Süreyya Ayhan’dan Olimpiyat Değerlendirmesi

Antalya’da yaşayan Milli atlet Süreyya Ayhan, hayatında bir kendisinin Avrupa Şampiyonluğu anını bir de dün Aslı Çakır Alptekin’in Londra 2012 Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanmasını unutmayacağını söyledi.

Final koşusundan önce Aslı’yı telefonla aradağını söyleyen Süreye Ayhan Kop, “Aslı’ya madalyayı düşün asla ikinciliği düşünme" dediğini belirtti.

Antalya’da yaşayan Milli atlet Süreyya Ayhan Kop, Londra 2012 Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Aslı Çakır Alptekin’in başarısını değerlendirdi.

Yabancı sporcuların Türkiye adına yarışmasını da eleştiren Süreyya Ayhan Kop, "Ben buna karşıyım. Parayla alınan madalyaları istemiyorum. Beni gururlandırmıyor. Beni gururlandıran Aslı’nın Nevin’in başarısıdır. Beni bunlar gururlandırıyor. Ben de yarıştığım zamanlarda onun sıkıntısını yaşadım. Yurtdışından gelen sporcular her zamana bizden üstün tutuldu. Ama artık devir değişti. Hiç kimseye ihtiyacımızın olmadığını gördük.

Çok büyük bir başarı elde ettik. Branşım olması nedeniyle 1500 metreyi çok yakından takip ettim. Gerek Aslı gerek Gamze mükemmel koştular. Hakkını verdiler. Çok çalıştılar hak ederek geldiler buraya. Zorluklardan geçtiler ben gönülden kutluyorum onları. Ben Aslı’ya yarıştan önce, 'Bayrağı asana emanet ediyorum. Götürebildiğin en üst noktaya kadar götür ve git' demiştim. Oda bunun layığını yaptı. Bayrağı birincilik kürsüsüne dikti. Gurur duyuyorum. Bu sporcular bizim kendi topraklarımızda yetişen sporcular. Kendi vatanımızda yetişen sporcuların madalya alması bizi gururlandırır mutlu eder. İnanılmaz mutluyum. Hayatımda bir kendi Avrupa Şampiyonluğu anını ki olarak dünkü yaşadığım olayı asla unutmayacağım” dedi.

Finalden önce Aslıyı telefonla aradığını söyleyen Süreyya Ayhan Kop, "Aslı’ya, ‘Ya burada madalya alırsın, ya da sporu bırak. Çok iyi durumdasın, kendine güven. Burada madalya kesinlikle senindir. Sadece madalyaya odaklan. Madalya alamasam diye düşünme. Çünkü ben 2003 Dünya Şampiyonası’nda son 100 metrede ikinci olsam acaba ne olur diye düşündüm. İkinci oldum. Sen sakın bunu yapma. Kendine güven. Bayrak sende en üst yere dik” dedim. Oda tek kelimeyle harikaydı” diye konuştu.

“ASLIY’LA BİRLİKTE KOŞTUM”
Kendisinin şampiyonayı seyirci gibi izlemediğini kaydeden Süreyya Ayhan Kop, "Ben orada koştum aslında. Ben orada Aslı ile birlikte yarışı koştum. İyi enerjilerimi gönderdim. Onun yanında gibiydim. O nedenle heyecanlıydım. Arada arkada kaldığı zaman kızdım bağırdım. Tutup kolundan çekmek istedim. Olması gereken buydu ve yaptı. Aslı’dan madalya almak benim için sürpriz değildi. Aslının emeğini ve çalışmasını biliyorum. Başarmanın tek şartı çalışmak ve inanmaktır.Muazzam bir şeydi. Unutamayacağımız günlerden biriydi” ifadelerini kullandı.

“BU BAŞARI FERDİ BİR BAŞARIDIR”
Yabancı sporcuların Türkiye adına yarışmasını eleştiren Süreyya Ayhan Kop, "Ben buna karşıyım. Parayla alınan madalyaları istemiyorum. Beni gururlandırmıyor. Beni gururlandıran Aslı’nın Nevin’in başarısıdır. Beni bunlar gururlandırıyor. Ben de yarıştığım zamanlarda onun sıkıntısını yaşadım. Yurtdışından gelen sporcular her zamana bizden üstün tutuldu. Ama artık devir değişti. Hiç kimseye ihtiyacımızın olmadığını gördük. Çok büyük bir başarı elde ettik. Ama bunun altındaki sır Atletizm Federasyonu’nun başarısı değildir. Bu bireysel başarıdır. Sitemin getirdiği bir başarı değildir. Sporcunun kendisinin ailesinin ve kulübünün desteği ile gelen bir başlarıdır. Eğer sistemin başarısı olsaydı, bu başarıları 2000-2004-2008 yaşayacaktık. Şuanda onlar madalya aldı diye atletizm çok başarılı görülmesin. Bu kesinlikle kişisel, ferdi bir başarıdır. Çok başarılılar. Bu sitemin getirdiği bir başarı değildir” şeklinde konuştu.

ATLETİZMDE SİSTEM ŞART
Süreyya Ayhan Kop sözlerine şöyle devam etti: “Atletizm spor eğitim merkezlerinin ülkemizde kurulması gerekiyor. Orada yetenekli çocukları seçeceksiniz. Yatacaklar, kalkacaklar,okuluna gidecekler burada yetişecekler. Sistemli bir şekilde çocukların yetişmesini sağlayacağız. Dün yaşadığımız olayı defalarca yaşayacağız. Bunca yıl biz boşu boşuna bu başarılara hasret kaldık. Bu güce sahibiz. Çalıştığımızı takdirde olmayacak bir şey değil. Her branşta madalya alabilirdik. Bakıyoruz 1500 metrede iki madalya almışız. Bu bize yakışmaz. Tek çözüm atletizm spor eğitim merkezlerinin ülkemize kurulması gerekir. Bu projede çok iddialıyız. Atletizmin kurtuluşu budur. "

Kaynak: İHA