelere kadar ulaşıyor?

Ayşegül Egemen: Yapabileceklerinizin sınırı belli olduğu için siz görevinizi yaparsınız bundan sonraki iş ve işlemler sizin üstünüzdeki kişilere kalmıştır. Ondan sonraki aksiyon benim yetkim dahliinde değil.

Şuan yönetim kurulunda rant sağlayan var mı?

Ayşegül Egemen: Bunun cevabını Galatasary verebilir. Ben bunları bu şekilde basına söylemem etik değil ve doğru bulmuyorum. Galatasaray zaten bunları çok iyi biliyor. Böyle şeyleri çıkarmak istiyorsa bunları çıkarsın. Sayın başkanımızın istediği Galatasary'ı dünyanın ilk 10 kulübü arasına gerçekten o zaman girebilir. Bence aslında yapılması gereken iş o.

Sayın başkan bu yolsuzluk durumu için ne dedi?

Ayşegül Egemen: Siz görüyorsunu zaten nasıl tepki verdiğini.Bunu kamuoyu da Galatasaray taraftarı da görüyor. Siz bir günah keçisi seçecekseniz bunu en kolay
kişiden kullanırsınız. Güç savaşıdır . Kim güçsüz de onun üzerine yıkılır.  Dünyanın kuralı bu .

500 bin liralık senedi ödeyecek misiniz?

Ayşegül Egemen: Türk Ceza Kanunu açıktır. Velevki sizin borcunuz var. Siz kimseden zorla senet alamazsınız bir defa. Bu zaten kanunda açıkca düzenlenmiş birşey. Galatsaray'ın uluslararası arenada büyük başarılara imza attığını düşünüyorum bir çek-senet mafyası olduğunu düşünmek istemiyorum açıkcası. Ben ortadan kaybolmadım. Yerim ve yurdum belli. Ben burada hukuki mücadelemi veriyorum. Mağduruyetimi gidermek için hukuk savaşı veriyorum. Burada hukuk alanı tarafına çıkan ben değilim.

Arıboğan sizin hasta olduğunuzu söylüyor ne diyeceksiniz?

Ayşegül Egemen: Bunu siz yada kamuoyu ne kadar inandırıcı buluyorsa o kadar inandırıcı bulunur. Hangi uluslararası şirkette siz müdürünüze gidip ben mağdurum ben hastayım ben şöyleyim böyleyim diye para istersiniz de o para verilir? Kim kime bugüne kadar böyle birşey yapmış? Bunu bence Lütfü bey açıklasın. Daha iyi bir neden bulabilirdi Lütfü Bey.  Akıllı ve zeki bir adam olduğunu düşünüyorum.  Benim öyle bir gücüm olsada ben bu parayı kendi zimmetime geçirmedim ki.. Ben bu parayı Galatasaray'In uygun gördüğü git buraya ver denilen yerlere verdim. Bu parayı ben almadım ki ben ödeyeyim... Vasat bir insan zekası Galatasaray Spor Kulübü için bir 500 bin TL alan ve ortadan kaybolan bir avukatın varlığına inanabiliyorsa bunu Galatasary camiası ve kamuoyuna bırakmak mantıklı geliyor. Bence bu anca fıkra olabilir.